Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                ?
24 EKİM 2021
4
Galiba asıl en büyük alkışı filmin 
o muhteşem yapım tasarımını Komünistler çocukları böyle eğitti 
üstlenen (“Arrival” ile Oscar’a 
aday gösterilmiş) Patrice Vermette 
hak ediyor. O olmasa muhtemelen 
bu kadar etkileyici bir “Dune” 
Yoldaş çizgi 
evreni de olmazdı.
um STAFA K. 
kahramanları
ERDEm OL
ers kitabının arasına koyup faşistleri Ekim 1922’de Roma’ya yürüdük-
okurduk. Bizim kuşak öy- lerinde sosyalist içerikli çocuk dergileri de 
le yapardı. Teksas’tı, Tom artık yayımlanamaz hale gelir tabii. Bunlar-
Miks’ti, Kaptan Swing’di, dan biri Il Fanciullo Proletario’ydu (Proleter 
Dokumayanımız yoktu. Son- Çocuk). Faşistlerin Roma yürüyüşünden sa-
radan daha mantıklı temellere oturttuğumuz dece birkaç hafta önce ilk/tek sayısı yayım-
“yurtseverliğimiz” bile ülkelerini işgal et- lanabildi bu derginin. 
miş İngiliz emperyalizminin askerleri kırmı- O sayıda Sovyetlerdeki kıtlığın kurbanı 
zı urbalılara karşı “savaş” veren Çelik Blek çocuklar için para kampanyası yapmış der-
ile Kaptan Swing’den izler taşır. Kendi adı- gi. Bu tarihten kısa bir süre önce sosyalist 
ma, dersten uzaklaştırması dışında, hiç zarar Cuore dergisi, Aralık 1921’de çocuklara 
görmedim ben bu çizgi romanlardan. onlardan faşistlerle çatışmama sözü alın-
Kötüsü yok muydu? Olmaz mı? Biraz bü- caya kadar “ağabeylerinin bacaklarına sa-
FİLm İN NOTu : 8/10
yüyünce, az biraz da “politik” olunca, örne- rılıp dışarı bırakmamalarını” önerir. Ama 
ğin Walt Disney’in çizgi romanlarını oku- İKP’nin çocuklara yönelik bir çizgi roman 
mayı bırakmıştım. Berbattılar. Bilenler var- dergisinde tam tersi söylenir: “Bırakın fa-
‘Dune’ nihayet hak ettiği bir sinema uyarlamasına kavuştu
dır, Amerikan ideolojisi yayardı Disney’in şistlerle dövüşsünler.”
kahramanları. Walt Disney zaten CIA’dan İKP, 1945’ten sonra 
o çizgi romanların çocuklara yönelik çiz-
yayımlanması için gi roman yayınını daha 
hayli de para almıştır düzenli yapabildi. Ko-
denir. Sevmezdim, münist içerikli ilk çiz-
Çok çok uzak 
Miki Mouse’u, Var- gi roman olan haftalık 
yemez Amca’yı. Noi Ragazzi parti ta-
Bir de Kino- rafından hiçbir zaman 
wa vardı, yeni çık- resmi olarak tanınma-
mıştı. Kinowa’nın dı ama ona ait olduğu 
Em RAh 
Teksas’tan Tom biliniyordu. 1948’de 
KOLu KISA
Miks’ten okuyup bu dergi o yılki se-
bir gezegende
sempati duyduğum çimlerde Sosyalist-
Amerikan yerlileri- Komünist Halkın De-
rank Herbert 70’li yıllarda ları Kuzey Afrikalı kadınlar gibi giydirmesi 
nin baş düşmanı oldu- mokratik Cephesi’nin 
Bilimkurgu 
kendisiyle yapılan bir röpor- çok bariz bir tercih oluyor aslında. Yani baş-
ğunu görünce onu da sembolü olan Giu-
edebiyatının 
tajda “Star Wars” filminin lıkta yazdığımız gibi “çok çok uzaktaki bir 
okumadım. Ama bir seppe Garibaldi’nin 
yönetmeni George Lucas’ın gezegen”i anlatsa da çok çok yakın bir geze-
Tex vardı ki onu hep hayatını, macerala-
efsaneleşmiş 
Ffilmdeki birçok şeyi kendi gende geçiyor “Dune”. Üstelik 60’lı yıllarda 
okudum, çok da sev- rını anlatan “Özgür-
serisi “Dune” 
romanından çaldığını ima etmiş ve “Dava aç- yazılan romanın neredeyse 60 yıl sonra bile 
dim. “Çizgi roman lüğün Süvarisi” ad-
mamak için kendimi zor tutuyorum ama baş- hayatımızda çok benzer noktalara temas et-
beyazperdede. dünyasının komünis- lı macerayı yayım-
ka çarem de olmayabilir” demişti. O yüzden mesinin de hem yazarın vizyonerliğine hem 
ti” denirdi Tex Willer ladı. Noi Ragaz-
Denis 
eğer Denis Villeneuve’ün “Dune: Çöl Geze- de insani hırsların değişmezliğine bağlana-
için. Doğrudur. Hâlâ zi ayrıca Alexander 
Proleter Çocuk
Villeneuve 
geni” (orijinal adı sadece Dune) filmini iz- cak çok fazla açıklaması var, değil mi? 
eski sayıları durur, ilk Fadeyev’in romanı-
lerken daha ilk dakikalardan itibaren aklını-
defa okuyormuş gibi de okurum zaman za- nın çizgi roman uyarlaması olan “The Yo-
imzalı filmde 
 VILLENEu VE’ÜN Kum ARI
za “Star Wars” geldiyse hiç şaşırmayın; yıllar 
man. Teksas’la Tom Miks’i de tabii. ung Guard”ı da okuttu çocuklara. Nazi işga-
başrolleri 
 Aslına bakarsanız 2.5 saatlik uzun süre-
önce “Star Wars”u izleyenlerin aklına da baş-
li sırasında SSCB’de geçen roman, Rus nü-
İTALYAN KÖKENLİ
si ve 200 milyon dolara yaklaşan bütçesiy-
ta Frank Herbert olmak üzere, “Dune” gel-
Timothée fusunun ülkenin iç bölgelerine trajik çıkışı-
le “Dune”un bu denli düşük bir aksiyon içer-
Tüm bu kahramanların maceraları Ameri-
mişti.
nı, partizan mücadelesinin başlangıcını an-
Chalamet, 
mesi ciddi bir risk olarak görülebilir. Belki 
 İşin bu kısmını kenarda bırakırsak, “Du- ka topraklarında geçer. Ben ABD’nin birçok 
latıyordu.
Rebecce de bu yüzden film dünyanın bazı ülkelerinde 
semtini, yerli kabilelerin adlarını hep bu çiz-
ne” 1980’li yıllarda David Lynch’in yaptı-
KATOLİKLERE KÖK SÖKTÜRDÜ
HBO Max’te de gösterime girdi ve Warner 
ğı ve hemen hiç kimsenin beğenmediği bir gi romanlardan öğrendim, inanın. Bu yüzden 
Ferguson, 
Bros. sadece salon gişelerine bel bağlama-
herhalde, benim de arkadaşlarımın da aklına 1950’de, Noi Ragazzi’nin yayını durdu-
uyarlama dışında ilk kez sinemaya uyarla-
Oscar Isaac 
dığını göstermiş oldu. Gerçi Villeneuve’ün 
nıyor ve bu sefer genel kanı Villeneuve’ün bunların çizerlerinin İtalyanlar olacağı gel- ruldu. Çünkü İtalyan Öncüler Derneği’nin, 
bu durumdan çok mutlu olduğu söylenemez 
memişti. Öğrendiğimde çok şaşırmıştım. İtal- izci benzeri bir gruptu bu, resmi organı olan 
hakkaniyetli bir iş çıkardığı yönünde. Görü- ve Zendaya 
ama en azından şimdiden ABD dışı vizyo-
nüşe bakılırsa devamı da gelecek. ya bu işin merkeziymiş meğer. İtalyan çizer- Il Pioniere çok daha popülerdi. 
paylaşıyor.
nuyla 100 milyon dolardan fazla hasılat ya-
ler Amerika’yı gidip görmedikleri halde na- İtalyan çizgi roman dünyası İKP’nin de 
Bu arada hatırlatalım, 70’li yıllarda ro-
pan filmin kendini ispat ettiğini söylemek 
manı filme aktarmak için çok çabalayan sıl bu kadar vakıftılar oralara, hâlâ anlamam. etkisiyle hayli politik bir öz kazandı. Ama 
mümkün. 
Büyük bir sektör İtalya’da çizgi ro- asıl mücadele aslında politik bir dergi ol-
kült sinemacı Alejandro Jodorowski bir tür-
Yani aslında Villeneuve’ün oynadığı kumar 
lü yeterli finansmanı sağlayamadığı için projeyi rafa man sektörü. Batının en büyük komünist mayan işte bu Il Pioniere ile Katolik Il 
işe yaradı ve bir yanıyla tam bir büyüme öyküsü (unutma-
partilerinden biri olan İtalyan Komünist Vittorioso arasında sürdü, hem de yıllar-
kaldırmış ama onun ilmek ilmek ördüğü Dune evrenin-
yalım Paul kitapta 15 yaşındadır, burada birazcık daha bü-
den başta “Alien” ve “Star Wars” olmak üzere çok sa- Partisi’nin (İKP) toplumu faşistler ile kili- ca. Il Pioniere, Katolik dergiyi ezer geçer-
yük dursa da) olan, bir yanıyla Mesih mitine yaslanan ve 
senin etkisinden korumak için çizgi roman- di her sayısında. O dönemki editörü Mar-
yıda başka film nemalanmıştı. 
kolonyalizm, kültürel çatışma, ekolojik farkındalık gibi un-
lar yayımladığını öğrenince çok da şaşırma- cello Argilli, “Il Pioniere hiçbir zaman bir 
70’Lİ YILLARDAN b ERİ h AYALDİ
surlarla bezeli düşsel bir epik drama olan “Dune” hem eleş-
dım doğrusu. Çocuklar için ilerici süreli ya- ateist ya da Hıristiyan karşıtı propaganda 
Hikâyenin tamamını “Jodorwski’s Dune” adlı belgesel- tirmenlerden hem de izleyici kitlesinden onay aldı.
yınların başlangıcının 1907’ye kadar gitti- yapmadı. Ama her zaman laikti” deyişiyle 
de bulabilirsiniz. Villeneuve’ün filmine dönersek, romanı  Javier Bardem (yine müthiş, yine filmi çalmış), Ja-
ği söyleniyor hatta. Leda Rafanelli adlı bir de anımsanır. Komünist öğretiden elbet-
okumayanların da kesinlikle yüksek bir seyir keyfi alaca- son Momoa (Aquaman’den daha havalı burada), Stel-
anarşist, “ahlaki değerlerin” kültürel hege- te etkilenen Il Pioniere’nin bugün de izini 
ğına şüphe yok ama Herbert’in kitaplarına vâkıf olanların lan Skarsgard (tanımakta zorlanabilirsiniz), Charlotte 
monyayı sürdürmek için bir burjuva ara- süren çizgi yayınlar var İtalya’da.
da tasdikleyeceği gibi Kanadalı yönetmen büyük ölçüde Rampling, Josh Brolin, Dave Bautista ve bizce son 10 yı-
cı olduğuna inandığından, Contro la Scuola İngilizlerin kırmızı urbalı askerlerine karşı 
yazarın tahayyülüne sadık kalmış. Herbert’in Dune evre- lın en özgün müzisyeni / şarkıcısı / şarkı yazarı Benjamin 
(Okula Karşı) adlı bir çizgi roman yayımla- savaşan Çelik Blek ile Kaptan Swing yetişe-
nini tasarlarken Arap kültüründen birçok şeyi devşirdiği- Clementine’ın rol aldığı “Dune” güçlü oyuncu kadrosuyla 
mış o dönemler. bilseydiler İtalyan faşistlerine karşı da İtal-
ni düşünürsek, Villeneuve’ün örneğin Arrakis’teki kadın- da dikkat çekiyor elbette...
Kara Gömlekliler olarak bilinen İtalyan yan yoldaşlarına destek verirdi.
Hakemler şeytan mı melek mi? Şikâyet etmeyen yok ama onlar bunu bir kaçış olarak görüyor 
Futbolun günah keçileri!
e İsa’ya yaranabildi ne aynaya bakıp kendi kusurlarını gör- him Tokmak ise konuya farklı sinin bir nedeni de tek ses-
Musa’ya” diye yaygın bir ifa- mektense hakemi eleştirmek en ko- yaklaşanlardan. O, hakem ha- lilik. “Bakın Almanya’ya 
OFSAYT 
ARİF 
de vardır ya, hakemler, özellik- lay yol” diyen Selçuk Dereli, geçen talarının, Futbol Federasyo- İngiltere’ye, çok tartışmalı 
KIZILYALIN
yıllar içinde sadece isimlerin ve 
le Türkiye’de maç yöneten fut- nu ve Merkez Hakem Ko- bir maç sonrası hakem çıkıp 
NEDİR 
“N bol hakemleri için biçilmiş kaf- suratların değiştiğini, ancak “tek mitesi (MHK) merkezli ol-
o pozisyonu anlatabiliyor, 
Kural kitabına göre ofsayt şöy-
tan bu söz. Bir hafta Beşik- suçlu hakem” anlayışının kal- duğunu savunuyor: verdiği kararı savunabiliyor. 
