Katalog

4 MAYIS 2025 2 EDITÖRDEN irçoğunuz biliyorsunuzdur, “Aile Yılı”ndayız. Aile ve Sosyal Norveçli mimarlık firması Snøhetta B Hizmetler Bakanlığı imzalı Qasr Al Hokm İstasyonu, tarafından yürütülen ve yıl boyu sürecek etkinliklerle geçmişle geleceği, doğayla aile kurumunun önemi kentsel belleği bir araya getirerek vurgulanıyor; aile içindeki birlik ve beraberliğin korunması, ulaşımı yeni bir yaşam biçimine “var olan riskler” karşısında dönüştürüyor. ailenin topyekûn desteklenmesi amaçlanıyor. Elbette bu kapsamda yürütülen çalışmalar sürekli olarak haklı eleştirilerle karşılaşıyor. Kimi zaman bir etkinliğin içeriği, kimi zaman ise bir yetkilinin “aile” kurumu ile ilgili sarf ettiği bir cümle gündem oluyor. Ancak genel yaklaşım itibarıyla tüm bu eleştirilerin odak noktasının, aile ile ilgili sürekli bir dayatmaya maruz kalmak olduğunu söyleyebiliriz. Son olarak sağlık bakanı tarafından evli çiftlere yönelik dile getirilen, “Eğer çocuğunuz yoksa, aile olamıyorsunuz; Metrodan fazlası: Kentin sadece karı-koca oluyorsunuz” sözü, yine çocuk yapmaya yönelik bir dayatma olarak algılandı. Bu gibi açıklamalar, toplumun geniş kesimlerinde tepki topladı. kalbinde bir serap Eleştirileri bir anlığına kenara bırakalım ve devletin “en az üç çocuk” söylemiyle eleceğin kentlerini Sürdürülebilirlik yalnızca enerji ve gitmek, bahçeler ile anı yakalamak ve dış yapıdaki DAIRESEL başlayan, yıllardır süregelen inşa ederken en çok kaynak yönetimi ile sınırlı değil elbette. kavisli paslanmaz çelik dairesel yüzeye kentin tarihi FLORA gençleri evlenip çocuk yapmaya düşündüğümüz sorunlardan Qasr Al Hokm Metro İstasyonu, ekonomik kimliğinin de yansımasıyla geleceğe yolculuk yaparak teşvik edici veya zorlayıcı biri artık yalnızca büyümek ve sosyal açılardan bakıldığında da önemli bir anlığa kentin ortasında serap gördüğünüzü bile söylemlerinin asıl nedenlerine G değil, aynı zamanda büyürken bir örnek. İstasyon, kentin kalbinde düşünmek olası. göz atalım. Bugünlerde nasıl daha yaşanabilir, adil ve sürdürülebilir konumlanarak farklı toplumsal kesimlerin sıkça tartışıldığı gibi, ülke kentler yaratabileceğimiz. Artan nüfus, kolayca ulaşabileceği bir kamusal demografisindeki doğum yoğun trafik ve iklim krizinin etkileri, alan yaratıyor. İstanbul’da bir örnekle oranı düşüşleri ve bunların ulaşım altyapılarına bakışımızı kökten karşılaştıracak olursak Mısır Çarşısı’na yaratacağı olumsuz sonuçlar, bu değiştirmeye başladı. Bu dönüşümde toplu yürüyerek beş dakika uzaklıkta bir metro söylemlerin ardında yatan ana taşımanın, özellikle de metro sistemlerinin istasyonu hayal edebilirsiniz. Burada AYÇA etken olarak karşımıza çıkıyor. rolü her zamankinden daha önemli. Yeni metro sırf bir ulaşım aracı değil, insanları CEYLAN Peki, “gençleri evlenip nesil metro tasarımları yalnızca işlevsel buluşturan, kamusal yaşamı destekleyen çocuk yapmaya teşvik ederek değil, aynı zamanda çevreye duyarlı, bir merkez işlevi de görüyor. Umuyorum giderek yaşlanan nüfusun önüne kültürel bağlamı gözeten ve sosyal yaşamı bu yaklaşım toplu taşımanın bireysel ayca_ceylan geçmek” gibi açık bir devlet destekleyen yapılar olarak öne çıkabiliyor. araç kullanımına karşı güçlü bir seçenek politikası neden yıllardır siyasi Bu anlayışın çarpıcı örneklerinden biri sunarak hem karbon ayak izini azaltır bir gerginlik noktası? Devletin olan Qasr Al Hokm Metro İstasyonu’nu geçtiğimiz hem de kent kültürünün daha kapsayıcı bir biçimde yurttaşlarını bir konuda teşvik günlerde Suudi Arabistan başkenti Riyad’ta şekillenmesine katkı sunar. etmek için atacağı adımlar deneyimleme olanağım oldu. KENT KIMLIĞI ILE IÇ IÇE son derece bilinirken neden Şubat ayının sonunda kullanıma açılan Qasr Al Riyad’ın tarihi merkezindeki konumuyla geçmişle ülkemizde bu söylem sürekli bir Hokm Metro İstasyonu, Norveçli mimarlık firması gelecek arasında bir köprü kuran istasyon modern tansiyon merkezi oluşturuyor? Snøhetta tasarımıyla yalnızca bir ulaşım noktası değil, teknolojilerle donatılmış olsa da tasarımı, kentin Ve son bir soru: Neden sürdürülebilir kentsel dönüşümün etkin bir bileşeni Hem doğa hem kent kültürel kimliğine saygı gösteriyor. Böylece bu gerginlikler din, tarih, olarak inşa edilmiş. Proje, sürdürülebilirliğin tüm kullanıcılar istasyonun içinden geçerken sosyoloji ekseninde uzayan yönlerini bütüncül bir şekilde ele alıyor. Öncelikle belleği ile uyumlu yalnızca bir yerden bir yere gitmiyor, aynı geniş tartışmalara konu çevresel sürdürülebilirlik bağlamında enerji zamanda kentin tarihine, kimliğine ve Mimarlık ve sürdürülebilirlik arasındaki ilişki oluyor? Gerçekten birbirimizi verimliliğine bakıldığında, istasyonun tasarımında doğasına da temas ediyorlar. Sürdürülebilir bu projede oldukça net bir şekilde okunabiliyor. anlamadığımız için mi yoksa enerji ve su tasarrufuna büyük önem verildiği Bir yapının sürdürülebilir olması, doğayla uyum mimarlığın gücü mekânları yalnızca dinlemek mi istemiyoruz? görülüyor. Doğal havalandırma sistemleri, akıllı içinde tasarlanmasının ötesinde kültürel bağlamı ve işlevsel değil, aynı zamanda yaşayan Burada, herkesin fikirlerini gölgelendirme stratejileri ve gün ışığından maksimum sosyal adaleti de gözetmesini gerektiriyor. Snøhetta’nın organizmalar gibi tasarlamasından açıkça paylaşabileceği, birbirini düzeyde yararlanan iç mekân kurgusu, istasyonun yaklaşımı tam da bu noktada günümüzün mimari geliyor. Gezegen refahını gözeten, insan dinlemeye istekli olduğu bir enerji gereksinimini en aza indiriyor. Özellikle Arap sorumluluğuna güzel bir örnek: Bir binayı tasarlarken ilişkilerini güçlendiren ve zamanla ortam yaratmak belki de en yarımadası gibi sıcak ve kurak iklimlerde doğal sadece malzeme seçimine değil, onun kent yaşamına nasıl daha da değerlenen yapılar inşa etmek, önemli adım olacaktır. gölge ve hava sirkülasyonu sağlayarak hem kullanıcı dokunduğuna, hafızalarda nasıl bir yer edineceğine ve mimarinin geleceği için anahtar. konforu hem de enerji verimliliği sağlamak yalnızca geleceğe nasıl bir miras bırakacağına da bakmak önemli DENIZ ÜLKÜTEKIN Bu metro istasyonunda geleneksel teknik bir gereklilik değil, aynı zamanda etik bir bir fark yaratıyor. mimariden esinlenen iç tasarımla geçmişe deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr sorumluluk. INSANLIK HALLERI Bu aralar dalgın mısınız on günlerde yaşama konsantre olmakta zorlanıyor kaldırır. Spor salonu olmak zorunda değil, açık havada nefes Toplumsal travmalar musunuz? Siyasi olaylar, depremler, doğa katliamları, alarak yürümek de yeterli olabilir. ülkemizin geleceğine ilişkin ümitsizlik, dünyadaki Duygularınızı yazın: İçinizdekileri düzenlemek için ruhumuzu yoruyor. Peki bu belirsizlikler derken hepimiz sanki ayakta durmaya başkalarına da anlatmanız gerekmez. Bir deftere “Şu anda kafam sersemliği anlayıp S çalışıyoruz ama sallanıyoruz. Bir şeyler yapmaya çok karışık. Şundan korkuyorum. Şu konuda öfkeliyim” diye ALICAN çalışıyoruz ama elimiz ayağımız birbirine karışıyor. Hatta bazen serbestçe yazın. kendimize nasıl iyi ELKOREK yaptıklarımızı yapan kişi sanki biz değilmişiz gibi geliyor. Bu Haberleri sınırlayın: Haberler ve sosyal medya iç içe geçmiş bakabiliriz? durum çok insani çünkü insan ruhu, üst üste gelen belirsizlik ve durumda, sürekli yeni haber akışında kalmak ruh sağlığımızı adaletsizlik duygusuna karşı kendini korumaya alır. Bazen tam daha da zayıflatabilir. Belirli bir saatte haberlere ve sosyal anlamlandıramadığımız hafif bir sersemlik hissi içinde yaşarız. medyaya göz atıp sonra kapatma alışkanlığı, iyi gelir. Tıpkı şok geçiren birinin gerçeklik algısına dönmesi gibi... ANLAM YARATIN Peki böyle dönemlerde ne yapabiliriz? Bu bulanıklığın Büyük olaylar karşısında insanlar iki şekilde tepki verir: içinde kaybolmadan, kendimize nasıl alan açabiliriz? Tamamen edilgenleşir veya bu olaylardan bir anlam Galeati Yayıncılık Bugün bu yazıda, bu ağır duyguların içinden çıkarmaya çalışır. Anlam arayışı acıyı yok etmez ama geçerken kendimize iyi bakabilmek için neler YENİ YENİ acıya bir çerçeve verir. Şu soruları kendinize sorun: yapabileceğimizi aktarmak istiyorum. “Ben bu yaşananlardan ne öğreniyorum, hangi HISSINIZI ANLAYIN konuda geçmişten ders almalıyım?” Birçok insan yaşadığı dalgınlık, “Kendi hayatımda neyi daha değerli görüyorum, motivasyonsuzluk veya umutsuzluk gerçekten önemli olan nedir?” karşısında kendine kızar: “Ne yapıyorum ben “İnsan olmak, toplum olmak demek. Bir ülkenin böyle?”, “Daha güçlü olmam gerek!”, “Böyle parçası olmak ne demek, şimdi daha iyi anlıyor hissetmemeliyim, şu an mutlu hissetmeliyim!” muyum?” Ancak bilin ki yaşadığınız bu kafa karışıklığı KÜÇÜK IYILIKLER olağan. Bu duygular, sisteminizin “fazla yük” Tek başımıza ülkenin adalet sistemini düzeltemeyiz veya karşısında kendini koruma biçimi. Suçu kendinizde aramak depremleri engelleyemeyiz ama her birimiz kendi küçük yerine olağanüstü koşulların ağırlığını kabul edin. Bir süreliğine KARGO DAHİL 250 ¨ KARGO DAHİL 200 ¨ alanımızda bir şeyler yapabiliriz. Küçük iyilikler hem dünyayı “tam kapasite” çalışamamak da olağandır. bir nebze güzelleştirir hem de içimizde “Ben bir şeyler ZIHNI TEMIZLEMENIN YOLLARI yapabiliyorum” duygusunu yeniden inşa eder. ¨ 450 Büyük duyguların içinde kaybolmamak için bazen çok küçük Bir sokak hayvanına su bırakmak. +90 539 669 60 69 etkinlikler işlevseldir. Bir çocukla ilgilenmek. www.galeatiyayinevi.com galeatiyayincilik gletiyayincilik galeati2017 Hareket edin: 10 dakikalık bir yürüyüş bile zihindeki tozu Bir yaşlıya yardım etmek. @alicanelkorek @Alican_Elkorek