22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

30 TEMMUZ 2023 2 Didem İnselel ‘Ne kadar reddetsem de içimde bir anne var’ diyor ve nedenini açıklıyor: EditördEn eki, coğrafyanın kader olduğunu doğru kabul Çünkü ‘yengeç’im edelim. P Tarih kader midir? Tarih boyunca “Dönence”de, özel durumu olan kızı bulunduğunuz yer, yanıbaşınızda etkileşimde Gülce için tüm yaşamını feda eden olduğunuz diğer topluluklar, Verda’ya yaşam veren Didem İnselel taşıdığınız ve etkileşime soktuğunuz kültürünüz, oyunculuk kariyerini, şifa yolculuğunu ve ayrılmaz bir parçanız olarak iş yaşamını bir arada sürdürüyor. yaşadığınız topluma coğrafi odaklı bir yol çizmişse kranların en kendine özgü isimlerinden bunun tarih sahnesindeki olan Didem İnselel Kanal D’de yansımaları da kaderin yayımlanan Dönence ile izleyicilerle ördüğü ağlar olmalı. Öyle buluştu. Dizide fedakâr bir anneye rol değil mi? Everen başarılı oyuncuyla, anneliği, şifa HHH yolculuğunu ve kendi başına ayakta tuttuğu takı Veya edebiyat. markasını konuştuk. Atalarımızdan bize miras u Herhangi bir yapımda isminiz yazıldığında o yapımın kalan dil edebi düşünce farklı olacağı hissediliyor. “Dönence” biçimimizi, sosyal bilimlere de yazın en ilgi çeken yapımlarından yaklaşımımızı sınırlayan oldu. Proje seçerken kriterleriniz bir kader mi getirir bize? neler? Toplum olarak ortak bellek Çok teşekkür ederim, ne güzel birikimimiz ve düştüğümüz böyle düşündürebilmek. Bizim çelişkiler, çatışmalarımız, ülkemizde bir oyuncu olarak asla çözülemeyecek gibi kariyer planlaması yapmak görünen o devasa sorunlar pek mümkün değil ne yazık ki. ortak kaderimizin bir sonucu deniz Sevilen bir iş yaptığınızda hep mu? benzer roller teklif ediliyor. Proje ülkütekin HHH seçerken mümkün olduğu kadar Ne yazık ki “kader”i bir öncekinden farklı bir karakter bir eleştiri öznesi olarak oynayabilmek önceliğim. Sonrasında da senaryo ve kullanmak eleştirinin yönetmen geliyor. İyi bir hikâye yoksa en iyi oyuncu kendisini de anlamsız kılar. bile olsa ne yapabilir ki? Bazen her şey çok içinize Ne de olsa kader! Bireyin sinse bile seyirci çok sevmiyor veya tam tersi. Çok kendini içinde bulunduğu uzun devam eden bir işim en tatsız çalıştığım işim toplumdan soyutlayın, olmuştu. Şans işi biraz da. (Gülüyor) “arkama yaslanıp Çok baktığımda gördüklerim” u Verda, çocuğu Gülce’nin yaşamsal gereksinimleri az insan alt metniyle örülü oluyor için kendini feda eden bir anne. Daha önce bir röportajınızda “Hiç anaç birisi değilim” demiştiniz. Bu genelde. En büyük zararı da seviyorum, rol size yeni bir bakış açısı getirdi mi? aslında birey görüyor bana Hobiden beş “Anaç değilim”den kastım, “Anne olmak kalırsa. hayvanların hepsini... istemiyorum”du aslında. Çünkü tam tersi. HHH u hayvanlara ve doğaya duyarlı birisi olduğunuzu (Gülüyor) En büyüğü ben olmak üzere 3 kız Çünkü insanın kendini biliyorum. Bu duyarlılığın kökenleri neye dayanıyor? evde mağazaya kardeşiz. Ablalık da en sevdiğim sıfatım. Ama çevresinden soyutlama patili dostlarınız var mı? onlarla o kadar yaşadım ve yaşıyorum ki bu sınırı sanıldığı kadar fazla hayvanlara, doğaya duyarlı olmak, koruyup kollamaya u “K A R M A by Didem İnselel” de bu şifa duyguyu, çocuk istemedim hiç. Verda’nın değil. “Kader”, ağlarını çalışmak aslında zaten hepimizin sahip olması gereken bir yolculuğunun bir parçası olarak ortaya çıktı anneliğine gelince kendi hayatımda o kadar örerken belli bir kitleyi eline özellik. Bu dünyadan geçiyoruz biz, sadece misafiriz. Bunu sanırım? çok bu duyguyla beslendiğim alan var ki alıp diğerlerini dışarıda anlasak dünya çok daha iyi bir yer olabilir belki. Benim fazlasıyla Bana iyi gelecek bir şey bulmaya “Zorlandım” diyemem. Sevdiğini sahiplenen bırakmıyor aksine bir duyarlı olmamın kökeninde de insan sevmemem yatıyor çalışıyordum. Önceleri tamamen hobi bir yapım var zaten. Ne kadar reddetsem sarmal biçiminde halkalar herhalde. sevmiyorum öyle herkesi. Çok sevdiğim, hayatıma gibi Budist tespihleri yapmaya başladım. de içimde bir anne var yengeç burcu olarak. oluşturarak ilerliyor. Ne seçtiklerim var elbette. onlar yetiyor bana. hayvanların Sonra “Bunu işe çevirsene” diyenlerin Bu duyguyu istediğim an içimden çekip hikmetse en büyük zarar ise hepsini seviyorum. sadece evindeki hayvanı sevenleri de teşvikiyle şirket kurdum. O tespihler çıkarıp kullanıyorum, işim bittiğinde de yerine de hayvansever saymıyorum. kendimi bildim bileli evde da aslında hep yakın değişti, gelişti bugünkü halini aldı. yolluyorum. (Gülüyor) kedimiz köpeğimiz eksik olmadı. rekorumuz dört köpek, halkalarımızdakilerden Tamamen iyi kalitede doğal taşlarla bir kedi. onlar olmadan kendimi eksik hissediyorum. geliyor. koleksiyonlar hazırlamaya başladım. u Ülkü Hilal Çiftçi’yle (Gülce) sahneleriniz sosyal o sevgiyi yaşayamayanlar için de gerçekten HHH Taşlarla, renklerle oynamak bana çok iyi medyada çok sık paylaşılıyor. Özel durumu olan bir üzülüyorum. hayvan sevgisi, onlarla beraber Tüm bu kelimeler belki geldi. Başta kendim yapıyordum. Yorgun çocuğun annesine rol vermek zorlayıcı oldu mu? yaşadıkça katlanarak artıyor. aynı bir toplum eleştirisi belki de argın setten gelip oturuyordum masaya. Bu konuda biraz tecrübeliyim. Mark Hadden’ın şekilde endişesi de. her şeye toplum dediğimiz varsayıma Kaç saat geçtiğini fark etmeden modeller yazdığı Nedim Saban’ın uyarlayıp yönettiği “Süper değen müthiş bir bağ. yönelik eleştirilere bir çıkarıyordum. Öyle bir alan ki her gün yeni İyi Günler” adında bir oyunda Asperger sendromlu eleştiri. Ne coğrafya bir şey öğreniyorum. Kendi tasarımlarımı bir çocuğun öğretmenini oynadım 2 sezon. Oyuna “Ortadoğuluyuz ne yapalım” yaptırmaya başladım. Kalıpçı, tesviyeci, hazırlanırken uzmanlardan destek aldık. Ama duygusal denecek kadar çözümden kaplamacı, taşçı... Kapı kapı geziyorum. olarak etkileniyorum çekimlerde. Mümkün olduğu kadar yoluna giriyor her şey. uzak ne tarih “Viyana Hayatım boyunca Beyazıt, Eminönü, tebessüm de ettirecek şekilde oynamaya çalışıyoruz sette u Affetmenin söylenildiği kadar kolay olmadığını kapılarında kalmasaydık” Kapalıçarşı çok sevdiğim yerler oldu. Ne ama her zaman kolay olmuyor. düşünüyorsunuz sanırım. Sizi kıran birini “gerçekten” diye yorumlanabilecek kadar büyük şans ki bu işimin en büyük parçası u Uzun süredir bir kişisel şifa yolculuğundasınız sanırım. affetmek mümkün mü? anlara sıkışmış. Düşünce haftada iki günümü oralarda geçirmek. İyileşme kavramını nasıl değerlendiriyorsunuz? İşte affetmek de bu kişisel yolculuğun sonunda anlamını üretme yeteneğimiz de Şimdi beş mağazada “K A R M A” ürünleri Bilerek seçtiğim bir yol değil. Yaşım, yaşadıklarım buluyor. Öfkeli ya da kırgın olduğum az insan kaldı. Onlar kaderin yılgınlığına yenik satılıyor. Kendi tasarımım bir kolyeyi bir yere gelince hayatı temize çekme ihtiyacı yarattı orada dursun acelesi yok, sonra bakarım bir ara. (Gülüyor) düşmüş olmamalı. Hepinize sokakta, çok da şık bir hanımın boynunda bende. Tek bir yaşam hakkım olduğunu idrak edip içime Şaka bir yana affetmemenin anlamı tüm yapılanlarda iyi pazarlar. ilk gördüğümde yanına gidip “Bir fotoğraf sindirdiğimde beni kıran, üzen, yoran, esir eden ne, kim haklılık payı bulmaya çalışmak değil, öfkeyi içinden atıp çekebilir miyiz” dedim, öyle bir mutluluk varsa hayatımdan çıkarmaya ve iyi geldiğini bilip ihmal o bağı tamamen koparmak aslında. Önemsemediğiniz yani. İnsanın hayattaki en büyük şansı dEniz ÜlkÜtEkin ettiğim şeyleri hayatıma katmaya başladım. İnsan en biriyle hangi duygu ile olursa olsun iletişimde olmanın mutlu olduğu işi yapması. Ben iki işi deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr büyük zararı kendine veriyormuş. Biz müsaade etmezsek anlamı yok ki. Çünkü öfke de büyük bir iletişim şekli. yapıyorum. Daha ne olsun? (Gülüyor) kimse bizi üzemiyormuş. Bunu fark edince tıkır tıkır Hatta belki de en güçlüsü. A’mâk-ı Hayal’den Matrix’e felsefesinin ‘varoluş’ sorunsalı Sıra dışı cevaplar; Kâhin ve Filibeli atrix serisinin deneme ise bizim Neo’dur. sensin, biz senin âyâtınız. / Secdegâh sen, Delf Mabedi’ndeki yine o yazıdır, “Kendini en gizemli “- Şeker? kıble-i mabud sen!’ bil!” Filibeli’nin karakteri kendini bir nesne karakterlerinden - Kararımın ne olacağını biliyor “A’mâk’ı Hayal” Türk edebiyatının baş olarak bilmektedir. “Var” dediği bedeninin biri kuşkusuz ki musun? yapıtlarından biridir. Yapıt, taşıdığı edebi varlığıdır. Oysa kendilik kişinin kendini bir MKâhin’dir. Filmde - Bilmesem kâhin olmazdım, değil niteliğinin yanı sıra bazı felsefi ve teolojik özne olarak bilmesi ve özgür bir varlık olarak karakterle, Delf Mabedi’nin baş mi? zor meseleleri de tüm yalınlığıyla işler. Kitap var etmesiyle mümkündür. kâhini Diotima’ya bir gönderme - Zaten biliyorsan nasıl seçeceğim? büyüleyici bir macerayla doludur... Raci, özgÜrlÜk sorunsalı yapılmaktadır. Diotima’nın mabedinin - Çünkü buraya seçim yapmak için deli olduklarını düşündükleri iki kişinin Edebiyata, sinemaya sayısız kez konu olan ayşe acar içinde, kapının hemen üzerinde, gelmedin. Sen seçimini çoktan yaptın. konuşmasına denk düşer. özgürlük sorunsalı felsefenin ana sorunudur. “gnothi seauton” (kendini bil) Buraya neden bu seçimi yaptığını - Bu âlemde olan her şey benim sıfatımdır. Nasıl oluyor da zorunlu doğa yasalarıyla yazmaktadır. Aynı yazıyı Kâhin’in anlamaya geldin.” Ben olmasaydım hiçbir şey olmazdı. Ben iş gören bu evrende ben kendimi özgür mutfağında kapının üzerinde de görürüz. Sıra dışı bir yanıt. Kâhin, zamanı geçmişten “hep”im ya da “hiç”im. Zaten hep ve hiç bir nedensellik olarak düşünebiliyorum? Kâhin, Mimar isimli programın ilk geleceğe giden yatay bir akış olarak aynıdır, tek şeydir. Fakat cahil insanlar aynı Zihnimiz bize Kâhin yazılımı gibi özgürlük sürümünde ortaya çıkan mükemmelliğin görmüyor. Onun zamandan anladığı tüm şeyi iki farklı isimle anıyorlar. simülasyonu mu yaratıyor? İnsanın tarihi uyandırıcı etkisi bir soruna dönüşünce ikinci zamanların aynı anda yaşanıyor olması. Neo, Raci dayanamaz söze karışır; doğanın (zorunluluk) ona dayattığı sınırları yazılımda Matrix’e dahil olan sezgisel bir gelecekte yapması gereken seçimi yapmış - Çok tuhaf! “Var” ve “yok” eşit olur mu? bir bir ortadan kaldırarak, özgürleşerek yazılımdır. Görevi insanlara özgür iradeleri biri olarak şimdiki zamanda neden bu seçimi Mesela ben şimdi varım. Fakat yarın yok yazdığını ve yazmaya devam ettiğini dikkate olduğunu düşündürtmek olan karakter aynı yaptığını anlamaya çalışıyor. Zamansal olacağım. Bu iki durum arasında fark yok alırsak bir simülasyon olmadığı ortadadır. zamanda robotlarla insanlar arasında barışın farklılık idrak hızı ile ilişkide. Geleceğe ya da mu? İnsan bedeni doğa tarafından “uçamaz varlık” gerçekleşmesi için de çalışacaktır. Bu bize geçmişe giden zekânın bizzat kendisi. Raci’nin aldığı cevap sıra dışıdır, “Vay! olarak belirlenmişken uçağın var edilmesi Kâhin’in Mimar’dan kısmen de olsa bağımsız Filibeli Ahmet Hilmi, A’mâk-ı Hayal’de Sen varsın ha! Acaba var mısın?” zorunluluğun bir tür ortadan kaldırılışıdır. olduğunu söylemektedir. “Seçilmiş kişi” (Hayalin Derinlikleri) zekâdan bakın nasıl Neo hiç değilse bir yazılım da olsa Matrix Zekâ ve onun özgürlük olarak faaliyeti yazılımı sisteme Kâhin tarafından yüklenir. söz ediyor; evreninde vardır. Raci’nin bulunduğu insanı “var varlık” haline getiren şeydir. Bu yazılım beş kez başarısız olur. Altıncı ‘Ey zekâ! Bizler senin miratınız./ Nokta evrende ise Raci’ye yer bile yoktur. Nedeni Fotoğraf: Onat Arpat
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle