22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

19 KASIM 2023 6 Son dönemlerin en dikkat çeken mopnolog metni Hakan Kurtaş’ın oyunculuğuyla sahnede Acının ve hazzın anatomisi deniz ülkütekin Gençleri u tiyatro sezonunun en dikkat çeken oyunlarından biriydi “Ben Çoktan daha çok Gidersiniz Sanmıştım”. Çağının getirdiği travmalarla daha çocukluk Byaşlarında yüzleşmiş bir adam: etkiliyor Thom Pain’in öyküsünü anlatan oyun sahnede tek kişilik bir monologla ilerliyor. Bu zor “Ben Çoktan Gidersiniz Sanmıştım”ın metnin altından başarıyla kalkan isimse Hakan yönetmeni ibrahim Çiçek bize oyunun Kurtaş. Cuma günü DasDas Sahne’de izleyiciyle sahneye konuluş nedenlerini anlattı. buluşacak oyun öncesi kendisiyle Thom Pain’in u Oyun birçok tiyatro eleştirmeni iç dünyasını ve dışa vurduklarını konuştuk. tarafından son yıllarda ortaya çıkmış u Bana kalırsa Thom Pain nihilist bir varoluş en iyi monologlardan biri olarak sancısının ortasında ve seyirci aslında giriş- gösteriliyor. Will eno’nun metni neden gelişme-sonuç akışından bağımsız bir biçimde onun bu kadar güçlü sizce? dünyasına dahil oluyor. Bu da seyircinin duygusal Oyunu okuduğum ilk andan beri bu hazırlığını zorlaştırıyor. Bu durum size sahnede nasıl metni sahneye taşımam gerektiğini yansıyor? düşündüm. Seyircinin alışkanlık Korkuyu, içimizdeki ukdeleri, yaşamın edindiği anlatım biçimlerine uymayan, anlamını ve anlamsızlığını parçalara ayıran bir konu veya bir duygunun üstünde bir metin bence. Insanlar olarak hepimizin tepinmeyen bu oyun insana sorduğu giriş-gelişme ve sonuç odaklı hikâye aktarım soruların ve aldığı yanıtlaırn etkisiyle alışkanlığımız var. Başımızdan geçen basit bir çocukluğunuzla ciddi bir yüzleşmeye olayı bile böyle anlatmaya ve dinlemeye alışığız. sokuyor sizi ve bu çıplak yüzleşme bilememek bana daha heyecan verici geliyor. u Thom Pain her haliyle acıyla eşleşen bir Bu yolun daha etkileyici ve daha anlaşılır günlerce yankılanan kelimeleri aklınıza karakter. Hiçbir şeyin yolunda gitmediği, çocukluk olduğunda hemfikir olmuşuz ama artık altı u Thom Pain haz, yoksunluk ve kayıpla yakından bırakıyor. Benim için oyun gücünü travmalarının peşimizi bırakmadığı bir evrenden bize saniyelik bir videoya kahkaha atıp bir aşağıdaki yüzleşmiş bir karakter ve onu sahnede buradan alıyor. sesleniyor gibi. Peki sizce Thom Pain’in acısından acıklı videoya bir saniyede canlandırmak zor olmalı. Nasıl bir ruh hali hepimizde bir parça var mı? u Oyunun metni, tabiri caizse, hafif sundu size? geçilen hızda yaşadığımız Elbette. Her acının farklı halleri var hepimizde. karanlık ve umutsuz bir ingiliz mizahı bir sanal yaşam da var. Ve Her şey zıttıyla var. Acı da ironik bir Acıyı atlatabilmek, atlatırken onu parçalamak, da içeriyor. Metnin bu yaklaşımının o bizim duygu durumumuzu neşeyle anlam kazanıyor bence. Belki onu görmezden gelmek, onunla dalga geçmek, ülkemizdeki izleyicide nasıl bir karşılık en yakından etkileyen dış herkesin kazandığı belki de herkesin onunla zamanında dalga geçemediğine bulacağını düşünüyordunuz? etkenlerden biri oldu. Yani aynı anda kaybettiği bir çekiliş hissi. sinirlenmek de var. Asıl mesele Oyunun z kuşağı üzerindeki artık baştan sona bir saat aynı bu zıtlıkların arasında herhangi acıyla eşleşmek değil, duyguları etkisi gözlemlediğimiz duygunun içinde kalabilmemiz bir duyguya asılı kalıp oradan hissetmekte bir sorunumuz kadarıyla daha fazla. pek mümkün değil, bir hikâye devam etmemek benim için elbette yok bence. O duyguların kendisini sorgulayan, hayatın dinlerken ya da anlatırken. İşte zorlayıcı. Çünkü konfor alanı diye bizi neye dönüştürdüğüyle inceliklerinin peşinde koşan tam da bu raslantısal gibi görünen bir şey yok. Ait olduğum duyguya ilgili hikâyeler dinlemek, her insanın kendinden bilinç akışı beni ve seyiriciyi sığınıp orada kalamıyorum oyunda. anlatmak isteyen biri olmak bir parça bulacağı bir ezberlediğimiz bir, iki duygu Her duyguya gidip dibine kadar daha yeni bir biçim sanırım. oyun. “the Banshees yerine her duyguya açık olabilecek girmeden bir başkasına geçmek karlı Bazen paramparça, bazen of inisherin”, “Fleebag” cesarette olabilmeye itiyor. Bu bir havada okyanusta sörf yapmak gibi. Az tek parça, bazen de her parça gibi işlere heyecanlanan ezber bozuculuk beni en heyecanlandıran şey. bulunur, zor ve her oyunda başkalaşan, değişen oluvermeye kendimizi açmak insanları gördükçe her geçen Evet ezbere beklentilerle gelenler için zor ve gelişen bir deneyim. Hem benim hem de asıl az gösterdiğimiz ama ibrahim gün bu tarz metinlerin karşılık olabilir. Belirsizlik, hangimize sürpriz olacağını seyirci için ama her şekilde eğlendiğimiz kesin. hepimizde olan şey. Çiçek bulma olasılığını daha yüksek görüyorum. Tuğçe Şenoğul yeni albümün habercisi ‘Atlas Yerdeniz’ uzunçalarında kişisel bir deneyimin yansımalarını sunuyor Ruhun atlası biçimleniyor olursak olalım bizi bir yapan ortak hislerden oluşan Mel Odi Yapıcı yaklaştıkça, baktıkça, cesaretle yürüdükçe açılan, alternatif bir harita. Bildiğimiz sınırılar yok bu haritada. Sadece bilmeden birbirimize sarıldığımız eni Görmem İmkânsız”dan yerler, konular. Bu albümün ihtiyacı olan herkese bu sonra ilk kişisel albümü hissi ulaştırmasını diliyorum. “Gölgelerinde” ile oldukça başarılı bir albüm ortaya çıkaran Kişisel deneyimler “STuğçe Şenoğul, yeni albümü u Tüm şarkı sözleri sanırım demlenmiş birtakım “Atlas”ın (Ruhun Haritası) habercisi niteliğindeki kişisel deneyimlerin yansıması. Bu açıdan kendinizle “Atlas Yerdeniz” uzunçalarıyla yine derin sularda hesaplaştığınız zorlu bir üretim süreci oldu mu? gezen şarkılara imza atıyor. Bahsettiğim gibi kişisel hayatımda zorlandığım u Atlas Yerdeniz atmosferik seslerin bolca olduğu, bir dönemde başladı bu süreç. Zamanla, yalnız dinleyicisinden yoğun dikkat talep eden ve bütünlüğü olmadığımı hayatta böyle dönemler olabileceğini, oldukça yüksek bir uzunçalar. İşe koyulurken aklınızda benim gibi hisseden insanların olduğunu gördükçe, nasıl bir fikir vardı? Bu fikir nasıl gelişti, değişti, kendime destek olup adım adım ilerledikçe hayatımı olgunlaştı? güzelleştirdi, parlattı ve benim için en değerli Atlas Yerdeniz, yeni albümüm Atlas’tan zamanlarıma dönüştü. Şarkılar da bu sürecin paylaştığım ilk uzunçalar. Bu süreçte hemen hemen sonrasında oluşmaya başladı. belli olan ilk şey albümün adıydı. Şarkılar, ve Atlas’ın hikâyesi da dahil her şey yolda belli oldu. Elbette u Kadın müzisyenlerle çok başarılı işbirlikleriniz de var? aklımda birtakım fikirler vardı ama şarkı sıralaması, Hayranı olduğum, çok ilham verici kadın aralarındaki akış ve hissel bütünlük yolda gelişti. sanatçılarla çalışma fırsatım oldu bu albümde. Tsar B, Benim için çok ilginç bir deneyim oldu. Hemen Lella Fadda, Seda Erciyes, Selin Baycan, Kardelen... her şarkıyı farklı prodüktörle yapmak bütünlük Dünya’nın farklı yerlerinde yaşayan bambaşka konusunda ister istemez bir soru işareti yaratabiliyor. hikâyeleri olan bu yetenekli sanatçılarla ortak bi Bende çok hızlı gelen bir güven duygusu oldu. “Her hikâye anlatmak müthiş bir keyif. Albüm de tam şey yolunda” diyen bir his gibi. O hisse bu kadar olarak bunu anlatıyor zaten. güvendiğime şaşkınım. Fakat biraz da bu vesileyle u İlk solo albümünüz “Gölgelerine” çok özel bir işti. Atlas Yerdeniz tamamlandı diye düşünüyorum. Oradan, “Atlas”a nasıl bir ruhani bağlantı kurdunuz? u Uzunçalar, Atlas (Ruhun Haritası) albümünün bir Gölgelerine, ilişkilerin, iletişimlerin, kişilerin parçası sanırım. Bütün olarak nasıl bir anlatı bekliyor gölgede kalan, görünmeyen yanlarını, gölge dinleyiciyi? özelliklerini anlatan bir albümdü. Atlas-Yerdeniz ise ff Evet şimdi sırada Atlas-Gökdeniz var. Sonrasında bu keşif sonrası bizi kendimize götüren bir albüm. birleşip Atlas (Ruhun Haritası) olacaklar. Hikâye Kendini seçmenin gücünü bilen, daha özgüvenli anlatımını ön planda tutmayı seviyorum. Atlas biri var bu albümde. Devamlılık odaklandığım bir kişisel hayatımda zorlandığım zamanların üzerine, konu olmadı ama kendi yaşam sürecimle ilgili de oradan çıkış hissiyle yazdığım şarkılardan oluşuyor. olduğu için o devamlılık kendiliğinden geliyor gibi Hangi dilde konuşuyor, dünyanın neresinde yaşıyor hissediyorum. Sınırsız bir dinleme zevki u Sanatsal birikiminizi teşvik eden daimi ve güncel, isimler, yapımlar, şarkılar, türküler nelerdir? Çok değişken bir müzik zevkim var. neredeyse hiç sınırım yok. Her şeyi dinliyorum. Güncel müziği de takip ediyorum. dj’lik de yaptığım için aktif bir keşif mesaim var. elbette çocukluğumdan beri dinlendiğim, müzik zevkimi oluşturan, albümlerde mutlaka izi de olan Morphine, Massive attack, cocteu twins, Je Buckley, erkin koray, Ferdi Özbeğen, edith piaf, Radiohead, nirvana, ella Fitzgerald, Billie Holiday, neşet ertaş gibi çok isim de var. Birbirinden çok farklı müzik türleri dinleme birikiminin, şarkının hikâyesine göre onu destekleyecek anlatıya dönüştüğünü de düşünüyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle