Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 HAZİRAN 2025
3
Bir halk
düşmanı
PROF. DR.
nlü tiyatro doktoru, ÜSTÜN
yazarı İbsen’in yerli yersiz
DÖKMEN
eserlerinden protesto
birisi “Bir Halk eder.
Ü Düşmanı” Sonunda doktor kızar ve halkın
ismini taşıyor. Bu tiyatroyu cahil olduğunu söyler.
izlememiş, eseri de okumamış Bunun üzerine kıyamet
kişilere, “Bu başlık size neyi kopar, bir vatandaş doktorun
çağrıştırıyor” diye sorduğumda halk düşmanı olduğunu söyler.
ne cevap verirler? Doğru veya Oturum başkanı bu görüşü
yanlış muhtemelen bir toplum hemen oylamaya sunar, herkes
düşmanı, bir anarşist, bir terörist doktorun halk düşmanı olduğu
gelecektir akıllarına. Ancak yolunda oy kullanır. Oylama
eserde kastedilen bunlardan sonucu zapta geçer. O gece
farklı bir şey. Eser özetle şöyle: doktorun evi taşlanır, ertesi günü
1920’lerin Berlin’i
Norveç’te yoksul sayılabilecek doktor kaplıcadaki görevinden,
bir kasabada kaplıca kızı üniversitedeki işinden atılır,
kurulmuştur. Kaplıcanın
ev sahibi evi boşaltmalarını
doktoru kaplıca suyunu tahlile
ister. Ev sahipleri aslında onları
gönderir. Tahlil sonucu iç
sevmektedir ancak halkın
karartıcıdır. Su bakteri doludur,
baskısıyla evi boşaltmalarını
kumaşla yaşam buldu
içilmesi mümkün değildir,
istemiştir. Herkes tek tek onları
yıkanılması bile sakıncalıdır.
sevmektedir fakat toplum
insanlara. “Burası benim
Anlaşıldığı kadarıyla birçok ONUN ‘İNSANLARI‘ MUTLU
onlara karşıdır. Bu durumda Stefanie Siebert bir ‘kumaş
AHMET ARPAD
dünyam, bu dünyada ben
noktada kaplıcanın suyuna
doktor ailesiyle birlikte ülkeyi Başka bir odada büyük bir ziyafet
sanatçısı“. Yıllarca çalışarak
insanlarımla neredeyse
lağım suyu karışmaktadır, suyun
terk etmek ister ama sonuçta masası. Sokuluyoruz. Gülüp konuşanlar,
gece-gündüz yaşıyorum”
kumaşlardan ‘insanlar’
arındırılması çok pahalı bir
kalmaya ve tek başına mücadele siyah havyara kaşık daldıranlar,
diyor ve gülümseyerek devam ediyor,
olaydır.
etmeye karar verir. Doktorun kuşkonmazı elle yiyenler, karşısındaki
yaratmış. 1920’lerin Berlin’ini
“Onlarla ben akrabayız”. Sanırım bir yerde
Bu bilgiyi alan kaplıca
ifadesiyle bazen dünyanın en hovarda suratlı zengin ihtiyara göz kırpan
büyük müzesine taşımış.
de gerçeği söylüyor. Böylesine bir çalışma
doktoru hemen gazeteye
güçlü adamı tek başına durandır. bayanlar... Yanında durduğum posbıyıklı
başka türlü mümkün olmazdı.
vermek için bir makale yazar,
İbsen’in bu eserinden sonra garson, elinde şampanya şişesi bekliyor.
mokinli erkekler, şık tuvaletli
çevresine de olayın vahametini
Hollywood’da benzeri temalı Bakışlarından yorgun olduğu belli.
ERKEKLER YAŞINI BAŞINI ALMIŞ!
kadınlar. Hepsi yaşını başını
anlatır. Olayı duyan herkes
çok film çevrilmiştir. “Gördüğünüz insanlarda en küçük
almış. Suratlar kırışmış, yanaklar İnsanlarının yüzleri ve elleri ten renginde
doktoru destekler. Kasabanın
ayrıntıya kadar her şey hemen hemen el
sarkmış, gerdanlar çifte, burunlar incecik triko kumaştan. Yüzlerinin içi
NİÇİN LİNÇ?
tek gazetesi tamamen doktorun
dikişi. Makinemi pek kullanmam. Özellikle
Sdüşmüş, bakışlar tepeden, pamuk dolu. Gözler her renk boncuktan.
