Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 297/12 Mart 2010 NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Devlet Opera ve Balesi (ADOB), Çanakkale Zaferi’nin 95. yıldönümünü, “Çanakkale’de Zaman” isimli müzikli oyunla kutlayacak. Murat Göksu’nun yazıp yönettiği eserde, Selman Ada’nın “Hasret”, Orhan Şallıel’in “Kuvayi Milliye: Elden Gidiyor İstanbul Bile” ve Musa Göçmen’in düzenlemesini yaptığı anonim Rumeli Türküsü “Sarı Zeybek” adlı aryalar da yer alıyor. Dekor ve kostümleri Savaş Camgöz, ışık tasarımı Fuat Gök’e ait esere, Aylin Özuğur piyanosu ile eşlik edecek. Eserde, Görkem Ezgi Yıldırım, Bilge Yılmaz, Meryem Dolunay Dilek, Barış Yanç, Serhat Konukman, İnanç Makinel, Özgür Savaş Gençtürk, Zeynep Çelen Tamer ve Aydın Buğra Güven rol alıyor. Çanakkale’de yazılan destandan yola çıkılarak, Milli Mücadele döneminin anlatıldığı eserde, Hasan Niyazi Tura’nın “Çanakkale’de Zaman”, Adnan Saygun’un “Yunus Emre Oratoryosu” ve “Bozlak”, Selman Ada’nın “Hasret”, Orhan Şallıel’in “Kuvayi Milliye: Elden Gidiyor İstanbul Bile” ve Musa Göçmen’in düzenlemesini yaptığı anonim Rumeli Türküsü “Sarı Zeybek” adlı aryalar da yer alıyor. Eserde Necmettin Halil Onan’ın “Dur Yolcu” isimli şiirine de yer veriliyor. Eser 16 Mart’ta, saat 20.00’de, Operet Sahnesi’nde izleyici ile buluşacak. Eserin yönetmenliğini üstlenen Murat Göksu’nun şu dizelerine de eserde yer veriliyor: Sahnede aryalar eşliğinde ‘YeniTürkiye’ninönsözü’ Çanakkaledestanı A “Zor geçti Çanakkale’de zaman/Bitmek bilmedi an/Gidip görmek gerek oraları/Bir cennet şimdi her bir yan/Ne güzel şimdi boğaz, ne güzel Çanakkale/O tepelere çık da bir/Aşağılara bak, uzaklara, denize, sonra gökyüzüne/Şöyle bir solu havayı, derin/Derin derin içine çek Çanakkale’yi/Sonra o kır çiçekleri/Yağmurlu bir havada ol orada/Islan biraz, üşü azıcık/Toprağı kokla sonra/Kokla birazcık/Ben/Suya hasrettim/Bir damla oldum, toprağa düştüm/Sağanaklar var ardımda/Eminim/Artık bir şahinim Çanakkale’de/Gökleri gözlerim/Ben; sonsuzu gördüm Çanakkale’de/Hasretim daim/Sesimi duyuramam sana/Yüzümü göremezsin/Bir şahinim ama göklerde/Sen üzülemezsin/Sakın, sakın seni kimse üzmesin/Çık kırlara/Tadını çıkar Çanakkale’nin/Duyuların az gelecek/Bir başka hissedeceksin/Zor geçti Çanakkale’de zaman/Kıymetini bileceksin.” ‘Türk askerinin şahlanışı...’ ADOB tarafından hazırlanan ve Zeynep Çelen Tamer’in kaleme aldığı tanıtım metninde de eser şu sözlerle anlatılıyor: “Çanakkale, yalnızca bir ülkenin geleceğini yönlendiren bir savaş değildir. Savaşan taraflar için azme, sevince, hüzne, açlığa, kararlılığa, yaşama dair her şeydir. Bizler için ise aynı zamanda dönemin son teknolojilerini kullanan düşman kuvvetlerine karşı, giysisi, postalı yırtık, aç, susuz, inandığı yolda başı dik yürüyecek kadar inançlı Türk askerinin şahlanışıdır. Yurt sevgisiyle dolu yüreğiyle, ‘Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum’ diyen önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün emrini, gözünü kırpmadan yerine getiren bir halkın destanıdır. Delikli demirle topa kafa tutacak kadar cesur, karanlık yollara ışık tutacak kadar aydınlık, düşman gözetmeksizin ateşe atlayıp yardım elini uzatacak kadar merhametli bir halkın dev dalgalara karşı durduğu, damarlarında akan asil kanla tek yürek olduğu o an… ‘Çanakkale’de Zaman...’ Bağımsızlık adına kendini dev sanan cücelere vurulmuş tokadın izlerini gururla yüreklerimizden dudaklarımıza aktarıyor, ezgilerimizde yeniden tek yürek oluyoruz.” ADOB tanıtım bülteninde yazar TurgutÖzakman ise şunları söylüyor: “Yeni Türkiye’nin önsözü... Çanakkale Savaşı’nı, etkilerini ve sonuçlarını çok güzel bir biçimde özetleyen bu söz rahmetli şairimiz Fazıl Hüsnü Dağlarca’nındır. Çanakkale Savaşı dönemi, cephe olayları ile birlikte cephe gerisindeki akımlar, gelişmeler, yeni oluşumlar bakımından da olağanüstü özelliklertaşır.Budönemingeleceğietkileyen çok belirgin üç sonucu var: Mustafa Kemal tarih sahnesine çıkar, adı dilden dile yayılır, bir efsane olur. 19 Mayıs 1919’da Anadolu’ya geçtiğinde halkın tanıdığı bir komutan olması, kurtuluş hareketinin gelişmesini çok kolaylaştırmıştır. Batı hızla ilerlemiş, dünyaya egemen duruma gelmiş. Osmanlı Devleti ile Batı arasında kapatılamaz görünen derin bir fark belirmiş. Batı her bakımdan daha ileri, daha güçlü, daha bilgili! Osmanlı herkonudadahageri,dahagüçsüz, daha bilgisiz! Osmanlı Devleti savaşta kazansa, barış masasında yitiriyor. Bu ümit ve cesaret kırıcı durum, Osmanlı yönetimlerinde ve birçok Osmanlıda keskin bir aşağılıkduygusuyaratmıştır.Batı’yı yenebileceklerine hiçbiri inanmaz. Çanakkale galibiyeti, birçok aydında bu köklü duyguyu yenmiş, büyükbirözgüvenyaratmıştır.Milli Mücadele’nin temelinde bu özgüven yatar. Çanakkale’de savaşan bütünsubaylar,büyükdeneysahibi olmuşlardır.MilliMücadele’deordu Çanakkale’deki ordudan çok daha yoksul, çok daha zayıftı. Ama bu zengin deney, bu komutanların onca eksikliğe karşı birliklerini büyük başarıyla yönetmelerini sağlamıştır. Bu üç özelliğe kadın hareketleri, tam bağımsızlık özlemi, emperyalizme karşı bilinçlenme, gerçekçiliğin değer kazanması ve benzeri gelişmeler eklenirse, Türkiye’yi yıkımdan zafere, Cumhuriyete, devrimlere, kısacası kurtuluşagötürenbüyükgizilgücünkaynaklarıanlaşılır.Çanakkaledahakesin bir destanın anasıdır. Sevgili Atatürk’ü, silahlı silahsız bütün kadınveerkekkahramanları,öncüleri minnet ve rahmetle anıyoruz.” 16