Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                27 NİSAN 2025
2
EDITÖRDEN
atı’nın gelişmişlik 
seviyesini açıklarken 
sıkça başvurulan 
etkenlerin başında 
Kimin refahı
B
kurumlar gelir. 
Kurumlara duyulan güven, bu 
İklim krizine yönelik atılması gereken adımlarda somut tanımlar içermeyen 
güvenin zamana yayılan bir 
istikrarla, ilkelerle ve toplumun 
iklim kanunundaki eksiklerin giderilmesi için katılımcı bir yaklaşım şart!
kolektif saygısıyla inşa edilmesi, 
Batı’nın bugün pek çok alanda 
lkemiz 2053 Net komisyonunda geri çekildi. 
öne çıkmasında belirleyici 
Sıfır Emisyon Gezegenin ve insanlığın 
rol oynamıştır. Bireyin kendi 
hedefini geleceğini biçimlendirecek 
davranışını bile düzenleyen bu 
gerçekleştirme böylesi önemli bir yasa sırf 
kurumsal güven iklimi, yalnızca 
Ü yolunda Paris kısa ve orta vadeli ekonomik 
hukuk ya da ekonomiyle sınırlı 
İklim Anlaşması kapsamında önceliklerin gölgesinde 
değildir. Gündelik yaşamın her 
önemli taahhütlerde kalmamalıydı. Bu geri çekilme 
alanına nüfuz eder.
Elbette bu yaklaşım, tarih bulunmuştu. Bu taahhütleri ise yeni ve daha kapsayıcı 
boyunca başka kültürleri yasal zemine oturtması bir yasa için önemli bir fırsat 
görmezden gelen “Batımerkezci” 
beklenen iklim kanunu tasarısı sunuyor. Şimdi bilimsel 
bakışın eleştirisiyle birlikte 
son haftalarda kamuoyunda gerçekler, toplumsal katılım ve 
düşünülmelidir. Ancak bugün 
yoğun biçimde tartışıldı. Ancak ekolojik duyarlılıkla yeniden 
dünyanın geri kalanındaki 
yasa çevresel faydadan çok yazılmış, güçlü bir iklim 
sermayenin, tüketim tercihini 
ekonomik büyümeye ve karbon yasasına her zamankinden daha 
Batı’nın ürettiği değerlere 
piyasalarına odaklanması ile çok gereksinim duyuyoruz.
yöneltmesinin de üzerinde 
eleştirilerin merkezine yerleşti.
durulması gereken bir anlamı MADEN KENTLERI  
Üstelik tasarının içeriğinden 
vardır. Bu, Batı’nın değer üretimi 
NE OLACAK?
çok çevresinde dolaşan komplo teorileriyle oluşan bilgi kirliliği 
bakımından yakaladığı başarının 
İklim krizini yalnızca yasalarla değil aynı zamanda adil 
tartışmayı daha da karmaşık duruma getirdi. “Herkese yapay 
bir yansımasıdır.
geçiş politikalarıyla da ele almalıyız. Bu bağlamda maden 
et yedirecekler”, “Evindeki bitkini bile sulayamayacaksın” 
Peki, Batı’da kurumsal 
kentlerinin dönüşümü, adil ve sürdürülebilir bir gelecek için 
gibi gerçekle ilgisi olmayan sosyal medya söylentileri iklim 
yapıların bu kadar güçlü oluşunu, 
önemli örnekler sunuyor. Madenler kapandığında işsizlik ve göç 
inkârcılarının gündemini beslerken ne yazık ki konuyla ilgili 
bizim coğrafyamızda neden 
nedeniyle birçok yerleşim bölgesi hayalet kasaba ve kentlere 
geniş bilgisi olmayan birçok insanın da tedirgin olmasına neden 
sağlayamıyoruz?
dönüşmek durumunda da değil. Örneğin Endonezya’daki 
oldu. İklim inkarcıları kimdir diye küçük bir parantez açacak 
DAIRESEL 
Kültürel kodlarımız mı 
Sawahlunto kenti, 15 yıl içinde kömürden turizme geçiş yaptı. 
olursam şu an dünyamızda küresel ölçekte deneyimlediğimiz 
farklı? Yoksa tarihsel gelişim FLORA
Fransa’daki Loos-en-Gohelle komünü, 130 yıllık maden 
iklim değişikliğinin olmadığını iddia eden bir topluluk.
çizgimizde kararlılık mı eksik? 
ekonomisinin ardından 1980 yılında kapatılan madenlerden 
Verilebilecek yanıtlar çeşitli. 
FOSIL YAKITTAN ACIL ÇIKIŞ!
sonra turizme ve yeşil teknolojilere yöneldi. Çin’in Yulin kenti 
Ancak Türkiye özelinde dikkat 
İklim kanununun en çok eleştirilen yanlarından biri ki 
de kömürden yenilenebilir enerji ve turizme geçiş yapıyor. 
çeken bir olgu var: Bizde saygı 
benim için de bu böyle, fosil yakıtlardan kesin bir çıkış planı 
Polonya’da madencilik sonrası yeniden canlandırma adına 
genellikle kurumlara değil, 
içermemesi oldu. Bu eksiklik, iklim krizine karşı somut ve 
sürecin aşamalarını ayrıntılı biçimde ele alan bir “yeniden 
kişilere duyuluyor. Bir liderin, 
kararlı bir yol haritası gereksinimini yeniden hatırlattı. Türkiye 
canlandırma kanunu” bulunuyor. Bu örnekler gösteriyor ki 
öne çıkan bir şahsiyetin işaret 
gibi biyolojik çeşitlilik açısından zengin bir coğrafyada yalnızca 
dönüşüm mümkündür ve refah sürdürülebilir kaynaklarla da 
ettiği kurum bir anda değer 
karbon hesaplarına odaklanmak değil, ekosistem temelli bir 
kazanıyor. Kurumun kendi yaratılabilir.
AYÇA 
yaklaşım geliştirmek gerekiyor. Ekosistem hizmetleri, yaşamın 
varlığı değil, onu destekleyen Tüm bu dönüşümleri mümkün kılacak olan şey yalnızca 
CEYLAN
kişisel otorite öne çıkıyor. her alanında sürdürülebilirliğin temelidir. Tüm yasal ve 
yasalar üzerine konuşmak değil, aynı zamanda güçlü bir vizyon, 
Bu durum, yaklaşık 200 ekonomik planlamalarda merkezde yer almalı. Doğayla uyumlu 
toplumsal katılım ve doğayla uyum içinde kurulan yeni bir 
yıldır süregelen çağdaşlaşma ayca_ceylan
bir yaşam kurmadan ne iklim adaleti ne de sürdürülebilir 
yaşam amacıdır. Ülkemizin iklim politikası da bu amacı gerçeğe 
çabamızda hâlâ aşamadığımız 
kalkınma mümkün olabilir.
dönüştürme sorumluluğuyla yeniden oluşturulmalı. Çünkü bu 
en temel eşik olabilir: Güvenilir 
Tüm bu tartışmaların ardından yasa tasarısı meclis 
sırf doğanın değil, hepimizin sorunu.
kurumlar inşa etmek ve onları 
istikrarlı bir düzenin taşıyıcısı 
haline getirebilmek.
Kurumlar güçlü olduğunda 
birey kendini güvende hisseder. 
Yarınla ilgili kaygıları azalır. 
Aidiyet duygusu pekişir. Oysa 
bugün ülkemizde pek çok 
alanda yaşadığımız tedirginliğin 
temelinde tam da bu eksiklik 
yatıyor: Kurumlara duyulan zayıf 
güven.
Cumhuriyetin temel 
ilkelerinden biri olan “hukukun 
üstünlüğü”, yalnızca hukuku 
değil, tüm kurumsal yapıları 
kapsayan bir ilkedir aslında. 
Bu ilkeye yeniden sıkı sıkıya 
sarılmadan, çağdaşlaşmanın 
eşiğini aşmak mümkün 
görünmüyor.
Siz ne dersiniz?
Hepinize iyi pazarlar.
DENIZ ÜLKÜTEKIN
deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr
Kötülükle nasıl baş edeceğiz? 
elsefeci Judith Butler, bilmez diye bir laf var. Bir de Kant, “Kötülüğün ortadan kaldırılması Bakışları geleceğe uzatıp henüz doğmamış 
ABD Başkanı Trump Yoda’nın sözü var: Gerçek aptal mümkündür ancak bu bitimsiz bir çaba çocukların bizden daha az kötülüğe maruz 
ve ona oy verenlerle kimdir? Aptalın kendisi mi yoksa gerektirir” diye ekler. Bu şu anlama geliyor, kaldıklarını seyredip “O zaman devam” 
ilgili yaptığı son biz çaba göstereceğiz, bizden sonra gelenler 
onu takip eden mi?” diyorum. 
F değerlendirmesinde de çaba gösterecekler ve onlardan sonra 
Kalben, bir süredir bu sorunları Hegel’in “birey” olmaya ilişkin yaptığı 
şöyle diyor: 
düşündüğünü söylüyor ve ekliyor: dünyaya gelecek olanlar da... 
tarif aklıma geliyor: “Tikelle evrenselin 
“Trump pek çok yalan söylüyor. 
“Karşımdaki insanla aynı dili Peki bu nasıl bir çabadır? Kant’ın 
birliği. Tüm insanlık adına yaşanan bir ömür 
Kendimize şunu sormalıyız. 
rasyonel akla yaptığı vurguyu dikkate 
konuşmuyorum, karşımdaki insan 
insanı ‘insan’ yapan şeydir.”
AYŞE ACAR
İnsanlar neden yalanlara inanmaya 
alarak şunu rahatlıkla 
benim bildiklerimi bilmiyor, 
hazır? Aslında Trump’ın yalan söyleyebiliriz: Mevcut 
karşımdaki insan asla benim 
söylediğini biliyorlar, abarttığını biliyorlar, hukukun korunmasına 
hissedebildiğim derinlikte hissedemeyecek. 
iddialarının çoğunun bir temeli olmadığını 
ve geliştirilmesine 
Şimdi ben bu insanla nasıl uzlaşacağım? 
da biliyorlar.”
katkı sunarak. Kötüler, 
Şimdi biz beraber bu dünyayı nasıl 
Butler, Trump destekçilerinin 
cahiller, kötülüklerinde, 
değiştireceğiz? Yoksa o dünyayı bir taraftan 
Galeati Yayıncılık
kandırılmadığının altını çiziyor ve onları cehaletlerinde özgür 
yok ederken benim de her seferinde onun 
YENİ
heyecanlandıran şeyin Trump’ın elinde hiç olmak isteyebilirler ve 
kırdığı döktüğü yok ettiği yaktığı ve 
bir delil olmamasına karşın canı ne isterse istemeye hep devam 
öldürdüğü şeyleri yeniden yeşertmekle mi 
söyleyebilmesi ve bunları gerçekmiş gibi 
edeceklerdir. Önemli 
geçecek ömürüm? Bunu anlamaya bulmaya 
gösterebilmesidir diyor. Butler yaptığı 
olan kırıp dökmelerine, 
çalışıyorum.”
analizde insanların nefret etmekte, akıldışı yok etmelerine engel 
Kalben, pek çok insanın zihninde 
davranmakta özgür olmak istediklerini, olacak bir hukukun ve o 
gezdirdiği şeyleri söylüyor. Sahi, bir ömür 
Trump’ınsa bu son derece tehlikeli özgürlük hukukun üstünlüğünün 
boyu kötülükle nasıl baş edeceğiz? 
(keyfiyet) anlayışının temsilcisi olduğunu korunabilmesidir. 
KÖTÜLÜK ILIŞKISI
belirtiyor.
Ömrümüz böyle mi 
Filozof Kant’ın kötülüğe ilişkin yaptığı 
Dünyanın pek çok yerinde ve ülkemizde geçecek? Hep çaba mı 
değerlendirmelerde dikkat çekici bir 
benzer şeylerin yaşandığını biliyoruz. göstereceğiz? Kalben, 
Kötülük her gün maruz kaldığımız, tanık ayrıntı vardır. Kötülük kişinin ötekiyle sahici bir soru sormaktadır. 
KARGO DAHİL 300 ¨ YERİNE
olduğumuz bir olgu. Butler’ın yaptığı olan ilişkisinde ortaya çıkar. Bu öteki, Bu soruyu tanıdığım 
tespitleri destekler nitelikte bir başka dikkat toprak, bitki, hayvan veya insan olabilir. pek çok insan gibi ben 
¨
Tek başımıza evde oturmuş çayımızı 
çekici yorumu müzisyen Kalben yapıyor: de kendime soruyorum. 
225
“Kötüler, cahiller ve ahmaklar o kadar yudumluyorken kötülüğün baş göstermesi Bulduğum ve bana anlamlı 
+90 539 669 60 69
özgür ki kötülüklerinde, cehaletlerinde pek olanaklı değildir. Kötülük özellikle gelen yanıtsa şu: Ömrümüz 
www.galeatiyayinevi.com galeatiyayincilik gletiyayincilik galeati2017
ve aptallıklarında... Aptal, aptal olduğunu toplumsal düzeyde kendini gösteren şeydir. yalnızca bize ait değildir. 
            
    