Doktor halk düşmanı değildir,
arkasındadır. Kasabadaki sivil
yüzlerdeki ayrıntılar el dikişsiz olmuyor.”
cakalı ve donuk, küstah ve şımarık.
Işıldayan parlak kumaştan ringa balığı
halk ona düşman olmuştur.
toplum örgütleri doktorun
Gerçekten de Bernina 1230 dikiş makinesi
Yiyip içmekten, eğlenmekten başka bir
salamurası. Koyu kahverengi ipekten
Fiziksel ve sosyal linç, bir tür
arkasındadır. Ancak kasabanın
bir köşede öyle duruyor. “Kullandığım
şey yok kafalarında. Suratlarından belli,
yuvarlak simitler, üzerlerindeki beyaz tuz
bezdiri (mobing) vardır. Bruno
en büyük mülki amiri olan vali
her şey yumuşak olmalı. Satenden ipeğe,
bolluk içindeki bir toplumun bu üst sınıf
taneleri suni inciden. Kuşkonmazlar ipek
halk düşmanıydı, yaktılar,
(seçilmiş bir görevli) doktora
kadifeden triko kumaşına...”
insanlarının dünya umurunda değil.
kumaşla beyaz rujdan. Kâseleri dolduran
Galilei Galileo halk düşmanıydı,
cephe alır. Çünkü yeni yapılan
Soruyorum, dikiş dikmeye ne zaman
Ziyafet masasının çevresinde garsonlar
siyah ve kırmızı havyar minnacık styropor
ölümden döndü. İkisi de kiliseye
kaplıca kasabaya büyük bir
başladığını. “Gençliğimde”, diyor.
koşuşturuyor. Üzeri tepsi tepsi havyar, taneleri. Stefanie Siebert insanlarını
karşı fikir ileri sürmüştü.
ekonomik canlılık, zenginlik
“Size çok şaşırtıcı gelebilir ancak okul
somon, karides, ıstakoz, füme etler, yaratırken ipeğin yanı sıra saten, deri,
Dreyfus, Nâzım Hikmet,
getirecektir. Suyunun mikroplu
yıllarımda el işi dersinden hep düşük
haşlanmış domuz başı, salamlar, sosislerle ince kadife, sırma şeritler de kullanıyor.
Sabahattin Ali, Deniz Geçmiş,
olduğu anlaşılırsa kasabaya
not alırdım. Dikişe merak sonradan
dolu masa neredeyse çökecek.
Az ötede, elinde uzun namlulu bir tüfek,
“Benim oyumla çobanın oyu
dışarıdan gelen müşteriler
gelivermişti. Birdenbire.” Stefanie Siebert
Suratları kat kat boyalı kadınlar
Mrs. Marple oturuyor. Yanında duruyoruz.
bir mi?” diyen Aysun Kayacı
kaplıcadan uzak duracaklardır,
yarattığı “insanlar”ı Almanya’nın değişik
incecik sigaralarını altın ve gümüş uzun
Öfkeli gözlerle bize
halk düşmanıydı, linç edildiler.
kasabanın ekonomik gelişme
kentlerinde,
ağızlıklarla içerken erkekler purolarını
bakıyor. Birkaç
Hatta Mustafa Kemal bazılarına
umudu ortadan kalkacaktır.
Londra’da,
tüttürüyor. Tuvaletleri pahalı terzilerin
adım sonra aşçılar
göre halk düşmanıydı, idama
Doktor valinin kardeşidir,
Kopenhag’da,
elinden çıkmış kadınların giyimleri rüküş. çıkıyor karşımıza.
mahkûm edilmişti.
evlidir ve üç çocuğu
Paris’te, Roma’da
Takıları gösterişli, ağır mı ağır. Bir zamanki Büyük masanın
Peki toplum niçin linç eder?
bulunmaktadır. Ancak buna
ve Milano’da
güzelliklerinden pek bir şey kalmamış çevresine toplanmış
Bir; linç eden kalabalığa
rağmen vali gazeteye hemen
büyük mağazaların
olsa da kırıtmayı, göz süzmeyi hâlâ çok davetlilere
karışırsanız, emniyette
bir yazı yararak kaplıca
vitrinlerinde ve
Stefanie
iyi beceriyorlar. Yanlarındaki adamların
olursunuz, güçlü olan grubun leziz yemekler
suyunun temiz olduğunu,
Siebert galerilerinde
parasını yedikleri belli.
veya yönetimin yanında yetiştirmeye
biraz mikrobu bulunsa bile
de sergilemişti.
Salonun bir başka köşesinde küçük bir
olursanız size saldırmazlar. çalışıyorlar.
o kadar mikrobun her yerde
Görenleri kendine
İki; kişiler, kısa vadeli kendi orkestra, en popüler dans melodilerini Siebert’e, bütün
bulunabileceğini iddia eder.
hayran bırakmıştı.
döktürüyor. Yeşil ipek tuvaletli şarkıcı bunları başarmak
Bu arada vali kaplıca suyu ile çıkarları için lince katılırlar.
Karı-koca Siebertler
kadın, dudakları kıpkırmızı boyalı kocaman için yalnızca
uğraşırsa kardeşinin kaplıcadaki (Kasaba halkı kısa vadede
“insanlarını” sürekli
ağzını açmış sonuna kadar, avazı çıktığı sanatçı olmanın
işinden atılabileceğini ima eder. ekonomik çıkarlarını düşünerek
sergileyecekleri
kadar bağırıyor. Ak saçlı bir adam dans yetmeyeceğini
Doktorun karısı bu tehditten doktora karşı çıkmışlardır,
bir mekânı yıllarca
ettiği genç kızın omzuna başını dayamış. söylüyorum. İdealist olmak da gerekli.
ürker. ancak orta vadede hep birlikte
aramışlardı. Sonunda bu düş gerçekleşmiş,
Az ötede üzeri pastalar, kekler dolu bir
Doktor bilimsel verilere, hasta olacaklarını hesaba “Evet”, diyor biraz düşünceli. “El emeği,
Stuttgart’ta tarihi pansiyon Schwanen’i
başka masanın çevresinde toplanmış üç-beş
tahlil sonuçlarına dayalı katmamışlardır.) göz nuru ve sonsuz bir sabır insanlarımla
satın almışlardı. Kumaştan yaratılmış
makalesinin basılması için Fiziksel veya sosyal kadın pahalı porselen fincanlardan kahve ortak yaşamımda bana hep eşlik etti.”
“insanlar” burada tam 10 yıl hep bir arada
matbaaya gittiğinde matbaa lince katılanlar tek tek içip kahkahalar atıyor. Masanın altına “Canlandırdığım erkekler çoğunlukla
yaşamıştı.
kibar insanlardır fakat uzanmış süslü püslü köpekleri uyukluyor. yaşını başını almış, yaşamlarının son
çalışanları ona makaleyi Sonra yine taşındılar. 2023 yılında
bir araya gelince bireysel 1920’li yılların Berlin’indeyiz. Otto Dix’in döneminde, kellifelli kimseler” diyor
basamayacaklarını söylerler. Karaormanlar’ın güneyindeki Beuron
sorumluluklarının azaldığını insanları karşımızda. Sanki yaşıyorlar! Stefanie Siebert. Dudaklarında hep bir
Sivil toplum örgütleri de kasabasına. Son yıllarda boş duran üç
düşünürler, saldırganlaşırlar. Hepsinin arasında, kızıl saçları beline gülümseme var. Devam ediyor: “Kadınlar
sözlerinden dönmüşlerdir, artık katlı, 21 odalı pansiyonlarını geçen yıl
“Mektup” adlı romanımda kadar uzanan bir kadın gülümseyerek ise orta yaşın üzerinde, geçmişin güzel
doktoru desteklememektedirler. Siebert ailesine satmıştı. Yaklaşık bir
linç olayına katılanlar, “Ben dolaşıp duruyor. Masadan masaya gidiyor.
Doktor sokakta dolaşıp günlerinin anı ve özlemiyle yaşamayı buçuk yıl süren tamiratın ardından yapı
öldürmedim, sadece bir tane
makalesini halka duyuracağını Tüm salondaki tek canlı o: Stefanie sürdüren şıngır şıngır kişiler” Başka bir nisan sonunda ziyaretçilere açıldı. Stefanie
vurdum” demişlerdir. Madımak
söyler, engellenir. Sadece bir Siebert, Tübingenli bir “kumaş artisti”. odada geçen yüzyılın ünlüleri! “Dinner for Siebert ve “insanları” şimdi çok mutlu
da böyledir. (Madımak’ta Bruno
kaptan dostu toplantı yapması Salonları dolduran, insan büyüklüğündeki One” kahramanları Miss Sophie ve uşağı çünkü artık başka yere gitmeyecekler, hep
tekrar yakılmıştır.)
için ona bahçesini açar. Halk 80‘in üzerinde figürün yaratıcısı. Yıllarını James. Yan yana ayakta duranlar Salvador Beuron’da kalacaklar, yaşamlarını burada,
Linç olayında saldıranlar
bahçeye toplanır, doktor ve vali vermiş gerçek bir el emeği olan bu Dali, Marlene Dietrich ve Adolf Hitler. Tuna kıyılarında sürdürecekler.
bireysellikten uzaklaşırlar,
görüşlerini açıklayacaklardır.
kimliksiz hale gelirler. Bence
Vali oturumu yönetecek bir
BERRIN KARADENZI
v ‘Anadolu’nun Bitki Mirası’
saldırganların silikleşmiş
başkan seçilmesini önerir.
berrin.karadeniz@cumhuriyet.com.tr
Alelacele seçilen başkan kimlikleri, Kuçuradi Hoca’nın
otanik illüstrasyon aracılığıyla Anadolu’daki
doktora karşı olan bir kişidir. silinmiş yüzlerini, yani ötekileri
Bbitki çeşitliliğini görünür kılmayı amaçlayan
Önce vali konuşur, sonra doktor oluşturur. Göz göre göre böcek
“Anadolu’nun Bitki Mirası” sergisi Salt Beyoğlu’nda
Kültür rotası
elindeki tahlil raporundan söz öldüremeyen ileri miyop bir
açıldı. Sergi, Türkiye’den 47 bitki ressamının 80
Konserden tiyatroya, sinemadan
eder. Halk kendilerine zararı arkadaşım, gözlüğünü çıkarıp
çalışması aracılığıyla Anadolu’da binlerce yıldır insanla
dokunacağı gerekçesiyle böceğe öyle vururdu.
etkileşim halinde olan bitkilere odaklanıyor. Seçkide
sergiye, kültür sanat dünyasında öne
tarımı yapılan tahıllar, tarla ürünleri ile gıda, şifa veya
çıkan etkinlikler...
farklı amaçlarla kullanılan bitki türleri yer alıyor.
v Javadoff, Türkiye
v Elma, v Bir yaz
turnesinde
Galeati Yayıncılık
Labrador, gecesi...
endine
YENİ
stanbul Filarmoni Derneği
Közgü Çimen
İ80. yılını bir konserle
yorumuyla
lzheimer hastalığıyla
kutluyor. Felix Mendelssohn’un
klasik ve çağdaş
Amücadeleye, müziğe
“Bir Yaz Gecesi Rüyası”nın
müziği bir
ve birbirlerine duydukları
Türkiye prömiyerini yapacağı
araya getiren
aşka ilişkin umut dolu
konserde şef Orçun Orçunsel
dünyaca ünlü
bir hikâye. Matthew
yönetimindeki İstanbul
keman virtüözü
Seager’ın yazdığı, Zeynep
Filarmoni Orkestrası’na
Javadoff 13
Anacan çevirisi ve Onur Ünsal’ın yönetimiyle,
tiyatro sanatçısı Erkan Kolçak
Haziran’da İstanbul’da, 15 Haziran’da
bir çiftin 50 yıllık hikâyeleri Engin Hepileri ve
Köstendil anlatımıyla eşlik
İzmir’de, 19 Haziran’da Ankara’da
Nergis Öztürk’ü sahnede buluşturuyor. Oyun, 6
edecek. Bir Yaz Gecesi Rüyası,
hayranlarıyla buluşacak.
Haziran’da Moda Sahnesi’nde.
24 Haziran akşamı, AKM’de…
KARGO DAHİL 300 ¨ YERİNE
v ‘Psymama’ Indira İstanbul’a geliyor
Elektronik müziğin yükselen yıldızlarından,
¨
225
techno sahnesinin güçlü ismi İspanyol DJ ve
+90 539 669 60 69 prodüktör Indira Paganotto, İstanbul’a geliyor. 15
www.galeatiyayinevi.com galeatiyayincilik gletiyayincilik galeati2017
Haziran’da Life Park’ta sahnede olacak Paganotto,
ilk kez özel bir görsel-işitsel şov sergileyecek.