Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 im 2022
3
Tüm Türkiye halkı eşitlik ilkesinde birleşti, yurttaşlık haklarını aldı
ı
Gurbette
a
Türkçe gülmek: Ulus devlete
PR. of dR .
Üst Ün
Öd K mne Şaduman Hcıalı
Beyin göçü
sadumankaragozhalici@gmail.com
giden yol
u yazı, 1960’lardan itibaren gur- 2000’li yıllarda ülkemizin bünyesi bizim
bete çalışmaya giden insanla- gençlerimize dar gelmeye başladı; onlar
rımızın uyum sorunlarıyla ve daha gelişmiş ülkelere gidiyorlar, itili-
vet, Türkiye Cumhuriye- 23 Ekim 1925’te Protestan azınlık önder-
bugün kendi ülkelerinde uyum yorlar. Hani vücut bazı organlarını tanı-
ti yalnızca bir yasa ile ül- leri yaptıkları toplantı sonrasında Lozan’ın
Bsorunu yaşadıkları için başka
maz, reddeder ya, sanki bunun gibi ülke-
kede hukuk birliğini, ulusu- kendilerine verdiği haklardan vazgeçtikle-
ülkelere giden ve o ülkelerde uyum soru- mizin bünyesi de bazı gençlerimizi red-
nun bütünlüğünü sağlamış, rini bildirirler. Dilekçeleri Cumhuriyeti yü-
nu çekmeyen gençlerimizle ilgili. Önce
deder oldu. Üstelik bunlar eğitimli genç-
Eulus devlet düşüncesini uy- celtmekte, Cumhuriyetle mesut bir döne-
unutamadığım trajikomik bir anımı pay- ler. Ülkemize yoğun şekilde göçmenle-
gulamaya dökmüştür. Üstelik bu yönde min açıldığını vurgulamaktadır. Hukukun
laşmak istiyorum. rin geldiği bu dönemde ülkemiz beyin
ilk adımlar yasa henüz kabul edilmeden dinden arındırıldığına, kabul edilmesi dü-
göçü vermeye başladı.
atılmıştır. Nasıl mı? şünülen medeni yasanın Türk yurttaşla-
Türkçe gülen çoc Uklar
Bu gençlerimiz kendilerini “göç-
Lozan Barış Antlaşması kapitülasyon rı için eşit hükümler benimsediğine dik-
50’li yıllarda iş gereği bir Türk aile-
men” ya da “gurbetçi” olarak değil,
devrine son vermiştir. Ama antlaşmanın kat çekerler. Türk yurttaşı olarak yeni ya-
si bir Avrupa ülkesine taşınmış. Aile-
“ekspat (expat)” olarak tanımlıyorlar.
42. maddesi Türkiye’de yaşayan ve Müs- sa hükümlerine tabi olmak istediklerini
nin küçük yaştaki oğlu okulda da sokak-
Expatriate’in kısaltılmış şekli olan eks-
lüman olmayan azınlıkların aile ya da kişi belirtirler.
ta da Türkçe konuşan olmadığı için çok
pat, eğitimli, dil bilen, kalifiye beyin gü-
haklarını korumalarına, geleneklerine gö- O yıl Türk-Yunan ilişkileri gergindir. Do-
bunalmış. Birkaç gün sonra koşarak eve
cü anlamında kullanılıyor. Artık dünya-
re sürdürmelerine olanak tanımaktadır. ğuda Musul siyasi boğuşması sürerken ön-
girmiş ve annesine, “Anne sokakta ço-
da göçmen ve ekspat şeklinde iki fark-
Neden mi? Çünkü Türkiye o günler- ce “Patrikhane” sonra Türk-Rum nüfus de-
cuklar Türkçe gülüyorlar!” diye müjde
lı kavram var. Eskiden göçmenler var-
de laik değildir. Laik olmadığı için hukuk ğişimi sorunu Türk-Yunan ilişkilerini ger-
vermiş. Bu olay çocukça bir bakış tar-
dı, hâlâ var. Ancak bir de günümüzde ül-
birliği yoktur. Örneğin bir Müslüman na- miştir. Ama Türkiye’de yaşayan Ortodoks
zı olarak da algılanabilir, ağlamanın ve
kelerini terk edip gelişmiş ülkelere göç
sıl imamın önderliğinde evlilik birliğini Rum vatandaşlarımız 27 Kasım 1925’te
gülmenin evrensel bir dil olduğu şek-
eden, göçmen olarak adlandırılmayan
kuruyorsa Müslüman olmayanların da birlik mesajını yayınlar.
linde de yorumlanabilir ya da çok buna-
ekspatlar var. Dünyada da beyin göçü-
kendi dinsel önderleri huzurunda evlen- TBMM 17 Şubat 1926’da
lan bir çocuğun sıkıntısının dışa vurumu
nün öznelerine artık ekspat deniyor.
mesi hak olarak görülmüştür. Bu hak Türk Medeni Yasası’nı görü-
olarak da görülebilir.
ise adli kapitülasyonların devamına ne- şür ve oybirliği ile kabul eder.
Göçmen-ekspAt fArkı
den olmuştur. 19 Nisan 1926’da ise Katolik Er-
Gurbetçilerimiz
60’larda Batı’ya göçmen olarak gi-
Ancak Türkiye Cumhuriyeti karar- meni vatandaşlarımız toplanır-
İlk önce Almanya’ya vasıfsız işçi gö-
den işçilerimiz, ülkelerinde uyum soru-
lıdır. Bundan tam 97 yıl önce ülkede lar. Onlar da Türk toplumu için-
çü oldu ülkemizden. Erkekler para ka-
nu çekmiyorlardı, en çok para sıkıntısı
hukuk birliğini sağlayacak yasaları ha- de Türk yasalarıyla yaşamak iste-
zanmak için gittiler, sonra ailelerini de
çekiyorlardı. Gittiler, gittikleri ülkeler-
zırlamak üzere komisyonlarını kurar. diklerini dillendirirler.
götürdüler. Yalnızlık çekmemek, kim-
de uyum sorunları yaşadılar. Bugün eği-
Yöntemi, çağdaş dünyanın benimse- Laik olduğu için tüm yurttaş-
liklerini, değerlerini kaybetmemek ama-
timli gençlerimiz, biraz iş bulamamak-
diği yasaları Türkçeye çevirmek, çe- lar için eşit haklar dizgesi oluş-
cıyla birbirlerine yakın evlerde oturdu-
tan ötürü, daha çok da kendi ülkelerinde
virirken Türk ulusunun gereksinim- turan Türk Medeni Yasası 1924
lar. Kimliklerini kaybetmediler ancak
uyum sorunları yaşadıkları için uzak ül-
lerini dikkate alarak kimi eklemeler Anayasası’nın yurttaşlık tanımı-
para dışında gittik-
kelere gidiyorlar ve
yapmaktır. nı da uygulamaya döker: Türkiye
leri ülkelerden çok
orada uyum sorunu
İşte bu yasalardan biri de Türk Me- halkına din ve ırk farkı olmaksızın,
az şey aldılar, o ül-
çekmiyorlar. Üzül-
deni Yasası’dır. İsviçre yasası esas yurttaşlık itibarı ile Türk denir.
kelerin dilini, kültü-
sek mi, sevinsek mi?
alınır. Çünkü Avrupa’nın “en genç”, Adalet Bakanı Mahmut Esat Boz-
rünü öğrenmediler,
2020’lerde genç-
“demokratik” ve “halkçı” yasasıdır. kurt; Musevi, Rum ve Ermeni yurt-
müzelerine gitme-
lerimiz, daha fazla
İlgili komisyon eylül ayında kurulur taşlarımızın “feragatname”lerini 13
diler. Paris’te yıllar-
para kazanmak için
ve çalışmalarına başlar. Çalışma da- Mayıs 1926’da “Mahzarlar Mecmu-
ca yaşayıp Eyfel’i
değil,
ha bir ayını doldurmadan ulus dev- ası” adı ile yayınlar. Mahmut Esat,
görmeyenler oldu.
1) Kendilerini ül-
lete yürüyüşün ilk adımı atılır. 21 Mayıs’ta basına verdiği demeç-
Kapıkule’den çı-
kelerinde güvende
97 yıl önce, 8 Ekim 1925’te İstan- te şöyle der:
kan bazı minibüs-
hissetmedikleri için
bul’daki Musevi ruhani başkanları toplanırlar. Lo- “Bakanlığımız saltanat devrinden kalan böyle değer-
lerin üzerinde ter-
2) Ülkelerinde ge-
zan Antlaşması’nda azınlıkların korunmasıyla ilgi- siz bir geleneğin nihayete ermesini ve devlet kanunların-
sine bağlanmış ha-
lecek görmedikle-
li hükümlerin kendileri için tanıdığı haklardan vazgeç- da birliğin tesis etmiş olmasını memnuniyetle kaydeder”
mur tahtaları gör-
ri için
tiklerini bir dilekçe ile Adalet Bakanı Mahmut Esat Masalda vurgulandığı gibi avcıya yem olmamak için
müşümdür. Ben-
3) Potansiyellerini
Bozkurt’a sunarlar. Devamı gelir… birlik olmak gerek: Birlikten kuvvet doğar.
ce bu çok güzel bir
daha iyi kullanabil-
kültüre bağlılık sim-
mek için ve
gesiydi ancak Türk manavın, Türk bak-
4) Anlaşılmadıklarını düşündükleri ve
kalın, helal et satan Türk kasabın bulun-
kendilerine değer verilmediğini hisset-
duğu Türk sokaklarında yıllarca yaşayıp
tikleri için gelişmiş ülkelere gitmek is-
o muhteşem Avrupa kültüründen yok-
tiyorlar.
sun kalanlar çoktu. Bazı işçi canlarımı-
Çağdaş düşünen, bilgileri ezberlemek
zın, “On yıl yaşadım bu ülkede, çok şü-
yerine sorgulayan gençlerimiz bu ülke-
kür gâvurun dilinden tek cümle öğren-
de, en azından bazılarınca istenmedikle-
meden dönüyorum” dediklerini duydum.
rini düşünüyorlar. Doktorlar, yöneticile-
Onlar böylesine içlerine kapanırken ül-
rin, “İstemeyen doktor gitsin” dedikleri-
kemizde bazıları kucak dolusu para ve-
ni işittiler. Doktorlar, 36 saat nöbet tut-
rerek dil öğrensinler diye çocuklarını ko-
tuktan sonra uykusuz halde araba kulla-
lejlere gönderdiler. Bu çocuklar gelecek-
narak evine dönmeye çalışan arkadaşları
te ekspat olacaklardı.
gibi trafik kazasında ölmek istemiyorlar.
Çocukluğumda Almanya’ya ilk iş-
Doktorlar, hemşireler okumuşa değer
çi akımı başladığında köylerimizde, vermemeye başlayan bir toplumda, has-
imamlardan mülhem olarak herkesin,
taların saldırısına uğramak istemiyorlar.
“Gâvurun parasını harcamak caiz değil- Ülkemizin niçin beyin göçü verdi-
dir” dediğini hatırlıyorum. Sonra mek-
ği konusunda üniversitelerimizde tez-
tuplar içinde Mark’lar gelmeye başlayın- ler yazılıyor, ancak bu tezlerde göçün te-
ca toplumun bu konudaki fikri değişti.
mel sebebinin daha iyi koşullarda yaşa-
Artık tercih etmediğimiz adlandırmayla mak ve çalışmak isteği olduğu belirtili-
eskiden “Alamancı, gurbetçi” denilen in-
yor, gençlerin şu an ülkelerinde yaşadık-
sanlarımızı anlatan muhteşem bir roman ları hayal kırıklıklarına çoğunlukla deği-
var, Adalet Ağaoğlu’un “Fikrimin İnce
nilmiyor. (Belki de atanmış rektörlerin
Gülü”. Bu roman günümüzdeki marka üniversitelerinde çalışan bu araştırmacı
düşkünlüğünü de anlatıyor.
gençler kendileri de birer ekspat olma-
Sonra Avrupa’da ikinci kuşak çık- mak için kendilerini sansürlüyorlar.)
tı ortaya. Ne anadilini ne o ülkelerin di-
Ülkemiz beyin göçü vermeye yeni
lini tam bilen, iki kültür arasında sıkı- başlamadı, ancak son yıllarda bu göç sı-
şıp kalan, dil sorunlarından ötürü o ül-
nır kapılarında izdihama dönüştü.
kelerin okullarında zihinsel engelli mua-
nereden nereye?
melesi gören çocuklar, gençlerdi bunlar.
Bir zamanlar gurbette gördükleri ço-
Bu grupla uzlaşmak hem anne babala-
cukların Türkçe güldüklerini zanneden,
rı için hem de oralardaki eğitimciler için
bu yüzden sevinen çocuklarımız vardı.
zordu. (Ülkenizde bir ergen büyütmeniz
Şimdilerde ise gittikleri ülkelerde ille de
zordur, ancak bir başka ülkede ergen bü-
Türkçe işitmek zorunda olmayan, kendi-
yütmeniz çok daha zordur.) İkinci kuşa-
lerine layık yaşama koşullarına ulaştık-
ğın sıkışmışlığını anlatan güzel kitaplar
ları için yüzleri gülen gençlerimiz var.
var: Bunlardan birisi Fatma Aydemir’in
Atatürk, Cumhuriyetin ilk yıllarında oku-
“Dschinns” adlı romanıdır.
mak için Batı’ya gönderdiği gençlere, “Siz-
Artık Gurbetçilerimiz yok
leri birer kıvılcım olarak gönderiyorum,
Ülkemiz geçen yüzyılın ikinci yarısında
alevler olarak döneceksiniz” demişti. Bu-
gelişmiş ülkelere göçmen gönderdi, onla- gün alevlerimiz gidiyor uzaklara.
ra “gurbetçi” dendi. Artık bu yok. Bugün
Üzülelim mi, sevinelim mi? Gözledi-
Türkiye’den o ülkelere yabancı dil bilen, ğim kadarıyla gittikleri ülkelerde daha
meslek sahibi olan gençler gidiyor.
iyi koşullarda yaşayan, en azından umut-
Şimdilerde Afrika’dan, Ortadoğu ve suzluktan kurtulan gençlerimiz, bütün
Orta Asya ülkelerinden daha iyi ya- bütüne kaybettiğimiz bir kuşak değil,
şam şartlarına ulaşmak için akın akın onların gözleri ve yürekleri hâlâ ülkele-
insanlar göç ediyor ülkemize. Bu du- rinde. Bizler adam olduğumuz zaman,
rum Atatürk’ün kurduğu Türkiye onlar ülkelerine daha çok ait olacaklar-
Cumhuriyeti’nin bir başarısıdır. Ancak dır. Yolları açık olsun.
İmtiyaz Sahibi:
Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof.
n Yayın Koordinatörü
9 EKİM 2022 SAYI: 1700
CUMHURİYET VAKFI adına Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74
DENİz ÜLKÜTEKİN
(20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 e-posta: reklam@cumhuriyet.com.tr
ALEV COŞKUN
n Sayfa Tasarım
Genel Yayın Yönetmeni
biletix.com | 0216 556 98 00 | Biletix satış noktaları
EMİNE BİLGET Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş.
Bilgi için: issanat.com.tr | (0212) 316 10 83
ARİF KIzILYALIN
Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul
n Reklam Genel Müdürü
Sorumlu Müdür
Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın
pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr
ESRA BOzOK
ÖzGÜR SOYER
KÖPRÜB Ş
ek