Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                24 AĞUSTOS 2025
5
Ünlüleri de mizahına 
katan Miray 
Şeyma kızdı, 
Akovalıgil, ofansif 
tavrından geri adım 
atmıyor: “Bazen 
kırılıyorlar ama kimi 
de paylaşıp teşekkür 
Şevval güldü
ediyor. Bu işin 
doğasında var.”
iray üretmeye başladım. Ayrıca 
Akovalıgil, hayatımı, kırılganlıklarımı 
DENİZ ÜLKÜTEKİN
mizah alanında Instagram’da paylaşmaya 
son günlerin başladım. Fark ettim ki 
M en çok dikkat çeken isimlerinden. insanlar en çok buna bağlanıyor: 
Hem stand-up gösterileri hem de sosyal medyada samimiyete ve kırılganlığa. Benim 
ürettiği içerikleriyle hem çok takip edilen hem de de bu şeffaflığım insanların başka 
paylaşılan bir isim. Bu başarının ardında ise hem bir yanına dokundu. Söylenmeyeni 
kendisiyle hem de farklı engellerle mücadele ettiği söylemek, gerçeği paylaşmak beni 
bir öykü var. Bu öykü bolca kahkaha içerse de işin farklı bir noktaya getirdi. Önceleri 
özünde önce kendiyle sonra izleyicisiyle kurduğu ben de maskelerle yaşıyordum 
maskesiz, samimi ilişki yatıyor.
ama sonra “Ne olursa olsun, kendi 
bildiğim yöntemle yapacağım” 
u Aynı zamanda avukatsın ama komedi ve sahneyle 
dedim. Kaybedecek bir şeyin 
ilişkin biraz inişli çıkışlıydı. İnsan bazen çekindiği bir 
olmayınca daha cesur oluyorsun. 
şeyi gerçekten yapması gerekiyorsa yaşam onu oraya 
Bu tavırla hem takipçilerim hem de 
itiyor. Senin için de biraz öyle oldu sanırım?
standup gösterilerim arttı. Artık ayda 
Aynen öyle oldu Deniz. Zaten çocukluk 
en az 10 gösteri yapar hale geldim.
hayalimdi komedyenlik, oyunculuk ama üniversite 
tercihlerinde annemin “garantili bir mesleğin 
u Peki bu sürecin aile içinde nasıl 
olsun” ısrarına karşı koyamadım. Hukuk okudum. 
karşılandı?
Orada da sahne ile bağlantı kuruyordum aslında; 
Çok saygı duyuyorlar. Annem 
inanmadığın bir konuda müvekkili savunman 
özellikle... 10 yıl boyunca 
gerekiyor, ciddi bir sunum yapman gerekiyor. 
kararsızlıklarıma katlandı. Büyük 
Bu da bir bakıma sahne performansı gibi. Mezun 
hukuk bürolarında, iyi maaşlarla 
olduktan sonra uzun süre oyunculuk ve komediyle 
çalışırken hep mutsuzdum ve bu 
ilgilenmedim ama hayat bir şekilde seni olması 
mutsuzluğu anneme yüklüyordum: 
gereken yere sürüklüyor. Bizim de aile işlerinde 
“Senin istediğin işi yapıyorum ama 
inişli çıkışlı süreçler yaşadığımız bir dönem oldu. 
yine de mutsuzum” diyordum. Bu 
Hem kendi kariyerime hem babamın işlerine 
yüzden hep suçluluk hissetti. Sonra en 
tutunmaya çalışırken bir nefes almaya ihtiyacım 
büyük destekçim oldu. Hâlâ imajım 
oldu ve atölyelere katılmaya başladım. Ancak 
ve gösterilerim üzerine benimle 
“Bu işi profesyonel hale nasıl getirebilirim” diye 
fikir alışverişi yapar. Bu konuda çok 
düşündüğüm dönemde inancımı kaybetmeye 
şanslıyım, ailem ve yakın arkadaşlarım 
başladım. Tam o sırada atölyeden tanıştığım, 
hep yanımda oldular.
geçen sene kaybettiğimiz arkadaşım Umut (Avcı) 
u Ama Türkiye’de genelde “kızımız 
beni kendi oyununa çağırdı. Bir barda stand-up 
avukat, doktor” denir, “Kızımız stand-up 
yapıyordu. O an çivilendim, dedim ki “Ben de 
yapıyor” demek aynı kabulü görmez.
yapmalıyım bunu!” Hemen açık mikrofon için 
Evet, tek sıkıntıyı anneannemle 
gün aldım. Sonra açık mikrofonlarda denemeler 
yaşadım. Hep avukat kimliğimi 
yaptım ama en büyük handikabım istikrarsızlıktı. 
önemserdi: “Berna’nın kızı avukat, 
Seyirci ve sahne bulmak zor, bir kadın olarak 
Nişantaşı’nda ofisi var” derdi ama 
stand-up’ta var olmak daha da zor. Instagram’da 
“komedyen” lafını ağzına almazdı. Ta 
viral videolar paylaştım, takipçi kazanmaya 
ki bu yaz Selamiçeşme’de 1000 kişilik 
çalıştım. Olmayınca “Yapılmaz bu iş” deyip 
gösterime gelene kadar. Gözleri doldu 
avukatlığa dönüyordum. Düzenim vardı, konfor 
ve “Seninle gurur duydum” dedi. O 
alanına dönüyordum. Ama komedi hep hayatımda 
kabulleniş beni çok duygulandırdı.
kaldı, bana iyi gelen şeydi. İstikrarlı şekilde 
u Takipçilerinden en sık aldığın olumlu 
devam etmem ise 10 yılımı aldı.
geri dönüş nedir?
AVUKATLIKTAN SAHNEYE
En çok şeffaflığımı seviyorlar. Ayrıca 
biraz ironik ve ofansif mizah yapıyorum. 
u Stand-up yapanların en büyük korkusu genelde 
Mizah bence maskeyi düşürmektir. Hem 
“yetersiz görünmek”tir. Senin için bu durum nasıl 
kendi maskemi hem de başkalarının maskelerini 
oldu?
‘Koca arıyor’ dediler
düşürmeye çalışıyorum. Bu yüzden bana hep 
Sahnede kendimi hiç yetersiz hissetmedim, 
“Devam et, bizim sesimiz ol” diyorlar. Siyasetçi 
hep “Ben buraya aitim” duygusunu yaşadım. 
da bedelini ödedim: “Drag queen gibi”, “koca 
u Gündelik yaşamında o kadar feminen 
ya da yazar değilim ama insanlar mizahımda kendi 
Zorluk, sahneden indikten sonra başladı. 
arıyor” gibi yorumlar aldım. Ama güldüm 
değilsin ama sahnede özellikle feminen olmayı 
seslerini duyuyor, bu da benim için çok kıymetli.
Seyirci bulmak, tanınmak, çevresizlik... Hep geçtim çünkü bu da bir mücadeleydi. Şimdi 
seçiyorsun. Bu bir başkaldırı mı?
kadın meslektaşlarım sahnede fizyonomilerini 
düşe kalka, vazgeçerek ve döne döne geçti 10 
Aynen öyle. İlk sahneye çıktığımda çok 
KADIN KOMEDYEN OLMAK
lehlerine kullanmaktan çekinmiyor. 
yılım. Daha çok kişiye ulaşmak istiyorsun ama araştırdım çünkü Türkiye’de kadın komedyen 
Erkeksileşmeden de mizah yapılabileceğini 
u Kadın komedyen olmak Türkiye’de hem ailede örneği çok azdı. Yurtdışında Joan Rivers’ı 
ulaşamıyorsun. Meslektaşların ulaşıyor, sen de 
göstermek istedim. Bu benim için bir protesto 
hem de toplumda hâlâ “Erkekler daha komik” gördüm; hep çok şık çıkıyordu. Ben de dedim 
kıskanmaya başlıyorsun. Ben kıskanç ve hırslı 
gibiydi. İnsanların kadını görüp ondan da 
ki: “Evet, önce kadın olduğumu kabul etsinler. 
algısıyla karşı karşıya geliyor. Sen bu durumla nasıl 
biriyim. Özellikle daha gençken bu hırs daha 
gülebileceklerini anlamalarını istedim. 10 yılın 
Bu fizyonomiyi avantaja çevireceğim.” 10 yıl 
baş ettin?
fazlaydı. Kendimi sürekli kıyaslıyordum: “2015’te 
sonunda tuttuğunu söyleyebilirim.
boyunca sahneye çok dişi ve şık çıktım. Bunun 
2015’ten beri bu işin içindeyim, küçümsenmeyi 
başladım, benden sonra başlayanlar çoktan 
çok yaşadım. Kuliste dalga geçilmesinden, 
yürüdü. Bende ne işlemiyor?” Bu 
sahneye çıkmadan önce “Bu mu 
kıyas da küsmeleri artırıyordu. 
Dolayısıyla cinsiyet ayrımcılığı her meslekte var kalıcı olabiliyor. Bugüne kadar kendime “Yanlış 
çıkacak?” denmesine kadar... Erkek 
Sahne ışığının vurmadığı, 
ve hâlâ sürüyor. Biz de mücadele etmeye devam yaptın” dedirtecek bir içerik üretmedim. Öyle bir 
meslektaşlar arasında, “Kadınlar 
görünmeyen o karanlık 
edeceğiz. şey olursa özür dilerim ve yoluma devam ederim. 
bu işe bulaşmasaydı daha 
tarafta hırslar ve 
Günün sonunda bir ünlüyü tiye alınca içerik daha 
iyiydi” havasını hissettiğim u Skeçlerinde zaman zaman ünlüleri de 
ihtiraslar var. Ben de 
çok izleniyor, bu da işin doğasında var. Bu da 
oldu. Hatta benimle mizahının parçası yapıyorsun. Kısa süre önce Şeyma 
tekrar ne yapacağımı 
karşıılıklı bir etkileşim yaratıyor. Ancak bundan 
tanışmak için mesaj atan Subaşı’ndan tepki aldın.
bilemediğim bir 
rahatsız olanlar hep olacak.
birinin, tanındıktan sonra Evet, sadece Şeyma Hanım değil, birçok 
dönemde çok 
röportajda, “Ben içerik 
ünlüyü skeçlerime kattım. Bu, benim ofansif 
u Peki hiç olumlu tepkiler aldın mı?
yakın arkadaşım 
üreticilerini tanımam” 
mizah anlayışımın bir parçası. 20 yıllık avukatlık 
Çok aldım! Mesela Şevval Şahin’i bir skeçte 
Derya (Güler 
demesiyle karşılaştım. deneyimim sayesinde etik ve hukuki sınırların 
tiye almıştım, o da paylaşarak bana teşekkür etti 
Arıkan) beni çok 
Çok sevdiğim erkek 
farkındayım, kendimi hep güvende tutuyorum 
ve tanışmak istedi. Bu çok hoşuma gitti çünkü 
sert biçimde uyardı: 
meslektaşlarım da var 
ama tabii zaman zaman tepkiler geliyor. Bu 
espriye açık olmak güçlü bir karakter göstergesi. 
“Yüzde 100’ünü 
ama bu tavrı da görmezden 
ilk değil, son da olmayacak. Beni düşündüren 
“Evet, tiye aldın ama ben bundan rahatsız olacak 
koy, istikrarlı ol. ” Bu 
gelemem. Avukatlıkta da 
şey hukuki sonuçlar değil, asıl mesele “Benim 
bana tokat gibi geldi. kadar güçsüz değilim” diyebilmek çok karizmatik 
aynı şeyleri yaşadım, söz almak 
yaptığım bir paylaşım birini kırmaya değer miydi” 
Sonrasında çok asıldım; bir tavır. Tabii herkes böyle olmak zorunda değil, 
isterken susturulmaya çalışıldım. 
haftada en az dört video sorusu. Çünkü gülmek gelip geçici ama kırılma bu biraz mizaç meselesi.
Geçişlerin bize öğrettikleri
t binerken en önemli hazırlığın verdiği dengeyle, kendini gösterir:
ATLAR VE 
ve üzerine çalışılan açıklıkla ve yumuşaklıkla l Dile gelmiş ya da gelmemiş duygular
İNSANLARI
konulardan biri yapıldığında devamı da l Bize ait olup olmadığı belirsiz inançlar
geçişlerdir. Atın uyumludur. Değilse, süratli ve l Hizmet eden ya da etmeyen alışkanlıklar
A “adeta”dan (her dörtnal aceleci, gergin veya l Sinir sistemimizin var olan kapasitesi
ayağını farklı zamanlarda atmasıyla dengesiz olur. Yaşamda da da Geçişler bize aslında gelecek olana 
yaptığı en yavaş yürüyüş) süratliye aynısını yaşayabiliriz. ne kadar hazır olduğumuzu sorar. Eğer 
ne kadar pürüzsüz geçerse, süratli Tıpkı at binerken olduğu gibi, bazı şeyler kendi içimizde tam olarak 
yaparken de o kadar uyumlu çoğu insan geçişlerini incelikle hizalanmamışsa, egomuz ve iyileşmemiş 
ve dengeli olur. Aynı şekilde çalışmaktan kaçar. O rahatsız yanlarımız birdenbire çok sesli ve huzursuz 
süratliden dörtnala geçerken de edici aralığı atlayıp bir an önce hale gelir; tıpkı kötü bir geçişteki gerginlik 
ALARA 
geçiş ne kadar rahat ve yumuşak sonrasına ulaşmak ister. Oysa gibi.
BAYKENT
ise dörtnal o kadar yumuşak olur. geçişler çok şey anlatır. Çünkü Aradaki boşluğa özen göstermek, hem 
Bunun için de geçiş için yapılan onlar, bir şeyin bitişiyle bir bitişi hem de başlangıcı onurlandırmaktır. 
hazırlık çok önemlidir. diğerinin başlangıcı arasındaki Belki de asıl binicilik de asıl yaşam da işte 
Bunu biniciler iyi bilir: Geçiş, yapılan boşluğu aydınlatır. Ve o boşlukta, hakikat tam orada başlar.
Fotoğraf: Vedat Arık
            
    
