02 Nisan 2025 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

30 MART 2025 2 EDİTÖRDEN umhuriyetimizin Tohumun mucizesi ve emanet edildiği gençler. Aynı C zamanda hiç güvenilmeyen, sorumluluk verilmeyen, göz ardı edilen, fırsat sunulmayan, yeteneklerini göstermeleri Vandana Shiva engellenen ve gelecekleri hiçe sayılan yine onlar. Yaşamları ve değerleri hiçe sayılan bu topluluğa DAIRESEL Hindistan’ın yüklenen sorumluluk FLORA oldukça ağır değil mi? iç ve dış Bir de üstüne duyarsız olmakla, büyüklerine sömürgeciler saygı göstermemekle, tarafından talan farklı kültürlere yerel kültürümüzden daha edilmesine karşı duran fazla önem vermekle eleştirilirler. bir kadın bugünlere Benim için değerli olan AYÇA ışık tutuyor. ise böylesi ağır koşullar CEYLAN altında bile ne zaman göreve çağrılsalar koşarak ayca_ceylan gitmeleridir. HHH lkbahar, toprağın yeniden uyanışıdır. Bugün Saraçhane’de, Doğanın bu uyanışı bize bereketi, kent meydanlarında dün doğurganlığı ve yaşamın sürekliliğini Taksim’de Gezi Parkı’nda, hatırlatır. Her tohumda saklı olan muazzam 1977’de 1 Mayıs’ta, İ potansiyel, yalnızca gezegenin değil, Kızılay’da 555K’de gençlik insanlığın da geleceğini taşır. Bu hafta siz değerli her zaman görev başında okuyucularımla hem insanlık hem gezegen adına olmuş; çağdaş, demokratik duyarlı bir tavır sergileyen, Hint çevre eylemcisi, hukuk ve adalet temelinde gıda güvenliği savunucusu ve küreselleşme karşıtı yükselen Cumhuriyet yazar Vandana Shiva’yı anlatmak istedim. değerlerini korumak için Manastır eğitiminden sonra fizik eğitimi alan göğsünü siper etmiştir. Vandana Shiva, 1975 yılında Western Ontario Bugünkü vaziyet belki üzerindeki iddialarının çoğunu kaybetti. Üniversitesi’nde “Kuantum Teorisinde Saklı için Kenya’nın başkenti Nairobi’ye davet edildi. kısa sürede sona ermeyecek. Vandana Shiva’nın ortaya koyduğu en önemli Değişkenler ve Lokalite” teziyle fizik felsefesi Konferansta ağırlıklı olarak sınırsız büyümeyi Belki bir süre sonra yeniden kavramlardan bir tanesi de “yeryüzü demokrasisi” doktorasını tamamladı. Bilim dünyasından amaçlayan kalkınma modellerinin yarattığı benzer olaylar tekrar kavramıydı. Bu kavram sadece insanlar arasında aldığı disiplin ve araştırmacı bakışı onu doğanın tahribatlar ele alındı. Çevresel yıkımın kadınlar edecek. Ancak artık eminim değil tüm canlılar arasında adil, dengeli ve yasalarına kulak veren bir savunucuya dönüştürdü. üzerindeki olumsuz etkileri ilk kez bu konferansta ki Türk gençliği her zaman döngüsel bir yaşam düzenini savunur. Kavramın Çocukluğunda, bir orman koruyucusu olan babası açık şekilde ifade edildi. görevinin başında olacak. kökenleri, “dünya tek ailedir” ve çiftçi annesi ile doğanın dilini öğrenerek Kimileri sessizliklerini TOHUM BANKASI anlamına gelen vasudhaiva büyümüştü ancak doktora sonrası Hindistan’a umursamazlıklarına Vandana Shiva’nın 1991’de kutumbakam ifadesine dayanır. döndüğünde çıktığı doğa yürüyüşlerindeki manzara yorsa da alaycı tavırlarını kurduğu Navdanya Vakfı, Eğer tek bir aileysek kaynakları belleğindeki çocukluk ve gençlik manzaralarıyla kabulleniş olarak görse yalnızca bir tohum bankası dengeli, adil ve gereksinimler uyuşmadı. Hammadde uğruna ağaçlar kesilmiş, de olan biteni izleyip değildi. Kültürel bir bellek, doğrultusunda kullanmalıyız. akarsular kurumuştu. gördüklerini, duyduklarını canlı bir laboratuvar ve Yeryüzü demokrasisinde AĞAÇLARA SARILMAK kendi kuşaklarının çerçevesi geleceğe bırakılan bir emanetti. gezegenin kaynaklarını ve günün koşullarına göre Hindistan’da 1973 yılında kadınlar tarafından Navdanya’nın anlamı “dokuz tükenmez bir hammadde doğru yorumladıklarını örgütlenen Chipko Hareketi, belki de dünyadaki tohum”dur ve bu sembol, olarak görmek yerine onların bugün daha iyi en şiirsel ve güçlü direniş biçimlerinden tarımsal çeşitliliğin kutsal kabul korunması ve döngüselliğini görebiliyoruz. biridir. Chipko, “sarılmak” demektir. Kadınlar, edildiği vedik geleneklerden temel alınır. Her tohumun, HHH Hindistan’da kereste mafyasının meşe ağaçlarını gelir. Vandana Shiva, her ağacın, her nehrin yani Belki hiç duymadıkları kesmelerini önlemek için ellerinde hiçbir şey endüstriyel tarımın dayattığı doğanın tüm parçalarının da bir söz ama tüm gençliğe olmadan, yalnızca ağaçlara sarılarak durdular. Bu, monokültürün insanlığı hakkı vardır. Bu bakış açısı, hem fiziksel hem de simgesel bir savunmaydı. nasıl açlığa ve yoksulluğa kocaman teşekkürler. ekonomik büyümenin düz Hareketin sözcüsü olan Vandana Shiva, Chipko sürüklediğini gördükten Türkiye Cumhuriyeti’nin modellerini reddeder. Onun Hareketi’ni yalnızca çevre mücadelesinin sonra köy köy dolaşıp tohum kuruluş değerleri belki yerine döngüsel, onarıcı ve değil kadının doğayla kurduğu köklü bağın ve toplamaya başlamıştır. Bugün bugün olabileceği en yerel odaklı yaşam biçimlerini toplumsal adaletin de sesi olarak görüyordu. Ona Navdanya çatısı altında kötü durumdadır ama savunur. göre orman sırf odun değil su, toprak, besin ve 150’den fazla tohum bankası onlar olmasa belki bir Toprakana kültünün bu denli topluluk demektir. Ormanı savunmak, yaşamın var ve yalnızca pirinçte 4 bin Cumhuriyet’imiz bile yoğun olduğu bir coğrafyada sürekliliğini savunmaktı. Ve elbette bu kolektif çeşit yerel tohum korunuyor. olmayacaktı. Demek öyle ilkbaharın geldiği, toprağın iyicil hareketin etkisi büyüdü ve dünyanın dört Bu bankalar, her yıl tohumları sağlam bir temel atılmış ki uyandığı bugünlerde tohumun bir yanına yayıldı. Bugün dünyanın herhangi bir ekerek ve değişen iklim koşullarına uyum kuşaklar değişse de o duygu mucizesine, doğanın döngülerine ve bu kadın yerindeki çevre hareketinde ağaçlara sarılmak yeteneklerini takip ederek geleceğin tarımını canlı hep yerinde kalıyor. kahramanlara teşekkür etmek gerek. Bitirirken deyince aklımıza Chipko’nun o ilk sessiz direnişini tutuyor. Unutmadan 1998’de Navdanya ABD’li onun şu sözü, baharı ve toprağı kutlayan her kalbe gelmeli. Vandana Shiva Chipko Hareketi, kadınlar RiceTec Inc. tarafından basmati pirincinin biyolojik dokunacaktır: DENİZ ÜLKÜTEKİN ve çevre alanındaki çalışmaları nedeniyle 1985’te korsanlığına karşı bir kampanya başlattı. 2001’de “Dünya için doğru şeyi yapıyorsanız o size harika deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr Birleşmiş Milletler Kadın Konferansı yoğun bir kampanyanın ardından RiceTec, patent bir arkadaşlık sunar.” dönüp kendini bulmak isteyen diğer martılara yardımcı olma isteği onu cennetten çıkarır ve dünyaya geri götürür. Jonathan’ın öğrencileri olur. Onlara özgürlüğü anlatmaya çalışır. Elinden geleni yaptıktan sonra bir gün ortadan kaybolur. DEĞERİ GEÇ ANLAŞILIR Sonra ne mi olur? Yıllar geçer ve dünyadaki martı sürüleri Jonathan’ı kutsallaştırır. O artık bir puta dönüşmüştür. Jonathan’ın azmi, anlama çabası, bıkıp usanmadan çalışması yok sayılmış bir tür üstün güçleri olan martı olarak anılmaya başlamıştır. Martı sürüsü, Jonathan’ın kutsallığını Martı Jonathan Livingston çoğaltmak için ritüeller icat edip onun ilk öğrencilerine anıt mezarlar yapmışlardır ve böylece yaşamak için gerekli olan neden Farklı düşünen, kalabalıklara uymayanlar dünyayı değiştirebilir ancak onları izleyenlerin öğrenmek, keşfetmek ve özgürlük değil bunu kabullenmesi çoğu zaman zor olur. Tıpkı Martı Jonathan Livingston’a olduğu gibi. ritüeller olmuştur. Martı Jonathan Livingston bilindiği üzere bir insan öyküsünün temsilidir. aşamın gerçek anlamını becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı onunla gurur duyacağını düşünürken İçine doğduğu kültür, gelenek arayan, bulmaya çalışan bir kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz durum bunun tam tersi olur. Martı ve kabuller evreninde özgürce martıdan daha sorumluluk olabiliriz. En önemlisi özgür olabiliriz! Uçmayı Konseyi, Jonathan’ı yargılamak için kendi olmaya çalışan bir insanın sahibi biri olabilir mi? öğrenebiliriz.” toplanmıştır. Toplantı sonucunda macerasıdır. Bu insan yalnızca “Y 1000 yıldır yaptığımız tek kendisine alınan karar bildirilir: Kendini diğer arkadaşlarından farklı gören kendini, kendi hikâyesini düşünen şey balık peşinde koşmak. Artık yaşamak için Livingston, sorumsuz ve pervasız Jonathan’ın amacı karnını doyurmak değil biri değildir. İçine doğduğu toplumun bir nedenimiz olmalı: Öğrenmek, keşfetmek, davrandığı için sürüden atılmıştır. uçmaktır. Bu öylesine büyük bir tutkudur ki durumunu dert edinen, toplumun özgür olmak gibi.” Artık yalnızdır. Bir gün gökyüzünde çevresindeki herkesle sorun yaşamasına neden AYŞE ACAR Her yaştan insanı etkileyen bir başyapıt, özgürce uçarken gecenin bir yarısı dönüşmesi için çaba sarf eden olur. Annesi, alçaktan uçmanın albatrosların işi Richard Bach’ın dünyaca ünlü eseri “Martı ışıklar saçan iki martıyla karşılaşır. biridir. Richard Bach bize böyle bir olduğunu, bu hevesten vazgeçmesi gerektiğini, Jonathan Livingston”. Uçuşları çok farklı olan bu kuşları Jonathan insan olmamız gerektiğini söylerken tüm bu zayıf kaldığını ve yemek bulması gerektiğini Richard Bach, Amerikalı bir yazar ve pilottur. çok sevmiştir. Onlarla bambaşka bir dünyaya çabaların sonuçsuz kalabileceği uyarısında da söyler ama Jonathan onu dinlemez. Bir Uçmaya olan tutkusuyla tanınan yazarın eseri geçiş yapar. Cennet dediği bu yeni dünyada bulunur. gün karanlıkta uçmaya karar verir. Martılar 1970’lerden günümüze dek bireysellik ve öğrenme hevesiyle yanıp tutuşan kuşların Ömrünüz boyunca çaba sarfetmiş olsanız da karanlıkta uçmayı bilmeseler de o sabırla özgürlük konularını gündemine alan herkesin anlaşılamayabilirsiniz. Fakat kanaatimizce bu arasında sınırlarını zorlamayı, sonsuzluğa denemeler yapar ve bunu başarır. riski göze alan ya da anlaşılamayacağı garanti hiç kuşkusuz dikkatini çekmiştir. dokunmayı deneyimler. BAŞARI CEZASIZ KALMAZ Hikâyenin ana teması şu cümlelerle Her şey bambaşka bir hal almıştır ama olsa dahi çabalamaktan yine de vazgeçmeyen özetlenebilir: “Cehaletimizi kırabiliriz, Bu büyük başarıdan sonra diğer martıların Jonathan’ın aklı hep geldiği dünyadadır. Geri kişi ancak Martı Jonathan olabilir...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle