Katalog

Cumhuriyet Ankara 329/22 EKİM 2010 ‘İmzalanan sözleşmeyi değiştiremeyiz’ Yenimahalle Belediye BaşkanıYaşar tüm bu iddialara Cumhuriyet Ankara’yla yanıt verdi. Yaşar, Ahmet Duyar döneminde yaklaşık 900 hak sahibinin belediye ile anlaşma imzaladığını söyledi. “Yerel seçimler öncesinde bu anlaşmalar yapılırken biz onlara ‘bu imzaları atmayın’ dedik. Ama attılar” diyen Yaşar, “Bizim Ahmet Duyar döneminde imzalanan sözleşmeyi değiştirmemiz mümkün değil. Ama o sözleşmeyi iyileştiriyoruz” ifadelerini kullandı. Yaşar sözleşmedeki iyileştirmeleri “Biz inceledik, bir sene uğraştık. Mesela işgalci konumundaki bir arkadaş, arsasını veriyor, gecekondusu yıkılıyor, ‘24 ay taksitle 52 bin lirayı ödeyeceğim’ diye anlaşmış geçmiş yönetimle. Bir diğeri 20 bin lira bir diğeri 30 bin liraya imza atmış. Biz bu arkadaşlar lehine bütün yetkimizi kullanarak, bunu 2122 bin liraya düşürdük. 24 ayı 48 aya çıkardık. Faiz de almayacağız” ifadeleriyle anlattı. Kira yardımı konusundaki iddialar üzerine Yaşar, “Bizimle sözleşme imzalayıp, anahtarını verip, evi yıkılan yurttaşa kasım ayından itibaren 250 TL vereceğiz. Bu evleri teslim edilene kadar devam edecek” dedi. Yaşar ayrıca, taşınırken ihtiyaç olması ya da depozito gibi ek harcamaların ortaya çıkması olasılığına karşılık yurttaşa 1000 TL ek ödeme yapacakları bilgisini de verdi. Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’ndeki 900 evden yaklaşık 600 tanesini yıktıklarını belirten Yaşar, “Şu anda ‘Benim evimi yıkın’ diye bize müracaat etmiş 300’ün üzerinde insan var. Bizimle anlaşmayan hiç kimsenin evine dokunmuyoruz” diye konuştu. Kendilerine verilen vaatlerinin hiçbirisinin Yenimahalle Belediye Meclisi tarafından karara bağlamadığı iddiasına ilişkin Fethi Yaşar, “Biz taahhüt ediyoruz. Belediye Meclisi’nden çıkmış 5 tane kararım var benim. Bana verilmiş yetki kararları var. Ama bu benim yasaların dışına çıkabileceğim anlamına gelmez” dedi. ‘Anlaşmasız yıkım yok’ Yıkım günü yaşananları ve pazarcıların zabıta yapıldığı iddiasını karşılık olarak da Yaşar şöyle konuştu: “O gün ‘Evimizi yıktırmayacağız’ diyenler arasında gerçekten ev sahibi olan 10 kişiyse kalanların hepsi dışarıdan gelmiş. Ben göreve başladığım günden bu yana belediyeye bir tane zabıta almadım. Belki tayin edilerek gelen olmuş olabilir. Bu zabıtalar yılların zabıtaları. Onlar da taşı alıp atmaya, şoföre sopayla vurmaya kimin hakkı var.” GÖRÜNÜM A.CELALBİNZET 70.DevletResimveHeykelSergisi 0. Devlet Resim ve Heykel Sergisi bu yıl değişik bir yerde, Cermodern’de açıldı. Bugüne değin en düzenli etkinlik sayabileceğimiz söz konusu sergi tarihinde ilk kez geçen yıl açılmamıştı. Ne olduğu anlaşılmaz biçimde yapıtların Ankara’da toplanması engellenmiş, bir bölümüyle açılır gibi yapılmıştı. Ama sonuç olarak tam anlamıyla sanat adına kayıp bir yıl olduğunu söylemenin sakıncası olmamalı. Cumhuriyetin, sanatı ve sanatçıyı özendirme, bu alanda yetişecek gençlere örnek olma amacından yola çıkarak bugünlere gelen böyle geniş kapsamlı bir etkinliğin Ankara sanat ortamı için önemini vurgulamaya gerek var mı? Prof. Rahmi Aksungur’un başkanlığındaki Prof. Dr. Erdinç Bakla, Prof. Dr. Zehra Çobanlı, Prof. Dr. Kıymet Giray, Prof. Dr. Yaşar Sami Gökgöz, Prof. Dr. Hayati Misman, Prof. Dr. Hasip Pektaş ile Gamze Ayrım’dan oluşan seçici kurul İstanbul, İzmir ve Ankara’da toplanarak yarışmaya gönderilen yapıtların değerlendirmesini yaptılar. Resim alanında sergilenmeye değer görülen 39 resim içinde Ayşe Bilir, Seydi Murat Koç, Ayşegül Sürek başarı ödülü aldılar. Heykel dalında 16 yapıt sergilenerek Meryem Denizkıran, Sümeyre Doğru, Özgül Kahraman, Neslihan Pala’nın çalışmaları başarı ödülüne değer görüldü. Özgün baskıda sergilenen 23 baskıdan Hasan Kıran, Musa Köksal, Dilek Topaç ve seramik dalında 23 yapıttan Hasan Başkıran, Ömer Görkem ile Kemal Uludağ’ın yapıtları başarı ödülüne layık görüldüler. Satırbaşlarıyla vermeye çalıştığımız bu yılın genel görünümü içinde en çok katılımın Ankara’dan olması dikkatleri çekiyor. Onu sırasıyla İstanbul ve İzmirli sanatçılar izliyor. Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu yarışmanın gerek ödül kazanan gerekse yapıtları sergilenen sanatçılarının bu aşama sonrası nasıl bir ivme kazanacakları doğrusu izlenmesi gereken bir süreçtir. Görünen o ki, bu sergide yer alan çalışmalarda belli bir titizlik göze çarpmakta. Özellikle resim dalında bu yıl, geçmiş yıllarda yoğunluk kazanmış soyut eğilimlerin yerine figüratif gerçekçiliğin öne çıkması, vurgulanması gereken bir durumdur. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay açılışta yaptığı konuşmada, bu yarışmanın şimdilik kaydıyla iki yılda bir yapılmasının düşünüldüğünü belirtti. Ayrıca Ankara’ya, başkente yakışır yeni sanatsal alanların kazandırılması yolunda önemli adımlar atıldığını da sözlerine ekledi. Ulucanlar ve Yarıaçık cezaevlerinin birer sanat merkezine dönüştürülmesi yolunda epeyce yol alındığının altını çizen sayın Bakan’ın dileklerinin gerçekleşeceği günleri Ankara olarak beklemekten başka çare yok. Sergi 30 Ekim tarihine değin izlenebilir. 7 ‘Balaban görevinin başında’ Basının bu konuyu farklı şekillerde ele aldığını söyleyen Yaşar, “Bir kısmı olumlu bakıyor bu olaya. Ama belli bir medya grubu için benim tek özürüm CHP’li olmak. AKP’li bir belediye yapsaydı kesinlikle görmezlerdi” diye konuştu. Başkan Yardımcısı Şenol Balaban’ın belediye ile Mehmet Akif Ersoy Mahallesi arasında çıkan anlaşmazlıklar üzerine istifa edeceği yönündeki iddiaları da yalanlayan Yaşar, “Şenol Balaban da, zabıta müdürü de görevinin başında” dedi. 5