28 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

30 NİSAN 2023 2 DAir Es EL Modada yayılmakta olan kalıcı giyim anlayışına bir örnek... FLor A EditördEn ürkiye’nin son yıllarda en çok Sürdürülebilir eksikliğini hissettiği toplumsal etkinlikler T festivaller diye düşünüyorum. Elbette festival deyince anlamı biraz daha AYÇA daraltmak gerek. Kast ettiğim CEYLAN ve zamansız müzik festivalleri. Çünkü sanatın diğer dallarına ait olan festivaller (sinema, tiyatro, güncel sanat) soruna karşın üretimlerini sürdüren bir sanatçıdan Modanın hızlı tüketim odaklı yaklaşımına türlü zorluklara karşın farklı esin almanız çok hoş. Bu esin kaynağı nasıl ortaya kentlerde, farklı ölçeklerde karşı uzun yıllar gardıroplarda yer alacak çıktı? varlıklarını sürdürüyorlar. Tuğçe Özocak: Yeni sezona başlarken giysiler üreten bir marka: Atelier38. Ancak geçmişte örneklerine kendime bir ilham panosu oluşturuyorum. rastladığımız, kalıcı olmaya giden Tüm topladıklarımı, süzgecimden müzik festivalleri ne yazık ki telier38, tekstil sektöründe geçirdiklerimi de grafik tasarımcı siyasi ve ekonomik nedenlerle edinlikleri tecrübeyle varlıklarını sürdürüp günümüze ve sanatçı olan ablamla bir beyin sürdürülebilir bir giyim ulaşamadı. fırtınasıyla genişletiyorum. alışkanlığı oluşturmak için HHH Bu, her sezonumun rutini. Aortaya çıkarmak için harekete Sanatın her dalı değerlidir. İlhamlarımda her zaman kadın geçen iki kadın girişimci Didem Karagöz Buna kuşku yok. Ancak müzik gücüne ithafen bir kadın sanatçıya festivalleri varlıklarıyla pek Yıldız ve Nihan Kayabal’ın ortak bir hayali. yer vermeye özen gösteriyorum. dillendirilmeyen önemli bir işlevi Pandemideki durağan sürecin sonucu olarak Tüm bu beyin fırtınaları, şehirden de yerine getiriyorlar. ortaya çıkan markayı Yıldız, Kayabal kaçmayı istemek, kadın olarak Geçen hafta ve ondan bir ve Atelier38 Kreatif Dİrektörü Tuğçe üretmek, zorlanmak veya arayış önceki hafta ABD’nin Kaliforniya Özocak’la konuştuk. içinde olmak başlıklarını konuşurken eyaletinde 22. kez düzenlenen, resmi adıyla Coachella Vadisi u Atelier38 markası nasıl ortaya çıktı? aslında paralel bir hikâye olan Didem Karagöz Yıldız Müzik ve Sanat Festivali Didem Karagöz Yıldız: Pandemi zamanı Georgia O’Keeffe’yi andık. Sonra toplam 250 bin kişiyi ağırladı. ilk defa sakindik. Tabii bu sakinlikte Jeremy Irons ve Joan Allen’ın ABD ve dünyadan farklı tür ve yine duramadık. “Yıllardır triko alanında oynadığı filmi derken git gide ana ses rengini yansıtan, her biri oluşturduğumuz bilgi birikimimizi nasıl karakterimiz oldu. sahne gösterileriyle farklı birer farklı bir yönde kullanabiliriz” diye yaşam biçiminin temsilcisi olan u Depodaki iplikleri düşündük. İşler bir süre sonra eski haline müzisyen ve gruplar kendilerini değerlendirdiğiniz “Waste Yarn” döndü, inanılmaz bir yoğunluk var ancak izlemeye gelenlerle kurdukları koleksiyonunuz da var. Modadaki bir yola girdikten sonra orada başarı ile bağ ile günlük yaşamın dışında sürdürülebilir yaklaşımlar hakkında ne ilerlemek istiyoruz. Bunun için de Atelier38 farklı bir titreşim oluşmasını söylersiniz? sağladılar. markamız için çalışmaya devam ediyoruz. T. Özocak: Tabii ki ben de konu HHH Nihan Kayabal: Asıl hedef doğrudan ile alakalı gel gitliyim. Bazen fazla YouTube üzerinden yapılan üreticiyi tüketiciyle buluşturmak çünkü reklam olabiliyor, bazen çok -mış canlı yayınla tüm dünyayı kendi perakende işinde, arada o kadar katman gibi- de kalıyor. Fakat triko özelinde titreşimine ortak olmaya çağıran Nihan Kayabal var ki. Biz kaliteli ve lüks üretimi daha bu sürdürülebilirliğin çok doğal olarak festivalin müzikal anlamda ulaşılabilir bir rakamla müşteri ile benzerleri mevcut. Coachella’yı ilerlediğine küçüklüğümden beri şahidim. buluşturmak istedik. Bunun için de üretici farklı kılan ise kent yaşamının Yani bir kazağı bozup ipliğinden başka olmanın avantajlarını kullanalım dedik. oldukça uzağında bir çölün bir şey örebilirsiniz. İyi bir dikiş bilginiz Tabii bu zannettiğimizden daha fazla bir ortasında düzenleniyor olması. Bu yoksa bir pantolonu söküp güzel bir şey mesai gerektiriyor. özelliğiyle dünyaca ünlü Burning çıkarmanız zor. Bizim de elimizdeki Man festivaliyle birlikte nadide kalan ipler ya yeni protolar oluyor ya u Atelier38 olarak ürünlerinizde neleri bir örnek olan Coachella hem yeni ürünler oluyor. O yüzden bazı önemsiyorsunuz? mekân hem de eylem anlamında materyallerde bu yaklaşımın anlamını D. Karagöz Yıldız: Aslında pek trend topluluğun günlük yaşamda daha da bulduğunu düşünüyorum. üretim yapmıyoruz. Müşterimizin pek fazla deneyimleyemediği gardırobunda zamansız bir parça duyguları yaşamasına olanak dönüşüm kutusu tanıyarak bir anlamda ortaçağda olsun ve onu birçok giysiyle kilise baskısı altında sıkışan kombinlesin istiyoruz. Şık ve u Gündelik yaşamda hangi Tuğçe Özocak Avrupa’da yapılan birkaç günlük rahat hissetsin istiyoruz. Esas doğa dostu yaklaşımları karnavallara gönderme yapıyor. amacımız bu. benimsiyorsunuz? HHH D. Karagöz Yıldız: Benim bir, u “Zamansız” özellikle önemsediğim Belki o dönemlerdeki gibi bir Nihan’ın üç oğlu var. Anne olarak otoriter baskı mekanizmasının bir kavram. Hızlı moda dünyanın en amacımız onları duyarlı yetiştirmek. egemen olmadığını büyük üçüncü kirleticisi. Uzun yıllar “Duyarlı” derken sırf insan odaklı söyleyebilirsiniz. kullanabileceğimiz ürünler doğaya bir Ancak insanların olmaktan bahsetmiyorum. Bitkilere, nebze daha az zarar vermemizi sağlıyor. Zaten hem ülkemizde hem hayvanlara özetle doğaya duyarlı böyle bir üretimin iklim krizi varken de dünyada olup olmaktan bahsediyorum. Ortak bir yerde finansal olarak da mümkün değil. N. bitenlerden dolayı yaşıyoruz. Her yerde dönüşüm kutularımız Kayabal: İşe ilk başladığımızda iki boğulmuşluk duygusu var. Öğretmek başta zor olsa da artık koleksiyon olurdu. Sonra bu dörde yaşadığını gösteren alıştılar. çıktı, aralara kapsüller girdi. Her marka örnekler de çok. N. Kayabal: Kedilerimiz, köpeklerimiz, altı, yedi koleksiyon çıkarıyor. Bu Umarım yakın iki tane ördeğimizle şehirde olabildiğine zamanda ülkemiz marka için de büyük bir masraf. Öte doğayla uyumlu yaşamaya çalışıyoruz. de en azından yandan tüketici açısından T. Özocak: Çöplerimi ayırıyorum, birkaç günlüğüne da hep bir şeyin gerisinde insanların kendilerini ikinci el ürün kullanıyorum. Yeni kalma hissi yaratıyor. iyi hissetmesini doğum yaptım, kızımın çoğu eşyasını u “Around the Sun” sağlayan festivallere ya kiraladım ya da başka bebeklerden ev sahipliği yapar. koleksiyonunuzda esin gelenleri değerlendirdim. Küçülenlerin Hepinize iyi pazarlar. aldığınız sanatçılardan biri bir kısmını söküp yeni ciciler ördük. Georgia O’Keeffe. Gündoğumlarını/ Toplu taşımayı kullanıyorum. Bir günbatımlarını resmeden ve sanat de temizlik malzemelerinde yeşili dEniz ülkütEkin tarihindeki birçok kadın sanatçı destekleyen içerikli malzemeler [email protected] gibi başına gelen binbir türlü almaya çalışıyorum. Sorunun yanıtlarından biri modernitenin henüz tam anlamıyla gerçekleşmemiş olmasında aranmalı ahşi” sözcüğünü kahramanı ol!” Oysa ötekinin yaşamına genelde doğada dokunulmayan bir dünyada kahraman yaşayan bazı hayvanlar olmak olanaklı değildir. Hâlâ neden vahşiyiz? için kullanıyoruz. Söz Mağara çağındaki yaşam koşulları “Vkonusu olan bir bütünüyle değiştiği halde neden hâlâ filozof, şair, tiyatro yazarı Friedrich yalnızca kendi servetini kurtarmaya insansa onun “uyum sağlayamayan” vahşiyiz? Üzerine disiplinlerarası sayısız Schiller’in. “İnsan eylemlerinde çalıştığı zamanlardayız.” ve bazen “saygısız” olunduğuna konferans yapılması gereken bir konu kendini resmeder” diyor Schiller ve gönderme yapıyoruz. Kastımız bu. Nedenlerden biri modernitenin henüz kEndi hayatının şimdiki zamanın dramında ortaya doğrudan vahşilik değil. gerçekleşmemiş olmasında aranmalı. kahramanı Olmak çıkan resme “vahşileşme” adını Bir zamanlar vahşi insanlar Zeus’un bize önerdiği kardeşlik, adalet, Schiller’in sözünü ettiği deyim yerindeyse veriyor. Belli ki buradaki vahşileşme yeryüzünde gezindiler. Ama zamanla eşitlik gibi ilkeler modern aydınlanmanın da “uygar vahşilik” günümüzün takdir ilk insanların içinde bulunduğu insan denilen varlık vahşiliği terk ilkeleridir. edilen ahlakına dönüştü. Schiller, ünlü koşullardan kaynaklı sergiledikleri edip uygarlıkla tanışabildi. Kimse Modernite, insanın döngüsel zamanın “Beşinci Mektup”unda (*) bakın ne diyor: AYş E ACAr davranışla ilgili değil. artık mağarada yaşamıyor. Eti yani doğanın çocuğu olmaktan çıkıp aklın “Doğrudur, fikrin saygınlığı azaldı, keyfilik İnsan vahşileşip barbarlaştığında ateşte pişirip sabahları birbirimize zamanına geçiş yaptığı dönemlerdir. İki ortaya çıktı…” Sanki bugünü anlatıyor. insan olmaktan uzaklaşır. Vahşilik, “günaydın” diyoruz. Aramızda antik düğme zaman arasında bir geçiş bu. İnsanlar ne En kolay şekilde ün ve para kazanmaya duyguların ilkelere egemen olması koleksiyonu olan arkadaşlar olduğu gibi tam doğaya ne de tam akla aittir. Aidiyet odaklanmış sosyal medya hesapları durumuyken barbarlık, ilkelerin duyguları Mars’a giden uzay aracının iniş kodlarını probleminden kaynaklı kimlik arayışı fikrin saygınlığını değil keyfiliği temsil yok saymasıdır. Schiller “vahşileştik” yazanlar da var. Her şey yerli yerinde. herkesin yıkıntıdan yalnızca kendi servetini ediyor. “Ben böyle istedim, ben böyle derken kendi yaşadığı dönemi yani Huzurumuz da. kurtarmaya çalışmasına neden oluyor. 1700’leri kastediyor. Aradan 300 yıl düşünüyorum..” ilkelliği içinde, demini Herkesin “kişisel gelişimci” olduğu bir schillEr’in şiiri geçmiş olmasına karşın bugün de geçerliliği almış fikirlerin neşesizlik addedildiği vahşi dünyada kişiliğin büyük bir bunalım bir dünyadayız. “Zeus bir gün seslendi insanlara olan analizlerini hatırlamakta fayda var. yaşadığı ortada. Ne barbar ne de vahşi… Her geçen gün yayılan bir hastalık gibi göklerden;/ Dünyayı size verdim, alın “Egoizm, en süzme dostluğun bağrında Ötekine duyarlı, toplum içinde özerk gururlu bir kendine yeterliliğin aralıksız mülkünüz olsun!/ Bu sonsuz armağanı sistemini kurmuştur ve hepimiz bir tek bir özne olmanın yolu hangi zamanda bölüşüverin hemen,/ Ama kardeşçe yapın, dost, gönül kurtaramadan toplumun önerildiği bu dünyada dostluk, egonun yaşadığımızın idrakiyle ilgili olsa gerek. herkes hakkını alsın!” bütün hastalıklarını ve zorlamalarını onaylanmasının hizmetine sunulmuş Zeus’un insanlardan istediği şey olmadı. deneyimliyoruz… Alayın asil durumda. İnsanlar tek kişilik dünyalarında Ortada ne gerçek bir kardeşlik ne de hak duyguları ezdiği, yangında bir şehirden evcilik oynar gibi kendileriyle kahramanlık * Friedrich Schiller – İnsanın Estetik Eğitimi Üzerine – Fol edişe uygun bir yaşam var. Dizeler Alman kaçıyormuşçasına herkesin yıkıntıdan oyunu oynuyorlar. “Kendi yaşamının Yayınları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle