Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                30 NİSAN 2023
2
DAir Es EL 
Modada yayılmakta olan kalıcı giyim anlayışına bir örnek...
FLor A
EditördEn
ürkiye’nin son 
yıllarda en çok 
Sürdürülebilir 
eksikliğini hissettiği 
toplumsal etkinlikler 
T
festivaller diye 
düşünüyorum. Elbette festival 
deyince anlamı biraz daha AYÇA 
daraltmak gerek. Kast ettiğim 
CEYLAN
ve zamansız
müzik festivalleri. Çünkü sanatın 
diğer dallarına ait olan festivaller 
(sinema, tiyatro, güncel sanat) 
soruna karşın üretimlerini sürdüren bir sanatçıdan 
Modanın hızlı tüketim odaklı yaklaşımına 
türlü zorluklara karşın farklı 
esin almanız çok hoş. Bu esin kaynağı nasıl ortaya 
kentlerde, farklı ölçeklerde 
karşı uzun yıllar gardıroplarda yer alacak 
çıktı? 
varlıklarını sürdürüyorlar. 
Tuğçe Özocak: Yeni sezona başlarken 
giysiler üreten bir marka: Atelier38.
Ancak geçmişte örneklerine 
kendime bir ilham panosu oluşturuyorum. 
rastladığımız, kalıcı olmaya giden 
Tüm topladıklarımı, süzgecimden 
müzik festivalleri ne yazık ki 
telier38, tekstil sektöründe 
geçirdiklerimi de grafik tasarımcı 
siyasi ve ekonomik nedenlerle 
edinlikleri tecrübeyle 
varlıklarını sürdürüp günümüze ve sanatçı olan ablamla bir beyin 
sürdürülebilir bir giyim 
ulaşamadı.
fırtınasıyla genişletiyorum. 
alışkanlığı oluşturmak için 
HHH
Bu, her sezonumun rutini. 
Aortaya çıkarmak için harekete 
Sanatın her dalı değerlidir. 
İlhamlarımda her zaman kadın 
geçen iki kadın girişimci Didem Karagöz 
Buna kuşku yok. Ancak müzik 
gücüne ithafen bir kadın sanatçıya 
festivalleri varlıklarıyla pek Yıldız ve Nihan Kayabal’ın ortak bir hayali. 
yer vermeye özen gösteriyorum. 
dillendirilmeyen önemli bir işlevi 
Pandemideki durağan sürecin sonucu olarak 
Tüm bu beyin fırtınaları, şehirden 
de yerine getiriyorlar.
ortaya çıkan markayı Yıldız, Kayabal 
kaçmayı istemek, kadın olarak 
Geçen hafta ve ondan bir 
ve Atelier38 Kreatif Dİrektörü Tuğçe 
üretmek, zorlanmak veya arayış 
önceki hafta ABD’nin Kaliforniya 
Özocak’la konuştuk.
içinde olmak başlıklarını konuşurken 
eyaletinde 22. kez düzenlenen, 
resmi adıyla Coachella Vadisi u Atelier38 markası nasıl ortaya çıktı? aslında paralel bir hikâye olan 
Didem Karagöz Yıldız
Müzik ve Sanat Festivali 
Didem Karagöz Yıldız: Pandemi zamanı Georgia O’Keeffe’yi andık. Sonra 
toplam 250 bin kişiyi ağırladı. 
ilk defa sakindik. Tabii bu sakinlikte Jeremy Irons ve Joan Allen’ın 
ABD ve dünyadan farklı tür ve 
yine duramadık. “Yıllardır triko alanında oynadığı filmi derken git gide ana 
ses rengini yansıtan, her biri 
oluşturduğumuz bilgi birikimimizi nasıl karakterimiz oldu. 
