Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 TEMMUZ 2023
6
Bir 21. yüzyıl
hastalığı:
Nomofobi
Durup dururken telefonunuzu kaybetme endişesi
mi yaşıyorsunuz? Sizde de “nomofobi” olabilir!
Nomofobi
ünümüzde her işimizi akıllı
belirtileri ve başa
telefon aracılığıyla yapabiliyor
olmamız yaşamımızı
çıkma yolları
kolaylaştırsa da cebimizde
Telefon
Gtaşıdığımız bir elektronik
cihaza çok fazla sorumluluk yüklemek
u Yaygın görülen belirtileri telefon yoksunluğunda şiddetli kaygı, panik
beraberinde bazı sorunları
ve stres hissi, telefon yoksunluğu olasılığından korkma, telefondan uzak
da getiriyor. Durup
kalamama durumu gibi farklı davranışsal, fizyolojik ve psikolojik etkilerdir.
dururken yaşanan telefon ilişkileri
u Herhangi bir bağımlılığın üstesinden gelinmesi için ilk adım
kaybetme korkusu olarak
kabullenmedir. sonrasında bu belirtileri gösteren bireylerin profesyonel
tanımlayabileceğimiz
psikolojik destek alması önemlidir.
“nomofobi” de bu
u Bireyler mümkün oldukça yaşadıkları kaygıyı azaltma üzerine
sorunlardan birisi, belki de
meditasyon, yoga, nefes egzersizleri gibi etkili başa çıkma stratejileri
olumsuz
en önemlisi.
uygulayıp kaygıyı tetikleyici unsurlardan uzaklaşma üzerine yaşam
Yıllardır farklı
değişiklikleri uygulayabilirler.
deniz
mecralarda dile
u Yaşanılan kaygıyı azaltmak için dışavurum tekniklerinden sanat, yazı,
ülkütekin
getirilen “akıllı telefon
oyun gibi öğelere de başvurulabilir.
etkiliyor
bağımlılığı”nın yarattığı
sosyal sorunlar bir yana
“nomofobi” telefon kaybetmenin günlük
yoksunluğunun yarattığı kaygının temel özelliklerden biri ulaşılabilirliktir
yaşamda yaratacağı olası aksaklıkların
Uzm. Psikolog / Aile ve e vlilik
ve bu da beraberinde güvenlik
büyüklüğüne işaret ediyor. Bu açıdan pek bazı korkularımızla eşleşmesi doğaldır.
terAP isti s im korç An
çok bireyin telefonunu kaybetmeye ilişkin Örneğin, acil bir durumda yardım duygusunu getirir. Bu yüzden
u Nomofobi yoksunluk sonucu oluşan
yaşadığı endişe epey anlamlı. isteyememe korkusu, sosyal olarak burada somut bir bağlantı olduğu
depresyon ve kaygıya işaret ediyor. Bu
İlk olarak 2009’da ortaya atılan bu geride kalma korkusu, önemli bilgilere söylenebilir. Ulaşılabilirlik akıllı
açıdan temel bazı korkularımızla eşleşen bir
kavramla ilgili yapılan araştırmalar zaman erişememe korkusu. telefonların sağladığı bir fayda olarak
yanı var mı?
içinde “nomofobi”nin akıllı telefon düşünüldüğünde bu yönde sağlıklı bir
Temel bazı korkularımızda
Günümüzde
teknolojisindeki gelişmelere eşdeğer ilişki denebilir ancak her türlü ilişkide
da herhangi bir tehlike
telefonlarımızın
biçimde nasıl arttığını ortaya koyuyor. olabildiği gibi bu ilişkinin de toksik
veya tehlike olasılığı
oynadığı rol çok büyük.
2019’da Birleşik Krallık’ta yapılan bir yönleri oluşabilir.
düşüncesinin yarattığı
Bu yüzden telefonsuz
araştırmada katılımcıların yüzde 44’ü
kaygı günlük hayatlarımızı
olmanın yarattığı genel u Akıllı cihazlarla kurulabilecek sağlıklı
telefonlarını kaybedip çevresiyle iletişim
etkileyebilmektedir ve
endişe ya da aşırı ilişki nasıl olmalı?
kuramazsa yaşayacağı duyguyu, “endişeli
nomofobi de bu durumları
kullanım patolojik Çift danışanlarımla çalıştığımda
ve kaygılı” olarak tanımlıyordu. Geçen
tetikleyebilir.
olarak nomofobi ya sıkça duyduğum konulardan biri sabah
yıl Hindistan’da yapılan bir araştırma ise
da bağımlılık diye birlikte kaliteli vakit geçirmek yerine
güven duygusu
telefon kullanan her dört kişiden üçünün
değerlendirilmez. uyanır uyanmaz yatakta direkt sosyal
“nomofobi” yaşadığını ortaya koymuştu.
Nomofobi u Akıllı telefon ve en temel medyada kişisel vakit geçirilmesidir.
Günümüzde dünya nüfusunun neredeyse
patolojik olarak isteklerimizden olan güvende Akıllı cihazlarla kurulabilecek ilişkinin
yüzde 80’inin akıllı telefon kullanıcısı
olma isteği arasında somut
değerlendirildiğinde toksik olabileceği ve bağımlılık
olduğunu düşünürsek bu duygunun ne
bir bağlantı var mı?
ise herhangi bir kaygı yaratabileceğinin farkındalığı önemli
kadar büyük bir kitlede var olabileceğini
Psikolojik açıdan
bozukluğunda olduğu unsurlardan biri. Bu ilişkiyi sağlıklı
öngörebiliriz.
nomofobinin varlığı
kılmak için akıllı cihazların faydalı
gibi yoksunluğun
Nomofobi, Dünya Sağlık Örgütü
akıllı telefonların
yarattığı kaygının yönlerine yönelmek, boş zamanda
tarafından bir rahatsızlık olarak
sim yarattığı olumsuz bir
günlük yaşamı vakit harcamak yerine ihtiyaç halinde
tanımlanmasa da Connecticut
korçan
durum olarak görülse
etkileyecek kadar kullanmaya özen göstermek, kullanım
Üniversitesi’nden psikiyatrist David
de akıllı telefonların
şiddetli olup olmadığı süresini takip etmek, uyumadan önce
Greenfiled, telefon bağımlılığının da
güven duygusu gibi
ve yaşanılan kaygı ya da ilk uyanıldığında direkt telefona
dopamin salgılayarak beynin haz devrelerini
ile başa çıkılma şekli göz önünde temel ihtiyaçlara fayda sağlaması bakmamak, sosyal ortamlarda telefondan
harekete geçirdiğini, bu yönüyle diğer
tutulur. Dolayısıyla yaşamlarımızda da ruhsal olarak pozitif bir etken. uzak durmak gibi davranışlar ile dengeyi
birçok bağımlılığa benzediğini söylüyor.
bu kadar büyük rol oynayan bir aracın Akıllı telefonların sağladığı önemli sağlamak önemli.
çocukluğumuzdan beri bize yüklenen rollere
Amerikan rüyasının 50’lerden beri
karşı savaşmaya en önce kendi kalıplarına
dünyaya yayılan “umutsuz ev kadını”
hücum ederek başlayan bir Barbie filmi var.
Ataerkil düzene pembe
Çünkü Barbie’nin Tanrıça gibi yaşadığı
tiplemesinin mihenk taşı Barbie
dünyasında “ölümlü olmaya” başladığını
artık kendi imajını alaşağı eden ve
gösteren ilk belirti, o klişe ayak formunun
çevresine örülü “pembe” duvarı yıkan
“bozulmasıyla” ortaya çıkıyor. Barbie’nin
bir başkaldırı: Barbie
topuklu ayakkabılarla uyumlu ayaklarına ve
bir feminist. Hem de “pembe”sini
“selülitsiz” bacaklarına karşı çıkan bu fikir aynı
kadın hareketinin “yeni mor”u
zamanda filmin kadınlar için üretilen ve “nasıl
olmaları” gerektiğini belirleyen basmakalıplara
yapacak kadar...
kaldırdığı isyan bayrağının da ilk işareti... Zayıf
krana düşen bir gün doğumu,
olmamız, güzel olmamız, ince uzun bacaklı
taşların arasında ellerinde
veya şimdilerdeki gibi geniş kalçalı olmamız,
oyuncak bebekleriyle oynayan kız
mümkünse anne olmamız ama ondan daha çok
çocukları... Ansızın tam ortada, tüm
eş ya da sevgili olmamız, yüzümüzün estetik
E“kusursuzluğuyla bir Tanrı gibi”
bakımdan “geçerli” ölçülere sahip olması,
beliren “monolit” Barbie ve o ünlü “kemik” gibi
evde harika bir ev kadını, işyerinde itaatkâr bir
havada savrulan bebekler...
“çalışan” olmamız, korunmaya muhtaç, ürkek,
Stanley Kubrick’in,
korkak ve en korkuncu, beynimizi kullanmaya
sinema tarihinin en önemli
yeltenmememize yönelik yığınla kural...
AY’A seYAHAt
açılış sahnelerinden birine
İşte tam da bu nedenle kadınların dünyayı
imza attığı ve evrenin
yönettiği Barbieland’den çıkmak zorunda kalan
başlangıcını, Tanrı
Barbie’nin, erkek egemen düzenle tanıştığı
arayışını sembolize ettiği
“gerçek” dünyada hissettiği ilk duygu -doğal
meşhur sekansı Barbie’nin
olarak- korku oluyor, tıpkı Ken’in -doğası
incelikli bir zekâyla
gereği- ataerkilliğe âşık olması gibi...
kurgulanmış girizgâhına
Barbie, Gerwig’in mizah sosuna bulanmış
yalnızca esin olmakla
ellerinde kadın hareketinin karşısında
kalmıyor aynı zamanda
konumlanan bir imajı kadın hareketinin bir
BAşAk Bıç Ak
onu anlamlı kılıyor.
parçası haline getirirken savaş açtığı dünyaya
basakbicak Nasıl ki “2001: Bir Uzay
pek merhametli davranmıyor. Erkek egemen
@gmail.com
Macerası”nda monolit
düzenden intikamını yer yer acımasızca,
ortaya çıktığı andan
çoğunlukla dalga geçen bir tavırla erkeklerin
kusursuzluğu simgeleyen Barbie’yle birlikte kız da Barbie imajını yaratanlara saldırarak filminde
itibaren büyük bir kırılma kendi silahlarını kullanarak alıyor ve modern
çocuklarına satılmaya başlanan bu “pembe rüya”
büyük bir isyan başlatıyor.
yaşandıysa toplumun kusursuz bir görünümle bir
çağın klişeleri karşısında kadın hareketini
filmde anlatıldığı gibi yıllar boyunca feminizmi
Tanrıça gibi olmasını beklediği kadın imgesinin
yüceltiyor. Öyle ki Margot Robbie’nin güzelliği
Pembe rüyadan feminizme
geriye götürebilecek kadar etkili bir patriarkal
tezahürü Barbie doğduğunda da kapitalist
ve Ryan Gosling’in kaslarını gölgede bırakan bir
Gerçekten de karşınızda erkeklerin yönettiği
maşa olmayı sürdürdü, ta ki Greta Gerwig’e
sistemin dayatmaları tümüyle dönüşüme uğradı.
film yapıyor Gerwig. Barbie’nin “pembe”sini
bir dünyaya, ataerkil tahakküme, kadını düzenli
dek... Ustalıklı bir öyküyle önce Barbie’nin
Ruth Handler’ın kızı Barbara’dan esin alarak kadın hareketinin “yeni mor”u haline getirmeye
tasarladığı ve “her şey olabilen” ve her formda yarattığı dünyaya savaş açan Gerwig ardından olarak kalıplara sıkıştırmaya çalışan düşünceye, ant içmiş bir devrimci bir öyküyle...
Puanım: 8.5/10