Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 ŞUBAT 2022
7
Özgürlük
ya da
Ölüm:
Kürtaj
rosebud
Bir kadın, geleceği, kariyeri, hayalleri için ölümü göze
alır mı? Veya tümüyle kendi bedenine dair bir meselede
karar alma hürriyetinin bedeli ölüm olabilir mi?
ürtaj (L’événement), iki yalnızlaşıyor, yalnız-
saate yakın süresi içe- laştıkça kaygılanıyor,
başak bıçak
risinde zihninizde dur- kaygılandıkça öfkele- Yılın en zorlu dönemi Van Gogh’un iç dünyasıyla birleşiyor
madan bu soruların yan- niyor. “Prangaların-
basakbicak
K kılanmasına neden olan dan” kurtulmak uğru-
@gmail.com
ve bir dönem filminden, güncelliğini koru- na bir yeraltı kürtajı-
yan bir konuya uzanmayı başaran bir film. nı kabul ederek gele-
Annie Ernaux’nun otobiyografik romanın- neklere tek başına sa-
Melankoli dolu
dan uyarlanan eser, Vichy hükümetinin yı- vaş açıyor fakat bağnaz bir dünyada ka-
kıntıları arasına gizlenen bir sorunu kürtaj pana kısılmaktan kurtulamıyor.
koltuğuna bırakıyor. Kürtaj’ın, ana karakterinin cesareti ve acı-
Fransa, 1963... Fransız Üçüncü masızlığıyla paralel yükselen ama grafik ol-
Cumhuriyeti’nin “yumuşattığı” kürtajı ye- mayan şiddeti, tam da burada devreye giri-
niden bir suç haline getiren Nazi zihniyeti- yor ve Anne’in kendi kürtaj girişimleri filmi
bir kış sahnesi
nin kalıntıları hâlâ Fransız kadınlarının ha- sertleştirmeye başlıyor. Bir doktorun verdi-
yatını cehenneme çevirmeye devam edi- ği iğneden, şiş sekansına ve gerçek kürtaja
yor. Cinsel devrim henüz gerçekleşme- değin bir dizi başarısız teşebbüs, açık bir şe- soğuk o kadar berbat ki yazın ç izgi atlas
Kış elbet bitecek, hayatımızın
gelip gelmemesi umrumda de-
miş ve cinsellik kavramı, toplum ve birey- kilde resmediliyor. Ancak kamera daha zi-
ler için tümüyle tabu... Bırakın, bir kadı- yade Anne’in yüzüne odaklandığı için ka- ğil, bana verilen zarar beni bek-
kışları da. Umutsuz bir figür
leyen güzellikten çok daha faz-
nın en tabii hakkı olan kürtajdan bahsetme- rakterin yaşadığı ıstırabı bütünüyle yüzün-
olarak sanat tarihinde yer alan
yi cinsel içerikli sohbetler dahi utanç kay- den okuyoruz. Bu sahneler “doğası gereği” la’ ama, biz istesek de isteme-
ünlü ressam Vincent van Gogh sek de bu kötü havaların sonu
nağı... Tam da bu sebeple adıyla müsemma seyirci için zorlayıcı zira Anne’in çektiği çi-
bir hadiseden hareket eden Kürtaj, genç bir le, Vartolomei’nin doğal ve gerçekçi perfor- gelecek ve eninde sonunda gü-
bile Kar Altında Nuenen’de
zel bir sabah, rüzgâr yönünü de-
kadının başına gelen felaketten sonra verdi- mansıyla bedeninden ve ekrandan taşarak se-
Rahip Evinin Bahçesi karlar
ği savaşı ve bu uğurda ölümü dahi göze alı- yirciye ulaşacak kadar keskin... Bilhassa fina- ğiştirecek ve buzlar çözülecek.
Havanın durumu ve hava kadar
şını alabildiğine cesur ve sert bir portreyle le yakın kürtaj sahnelerinde yer alan ve kür-
altında yolumuza bir patika
serra
tasvir ediyor. tajı yapan kadının soğuk ve acımasız tavrı, değişime maruz kalan zihnimizi
açarak güneşli günleri
r odoplu
ve yaşama koşullarımızı karşı-
yaz sıcaklığına tezat buz gibi bir odada, sesi
yalnızlık ve sessizlik
müjdelemiştir.
duyulmasın diye “sessizleşen” bir kadını da laştırınca fark ediyorum ki hâlâ
serra.rodoplu
Fransız taşrasında bir bar işleten ailesinin
her şeyin daha iyiye gideceğini @gmail.com
sembolleştiriyor. Cehaletin hüküm sürdüğü
-aslında daha çok annesinin- kaderinden
bu dünyada, kadın kendi bedeniyle ilgili bir umut edebiliyorum” demiştir.
kurtulmanın tek şansının eğitim görmek ol-
kararı dahi sessizce almak zorunda ve bu kür-
zorlu bir dönem
duğuna inanan Anne (Anamaria Vartolo-
taj odası, söz konusu imgenin bir izdüşümü...
ış mevsimi soğuk havanın, kış
mei) başarılı, hırslı bir edebiyat öğ- Van Gogh, çalışmalarında hayatın hiçbir dö-
oyunlarının, karla oynamanın
rencisi olarak sakin bir yaşam sür- nemini romantize etmeye çalışmaz, hatta kendisi
ya da evde daha fazla zaman
p uanım: 8/10
dürüyor. 20’lerinin başındaki hemen melankolik bir kişilik olarak karşımıza çıkmak-
K geçirmeye başlayıp pencere kı-
her genç kadın gibi hayalleri var ve tadır, ancak, sanılanın aksine hayata karşı tama-
yısından beyaza bürünen şehir manzarasını izle-
bir kariyer inşa etmek istiyor. Ancak men umutsuz olmamış; çalışarak, üreterek haya-
menin zamanıdır. Mevsimin yaşattığı hisler Tıp-
filmin açılışına konu olan ve trajedi- ta bağlanma yolları bulmuştur. Kilise bahçesin-
kı Émile Breton’un pencereden gözetlercesine
nin kökenini oluşturan bir dans gece- deki bir kış manzarasını ele aldığı “The Parso-
resmettiği “Pazar Sabahı” resmi-
si, yaz kaçamağıyla kalması gereken nage Garden at Nuenen in Win-
nin hissettirdiği duygular gibidir.
bir olayın Anne’in tüm hayatını ve ter” (Kar Altında Nuenen’de Ra-
Van Gogh, Breton’un bu resim
planlarını değiştirmesine yol açacak hip Evinin Bahçesi) isimli bu re-
hakkında erkek kardeşi Theo’ya,
kadar büyüyor. Kadının bedenine ait sim, Vincent van Gogh’un sert
10 Aralık 1875 tarihinde yazdı-
bir kararın tümüyle kendi inisiyati- fırça darbeleri ve serbest akış-
ğı mektupta, “Şu anda burada
finde olması gerektiği bir dünyada, lı formları, sanatçının iç yaşamı-
Émile Breton’un ‘Pazar Sabahı’
kürtajın yasak olması ve hatta yaptı- nın dinamik çağrışımlarını yan-
adlı resmi var. Biliyorsun değil
ranların, ortak olanların suçlu sayıl- sıtan bir sahneye dönüşmüştür.
mi? Bu, kulübeler ve ahırlardan
ması nedeniyle Anne tamamen yal- Resmin merkezindeki figür ise
oluşan bir köy caddesidir ve so-
nız kalıyor ve sessizlik, gizlilik için- izleyiciye pek çok şey düşün-
nunda kavaklarla çevrili kilisedir.
de “sorununu” çözmeye uğraşıyor. dürür; donuk ve gri tonları için-
Her yer karla kaplı ve küçük si-
Anne, doktordan doktora koşarken de tek başına duran figür solda-
yah figürler kiliseye gidiyor. Bi-
ve çaresizce kıvranırken film, onun ki yapraksız çalılıkların arasında
ze kışın soğuk olduğunu ama in-
gebeliğinin haftalarını sessizce ara bir patika açmaktadır. Bu adam
san kalbinin sıcak olduğunu söy-
başlıklar halinde ekrana yansıtıyor ve geri- kar mı kürekliyor, bahçeyi bahar
Kürtaj’ın iliklerimize kadar işlemesi-
lüyor” sözleriyle kışın sıcak sa-
lim ateşine her başlıkla bir odun daha atı- mevsimi için mi düzenliyor ya
nin sebebi ise burada: dönem filmi olma-
mimi ve ilham veren yanını dile
yor. Anne dışındaki diğer karakterlere me- da mezar mı kazıyor bilemiyo-
sına rağmen hâlâ güncel ve dünyada her
getirmiştir.
safeli duran ve doğrudan protagonistinin ruz. Ancak, gördüğümüz karak-
sekiz dakikada bir kadının ölümüne yol
dünyasına ortak eden anlatının şeffaf biçe- umudu çizmek ter, ıssız bir figür olmasına rağ-
açan bu tabii hak, henüz ikinci uzun met-
mi, filmin seyirci üzerindeki etkisini arttı- men doğaya karşı ufacık değil-
Ancak, kışın güneşsiz, gri tonlarında sonu gel-
rajını çeken Audrey Diwan’ın ellerin-
rırken; doğrunun, salt Anne’in kararı oldu- dir, doğanın insafına kalmış gibi durmamaktadır;
de bir manifestoya dönüşüyor. Diwan, ya- meyecekmiş gibi geçen günleri ve sert hava, ya-
ğuna bizi inandırma kabiliyetini de güçlen- her şeye rağmen hayata karşı hâkimiyetini sürdü-
vaş yavaş mevsimin büyüleyici etkisini gölgede
zar Ernaux’nun kelimelerini beyazperdede
diriyor. ren sıradan bir figür olarak durmaktadır.
kristalize ederken, bu denli hassas bir me- bırakır; karın çamura dönüştüğü acımasız ve so-
Filmin ilk anından itibaren katı, ken- Tıpkı Van Gogh’un kendi hayatında fiziksel ve
ğuk olan bunaltıcı dönem başlar. İşte böyle za-
seleyi, olması gerektiği gibi didaktik ve ra-
dinden emin ve korkusuz duruşuyla bi- mental olarak karşısına çıkan zorluklar, gelgitler
dikal bir üslupla bütünlüyor. Kürtaj, bu ha- manlarda, bizi anlayan insanlara, sanatçılara ya
zi yolculuğuna dahil eden Anne, hafta- ve sıkıntılar gibi kış mevsimi de insanlar için yı-
da sanat eserlerine ihtiyaç duyarız. Tıpkı, eser-
liyle bazı seyirciler için rahatsız edici ola-
lar geçtikçe bedeniyle birlikte dönüşüyor; lın en zorlu dönemidir. Bu eser, kış aylarının kas-
bilir ki korku sinemasına aşina olmayan- lerinde kendi duygularını, düşüncelerini ve ger-
aynada gördükleriyle özgüvenini kaybe- vetli yüzünü yansıtırken diğer yandan, hayata de-
çekliğini çekinmeden yansıtan Vincent van Gogh
ların etkilendiği aşikâr. Ancak bana göre
diyor, gelecek korkusuyla huzursuzlaşı- vam etmeyi, yenilmemeyi anlattığı için kış mev-
içinde yaşadığımız ve kadınlar için kürtaj gibi... Van Gogh, 1879 yılında kardeşi Theo’ya
yor. Tanıştığı adama, arkadaşlarına, aile- simini en iyi anlatan eserdir. Eserde melankoli ol-
yazdığı başka bir mektubunda, “Kışın bazen o
hakkını “tartışan” bir dünya daha ürkütücü
sine, kendisine inanan hocasına rağmen duğu kadar ve umudu da yansıtır.
ve bu film, ondan daha korkunç değil... kadar kesici bir soğuk oluyor ki şunu derler, ‘Bu
berrin karadeniz kent o rkestrası, kuşaklar boyu şarkıla-
v Birlikte Var Olmak
v ABBA
İBB rı dilden dile dolaşan, belgeselleri çekilen
berrin.karadeniz@cumhuriyet.com.tr
’nin ilk uluslararası çağdaş sanat sergisi “Coe- ve filmlere ilham kaynağı olan abba grubunun unutul-
Şarkıları
maz şarkılarını Üstüner büyükgönenç şeifl ğinde seslen -
AKM xistence / Birlikte Var Olmak” 10 ülkeden 20
direcek. 10 şubat p erşembe saat 20.00’de Crr sahnesin-
Kültür rotası sanatçının katılımı ile gerçekleşiyor. Sanatın, çevresel yıkımın
İstanbul’da de gerçekleşecek konsere katılım ücretsiz.
kavranması için en doğru iletişim kanallarından biri olduğu anlayı-
şıyla yola çıkılan sergide “Neden birlikte var olmalıyız” sorusuna
cevap aranıyor. Sergi, 24 Şubat’a kadar ücretsiz olarak görülebilir.
v Babamın Şarkıları
esteci, yorumcu Timur
B Selçuk’un unutulmaz şarkı-
larını kızı, bale sanatçısı ve kore-
ograf Mercan Selçuk, “Babamın
v Sus Barbatus! v Dr. Jivago
Şarkıları”nda klasik bale ve mo-
v Doğu Demirkol
dern dans sanatıyla yorumluyor.
azar Faruk Duman’ın “Sus Bar- undura Sinema sezonun son gösteri-
Y
Münir Nurettin Selçuk’tan bu-
hlat Ağacı, Ölümlü Dünya gibi filmler- batus!” isimli nehir romanın- K mini “Dr.Jivago” ile yapıyor. Yazar
güne üç nesildir süren sanat yol-
A deki başarılı performansıyla dikkat çeken dan uyarlanan, Selin Saygılı’nın ve Boris Pasternak’ın Nobel ödüllü romanın-
culuğunun sahneye yansıdığı et-
Doğu Demirkol, yeniden sahnede. Komedye- Duman’ın çizimleri, fine art baskıları dan beyazperdeye uyarlanan ve sinema ta-
kinlik, sezon kapanışını 19 Şu-
nin dünyanın farklı şehirlerinde gerçekleştirdi- ve el yazmalarının da bulunduğu ser- rihinin unutulmazları arasından olan film,
bat saat 20.30’da Kozyatağı Kül-
ği ve kapalı gişe oynayan tek kişilik gösterisi, gi, 27 Şubat’a kadar Yapı Kredi Bo- 13 Şubat Pazar günü saat 17.00’de Kun-
tür Merkezi’nde yapacak.
14 Şubat saat 20.30’da CKM Büyük Salon’da. montiada Akademi’de ziyarete açık. dura Sinema’da gösterimde.