07 Mayıs 2025 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

27 NİSAN 2025 2 EDITÖRDEN atı’nın gelişmişlik seviyesini açıklarken sıkça başvurulan etkenlerin başında Kimin refahı B kurumlar gelir. Kurumlara duyulan güven, bu İklim krizine yönelik atılması gereken adımlarda somut tanımlar içermeyen güvenin zamana yayılan bir istikrarla, ilkelerle ve toplumun iklim kanunundaki eksiklerin giderilmesi için katılımcı bir yaklaşım şart! kolektif saygısıyla inşa edilmesi, Batı’nın bugün pek çok alanda lkemiz 2053 Net komisyonunda geri çekildi. öne çıkmasında belirleyici Sıfır Emisyon Gezegenin ve insanlığın rol oynamıştır. Bireyin kendi hedefini geleceğini biçimlendirecek davranışını bile düzenleyen bu gerçekleştirme böylesi önemli bir yasa sırf kurumsal güven iklimi, yalnızca Ü yolunda Paris kısa ve orta vadeli ekonomik hukuk ya da ekonomiyle sınırlı İklim Anlaşması kapsamında önceliklerin gölgesinde değildir. Gündelik yaşamın her önemli taahhütlerde kalmamalıydı. Bu geri çekilme alanına nüfuz eder. Elbette bu yaklaşım, tarih bulunmuştu. Bu taahhütleri ise yeni ve daha kapsayıcı boyunca başka kültürleri yasal zemine oturtması bir yasa için önemli bir fırsat görmezden gelen “Batımerkezci” beklenen iklim kanunu tasarısı sunuyor. Şimdi bilimsel bakışın eleştirisiyle birlikte son haftalarda kamuoyunda gerçekler, toplumsal katılım ve düşünülmelidir. Ancak bugün yoğun biçimde tartışıldı. Ancak ekolojik duyarlılıkla yeniden dünyanın geri kalanındaki yasa çevresel faydadan çok yazılmış, güçlü bir iklim sermayenin, tüketim tercihini ekonomik büyümeye ve karbon yasasına her zamankinden daha Batı’nın ürettiği değerlere piyasalarına odaklanması ile çok gereksinim duyuyoruz. yöneltmesinin de üzerinde eleştirilerin merkezine yerleşti. durulması gereken bir anlamı MADEN KENTLERI Üstelik tasarının içeriğinden vardır. Bu, Batı’nın değer üretimi NE OLACAK? çok çevresinde dolaşan komplo teorileriyle oluşan bilgi kirliliği bakımından yakaladığı başarının İklim krizini yalnızca yasalarla değil aynı zamanda adil tartışmayı daha da karmaşık duruma getirdi. “Herkese yapay bir yansımasıdır. geçiş politikalarıyla da ele almalıyız. Bu bağlamda maden et yedirecekler”, “Evindeki bitkini bile sulayamayacaksın” Peki, Batı’da kurumsal kentlerinin dönüşümü, adil ve sürdürülebilir bir gelecek için gibi gerçekle ilgisi olmayan sosyal medya söylentileri iklim yapıların bu kadar güçlü oluşunu, önemli örnekler sunuyor. Madenler kapandığında işsizlik ve göç inkârcılarının gündemini beslerken ne yazık ki konuyla ilgili bizim coğrafyamızda neden nedeniyle birçok yerleşim bölgesi hayalet kasaba ve kentlere geniş bilgisi olmayan birçok insanın da tedirgin olmasına neden sağlayamıyoruz? dönüşmek durumunda da değil. Örneğin Endonezya’daki oldu. İklim inkarcıları kimdir diye küçük bir parantez açacak DAIRESEL Kültürel kodlarımız mı Sawahlunto kenti, 15 yıl içinde kömürden turizme geçiş yaptı. olursam şu an dünyamızda küresel ölçekte deneyimlediğimiz farklı? Yoksa tarihsel gelişim FLORA Fransa’daki Loos-en-Gohelle komünü, 130 yıllık maden iklim değişikliğinin olmadığını iddia eden bir topluluk. çizgimizde kararlılık mı eksik? ekonomisinin ardından 1980 yılında kapatılan madenlerden Verilebilecek yanıtlar çeşitli. FOSIL YAKITTAN ACIL ÇIKIŞ! sonra turizme ve yeşil teknolojilere yöneldi. Çin’in Yulin kenti Ancak Türkiye özelinde dikkat İklim kanununun en çok eleştirilen yanlarından biri ki de kömürden yenilenebilir enerji ve turizme geçiş yapıyor. çeken bir olgu var: Bizde saygı benim için de bu böyle, fosil yakıtlardan kesin bir çıkış planı Polonya’da madencilik sonrası yeniden canlandırma adına genellikle kurumlara değil, içermemesi oldu. Bu eksiklik, iklim krizine karşı somut ve sürecin aşamalarını ayrıntılı biçimde ele alan bir “yeniden kişilere duyuluyor. Bir liderin, kararlı bir yol haritası gereksinimini yeniden hatırlattı. Türkiye canlandırma kanunu” bulunuyor. Bu örnekler gösteriyor ki öne çıkan bir şahsiyetin işaret gibi biyolojik çeşitlilik açısından zengin bir coğrafyada yalnızca dönüşüm mümkündür ve refah sürdürülebilir kaynaklarla da ettiği kurum bir anda değer karbon hesaplarına odaklanmak değil, ekosistem temelli bir kazanıyor. Kurumun kendi yaratılabilir. AYÇA yaklaşım geliştirmek gerekiyor. Ekosistem hizmetleri, yaşamın varlığı değil, onu destekleyen Tüm bu dönüşümleri mümkün kılacak olan şey yalnızca CEYLAN kişisel otorite öne çıkıyor. her alanında sürdürülebilirliğin temelidir. Tüm yasal ve yasalar üzerine konuşmak değil, aynı zamanda güçlü bir vizyon, Bu durum, yaklaşık 200 ekonomik planlamalarda merkezde yer almalı. Doğayla uyumlu toplumsal katılım ve doğayla uyum içinde kurulan yeni bir yıldır süregelen çağdaşlaşma ayca_ceylan bir yaşam kurmadan ne iklim adaleti ne de sürdürülebilir yaşam amacıdır. Ülkemizin iklim politikası da bu amacı gerçeğe çabamızda hâlâ aşamadığımız kalkınma mümkün olabilir. dönüştürme sorumluluğuyla yeniden oluşturulmalı. Çünkü bu en temel eşik olabilir: Güvenilir Tüm bu tartışmaların ardından yasa tasarısı meclis sırf doğanın değil, hepimizin sorunu. kurumlar inşa etmek ve onları istikrarlı bir düzenin taşıyıcısı haline getirebilmek. Kurumlar güçlü olduğunda birey kendini güvende hisseder. Yarınla ilgili kaygıları azalır. Aidiyet duygusu pekişir. Oysa bugün ülkemizde pek çok alanda yaşadığımız tedirginliğin temelinde tam da bu eksiklik yatıyor: Kurumlara duyulan zayıf güven. Cumhuriyetin temel ilkelerinden biri olan “hukukun üstünlüğü”, yalnızca hukuku değil, tüm kurumsal yapıları kapsayan bir ilkedir aslında. Bu ilkeye yeniden sıkı sıkıya sarılmadan, çağdaşlaşmanın eşiğini aşmak mümkün görünmüyor. Siz ne dersiniz? Hepinize iyi pazarlar. DENIZ ÜLKÜTEKIN deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr Kötülükle nasıl baş edeceğiz? elsefeci Judith Butler, bilmez diye bir laf var. Bir de Kant, “Kötülüğün ortadan kaldırılması Bakışları geleceğe uzatıp henüz doğmamış ABD Başkanı Trump Yoda’nın sözü var: Gerçek aptal mümkündür ancak bu bitimsiz bir çaba çocukların bizden daha az kötülüğe maruz ve ona oy verenlerle kimdir? Aptalın kendisi mi yoksa gerektirir” diye ekler. Bu şu anlama geliyor, kaldıklarını seyredip “O zaman devam” ilgili yaptığı son biz çaba göstereceğiz, bizden sonra gelenler onu takip eden mi?” diyorum. F değerlendirmesinde de çaba gösterecekler ve onlardan sonra Kalben, bir süredir bu sorunları Hegel’in “birey” olmaya ilişkin yaptığı şöyle diyor: düşündüğünü söylüyor ve ekliyor: dünyaya gelecek olanlar da... tarif aklıma geliyor: “Tikelle evrenselin “Trump pek çok yalan söylüyor. “Karşımdaki insanla aynı dili Peki bu nasıl bir çabadır? Kant’ın birliği. Tüm insanlık adına yaşanan bir ömür Kendimize şunu sormalıyız. rasyonel akla yaptığı vurguyu dikkate konuşmuyorum, karşımdaki insan insanı ‘insan’ yapan şeydir.” AYŞE ACAR İnsanlar neden yalanlara inanmaya alarak şunu rahatlıkla benim bildiklerimi bilmiyor, hazır? Aslında Trump’ın yalan söyleyebiliriz: Mevcut karşımdaki insan asla benim söylediğini biliyorlar, abarttığını biliyorlar, hukukun korunmasına hissedebildiğim derinlikte hissedemeyecek. iddialarının çoğunun bir temeli olmadığını ve geliştirilmesine Şimdi ben bu insanla nasıl uzlaşacağım? da biliyorlar.” katkı sunarak. Kötüler, Şimdi biz beraber bu dünyayı nasıl Butler, Trump destekçilerinin cahiller, kötülüklerinde, değiştireceğiz? Yoksa o dünyayı bir taraftan Galeati Yayıncılık kandırılmadığının altını çiziyor ve onları cehaletlerinde özgür yok ederken benim de her seferinde onun YENİ heyecanlandıran şeyin Trump’ın elinde hiç olmak isteyebilirler ve kırdığı döktüğü yok ettiği yaktığı ve bir delil olmamasına karşın canı ne isterse istemeye hep devam öldürdüğü şeyleri yeniden yeşertmekle mi söyleyebilmesi ve bunları gerçekmiş gibi edeceklerdir. Önemli geçecek ömürüm? Bunu anlamaya bulmaya gösterebilmesidir diyor. Butler yaptığı olan kırıp dökmelerine, çalışıyorum.” analizde insanların nefret etmekte, akıldışı yok etmelerine engel Kalben, pek çok insanın zihninde davranmakta özgür olmak istediklerini, olacak bir hukukun ve o gezdirdiği şeyleri söylüyor. Sahi, bir ömür Trump’ınsa bu son derece tehlikeli özgürlük hukukun üstünlüğünün boyu kötülükle nasıl baş edeceğiz? (keyfiyet) anlayışının temsilcisi olduğunu korunabilmesidir. KÖTÜLÜK ILIŞKISI belirtiyor. Ömrümüz böyle mi Filozof Kant’ın kötülüğe ilişkin yaptığı Dünyanın pek çok yerinde ve ülkemizde geçecek? Hep çaba mı değerlendirmelerde dikkat çekici bir benzer şeylerin yaşandığını biliyoruz. göstereceğiz? Kalben, Kötülük her gün maruz kaldığımız, tanık ayrıntı vardır. Kötülük kişinin ötekiyle sahici bir soru sormaktadır. KARGO DAHİL 300 ¨ YERİNE olduğumuz bir olgu. Butler’ın yaptığı olan ilişkisinde ortaya çıkar. Bu öteki, Bu soruyu tanıdığım tespitleri destekler nitelikte bir başka dikkat toprak, bitki, hayvan veya insan olabilir. pek çok insan gibi ben ¨ Tek başımıza evde oturmuş çayımızı çekici yorumu müzisyen Kalben yapıyor: de kendime soruyorum. 225 “Kötüler, cahiller ve ahmaklar o kadar yudumluyorken kötülüğün baş göstermesi Bulduğum ve bana anlamlı +90 539 669 60 69 özgür ki kötülüklerinde, cehaletlerinde pek olanaklı değildir. Kötülük özellikle gelen yanıtsa şu: Ömrümüz www.galeatiyayinevi.com galeatiyayincilik gletiyayincilik galeati2017 ve aptallıklarında... Aptal, aptal olduğunu toplumsal düzeyde kendini gösteren şeydir. yalnızca bize ait değildir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle