20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

29 MAYIS 2022 5 Şamanik öğretiler atalarımızdan, kemiklerimiz olarak bahsederler. Atalar geçmişte kalmış varlıklar değil, derinlerden Oğuz Kağan bizi var edenlerdir. ve Fatih Destanlar ve kahramanlık öyküleri günümüze ışık tutan çok güçlü anlatılardır. Ancak onları doğru okumak şartıyla. eçen hafta Erge- nekon Destanı’na farklı bir bakış bi- çimiyle bakmaya çalışmış, Göktürk- G lerin yeniden doğuşlarını anlatan bu destanda söz ko- nusu yeniden doğuşun, bi- limsel görüşten ve teknolo- Pr OF. d . r jiden yararlanılarak gerçek- Üs TÜ n leştirildiğini belirtmiştim. Göktürkler Ergenekon’dan, d ö Kmne bir Şamanın veya kâhinin yardımıyla değil, bilim insa- nı mantığına sahip bir demircinin yaptığı gözlem Geçmişle yüzleşme yolculuğunuz belki de yaşamınızın çok ötesine uzanıyor sayesinde, günün teknolojik üstünlüğünü kullana- rak, demiri eriterek çıkmışlardı; önlerinde bir dişi kurt, bir kadın vardı ve komutanları her şeyi bilen, milletini tek başına yöneten bir lider değil, işbirli- ği yapan toplumuna önderlik eden Börteçin’di. Bu yazıda da benzeri bir yaklaşımı izleyerek iki Travma da iyileşme de Oğuz Kağan efsanesini ve Konstantinopolis’in fethiyle ilgili bir rivayeti yorumlamak istiyorum. Büyük bir Oğuz Kağan Destanı vardır, aşağı- da sözünü edeceğim iki efsane muhtemelen özgün destanın bir parçası değildir, ancak Oğuz Kağan’a atfedilerek halkın dilinde üretilmiş ve yaşatılmış öykülerdir. Toplumun dünya görüşünü yansıtması köklerde bakımından bence hâlâ önemlidir. Oz Kğu ğan na e dmeTiş i ? Göçler, (1): Rivayet o ki düşmanları Oğuz Kağan’dan Gürsoy’la konuştuk. dz i ölümler, en güzel atını istemişler, o da savaş çıkmasın diye Gürsoy’un yaşamında Ül KÜTe Kin vermiş atını. Sonra bir cariyesini istemişler, yine haksızlıklar ve 1999’daki Marmara Depre- vermiş. (Cariyeyi atla aynı düzeyde algılayan top- mi bir dönüm noktası olmuş, daha bir sürü lum görüşüne bir şerh düşerek devam edelim.) o güne gelişini ise şöyle an- olay... Ailenizde Oğuz Kağan’ın bu tavrını milleti hayretle kar- latıyor: “20’li yaşlarda iyi şılamış. Ancak düşmanları bu sefer de Oğuz bir üniversiteden mezun ol- sizden kuşaklar iziğin en tartışmalı konuların- İmparatorluğu’nun en ücra yerinden, çok verimsiz dum, iyi bir iş buldum ve iyi dan kara deliklerle ilgili çalış- önce yaşanmış küçük bir toprak istemişler, bunun üzerine Oğuz bir evlilik yaptım. Ancak hiç malar evrenin varoluşundan Kağan kıyam etmiş, düşmana savaş açmış. kötü anılar iyi hissetmiyordum. Farklı zamanın algılanışına kadar çö- Buna benzer bir başka efsane vardır. Bir za- arayışlara başladım, yoga ve sarsıntılarınızın Fzüldüğü sanılan birçok soru- manlar Türklerin yurdunda bir Bengü Taş (Ben- meditasyonla tanıştım.” nun yeniden ele alınmasını gerekli kıldı. Kara tetikleyicisi gitaş) varmış, Çinliler ölümsüzlüğün ve bereke- Deprem öncesinde deliğin içine düşen bir nesneye ne olur? Bu so- tin sembolü olan bu taşın Türk yurduna bolluk, Bodrum’da yaşıyor ve yoga olabilir. runun yanıtı fizikçiler için korkutucuydu. Çün- bereket getirdiğini keşfetmişler ve satın almak is- ile düzenli olarak Şaman öğ- kü tüm sonuçlar kara deliklerde herhangi bir Türkiye ve temişler. Kağan da (Oğuz Kağan değil, bir baş- retilerini uyguluyormuş Gür- nesne bilgisi barındırılamayacağını ortaya ko- ka kağan) taştır, işe yaramaz diye satmayı kabul dünyanın soy. O güne kadar çevresin- yuyordu. Bu şu demekti, evrenin gizemine ait etmiş. Çinliler büyük bir ateş yakıp taşı ısıtmış- de eğlenceli bir kadın ola- birçok en önemli yanıtları barındırdığı düşünülen kara lar, sonra da üzerine sirke döküp çatlatmışlar, ta- rak bilinse de çalışmalarıyla deliklerdeki hiçlik, evrene ait tüm soruların an- ülkesinde şın parçalarını kağnılarla kendi ülkelerine taşı- pek kimse ilgilenmemiş. 17 lamsızlığına işaret ediyordu. Neyse ki bir teo- maya başlamışlar. Son parça da Türk yurdundan Ağustos’tan sonra ise tele- binlerce ri hemen yardıma yetişti; Holografik İlke! Bu- ayrıldığında; kurtlar, kuşlar, çocuklar ağlaşmaya fonları çalmaya ve “bu yoga, na göre kara deliğe düşen bir nesnenin bilgisi, insanın başlamışlar ve büyük bir kuraklık baş göstermiş, meditasyonda neyin nesidir” olay ufku denilen alanda olabilecek en küçük Türkler yurtlarından göç etmek zorunda kalmış- derdine çözüm soruları gelmeye başlamış. boyutlarda kaydediliyor. Bu da şu demek; tüm lar. (Dileriz bu efsane Misakı Milli sınırlarımızda Gürsoy’a göre depremle top- aradığı aile evrende olan biten ve belki de olacak her şey tekerrür etmez.) lumun oluşturduğu güvenli olay ufkundaki küçük piksellerdeki iki boyut- dizimine bir Yukarıdaki iki efsanenin kıssadan hissesi şu- yapıda çok kişiyi iç yolculu- lu bilgilerin yansıması. Aslında evreni, kozmo- dur: Bir yurdun en küçük toprağı, tek bir taşı bi- ğuna başlatan bir çatlak oluş- göz attık ve Feride lojik ufukta anlayamadığımız bir dilde kodlan- le kutsaldır, satılamaz, hibe edilemez. Birileri, tu. Kendisi içinse “arayışın Gürsoy yöntem üzerine mış bir bilgisayar gibi düşünebiliriz. Buna anı- Ege’deki küçük adaların, adacıkların elimizden rehberliğe dönüştüğü bir dö- larımız, geçmişimiz ve kökenlerimiz de dahil. birer birer çıkmasına bakıp, sessiz kalabilir ya da Aile Dizimi nem” başladı. “Bizi biz yapan nedir” diye sorsak, en man- “Canım bunlar çok küçük, üstelik kayalık” diye- Aile dizimi, psikoloji ile Uzmanı Feride tıklı yanıt anılarımız ve yaşam öykümüz olur bilir. Diyebilir ancak bu hem Oğuz Kağan’a hem ilişkilendirilen pek çok alter- herhalde. Bu ikisi olmadan kendimizi tanım- Gürsoy ile onun öğretilerini zihninde ve dilinde yaşatan hal- natif dal gibi bireyin travma- lamamız, neden var olduğumuzu anlamamız kımıza saygısızlık olur. larının kaynağını ve çözümü- konuştuk. ve yaşam için kendimize bir anlam bulmamız (2): Oğuz Kağan ölmeden az önce altı oğlunu nü kökenlerinde arıyor. Gür- zor olurdu. Anılarımızı ve kararlarımızı şekil- yanına çağırır, birer ok verip kırmalarını ister, soy bu yöntemi şöyle anlatı- lendiren en önemli etkenlerden birisiyse ai- hemen kırarlar. İkişer ok verip kırmalarını ister, yor; “Aile dizimi, bireyi aile bütününün bir par- le. Dünyayı ilk anlamlandırmaya başladığı- yine kırarlar. Verdiği ok sayıları arttıkça kırmak- çası olarak algılar. Akıcı ve tatmin edici biçim- mız yaşlarda öğrendiklerimizin çoğunluğunu ta zorlanırlar, sonunda ellerine bir deste ok veril- de yaşamamızı engelleyen travmalar ve bilinci- aileden gelen bilgiler oluşturuyor. Bu bilgile- diğinde kıramazlar. Babaları da onlara, “Evlat- mizin dışında tutmaya çalıştığımız ancak varlık- rin ailenin yerleşik olduğu coğrafyanın biriki- larım, eğer bir deste ok gibi birlikte olursanız si- larını bilinçaltımızda sürdürmeye devam eden ai- minden oluşan bir kültürü yansıttığı ve davra- zi kimse kıramaz, ama birbirinizden ayrılırsanız le sistemimize ait parçalarla yüzleşmemizi sağla- nışlarınızın büyük ölçüde bu birikimin çağdaş sizi tek tek kırarlar” der. Bu öğüdü bugün ne ka- yan etkili bir yöntemdir.” dışavurumları olduğunu düşünürsek, aslında dar tutabiliyoruz. bireysel yolculuğumuzda ailemizin içinde ol- Kaşu KTan K ağaaşu KTıarm duğu geniş topluğunun çizdiği yolda devindi- i s T’uanbuln Fe Thi kuantum arasında da bir bağlantı oluşturmuş- Bu yöntem, kişinin gündelik yaşamında sö- ğimizi söyleyebiliriz. Bugün 29 Mayıs, Fatih Sultan Mehmet’in tu. Bu çalışmalar psikolojiye, insanın manevi ze dökemediği, ancak bilinçaltında yansımala- Psikolojinin gelişimi çağdaşlaşma tarihiyle Konstantinopolis’i fethettiği gün. İstanbulumuzun dünyasıyla ilişkilendiren bir yön çizecekti. rı sürekli karşısına çıkan bağları ile yüzleşmesi- eşzamanlı olarak ilerlemiştir. Bunun nedeni de ve hepimizin yüzü aydınlansın. Bu fetihle ilgili bir ne olanak tanıyor. Burada da karşımıza travma- çağdaş insan sorunlarının önceki dö- d e Ple gr ğişidem efsaneyi paylaşmak istiyorum. lar çıkıyor. Çok uzun süre insanın kişiliği, aile- nemlere göre fazlasıyla ken- Aslında bir Hıristiyan misyoneri olarak Belki gerçek belki değil, rivayete göre siyle ilişkisi ve sosyal konumuyla ilişkilendirilen dine özgü olması. Psikolo- Afrika’ya giden Alman aile terapisti Konstantinopolis’in fethini izleyen günlerde ho- travmalar, gerçekten kuşaktan kuşağa aktarılıyor ji öncelikle insanın, çal- Bert Hellinger’in yerel kabilelerin calar, ilmiye grubu Fatih’e gidip, “Sultanım sizin olabilir mi? Yanıtı Gürsoy veriyor: kantılı biçimde gelişen ritüeller yoluyla atalarıyla ilişki şehri fethetmeniz için çok dua ettik” demişler. Fa- “Travmaların ku- kent kültürü içinde kurmasını incelemesi ise ortaya tih ise onlara, “Sağ olun, ancak bizim kılıçlarımızı şaktan kuşağa na- uyumlu bir birey ola- aile dizimi yöntemini çıkardı. ve toplarımızı da unutmayın” demiş. sıl aktarıldığı ko- rak konumlanmasını Bireyi aile bütününün bir Epigenetik Demiri eritip Ergenokon’dan çıkan Göktürkler nusunu gerek Şama- sağlamaya çalışırken parçası olarak ele alan gibi Osmanlılar da demiri eritip toplar dökmüşler- nik gerekse sinir bili- bilinçdışını bu uyum- bu yöntemle travmalar di. Tarih güzeldir, ancak hatırlandığı ve ders alın- çalışmalar mi açısından ele alabi- lanmaya hizmet ede- ve bilinçdışında tu- dığı sürece. Atalarının sözlerini ciddiye almayan- liriz. Bu, ikisinin içim- Böylesi yaklaşımların en zor- cek şekilde konumla- tulan, ancak varlık- ları gelecek zamanlar da ciddiye almaz. Oğuz ve Carl Gustav de birleştiği bir yer ol- layıcı kısmı, psikolojiyle ayrılan maya çalışmıştı, ta ki larını bilinçaltında Bilge kağanların, Yunus Emre’lerin, Fatih’in ve Jung du. O da evrimin kendi- ve birleşen yönleri. Türkiye’de ve Carl Gustav Jung ortaya sürdürmeye devam tarihimizin en büyüğü Atatürk’ün sözleri göğü- sini yaşayan bir organiz- dünyada binlerce insan aile dizimi çıkana kadar. eden aileye ait par- müzde ve gönlümüzde bulunsun. ma olarak kavramak... Si- ve benzeri yöntemlerle travmalarına Jung antik çağlardan öyküler, çalarla yüzleşmemiz nir sistemi eğitimleri aldık- çözüm arasa da bilim bu yaklaşımla- mitler ve destanları çalışarak oluşturduğu ar- amaçlanıyor. Bu yönte- ça bugünkü Feride’yi oluştu- rı “alternatif” sınıfında değerlendiriyor. ketipleriyle insanın arzuları ve davranış biçim- mi, psikolojiyle iliş- ran sinir sisteminin milyon yıl Gürsoy, günümüzde sinirbilim ile biyolo- lerine yönelik, öncüllerinden çok farklı bir ba- kisini ve kadim ri- yaşında olduğunu kavradım. ji alanındaki çalışmaları da içine kattığını kış açısı ortaya koyarken yeni bir kavramı da tüellerle bağlan- Böyle düşündüğümüzde, yaşam söylüyor ve sözlerini şöyle noktalıyor; “Sinir psikolojiyle tanıştırıyordu; kolektif bilinçdı- tısını Aile Di- [email protected] doğrusal bir düzlemde birbirin- 29 MAYIS 2022 SAYI: 1681 sistemi araştırmaları, Sinirbilim Uzmanı Step- şı. Bu çıkış insan davranışlarını, karakterini ve zimi Uygu- den kopuk parçaların sırayla dur- İmtiyaz Sahibi: hen Porges’in ‘Polivagal’ teorisiyle travmaya travmalarını sadece kendisiyle değil, ait oldu- n Yayın Koordinatörü layıcısı ması değil, derinden yüzeye dal- CUMHURİYET VAKFI adına bakış açısını değiştirdi. Biyolojide genlerin dış et- DENİz ÜLKÜTEKİN ğu aile, topluluk ve coğrafyayla da ilişkilendi- Feride ALEV COŞKUN ga gibi birbiriyle bağlı bir oluş ha- n Sayfa Tasarım kenler sonucu kendilerini ifade şekillerini değiştir- Genel Yayın Yönetmeni ren zamandan bağımsız, insanın atalarından, line geliyor. Şamanik öğretiler ata- EMİNE BİLGET mesini araştıran epigenetik çalışmalar, ortak ve arke- ARİF KIzILYALIN köklerinden gelen, katman katman oluşturulan n Reklam Genel Müdürü larımızdan, kemiklerimiz olarak bah- tipsel hafıza aktarımının nasıl gerçekleştiği konusun- Sorumlu Müdür bir bellek alanı ortaya koyuyordu. Jung ayrı- ESRA BOzOK sederler. Atalar geçmişte kalmış var- ÖzGÜR SOYER da daha çok bilgi sahibi olmamızı sağladı. Bilimle daha ca kuantum fiziği alanında çok önemli bir ye- lıklar değil, derinlerden bizi var eden- Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 önce ilişkilendiremediğimiz maneviyatın enerji boyutu- re sahip olan Wolfgang Pauli’yle yaptığı çalış- Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 e-posta: [email protected] ler. Atalarımızın inançları, çevreleriyle nun iç içe geçtiği bir dönemde yaşıyoruz. Ben de çalışma- maları “Atomlar ve Arketipler” isimli kitap- uyumlanma yöntemleri bizim yaşam al- Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. larımda bu çok boyutluluğa yer vermeye çalışıyorum.” No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın ta bir araya getirerek, kolektif bilinçdışı ve gımızı şekillendiriyor.” elen em en
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle