Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 TEMMUZ 2021
5
“İki atölyem var. Boyalar, fırçalar hazır bekler,
Bizim şarkılar
bazen önlüğü takar bir saat çalışırım. Pandemi
aşk şarkıları, aşk
döneminde de resme ayıracak çok zamanım oldu.
da dünyadaki en
Figüratif resim yapıyorum ben, postmodern
önemli duygu.
ekspresyonizm denebilir. Sergime geldiğinde
hocam söylemişti bunu ben ne olduğunu bilmeden
Yorumumla o
yapıyordum ama (gülüyor). Hiçbir zaman ressamım
duyguyu fena
demiyorum, resim yapıyorum diyorum. Pandemi
yansıtmadığımı
bittikten sonra bir sergi açarım diye düşünüyorum.”
düşünüyorum.
AYKUT
KÜÇÜKKAYA
Erol Evgin
“Yine de
Güzeldir
Yaşamak”
Erol Evgin, ‘Şarkılar susarsa yaşam susar. Şarkılar karamsarlığa merhemdir, müzik iyileştirir’ diyor
isimli turnesine
başladı.
Temmuz-
Ağustos
programı
Şarkılar bizim ilacımız
şöyle:
30 Temmuz
Çeşme
yle bir fırtına yaşadık ki... Bir buçuk yılda dünya- Bir de karanlıktan korkmayı anlarım; ama aydınlıktan kork-
ÇAĞDAŞLIK TÜPTEN
nın dengesi değişti... Koronavirüslü günler baş- maya aklım ermiyor.
Açıkhava
ladığında insan evladı böylesine ağır bir sınav-
ÇIKAN MACUN GIBIDIR
u Ülkedeki durumlar, kavramlar tersyüz oldu...
Tiyatrosu,
la karşı karşıya olduğunu bilmiyordu. Milyonlar-
“Tanrı korkudan değil sevgiden, celalden değil cemal-
Öca insan hayatı bir virüse yenilirken bir anda dört “Günümüzün karamsarlığından bizi kurtaracak olan, 31 Temmuz
den, gazaptan değil neşeden yanadır” diye not almışım. Neşe
duvar arasına, evlere kapandık. İşte o an gündelik hayatımı- ulus bilinci ile birlik ve beraberlik içinde kazandığımız
Altınoluk
korkuyu öldürür, mizah da aklımızı ve ruhumuzu korur. Ne-
zın içinde sıradan olduğunu düşündüğümüz her şeyin ne ka- Kurtuluş Savaşı’dır. Hakikaten daha kötüydü her şey
şe ve eğlence ciddi bir iştir. Zorluklar gelir geçer, bu zor dö-
Amfitiyatro,
dar değerli olduğunu gördük. Kalabalık içinde kaybolma- o zaman. Onu düşündüğün zaman “Yaparız” diyor-
nemi de atlatacağız, yeter ki içimizdeki sevinci kaybetmeye-
yı özledik. Arkadaşlığın, dostluğun değerini anladık. “Sev- sun. Türkiye’nin kurtuluşu, Cumhuriyet’in kuruluş
6 Ağustos
lim, umudu yitirmeyelim.
felsefesindedir. O felsefe 20. yüzyılın dâhi devlet ada-
diklerimize” doyasıya sarılmanın paha biçilmez olduğunu...
Harbiye
u Resim yapmaya nasıl başladınız peki?
Bir ağacın altında “maskesiz” nefes almanın hayalini kurar- mı Atatürk’ün aklın ve bilimin ışığında kurduğu la-
ik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye 2001 yılında ekonomik krizin patladığı gün mimarlık ofi- Cemil Topuzlu
ken, “bir bakış yetecekken” bir anda şarkılar sustu, sanki ya-
simizde çalışıyorduk, “Eyvah bir iki sene yatarız artık. Arka-
Cumhuriyeti’ni yaratmıştır. Gazi Mustafa Kemal Ata-
şam sustu!.. Mesela Harbiye’de Açık Hava’da fırtınalar kop-
Açıkhava
türk oku oku bitmez. Bize öyle sağlam bir yapı bırak- daşlar, hobilerinize ayıracak zamanınız olacak” dedim çık-
madı. Sevdiğin sanatçının konseri için sıraya girmek ne gü-
Tiyatrosu,
tım ofisten, Ressam Mahir Güven’in atölyesine gittim. “Ba-
mış ki bugün daha iyi anlıyoruz değerini. Bir gümüş
zel şeymiş, bilet bulamadığın zaman edilen sayısız telefon
tepsi içinde sunmuşlar bize ama kıymetini bugün an- na resim öğret” dedim. Beş yıl atölyesine devam ettim.
çile falan değil güzel bir meşgaleymiş. Şimdilerde virüs “yaz
20 Ağustos
lıyoruz Cumhuriyet’in, özgürlüğün, demokrasinin...
molası” verdi, tam yayıldık... “Aldım başımı” Polonezköy’e
u Sergi de açtınız değil mi?
Kuşadası
Sonsuza dek de yaşatmaya kararlıyız. Hiç karamsarlı-
gittim. 50 yılı aşkındır her yaştan insanın sevgilisi olan Erol
2005 yılında “Miras” adlı bir sergi açtım. İstanbul’dan
Altın Güvercin
ğa düşmem. Çağdaşlık ve uygarlık tüpten çıkan diş ma-
Evgin’le söyleştik. Ve biraz “ateşle oynadık”!..
sonra Trabzon, İzmir ve Kapadokya’yı dolaştı sergi. Yaşadı-
cunu gibidir. Geri alamazsın, insanlar uygarlığa ve çağ-
Amfitiyatro,
ğımız coğrafyada insanlığın ortak malı olan kültürel mirası-
PEDALLARI ÇEVIRMEK ŞART daşlığa alıştığı zaman... Bu akıllı telefonları herkes kul-
mızı anlatan işlerdi, mimari eserlerin resimlerini yaptım.
21 Ağustos
lanıyor, artık kimsenin elinden alamazsınız.”
u “Sevdiklerim” albümünüzle başlayalım mı?
u Çevre katliamları, olan biten, bir sanatçı olarak sizi
“Sevdiklerim” pandemiye meydan okuma albümü. Yüz Bodrum Antik
nasıl etkiliyor?
yılda bir yaşanan sıkıntılı bir süreç. Bedenlerimizi korur-
Tiyatro
bazen söylüyorsunuz, sizden Türk sanat müziği dinlemek Çevre ve doğa bilinci eğitimle olur. İnsana, hayvana,
ken ruhumuzu da korumak için üretmeliyiz diye düşündüm.
de çok keyifli...
çevreye ve doğaya saygı eğitimle olur. Ağaç katliamları
Ruhun koruyucu hekimliği müziktir, sanattır. Kaygılanma-
Türk sanat müziği çocukluğumuzdan beri kulağımızda... içimizi sızlatıyor. “Yaş kesen baş keser” diye bir ata-
mak da mümkün değil. Kaygılar da enerjiyi yok eder. Biz de
Eski radyom duruyor hâlâ, hep açık olurdu. Kulağımız dolu, sözümüz var. Dede Korkut duası var: “Gölgeli ağacın
enerjimizi çalışmaya yönelttik. Pedalları çevirmek diyorum
çok bizden, bizim müziğimiz, makamlı müzik. Zaten bizim kesilmesin, taşkın akan suyun durulmasın.” Şimdi ne
ben buna, yaşam bisikletinde pedalları çevirmek gerekir. Bu
şarkılarımızın başarısı da makamlı olmalarından kaynaklı. ağaç kaldı ne de su...
düşünceden yola çıktı “Sevdiklerim” albümü yani korona-
ya kişisel bir meydan okuma... Tabii kişisel değil, ekibimle,
u Ya mimar olarak İstanbul’u nasıl görüyorsunuz,
CEHALET KADINDAN KORKAR
müzisyenlerimle... Şarkılar susarsa yaşam susar. İlaçtır şar-
üzüyor mu sizi bu görüntü?
u Konserlerinizde sosyal mesaj da veriyorsunuz Atatürk
kılar, karamsarlığa merhemdir, müzik iyileştirir.
Tabii... İstanbul’un silueti kalmadı. Gökdelenlerle de-
üzerinden. Bazen Atatürk’ün kadınlarla ilgili mesajları-
lindi boğazın silueti. Yalnız boğaz değil, ecdadımızın
u Albümde beni en çok “Yazık” etkiledi... nı hatırlatıyorsunuz. Şimdi İstanbul Sözleşmesi de iptal
slueti de yok oldu. Süleymaniye Camisi’nin arkasın-
Albümdeki tüm şarkılar hayatımıza sinmiş şarkılar. “Unu- edildi. Umutsuzluğa yer yok ama siz bu sosyolojik durumu
dan gökdelenler çıktı. Ecdadımız diyoruz ama sliueti-
nasıl değerlendiriyorsunuz?
tama Beni” neredeyse 50 yıllık bir şarkı 1974 yılıydı galiba.
ni yok ediyoruz olacak şey değil. Çocukluğumda Kadı-
Ben kadının gücüne çok inanırım. Kadına şiddeti ve aile
Sezen’in şarkıları öyle, diğerleri öyle. Duygularımıza tercü-
köy Moda’da oturuyorduk. İki taksi vardı, sokakta top
içi şiddeti önlemeye yönelik İstanbul Sözleşmesi’nden çık-
man olmuş şarkılar hepsi.
oynardık, çift kale maç yapardık. Can Bartu mahalleye ge-
mak gerçekten ürkütücü. İstanbul, İstanbul Sözleşmesi’nde
u Sezen Hanım ne dedi? Beğenmiş mi?
lirdi, ayağımızdan topu alırdı, on dakika peşinden koşardık.
yok, düşünebiliyor musunuz? Atatürk, Türk kadınının ka-
Sezen Aksu, çok eski arkadaşım. 1978 yılı, Şat Yapım’da
O nüfus on misli arttı. Muhafazakâr olduğumuzu söylüyoruz “Sevdiklerim”
derini değiştirirken şöyle söylüyor: “Dünya yüzünde gördü-
Atilla Özdemiroğlu ve Şanar Yurdatapan ile çalışıyordum.
akustik
ama hiçbir şeyi muhafaza etmiyoruz, korumuyoruz. Eskidi
ğümüz her şey kadının eseridir. Bizim toplumumuzun başa-
Yan odadan bir ses geldi, “Şimdi Bana Kaybolan Yıllarımı
diye binaları yıkıyoruz, misal Cumhuriyet ikinci dönem mi- albümünün long
rısızlığı kadınlarımıza karşı umursamazlığımızdan ve hata-
Verseler”i söylüyor. “Ne güzel söylüyor, kim bu?” diye git-
play’i 9 Temmuz
marisinin önemli bir eseri olan AKM...
lı davranışlarımızdan kaynaklanmaktadır.” Tarihte Türk dev-
tik, tanıştık. O zamandan beri de çok sevdiğim bir dostum-
Cuma günü çıktı.
letlerinde, Göktürklerde kadın erkek eşittir. Timurlenk’in,
dur. Albümü de çok beğendi, “Bütün şarkılarım senin olsun, BINALAR YALAN SÖYLEMEMELI
Evgin, “Albüm
eşini göstererek söylediği ünlü sözü hepimiz biliriz, “Ben si-
istediğin şarkıları söyleyebilirsin” dedi.
sevdiğim sanatçı
zin hanınızım; ama bu da benim hanım” diyor. Hanım sözü
u Şimdiki mimari neden eskisi gibi güzel olmuyor sizce?
dostlarımın,
u Pandemiyle geçen bu zor bir buçuk yılda müzik dışın-
belki de öyle girmiş hayatımıza. Kadim Türk kültüründe ka- Niçin güzel olmuyor biliyor musun? Bina dürüst olmalı.
sevdiğim
da nelerle uğraştınız?
dın hep erkeğinin yanında ve eşit haklara sahip. Arap kültü-
Baktığın zaman ben şu yüzyılda yapıldım demeli, yalan söy-
şarkılarından
Anılarımı yazmaya başladım. Bir belgesel projemiz var,
ründe ise durum farklı, bugün sıkıntısını çektiğimiz bu farklı lememeli. 16. yüzyılın mimarisini günümüze uygulayıp da
oluşuyor. Türk
biraz ona çalıştım. Resim yaptım. Orman yürüyüşleri yaptık
durumdur. Hep söylüyorum “Cehalet kadından korkar; çün- “Ben 16. yüzyılda yapıldım” diye yalan söylememeli. Ya-
pop müziğinin
her gün bir saat... Müzis-
kü kadın öğrenirse çocuğu da öğrenir”.
lan söylüyor binalar. Dürüst olması için ne gerekir? Çağın
kilometre taşı
yen arkadaşlarımla Zoom
malzemelerini kullanması gerekir, çağın malzemesi de çağın
u Siz genelde pozitif ve durduğu yerden neşe saçan biri
şarkılardan bir
toplantıları yaptım. Şim-
formunu getirir. Replika, kopya ayıp bir şey. Replika bina-
gibisiniz. Stresli olduğunuz zamanlar olmuyor mu?
seçki, her biri çok
di de çalışmaya başladık,
lardan heyecanlanamıyorum ben.
Olmaz olur mu tabii ki oluyor canım; artık bağırıp çağır-
kıymetli” diyor.
inşallah her şey güzel olur.
mamayı öğrendik. “O da öyle ne yapalım” diyorum (gülü-
u Bir de heykeller var...
Çok sıkıntılı bir süreç yaşa-
yor). Çetin Altan’ın bir sözü var, “Hayatta en önemli şey ne-
Heykel işine hiç girmeyelim... (gülüyor)
dık hep beraber...
şedir” diyor. Hakikaten yaşamda en saf ve temiz duruş neşe.
u Ya Kanal İstanbul?
u Korktunuz mu peki?
u Hiçbir zaman bağırıp çağırmamışsınız gibi. Bizim çılgın projeye ihtiya-
Dikkat ettik tabii... Torunlara
Yok, eskiden bağırıp çağırırdım; ama şimdi yapmıyorum. cımız yok. Uzmanlar da an-
bile sarılamadım, uzaktan birbiri-
Mizah duygusu çok önemli, yaşamın zorluklarına karşı insa- latıyorlar, bizim ayağı ye-
mize baktık uzun uzun...
nı mizah duygusu koruyor. Korku da yanıltır insanı. Kork-
re basan işlere ihtiyacı-
u Konserlerinizde
mamak mümkün değil; ama korkuya yenilmemek önemli. mız var.
“Sevdiklerim”
albümünde, “El
ESAS OLAN KIŞILIK
TÜRKIYE’NIN DERDI
Gibi”, “Kaybolan
Hoca tahtaya 1 yazmış bu “kişilik” demiş, yanına bir
Türkiye’nin uzun vadede en önemli sorunu çağ-
Yıllar”, “Unutama
sıfır koymuş bu “başarı” demiş, bir sıfır daha koymuş
daş eğitimdir. 15-20 yılda bu iş çözülür diye düşü-
bu “deneyim” demiş, bir sıfır daha koymuş bu da “di-
nüyorum. Toplumdaki öfke ve şiddet var ya, o da
Beni”, “Beni
siplin” demiş, sonra 1’i çekmiş ve “1’i çekersen bir sü-
eğitimsizlikten... Sağlıklı bir toplum için birinci
Benimle Bırak”ın
rü sıfır kalır ve hiçbiri de hiçbir işe yaramaz” demiş.
öncelik çağdaş eğitim olmalı. Bilinen bir söz var,
da aralarında Esas olan kişilik. Bilgi sıfırsa özgüven tavan yapıyor
“Tahsil cehaleti giderir, eşeklik bakidir” diye (gü-
biliyorsunuz. Bertrand Russell’ın bir sözü var, “Dün-
lüyor). Biraz kaba bir söz ama çok doğru. Öğren-
olduğu 9 şarkı var.
yanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalla-
diklerini özümseyip bilgine yakışır şekilde davra-
rın küstahça kendilerinden emin olmalarıdır” diyor.
nabiliyor musun? Yapabiliyorsan ne güzel...
Fotoğraf: Vedat Arık