sahne gösterileriyle farklı birer 
farklı bir yönde kullanabiliriz” diye 
yaşam biçiminin temsilcisi olan u Depodaki iplikleri 
düşündük. İşler bir süre sonra eski haline 
müzisyen ve gruplar kendilerini 
değerlendirdiğiniz “Waste Yarn” 
döndü, inanılmaz bir yoğunluk var ancak 
izlemeye gelenlerle kurdukları 
koleksiyonunuz da var. Modadaki 
bir yola girdikten sonra orada başarı ile 
bağ ile günlük yaşamın dışında 
sürdürülebilir yaklaşımlar hakkında ne 
ilerlemek istiyoruz. Bunun için de Atelier38 
farklı bir titreşim oluşmasını 
söylersiniz?
sağladılar. markamız için çalışmaya devam ediyoruz.
T. Özocak: Tabii ki ben de konu 
HHH
Nihan Kayabal: Asıl hedef doğrudan 
ile alakalı gel gitliyim. Bazen fazla 
YouTube üzerinden yapılan 
üreticiyi tüketiciyle buluşturmak çünkü 
reklam olabiliyor, bazen çok -mış 
canlı yayınla tüm dünyayı kendi 
perakende işinde, arada o kadar katman 
gibi- de kalıyor. Fakat triko özelinde 
titreşimine ortak olmaya çağıran 
Nihan Kayabal
var ki. Biz kaliteli ve lüks üretimi daha 
bu sürdürülebilirliğin çok doğal olarak 
festivalin müzikal anlamda 
ulaşılabilir bir rakamla müşteri ile 
benzerleri mevcut. Coachella’yı ilerlediğine küçüklüğümden beri şahidim. 
buluşturmak istedik. Bunun için de üretici 
farklı kılan ise kent yaşamının 
Yani bir kazağı bozup ipliğinden başka 
olmanın avantajlarını kullanalım dedik. 
oldukça uzağında bir çölün 
bir şey örebilirsiniz. İyi bir dikiş bilginiz 
Tabii bu zannettiğimizden daha fazla bir 
ortasında düzenleniyor olması. Bu 
yoksa bir pantolonu söküp güzel bir şey 
mesai gerektiriyor.
özelliğiyle dünyaca ünlü Burning 
çıkarmanız zor. Bizim de elimizdeki 
Man festivaliyle birlikte nadide 
kalan ipler ya yeni protolar oluyor ya 
u Atelier38 olarak ürünlerinizde neleri 
bir örnek olan Coachella hem 
yeni ürünler oluyor. O yüzden bazı 
önemsiyorsunuz?
mekân hem de eylem anlamında 
materyallerde bu yaklaşımın anlamını 
D. Karagöz Yıldız: Aslında pek trend 
topluluğun günlük yaşamda 
daha da bulduğunu düşünüyorum.
üretim yapmıyoruz. Müşterimizin 
pek fazla deneyimleyemediği 
gardırobunda zamansız bir parça 
duyguları yaşamasına olanak 
dönüşüm kutusu
tanıyarak bir anlamda ortaçağda olsun ve onu birçok giysiyle 
kilise baskısı altında sıkışan 
kombinlesin istiyoruz. Şık ve 
u Gündelik yaşamda hangi 
Tuğçe Özocak
Avrupa’da yapılan birkaç günlük 
rahat hissetsin istiyoruz. Esas 
doğa dostu yaklaşımları 
karnavallara gönderme yapıyor.
amacımız bu.
benimsiyorsunuz?
HHH
D. Karagöz Yıldız: Benim bir, 
u “Zamansız” özellikle önemsediğim 
Belki o dönemlerdeki gibi bir 
Nihan’ın üç oğlu var. Anne olarak 
otoriter baskı mekanizmasının bir kavram. Hızlı moda dünyanın en 
amacımız onları duyarlı yetiştirmek. 
egemen olmadığını 
büyük üçüncü kirleticisi. Uzun yıllar 
“Duyarlı” derken sırf insan odaklı 
söyleyebilirsiniz. 
kullanabileceğimiz ürünler doğaya bir 
Ancak insanların olmaktan bahsetmiyorum. Bitkilere, 
nebze daha az zarar vermemizi sağlıyor. Zaten 
hem ülkemizde hem 
hayvanlara özetle doğaya duyarlı 
böyle bir üretimin iklim krizi varken 
de dünyada olup 
olmaktan bahsediyorum. Ortak bir yerde 
finansal olarak da mümkün değil. N. 
bitenlerden dolayı 
yaşıyoruz. Her yerde dönüşüm kutularımız 
Kayabal: İşe ilk başladığımızda iki 
boğulmuşluk duygusu 
var. Öğretmek başta zor olsa da artık 
koleksiyon olurdu. Sonra bu dörde 
yaşadığını gösteren 
alıştılar.
çıktı, aralara kapsüller girdi. Her marka 
örnekler de çok. 
N. Kayabal: Kedilerimiz, köpeklerimiz, 
altı, yedi koleksiyon çıkarıyor. Bu 
Umarım yakın 
iki tane ördeğimizle şehirde olabildiğine 
zamanda ülkemiz marka için de büyük bir masraf. Öte 
doğayla uyumlu yaşamaya çalışıyoruz.
de en azından 
yandan tüketici açısından 
T. Özocak: Çöplerimi ayırıyorum, 
birkaç günlüğüne 
da hep bir şeyin gerisinde 
insanların kendilerini ikinci el ürün kullanıyorum. Yeni 
kalma hissi yaratıyor.
iyi hissetmesini 
doğum yaptım, kızımın çoğu eşyasını 
u “Around the Sun” 
sağlayan festivallere 
ya kiraladım ya da başka bebeklerden 
ev sahipliği yapar. koleksiyonunuzda esin 
gelenleri değerlendirdim. Küçülenlerin 
Hepinize iyi pazarlar.
aldığınız sanatçılardan biri 
bir kısmını söküp yeni ciciler ördük. 
Georgia O’Keeffe. Gündoğumlarını/
Toplu taşımayı kullanıyorum. Bir 
günbatımlarını resmeden ve sanat 
de temizlik malzemelerinde yeşili 
dEniz ülkütEkin
tarihindeki birçok kadın sanatçı 
destekleyen içerikli malzemeler 
deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr
gibi başına gelen binbir türlü 
almaya çalışıyorum.  
Sorunun yanıtlarından biri modernitenin henüz tam anlamıyla gerçekleşmemiş olmasında aranmalı
ahşi” sözcüğünü kahramanı ol!” Oysa ötekinin yaşamına 
genelde doğada dokunulmayan bir dünyada kahraman 
yaşayan bazı hayvanlar 
olmak olanaklı değildir. 
Hâlâ neden vahşiyiz?
için kullanıyoruz. Söz 
Mağara çağındaki yaşam koşulları 
“Vkonusu olan bir 
bütünüyle değiştiği halde neden hâlâ 
filozof, şair, tiyatro yazarı Friedrich yalnızca kendi servetini kurtarmaya 
insansa onun “uyum sağlayamayan” 
vahşiyiz? Üzerine disiplinlerarası sayısız 
Schiller’in. “İnsan eylemlerinde çalıştığı zamanlardayız.” 
ve bazen “saygısız” olunduğuna 
konferans yapılması gereken bir konu 
kendini resmeder” diyor Schiller ve 
gönderme yapıyoruz. Kastımız 
bu. Nedenlerden biri modernitenin henüz 
kEndi hayatının 
şimdiki zamanın dramında ortaya 
doğrudan vahşilik değil. 
gerçekleşmemiş olmasında aranmalı. 
kahramanı Olmak
çıkan resme “vahşileşme” adını 
Bir zamanlar vahşi insanlar 
Zeus’un bize önerdiği kardeşlik, adalet, 
Schiller’in sözünü ettiği deyim yerindeyse 
veriyor. Belli ki buradaki vahşileşme 
yeryüzünde gezindiler. Ama zamanla 
eşitlik gibi ilkeler modern aydınlanmanın da 
“uygar vahşilik” günümüzün takdir 
ilk insanların içinde bulunduğu 
insan denilen varlık vahşiliği terk 
ilkeleridir.
edilen ahlakına dönüştü. Schiller, ünlü 
koşullardan kaynaklı sergiledikleri 
edip uygarlıkla tanışabildi. Kimse 
Modernite, insanın döngüsel zamanın 
“Beşinci Mektup”unda (*) bakın ne diyor: 
AYş E ACAr
davranışla ilgili değil. 
artık mağarada yaşamıyor. Eti 
yani doğanın çocuğu olmaktan çıkıp aklın 
“Doğrudur, fikrin saygınlığı azaldı, keyfilik 
İnsan vahşileşip barbarlaştığında 
ateşte pişirip sabahları birbirimize 
zamanına geçiş yaptığı dönemlerdir. İki 
ortaya çıktı…” Sanki bugünü anlatıyor. 
insan olmaktan uzaklaşır. Vahşilik, 
“günaydın” diyoruz. Aramızda antik düğme 
zaman arasında bir geçiş bu. İnsanlar ne 
En kolay şekilde ün ve para kazanmaya 
duyguların ilkelere egemen olması 
koleksiyonu olan arkadaşlar olduğu gibi 
tam doğaya ne de tam akla aittir. Aidiyet 
odaklanmış sosyal medya hesapları 
durumuyken barbarlık, ilkelerin duyguları 
Mars’a giden uzay aracının iniş kodlarını 
probleminden kaynaklı kimlik arayışı 
fikrin saygınlığını değil keyfiliği temsil 
yok saymasıdır. Schiller “vahşileştik” 
yazanlar da var. Her şey yerli yerinde. 
herkesin yıkıntıdan yalnızca kendi servetini 
ediyor. “Ben böyle istedim, ben böyle 
derken kendi yaşadığı dönemi yani 
Huzurumuz da.
kurtarmaya çalışmasına neden oluyor. 
1700’leri kastediyor. Aradan 300 yıl düşünüyorum..” ilkelliği içinde, demini 
Herkesin “kişisel gelişimci” olduğu bir 
schillEr’in şiiri geçmiş olmasına karşın bugün de geçerliliği almış fikirlerin neşesizlik addedildiği vahşi 
dünyada kişiliğin büyük bir bunalım 
bir dünyadayız. 
“Zeus bir gün seslendi insanlara olan analizlerini hatırlamakta fayda var. 
yaşadığı ortada. Ne barbar ne de vahşi… 
Her geçen gün yayılan bir hastalık gibi 
göklerden;/ Dünyayı size verdim, alın “Egoizm, en süzme dostluğun bağrında 
Ötekine duyarlı, toplum içinde özerk 
gururlu bir kendine yeterliliğin aralıksız 
mülkünüz olsun!/ Bu sonsuz armağanı sistemini kurmuştur ve hepimiz bir tek 
bir özne olmanın yolu hangi zamanda 
bölüşüverin hemen,/ Ama kardeşçe yapın, dost, gönül kurtaramadan toplumun önerildiği bu dünyada dostluk, egonun 
yaşadığımızın idrakiyle ilgili olsa gerek.
herkes hakkını alsın!” bütün hastalıklarını ve zorlamalarını onaylanmasının hizmetine sunulmuş 
Zeus’un insanlardan istediği şey olmadı. deneyimliyoruz… Alayın asil durumda. İnsanlar tek kişilik dünyalarında 
Ortada ne gerçek bir kardeşlik ne de hak duyguları ezdiği, yangında bir şehirden evcilik oynar gibi kendileriyle kahramanlık 
* Friedrich Schiller – İnsanın Estetik Eğitimi Üzerine – Fol 
edişe uygun bir yaşam var. Dizeler Alman kaçıyormuşçasına herkesin yıkıntıdan oyunu oynuyorlar. “Kendi yaşamının Yayınları
            
    
