Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                29 MAYIS 2022
6
Yalın, sözcükleri giydirmeden, çıplak bir anlatı... Sıla yeni albümüyle hayranlarını selamlıyor
Yüzleşmekten kaçmadım
ali deniz 
uslu
Sıla, salgın dönemini arınarak 
geçirdiğini söylüyor. Tüm kentlerin 
ve hatta dünyanın susması bir 
anlamda ona iyi gelmiş. Ertelediği 
yüzleşmeleri derinliklerinde çözmüş, 
kendi ile hesabını da görmüş. “Ben 
kendimi tamamlamayı tercih ettim. 
Zorlu sınavlarım oldu, herkesin 
olur. Üstüne gittim. Peşime düştüm. 
Şimdi çok daha hafif ve gerçek bir 
yerdeyim” demesi de bundan.
ıla’nın yeni albümü “Şarkıcı” 15 şar-
kılık uzun soluklu müzikal bir serü-
ven. Kendi tabiriyle bu çalışmasında 
daha doygun ve geniş nüfuzlu bir yere 
Skırılmış direksiyon. Albümün prodük-
törlüğü de ona ait. Sıla, şarkı sözlerinde duygu 
coğrafyasının her yerine dokunmuş. Şarkılarının 
sahiciliğinin sırrı da her şeyi olanca çıplaklığı ile 
anlatmasından geçiyor. “Kalptense kalbe gider” 
diyor Sıla, “Herkesin içinde küt diye soyunabil-
mek kolay değildir, hem soyunacaksınız hem de 
etinize bakmayacaklar. Çıtanın yüksekte olması 
iyidir.” İşte anlattıkları. 
u Dile kolay altı yıl geçti son albümün üze-
re kırdık direksiyonu. Duyduğunuz o. Duyuldu-
rinden. Hem salgın hem memleketin durumu, 
ğu için de çok mutluyum.
zor zamanlardı. Nasıl geçirdiniz bu dönemi?
Aşk dengesiz bir şey
Evde sıkılan biri olmadığımdan çok da zorlan-
u 15 şarkı... Hangisinden başlamalı, duygu 
madım. İstanbul’un susması iyi bile geldi. Ka-
u “kalksın uyuyanlar” şarkınızda “ne kadar ayrılık şarkısı varsa dinledim/ anladım 
coğrafyasında her yere dokunmuşsunuz. 
panmadan üç ay sonra Bodrum’a kaçtım. Ma-
herkesin aynı yerde yâresi” diyorsunuz. tüm bu kaosun içinde aşk nerede duruyor sizde 
Şehirli bir ozanın mısraları müziğe işlemiş 
lum yazıişleri müdürlüğü, müzik... Ertelediğim ya da bu yüzyılın aşkları nasıl yaşanıyor?
gibi. Daha çok öykü, daha çok dert anlatmak 
şahsi yüzleşmeler, barışlar, derinlikler... Hiç bu 
Tam bu kaosun ortasında aşk da hep tüm kaotik becerisiyle tur atar. Ali Murat İrat’la “Bin Yılın Aşk 
istemişsiniz, ne dersiniz?
kadar blok bir arınma dönemi yakalama şansım Mektupları” diye bir kitap derledik. Kitap, Anais Nin’den Nâzım Hikmet’e kadar aşk başlığı altında yazılmış 
Yazarken de şarkı söylerken de en büyük mo-
olmamıştı, değerlendirdim. 
mektuplardan oluşuyor. İki sevgili, ebeveyn çocuk, iki yaren, dost arasında gidip gelen mektuplar... Bütün bu 
tivasyonum anlatmak. Olduğu gibi, yalın, keli-
gönül ilmekleri karşısında şahitlik ettiğim şudur; aşk, sınırsız ve dengesiz bir şey. Aşkla ilgili, “Bu delikanlı 
meleri giydirmeden yani çıplak... O zaman ula-
vedalaştığım şarkılar oldu
en yakın düşmanın, hançeri hep elinde” diye yazmıştım. 
şır hikâye. Kalptense, kalbe gider. Zihnin kurdu-
ğu oyun buralarda çalışmaz. Elbette iyi anlata-
u “Şarkıcı” albümü müzik yolculuğunuz-
da biraz farklı bir yerde. Kadim toprakların bilmek, bunu iyi yapabilmek bir hedefti, hep de 
du, çıkalım mı artık? Ölüm yok ortada, doğru raklar bana çok iyi geliyor. Hele ki Bodrum... 
melodileriyle yeni dünyanın ritimleri yüzde hedef kalacak. Herkesin içinde küt diye soyuna-
mu? Doğru. Hadi o zaman işimize bakalım. Tenhada okumak, yazmak, minik mahalleniz-
yüz Sıla’nın duygusuyla harmanlanmış. Nedir 
bilmek kolay değildir, hem soyunacaksınız hem 
de alışverişinizi yapmak, düzenli gittiğiniz bir 
“Şarkıcı”nın sizdeki yeri ve üretim süreci?
de etinize bakmayacaklar. Çıtanın yüksekte ol-
u Peki, “Ne olacak bu memleketin hali?” 
iki lokantanızın olması, yürüye yürüye denize 
“Şarkıcı”ya ne zaman başladım, ipin ucu kaç-
ması iyidir. 
Bu rakı masası konusu değil miydi? Valla-
çıkmak... Bana güneşli bir rüya gibi geliyor. 
tı bende. Pandemi evveli biten şarkılar vardı, al-
hi tükendik bu sorudan, sorunun cevapsızlı-
u Melankoli, hüzün ne kadar yoğun olsa 
büm bir yerdeydi zaten. Salgın, bilinmezlik ve 
ğından. u Hepimiz yaşamımızda zor sınavlar 
da şarkılarda gülümseme, ince bir mizah da 
getirdiği kaygı sebebiyle hiçbirimizin konsant-
verdik. Dersler aldık, belki de kaldık. Siz bu 
hissediliyor. Umudu büyütmenin bir yolu olsa 
u Albümdeki tüm şarkılarda biriyle konu-
rasyonunun müzik veya yeni bir şey olmadı-
anlamda nerede görüyorsunuz kendinizi?
gerek gülmek?
şuyor gibisiniz. Bu müzikal iletişimi planla-
ğını da göz önünde bulundurarak albümü dur-
Özgürleşebilmek için kolay olmasa da ken-
Umutsuz hayat geçmez. Ben neşeliyimdir. 
mış mıydınız?
durdum. Durdurmak dediysem çalışmayı değil, 
dinizle, olan bitenle yüzleşmeniz gerekir. Si-
Muzip olanı şarkıya yüklemek de eğlenceli olu-
Yine hikâye anlatıcılığına selam çaktığımız 
paylaşma fikrini. Bugün bu kararın doğru oldu-
nir bozar, düzen bozar. Güvenli alanınızdan 
yor. Bir de sonsuza kadar kuyunun dibinde otu-
malum. Plan denebilir mi, bilmiyorum. O kadar 
ğunu görüyorum; çünkü vedalaştığım şarkılar 
mahrum eder. Yüzleşmekten kaçarsanız o çok 
rup bir kalbin sırrından çağıramazsınız, fena-
aritmetik bir şey değil. Kendiliğinden gelişmiş 
oldu. Yeni şarkılar yazdım, yazdık. 
beğendiğiniz kimliklere uzaktan bakar, iç ge-
lık gelir. Uzun süreli buhranlar benim 
de olamaz. Çünkü bunu iyi yapmak bir hedef. 
Daha doygun ve geniş 
çirirsiniz sadece. Ben kendimi tamamlama-
için uygun değil. Keder-
Dolayısıyla var olan becerinin üzerine düşmek 
nüfuzlu bir ye-
yı tercih ettim. Zorlu sınavlarım oldu, herke-
de miyiz, kederde-
ve çokça çalışmak doğru cümle olacaktır.
sin olur. Üstüne gittim. Peşime düştüm. Şim-
yiz. Saat kaç ol-
di çok daha hafif ve gerçek bir yerdeyim. Çok 
sade ve düzayak bir yaşam
iyiyim. Çocukluğumdan bu yana beni iyi ta-
sizi kimse duymaz!
u Albümdeki “Başgan” parçanız da yergiye 
nıyan bir dostum albümü dinlediğinde, “Şar-
ve hareketli ritimiyle bir başka duruşa sahip. 
kı söylemen de değişmiş, sert değil artık, net” 
u bu ülkede kadın mücadelesi de yorucu, sıkıntılı. şiddet, cinayetler ve 
Hep kahramanlara şarkı yazılmaz ki. Kendini 
dedi. Her yere sirayet eder tabii. 
tacizin her türlüsü... Politik dil zaten sıkıntılı. daha yaşanabilir bir türkiye, daha 
başkan zannedenlerin de şarkısı olmasın mı? La-
yaşanabilir bir dünya nasıl mümkün olacak?
u “Kentli bir ozanın mısraları işlenmiş” 
zım olur. 
demiştim ya röportajın başında. Şiirde nere-
burası bize susmayı öğreten bir coğrafya. aksi ayıp. derdinizi anlatmazsanız, kim-
u İstanbul’dan uzak olmak size neler getirdi, 
desiniz? Yeni kitap var mı ufukta?  
se sizi duymaz. Herkes birbirini susarak anlamak mecburiyetinde de değil.b urada prob-
neler değiştirdi?
Şiir başına buyruk bir kardeşimiz. Kedi gi-
lem, “tamam, ben ifade edeyim de neye yaslanarak?”b izim sırtımızı yaslayacak duvar-ı
Yeterince payetli bir iş hayatım olduğun-
bi kendi istediğinde geliyor. Elbette uğradığı 
mız, sarılacak babamız yok. Hukuki olarak düzenlenmesi gereken meselemiz çok.i stanbul 
dan geri kalan zamanda sade ve düzayak bir ha-
hiçbir vakti kaçırmamaya çalışıyorum. Birik-
sözleşmesi’nin iptali bütün bu olan ve olacaklara davetiye gibi.e zcümle, bu zalim dünya-
yat tercih ediyorum. Egeliyim, haliyle bu top-
tikçe yol belli olacak.
da, kendi geleceğinizi, başkalarının hayatlarıyla çok da ayırmadan öngöremezseniz daha 
çok çocuğumuz öksüz kalır, genç fidanlarımızı da toprak alır.
berrin karadeniz
 
berrin.karadeniz@cumhuriyet.com.tr
v İstanbul’da v Ve Şimdi İyi Haberler
itle iletişim araçları ve 
metal rüzgârı
Kültür rotası
Ksanat arasındaki iliş-
’de kurulan, albüm-
kiyi odağına alan “Ve Şim-
1980
leri ve klasikleş-
di İyi Haberler”sergisi, An-
miş şarkılarıyla metal mü-
nette ve Peter Nobel derle-
ziğin uzun soluklu 
minden kapsamlı bir seçki 
ekiplerin-
sunuyor. Resim, fotoğraf, kolaj, desen, video gibi farklı 
den Mano-
ifade araçlarıyla 164 sanatçının 300’e yakın eserinin yer 
war, üç yıl 
aldığı ve Christoph Doswald’ın küratörlüğünde gerçek-
aradan son-
leşen sergi 7 Ağustos’a kadar Pera Müzesi’nde.
ra Crushing 
v İstanbul Müzik 
The Enemi-
v Yasmin Levy 
es Of Me-
Festivali 50. yılında
adino müziğinin sıra dışı yorum-
tal Anniver-
L
cusu Yasmin Levy, Zorlu PSM ve 
ünümüzün önemli viyolonsel sanatçı- sary turnesi 
Piu Entertainment organizasyonuy-
Glarından Gautier Capuçon, şef Cemi’i kapsamında 
la 8 Haziran akşamı Zorlu PSM Turk-
Can Deliorman yönetimindeki Cumhurbaş- Türkiye’ye geliyor. Grubun 
cell Sahnesi’nde İstanbullu müzikseverlerle buluşacak. 
kanlığı Senfoni Orkestrası ile İstanbul Mü- parçalarının çalınacağı kon-
Latin müziğinden flamenkoya, tangodan fadoya kadar 
zik Festivali’nin 50. yılı için düzenlenen ser, 18 Haziran Cumartesi 
farklı müzikleri harmanlayan Levy, Türk ezgileriyle de 
konserde aynı sahneyi paylaşıyor. Konser, gecesi KüçükÇiftlikpark’ta, 
dinleyicilerini farklı bir müzikal yolculuğa çıkaracak.
12 Haziran’da AKM’de. biletler Passo’da.
            
    
