Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                30 TEMMUZ 2023
2
Didem İnselel ‘Ne kadar reddetsem de içimde bir anne var’ diyor ve nedenini açıklıyor:
EditördEn
eki, coğrafyanın 
kader olduğunu 
doğru kabul 
Çünkü ‘yengeç’im
edelim. 
P
Tarih kader 
midir? Tarih boyunca 
“Dönence”de, özel durumu olan kızı 
bulunduğunuz yer, 
yanıbaşınızda etkileşimde 
Gülce için tüm yaşamını feda eden 
olduğunuz diğer topluluklar, 
Verda’ya yaşam veren Didem İnselel 
taşıdığınız ve etkileşime 
soktuğunuz kültürünüz, oyunculuk kariyerini, şifa yolculuğunu ve 
ayrılmaz bir parçanız olarak 
iş yaşamını bir arada sürdürüyor.
yaşadığınız topluma coğrafi 
odaklı bir yol çizmişse 
kranların en kendine özgü isimlerinden 
bunun tarih sahnesindeki 
olan Didem İnselel Kanal D’de 
yansımaları da kaderin 
yayımlanan Dönence ile izleyicilerle 
ördüğü ağlar olmalı. Öyle 
buluştu. Dizide fedakâr bir anneye rol 
değil mi?
Everen başarılı oyuncuyla, anneliği, şifa 
HHH
yolculuğunu ve kendi başına ayakta tuttuğu takı 
Veya edebiyat. 
markasını konuştuk.
Atalarımızdan bize miras 
u Herhangi bir yapımda isminiz yazıldığında o yapımın 
kalan dil edebi düşünce 
farklı olacağı hissediliyor. “Dönence” 
biçimimizi, sosyal bilimlere 
de yazın en ilgi çeken yapımlarından 
yaklaşımımızı sınırlayan 
oldu. Proje seçerken kriterleriniz 
bir kader mi getirir bize? 
neler?
Toplum olarak ortak bellek 
Çok teşekkür ederim, ne güzel 
birikimimiz ve düştüğümüz 
böyle düşündürebilmek. Bizim 
çelişkiler, çatışmalarımız, 
ülkemizde bir oyuncu olarak 
asla çözülemeyecek gibi 
kariyer planlaması yapmak 
görünen o devasa sorunlar 
pek mümkün değil ne yazık ki. 
ortak kaderimizin bir sonucu 
deniz Sevilen bir iş yaptığınızda hep 
mu?
benzer roller teklif ediliyor. Proje 
ülkütekin
HHH
seçerken mümkün olduğu kadar 
Ne yazık ki “kader”i 
bir öncekinden farklı bir karakter 
bir eleştiri öznesi olarak 
oynayabilmek önceliğim. Sonrasında da senaryo ve 
kullanmak eleştirinin 
yönetmen geliyor. İyi bir hikâye yoksa en iyi oyuncu 
kendisini de anlamsız kılar. 
bile olsa ne yapabilir ki? Bazen her şey çok içinize 
Ne de olsa kader! Bireyin 
sinse bile seyirci çok sevmiyor veya tam tersi. Çok 
kendini içinde bulunduğu 
uzun devam eden bir işim en tatsız çalıştığım işim 
toplumdan soyutlayın, 
olmuştu. Şans işi biraz da. (Gülüyor) 
“arkama yaslanıp 
Çok 
baktığımda gördüklerim” u Verda, çocuğu Gülce’nin yaşamsal gereksinimleri 
az insan 
alt metniyle örülü oluyor için kendini feda eden bir anne. Daha önce bir 
röportajınızda “Hiç anaç birisi değilim” demiştiniz. Bu 
genelde. En büyük zararı da 
seviyorum, 
rol size yeni bir bakış açısı getirdi mi?
aslında birey görüyor bana 
Hobiden beş 
“Anaç değilim”den kastım, “Anne olmak 
kalırsa.
hayvanların hepsini...
istemiyorum”du aslında. Çünkü tam tersi. 
HHH
u hayvanlara ve doğaya duyarlı birisi olduğunuzu 
(Gülüyor) En büyüğü ben olmak üzere 3 kız 
Çünkü insanın kendini 
biliyorum. Bu duyarlılığın kökenleri neye dayanıyor? evde 
mağazaya
kardeşiz. Ablalık da en sevdiğim sıfatım. Ama 
çevresinden soyutlama 
patili dostlarınız var mı?
onlarla o kadar yaşadım ve yaşıyorum ki bu 
sınırı sanıldığı kadar fazla 
hayvanlara, doğaya duyarlı olmak, koruyup kollamaya u “K A R M A by Didem İnselel” de bu şifa 
duyguyu, çocuk istemedim hiç. Verda’nın 
değil. “Kader”, ağlarını 
çalışmak aslında zaten hepimizin sahip olması gereken bir yolculuğunun bir parçası olarak ortaya çıktı 
anneliğine gelince kendi hayatımda o kadar 
örerken belli bir kitleyi eline 
özellik. Bu dünyadan geçiyoruz biz, sadece misafiriz. Bunu sanırım?
çok bu duyguyla beslendiğim alan var ki 
alıp diğerlerini dışarıda 
anlasak dünya çok daha iyi bir yer olabilir belki. Benim fazlasıyla Bana iyi gelecek bir şey bulmaya 
“Zorlandım” diyemem. Sevdiğini sahiplenen 
bırakmıyor aksine bir 
duyarlı olmamın kökeninde de insan sevmemem yatıyor 
çalışıyordum. Önceleri tamamen hobi 
bir yapım var zaten. Ne kadar reddetsem 
sarmal biçiminde halkalar 
herhalde. sevmiyorum öyle herkesi. Çok sevdiğim, hayatıma 
gibi Budist tespihleri yapmaya başladım. 
de içimde bir anne var yengeç burcu olarak. 
oluşturarak ilerliyor. Ne seçtiklerim var elbette. onlar yetiyor bana. hayvanların 
Sonra “Bunu işe çevirsene” diyenlerin 
Bu duyguyu istediğim an içimden çekip 
hikmetse en büyük zarar ise hepsini seviyorum. sadece evindeki hayvanı sevenleri 
de teşvikiyle şirket kurdum. O tespihler 
çıkarıp kullanıyorum, işim bittiğinde de yerine de hayvansever saymıyorum. kendimi bildim bileli evde 
da aslında hep yakın 
değişti, gelişti bugünkü halini aldı. 
yolluyorum. (Gülüyor) kedimiz köpeğimiz eksik olmadı. rekorumuz dört köpek, 
halkalarımızdakilerden 
Tamamen iyi kalitede doğal taşlarla 
bir kedi. onlar olmadan kendimi eksik hissediyorum. 
geliyor.
koleksiyonlar hazırlamaya başladım. 
u Ülkü Hilal Çiftçi’yle (Gülce) sahneleriniz sosyal 
o sevgiyi yaşayamayanlar için de gerçekten 
HHH
Taşlarla, renklerle oynamak bana çok iyi 
medyada çok sık paylaşılıyor. Özel durumu olan bir 
üzülüyorum. hayvan sevgisi, onlarla beraber 
Tüm bu kelimeler belki 
geldi. Başta kendim yapıyordum. Yorgun 
çocuğun annesine rol vermek zorlayıcı oldu mu?
yaşadıkça katlanarak artıyor. aynı 
bir toplum eleştirisi belki de 
argın setten gelip oturuyordum masaya. 
Bu konuda biraz tecrübeliyim. Mark Hadden’ın 
şekilde endişesi de. her şeye 
toplum dediğimiz varsayıma 
Kaç saat geçtiğini fark etmeden modeller 
yazdığı Nedim Saban’ın uyarlayıp yönettiği “Süper 
değen müthiş bir bağ.
yönelik eleştirilere bir 
çıkarıyordum. Öyle bir alan ki her gün yeni 
İyi Günler” adında bir oyunda Asperger sendromlu 
eleştiri. Ne coğrafya 
bir şey öğreniyorum. Kendi tasarımlarımı 
bir çocuğun öğretmenini oynadım 2 sezon. Oyuna 
“Ortadoğuluyuz ne yapalım” 
yaptırmaya başladım. Kalıpçı, tesviyeci, 
hazırlanırken uzmanlardan destek aldık. Ama duygusal 
denecek kadar çözümden 
kaplamacı, taşçı... Kapı kapı geziyorum. 
olarak etkileniyorum çekimlerde. Mümkün olduğu kadar 
yoluna giriyor her şey. 
uzak ne tarih “Viyana 
Hayatım boyunca Beyazıt, Eminönü, 
tebessüm de ettirecek şekilde oynamaya çalışıyoruz sette 
u Affetmenin söylenildiği kadar kolay olmadığını 
kapılarında kalmasaydık” 
Kapalıçarşı çok sevdiğim yerler oldu. Ne 
ama her zaman kolay olmuyor. 
düşünüyorsunuz sanırım. Sizi kıran birini “gerçekten” 
diye yorumlanabilecek kadar 
büyük şans ki bu işimin en büyük parçası 
u Uzun süredir bir kişisel şifa yolculuğundasınız sanırım. affetmek mümkün mü?
anlara sıkışmış. Düşünce 
haftada iki günümü oralarda geçirmek. 
İyileşme kavramını nasıl değerlendiriyorsunuz? İşte affetmek de bu kişisel yolculuğun sonunda anlamını 
üretme yeteneğimiz de 
Şimdi beş mağazada “K A R M A” ürünleri 
Bilerek seçtiğim bir yol değil. Yaşım, yaşadıklarım buluyor. Öfkeli ya da kırgın olduğum az insan kaldı. Onlar 
kaderin yılgınlığına yenik 
satılıyor. Kendi tasarımım bir kolyeyi 
bir yere gelince hayatı temize çekme ihtiyacı yarattı orada dursun acelesi yok, sonra bakarım bir ara. (Gülüyor) 
düşmüş olmamalı. Hepinize 
sokakta, çok da şık bir hanımın boynunda 
bende. Tek bir yaşam hakkım olduğunu idrak edip içime Şaka bir yana affetmemenin anlamı tüm yapılanlarda 
iyi pazarlar.
ilk gördüğümde yanına gidip “Bir fotoğraf 
sindirdiğimde beni kıran, üzen, yoran, esir eden ne, kim haklılık payı bulmaya çalışmak değil, öfkeyi içinden atıp 
çekebilir miyiz” dedim, öyle bir mutluluk 
varsa hayatımdan çıkarmaya ve iyi geldiğini bilip ihmal o bağı tamamen koparmak aslında. Önemsemediğiniz 
yani. İnsanın hayattaki en büyük şansı 
dEniz ÜlkÜtEkin
ettiğim şeyleri hayatıma katmaya başladım. İnsan en biriyle hangi duygu ile olursa olsun iletişimde olmanın 
mutlu olduğu işi yapması. Ben iki işi 
deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr
büyük zararı kendine veriyormuş. Biz müsaade etmezsek anlamı yok ki. Çünkü öfke de büyük bir iletişim şekli. 
yapıyorum. Daha ne olsun? (Gülüyor)
kimse bizi üzemiyormuş. Bunu fark edince tıkır tıkır Hatta belki de en güçlüsü.
A’mâk-ı Hayal’den Matrix’e felsefesinin ‘varoluş’ sorunsalı
Sıra dışı cevaplar; Kâhin ve Filibeli
atrix serisinin deneme ise bizim Neo’dur. sensin, biz senin âyâtınız. / Secdegâh sen, Delf Mabedi’ndeki yine o yazıdır, “Kendini 
en gizemli “- Şeker? kıble-i mabud sen!’ bil!” Filibeli’nin karakteri kendini bir nesne 
karakterlerinden - Kararımın ne olacağını biliyor “A’mâk’ı Hayal” Türk edebiyatının baş olarak bilmektedir. “Var” dediği bedeninin 
biri kuşkusuz ki musun? yapıtlarından biridir. Yapıt, taşıdığı edebi varlığıdır. Oysa kendilik kişinin kendini bir 
MKâhin’dir. Filmde - Bilmesem kâhin olmazdım, değil niteliğinin yanı sıra bazı felsefi ve teolojik özne olarak bilmesi ve özgür bir varlık olarak 
karakterle, Delf Mabedi’nin baş mi? zor meseleleri de tüm yalınlığıyla işler. Kitap var etmesiyle mümkündür.
kâhini Diotima’ya bir gönderme - Zaten biliyorsan nasıl seçeceğim? büyüleyici bir macerayla doludur... Raci, 
özgÜrlÜk sorunsalı
yapılmaktadır. Diotima’nın mabedinin - Çünkü buraya seçim yapmak için deli olduklarını düşündükleri iki kişinin 
Edebiyata, sinemaya sayısız kez konu olan 
ayşe acar
içinde, kapının hemen üzerinde, gelmedin. Sen seçimini çoktan yaptın. konuşmasına denk düşer. 
özgürlük sorunsalı felsefenin ana sorunudur. 
“gnothi seauton” (kendini bil) Buraya neden bu seçimi yaptığını - Bu âlemde olan her şey benim sıfatımdır. 
Nasıl oluyor da zorunlu doğa yasalarıyla 
yazmaktadır. Aynı yazıyı Kâhin’in anlamaya geldin.” Ben olmasaydım hiçbir şey olmazdı. Ben 
iş gören bu evrende ben kendimi özgür 
mutfağında kapının üzerinde de görürüz. Sıra dışı bir yanıt. Kâhin, zamanı geçmişten “hep”im ya da “hiç”im. Zaten hep ve hiç 
bir nedensellik olarak düşünebiliyorum? 
Kâhin, Mimar isimli programın ilk geleceğe giden yatay bir akış olarak aynıdır, tek şeydir. Fakat cahil insanlar aynı 
Zihnimiz bize Kâhin yazılımı gibi özgürlük 
sürümünde ortaya çıkan mükemmelliğin görmüyor. Onun zamandan anladığı tüm şeyi iki farklı isimle anıyorlar.
simülasyonu mu yaratıyor? İnsanın tarihi 
uyandırıcı etkisi bir soruna dönüşünce ikinci zamanların aynı anda yaşanıyor olması. Neo, Raci dayanamaz söze karışır;
doğanın (zorunluluk) ona dayattığı sınırları 
yazılımda Matrix’e dahil olan sezgisel bir gelecekte yapması gereken seçimi yapmış - Çok tuhaf! “Var” ve “yok” eşit olur mu? 
bir bir ortadan kaldırarak, özgürleşerek 
yazılımdır. Görevi insanlara özgür iradeleri biri olarak şimdiki zamanda neden bu seçimi Mesela ben şimdi varım. Fakat yarın yok 
yazdığını ve yazmaya devam ettiğini dikkate 
olduğunu düşündürtmek olan karakter aynı yaptığını anlamaya çalışıyor. Zamansal olacağım. Bu iki durum arasında fark yok 
alırsak bir simülasyon olmadığı ortadadır. 
zamanda robotlarla insanlar arasında barışın farklılık idrak hızı ile ilişkide. Geleceğe ya da mu?
İnsan bedeni doğa tarafından “uçamaz varlık” 
gerçekleşmesi için de çalışacaktır. Bu bize geçmişe giden zekânın bizzat kendisi. Raci’nin aldığı cevap sıra dışıdır, “Vay! 
olarak belirlenmişken uçağın var edilmesi 
Kâhin’in Mimar’dan kısmen de olsa bağımsız Filibeli Ahmet Hilmi, A’mâk-ı Hayal’de Sen varsın ha! Acaba var mısın?”
zorunluluğun bir tür ortadan kaldırılışıdır. 
olduğunu söylemektedir. “Seçilmiş kişi” (Hayalin Derinlikleri) zekâdan bakın nasıl Neo hiç değilse bir yazılım da olsa Matrix 
Zekâ ve onun özgürlük olarak faaliyeti 
yazılımı sisteme Kâhin tarafından yüklenir.  söz ediyor; evreninde vardır. Raci’nin bulunduğu 
insanı “var varlık” haline getiren şeydir.
Bu yazılım beş kez başarısız olur. Altıncı ‘Ey zekâ! Bizler senin miratınız./ Nokta evrende ise Raci’ye yer bile yoktur. Nedeni 
Fotoğraf: Onat Arpat
            
    
