Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Şaşırtıcı kullanım alanları
l Fok balıklarını saymak için kullanılıyorlar: Bilim
insanları, zorlu ve tehlikeli Arktik bölgelerinde yaşayan
fok popülasyonlarını izlemek ve saymak için drone’ları
kullanıyorlar.
l Volkan içine giriyorlar: Jeologlar, aktif volkanların
içine gönderdikleri özel drone’lar sayesinde, insanlı
hava araçlarının giremeyeceği kadar tehlikeli alanlardan
gaz örnekleri alabiliyor, lav akışlarını izleyebiliyor
ve kraterlerin detaylı haritalarını çıkarabiliyorlar. Bu,
volkanik patlamaları anlama ve tahmin etme konusunda
büyük ilerlemeler sağlıyor.
l nesli tükenmekte olan hayvanları koruyorlar :
Afrika’da ve Asya’da kaçak avcılıkla mücadelede
drone’lar aktif olarak kullanılıyor. Gece görüş kameraları
ve termal sensörlerle donatılmış drone’lar, kaçak avcıları
tespit ederek park görevlilerini uyarabiliyor ve nadir
hayvanların güvenliğini sağlamaya yardımcı oluyor.
l Drone yarışları profesyonel bir spor dalı: FPV (First
Person View/Birinci Şahıs Görünümü) drone yarışları,
son yıllarda popülerlik kazandı. Pilotlar, drone’un
üzerindeki kameradan aldıkları canlı görüntüyü bir
gözlük aracılığıyla izleyerek labirent gibi parkurlarda
yüksek hızlarda manevralar yapıyorlar. ESPN gibi
büyük spor kanalları tarafından bu yarışlar
yayınlanıyor.
Drone teknolojisindeki
ileri adımlar
l Güneş enerjili drone’lar aylarca
uçabiliyor: Bazı deneysel drone’lar,
üzerinde taşıdıkları güneş panelleri
sayesinde gün boyunca şarj olup gece
depoladıkları enerjiyi kullanarak haftalarca,
hatta aylarca havada kalabiliyorlar. Bu tür
drone’lar, uzun süreli gözlem ve iletişim için
devrim niteliğinde.
l Drone’lar yasal sınırlar içinde uçmak
zorunda: Birçok ülke, drone’ların güvenli ve
sorumlu bir şekilde kullanılmasını sağlamak için katı
düzenlemeler getirdi. Bu kurallar genellikle belirli
yükseklik sınırlarını, yasaklı bölgeleri (havaalanları
gibi), gece uçuşu kısıtlamalarını ve operatörlerin
lisans alma gerekliliğini içeriyor. Türkiye’de de Sivil
Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından
belirlenmiş kurallar mevcut.
Nasıl kullanabilirim
Türkiye’de drone kullanmak için Sivil Havacılık
Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından belirlenen
kurallara uymak gerekiyor. Drone’un ağırlığına ve
kullanım amacına (hobi veya ticari) göre farklı şartlar
ve izinler söz konusu olabiliyor.
l 500 gram ve üzeri tüm drone’lar için SHGM’ye
kayıt olmak zorunlu. Bu kayıt işlemi, İHA Kayıt Sistemi
üzerinden çevrimiçi olarak yapılabiliyor.
?
l 500 gram-4 kg arasındaki drone’lar için SHGM
tarafından doğrudan bir lisans düzenlenmez. Ancak
üretici veya yetkili temsilcisi tarafından verilen beş
yıl geçerli bir sertifika alınması gerekebilir. Amatör/
Sportif pilotlar için SHGM’nin online sınavına girerek
amatör pilot sertifikası alabilirsiniz. Bu belgeyle belirli
açık arazilerde ve yerleşim olmayan yerlerde uçuş
yapabilirsiniz.
l 4-25 kg arasındaki drone’lar için SHGM onaylı
eğitim kuruluşlarından 36 saatlik eğitim alarak İHA1
pilot lisansı almanız gerekir.
l 25 kg ve üzerindeki drone’lar için daha uzun
süreli ve kapsamlı eğitimler düzenleniyor ve İHA2 ile
İHA3 pilot lisansları alınması zorunlu.
3 AĞUSTOS 2025
4
Çatalhöyük’te
Drone
‘kadın merkezli’
orhun
atmış
toplum ispatlandı
çağı
Science dergisinde, 26 Haziran’da Çatalhöyük’ün
kadın odaklı sosyal dokusuna ilişkin çarpıcı bir
makale yayımlandı. Ancak Türkiye’de yeterince
gündem olmadığını düşünüyorum.
başladı...
ıl 1861. “Anaerkil toplum”
ana tan rıçanın
ve “Ana Tanrıça”dan ilk
izin De
Milyarlarca dolarlık
bahseden kişi, İsviçreli
hukukçu Johann Jakob
dev bir ekonomi
Y Bachofen idi. “Das
yaratan ve Türkiye’de
Mutterrecht” (“Mother Right”,
“Ana Hukuku”) adlı eserinde, tarım
1.5 milyondan fazla
toplumlarının “Anaerkil düzen”de
lisanslı pilota ulaşan bu
yaşadıklarını, çocukların soyunun
hava araçları nasıl bu
anne üzerinden belirlendiğini, toplumu
kadınların yönettiğini ve bir “Ana
kadar yaygınlaştı?
Doğa
Tanrıça”ya tapınıldığını yazıyordu. Kızılca
taşlar Dan
kıyamet koptu. Hararetli tartışmalarla 100
yıl geçti.
Yıl 1961. İngiliz Arkeoloji Enstitüsü’nden James Mellart’ın,
Çatalhöyük’teki ilk kazma darbesiyle, Konya Ovası’nın
eçmişte ana haberlere bile konu olduğunu
bağrından koca memeli, iri kalçalı, çıplak kadınlar fışkırmaya
hatırlarsınız, “Filmde helikopter kamerasıyla da
başlamıştı. Mellart, leoparların desteklediği tahtında, doğadaki
çekimler yapıldı” diye belirtmek ihtiyacı duyulurdu.
en vahşi hayvanlara “kedicik” muamelesi yapan ve bir leopar
Dağların, tepelerin, denizlerin ya da herhangi bir
yavrusu doğuran o kudretli hatunu bulduğunda “İşte karşınızda
G yerin kuş bakışı görüntülerini de ancak belgesel
Ana Tanrıça!” diyerek dünyayı salladı. “Ana Tanrıça”
programlarından görebilirdik. Ancak bu, “drone”ların çok hızlı bir
Çatalhöyüklü kadıncıklarda ete kemiğe bürünmüş, “anaerkillik”
şekilde yaşamlarımıza girmesiyle değişti. Artık dizi, film, reklam
Konya’da aranır olmuştu. Aradan tam 64 yıl geçti.
fark etmeksizin drone görüntüsüz bir yapım izlemek neredeyse
Yıl 2025. Uluslararası hakemli Science dergisinde yayımlanan
imkânsız. Herhangi bir YouTube yayıncısı ya da gezgin, artık bize
“Female lineages and changing kinship patterns in Neolithic
muhtemelen “belgeselcilerin” bile çekim yapmayacağı yerleri
Çatalhöyük” (Neolitik Çatalhöyük’te kadın soyları ve
drone aracılığıyla gösterebiliyor. Konserler, açık hava etkinlikleri
değişen akrabalık kalıpları) başlıklı makalenin harmanladığı
drone çekimi olmadan yapılmıyor. Onlarca kuşun yaralanıp
paleogenetik, arkeolojik ve antropolojik verilerle Çatalhöyük’te
ölmesine yol açan ya da hayvanları dehşete sürükleyen havai fişek
“kadın-merkezli” bir toplumun yaşadığı bilimsel olarak
gösterilerinin yerini de “drone şovları” alıyor. Drone ile evlere
ispatlandı.
paket servis ve kargolar ulaşmaya başladı. Hatta cankurtaran olarak
Bu bilgiyi üretebilmek için ODTÜ Biyolojik Bilimler Bölümü
kullanılan drone’ların olduğunu bile gördük. Bütün bu yararlarının
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Somel’in liderliğinde, dünya
yanında maalesef kaçınılmaz olarak savaşlarda da “kamikaze”
genelinde farklı disiplinlerden 47 akademisyen, tam 12 yıl
saldırısı yaptırıldıklarına tanık olduk, özellikle Rusya-Ukrayna
uğraşmış. Müthiş bir emek. Bu müjdeyi, geçen yıl bizzat Prof.
savaşından çok sayıda tetikleyici video önümüze düştü.
Dr. Mehmet Somel’den almıştım.
Peki, drone teknolojisi nasıl bir anda yaşamlarımızdaki yerini
Geçen yıl 27-31 Mayıs’ta, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı,
aldı? Bu teknoloji cep telefonları ya da televizyonlar
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün Nevşehir’de
gibi adım adım gelişmedi. Çok hızlı bir
düzenlediği “44. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri
şekilde yaşamımızın bir parçası oldu.
Sempozyumu”na katılmış, Somel’in “Çatalhöyük’te Nüfus
Hatta çok hızlı önlemler alındı,
Dinamikleri ve Toplumsal Yapılara Dair Yeni Genetik Bulgular”
sertifikayla kullanma, kayıt altına
başlıklı sunumunu dinlemiş ve aklımdakileri sorma şansı elde
alınma gibi. Güvenlik için anti-
etmiştim.
drone silahları da hemen
395 iskelet taranmış, 133’ünden paleogenom üretilmiş ve
geliştirildi.
bilinen en eski genom veriseti elde edilmişti. Antik DNA’lara
Aslında drone’ların askeri ve
göre geç neolitik dönemde, MÖ 7 bin 100-5 bin 950 arası
endüstriyel alanda kullanımı
kesintisiz iskân gören Doğu Çatalhöyük’te:
uzun yıllara dayanmasına karşın,
l Yerleşimin 1150 yıllık ömrü boyunca, aynı evin tabanına
tüketiciye yönelik ve geniş
gömülenlerden gen takibi yapılabilenlerin çoğu anne soyundan
kitlelere yayılan yaygınlaşma
birbirlerine bağlıydı. Yani eğer anneniz, anneanneniz, teyzeniz,
süreci özellikle 2010’lu yılların
dayınız o evde gömülüyse, siz de gömülebilirdiniz.
başından itibaren hız kazandı.
l “Matrilokalite” (erkeklerin evlilik/üreme için kadının evine
ÜRETİM MALİYETİ DÜŞTÜ
taşınması, “içgüveysi”) olasılığı tek bir ailenin yaşadığı evler
Bireysel drone kullanımının yaygınlaşması,
için yüzde 70, iki aile için ise yüzde 100 olarak saptanmıştı.
uygun fiyatlı hale gelen ileri teknolojinin kullanıcı
l Kız çocukları, erkeklere kıyasla beş kat daha fazla mezar
dostu tasarımlarla birleşmesi ve havadan görsel içerik üretme isteği
hediyesiyle gömülüyorlardı.
gibi faktörlerin mükemmel bir şekilde kesişmesiyle gerçekleşti.
Bunları duyan kimi antropologlar “İşte matrilineal (ana soylu),
Önceleri sadece askeri veya profesyonel kullanıma yönelik,
matrilokal (ana yerli), hatta belki de matriarkal (anaerkil)
pahalı ve karmaşık sistemlerdi drone’lar. Ancak üretim
toplum!” dediler ama öyle hemen sevinmek yok.
maliyetlerinin düşmesiyle hobi ve genel tüketiciye yönelik daha
Çatalhöyük’ün eski kazı başkanı Prof. Dr. Ian Hodder şöyle
uygun fiyatlı modeller piyasaya sürülmeye başladı. Bu, drone
konuşuyor:
edinme eşiğini ciddi şekilde aşağı çekti. Birden bire bir uçak
“Ana soyluluk, hak ve kaynakların ana tarafından
dolusu ekipmana yatırım yapmadan havadan çekim yapabilmek
aktarılmasıdır. Çatalhöyük’te bu var mıydı? Bilmiyoruz. Ev
veya sadece eğlenmek mümkün hale geldi.
içi gömülerdeki genetik örüntüye bakınca çok büyük ihtimalle
evet ama arkeolojik olarak ispatlayamayız. Matrilokaliteye
KONTROL KOLAYLAŞTI
gelince, evet ev içi gömülerde kadın soyu hâkim ama erkeklerin
Eski drone’ların kontrolü zordu. Yeni nesil bireysel drone’lar
kadınların evine taşındıklarını söyleyebilmek için aynı evde
“tak ve uç” prensibiyle çalışmaya başladı. Özellikle akıllı telefon
gömülenlerin o evde yaşadıklarını da ispat etmek lazım. Bunu da
uygulamaları aracılığıyla kontrol edilebilen ilk modeller (Parrot
bilmiyoruz ama aynı evde gömülenler aynı şekilde beslenmişler.
AR Drone gibi), kullanıcı dostu arayüzleriyle büyük ilgi gördü.
Bu da büyük ihtimalle beraber yaşadıklarını dolayısıyla da
GPS desteği, otomatik kalkış/iniş, havada sabit kalma (hover) gibi
matrilokal olabileceklerini gösterir. Yine de kesin değil. Çünkü
özellikler, pilotaj bilgisi olmayan kişilerin bile drone kullanmasını
arkeolojik olarak ispatlayamıyoruz. Belki de ayrı evlerde
kolaylaştırdı. Bu, drone’u sadece bir oyuncak olmaktan çıkarıp,
yaşadılar ama toplanıp beraberce yediler ve ölülerini belli bir
herkesin kolayca kullanabileceği bir teknoloji haline getirdi.
evin (bellek evleri gibi) tabanına gömdüler.”
Çatalhöyük, karmaşık. Görünenin ötesine geçmeli.
SOSYAL MEDYAYA GÖRSEL İÇERİK
Artık sosyal medyada görsel içerik üretmenin önemi de çok arttı.
Bu da hava fotoğrafçılığı ve videoculuğa olan talebi aynı oranda
yükseltti. İnsanlar günümüzde seyahatlerini, özel anlarını veya
doğal güzellikleri benzersiz bir perspektiften kaydedebiliyor, bu
da görsel içerik üretiminde çığır açtı. YouTube, Instagram gibi
platformlar da bu içeriklerin sergilenmesi için mükemmel bir
zemin sundu ve daha fazla insanı drone almaya teşvik etti.
KÜRESEL EKONOMİSİ OLUŞTU
Bugün drone fiyatları 1500 TL’den başlıyor ama kalitesiyle
orantılı olarak bu fiyatlar artıyor, 5 bin TL’ye de 15 bin TL’ye
de drone sahibi olabilmek mümkün. Bu pazar da doğal olarak
hızla büyüme eğiliminde. 2021 yılında yaklaşık 28.5 milyar
dolar değerinde olan küresel drone pazarının 2030 yılına kadar
260 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu büyüme, 2022-2030
yılları arasında ortalama yüzde 27’lik (CAGR) bir bileşik yıllık
büyüme oranına işaret ediyor. Bazı tahminler bu oranın yüzde
38’i aşabileceğini de öngörüyor. 2024 yılı itibarıyla küresel drone
pazarının büyüklüğünün 73 milyar doları aştığı tahmin ediliyor.
TÜRKİYE’DE DURUM NE?
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) verilerine göre,
Nisan 2025 itibarıyla Türkiye’de kayıtlı drone sayısı 80 bine
ulaşmış durumda. Aynı dönemde, “İHA Pilot Lisansı”na sahip kişi
sayısı ise 1 milyon 578 bini aşarak önemli bir kullanıcı kitlesinin
oluştuğunu gösteriyor.