le açıklanıyor: “Futbolda ofsayt, top 
taş, ertesi hafta Gala- dığını söylerken şöyle konu- “Kendi hakemlerini ko-
Bizde ise “yasak”. Niye yasak bilen yok. Peki ya-
bir kalenin yönünde hareket halinde 
tasaray, sonra Fener- şuyor: “Futbol çok bileşenli ruyamayan futbol yöne-
sak. MHK’den bir açıklama var mı? Yok. Hakem 
iken o kaleye giden takım oyuncuların-
bahçe isyan ediyor. bir oyun, kulüp başkanından timi hakem hatalarının derneğinden var mı? O da yok. Hakemler tüm ok-
dan birisinin, karşı takımın kalecisine, karşı 
Anadolu takımları ge- yönetime, teknik kadrodan yegâne sebebi. Hafta 
ların hedefine atılıyor. Oysa hakem o kararı niye 
takımın oyuncularından en yakın olanı ile ay-
ri kalmıyor, isyan ne- oyuncuların sezonluk ve- arası kulüp başkan-
verdiğini açıklasa belki kamuoyunda bu kadar sert 
nı hizada ve de ondan daha da yakın bulunma-
redeyse amatör kümeye ya anlık performansları- ları çıkıp 6-7 hake-
yorumlar olmaz..”
sı durumudur.” Gelgelelim bu yıl yapılan değişik-
kadar yayılıyor. na kadar her şey sonu- min kellesini iste-
Görüldüğü üzere hakem meselesinde herkes haklı! 
likle, en yakın olma durumu omuzla sınırlandı-
Bu yıllardır böyle. Ger- cu etkiler. İşler iste- di, görüşmeye giden-
Gerçi “Lig bu hakemlerle bitmez...” havası hâkimse 
rıldı, ayak uçları ile diz de dahil. Ancak el kol, 
çi son 3-4 senedir doruk nildiği gibi gitmedi- lerin başında da Trab-
de futbol dünyasının kaçırdığı şu nokta var: “Her se-
daha doğrusu futbolda kullanılması yasak 
noktada hakem hataları ama fut- ğinde en kolayı hake- zonspor Başkanı var-
zon nasıl öyle ya da böyle bitmişse bu sezon da bu 
olan organların çekilen ofsayt çizgisin-
mi suçlamak. Veriyor- dı. Şimdi, Trabzonspor-
bol maçları hakemle oynanma-
lig, bu hakemlerle bitecek.” Çünkü hakem hatası ile 
den ileride olması serbest. El, kol boz-
ya başladığından beri bu anla- sunuz demeci veya sa- Fenerbahçe maçına çıkan 
yarıda kalan bir sezon henüz yok dünyada!
muyor, omuzla ayak ucu bozuyor 
yış değişmiyor, hele bizim coğ- hada hakeme yükleniyor- Ali Şansalan arkadaşımız 
yani kramponun ucu milimetrik 
VARSA YOKSA OFSAYT!
rafyada! sunuz böylelikle kendi ku- nasıl rahat olsun ki? Jest ve 
geçse ofsayt.
Peki hakemler gerçekten suçlu surlarınız arka planda ka- mimikleri bile bir tarafa daha Hakemlik demişken, son günlerde bir ofsayt tar-
Görüldüğü üzere futbol ha-
mu? Bu soruyu hakem dünya- lıyor. Bu Türkiye’de en çok sempati ile yaklaştığını göste- tışması aldı başını gidiyor kamuoyunda.
kemliği gerçekten çok zor!
sının önde gelenlerine sorduk. başvurulan yöntem. riyordu” diyor Tokmak.
Elbette maçı yayımlayan kanalın bilgisayar ara-
Verdikleri yanıtlar ilginçti. Elbette bu özellikle son 2-3 yıl- Ve Deniz Ateş Bitnel, FIFA cılığıyla çektiği ofsayt çizgileriyle Video Yardım-
Yıllarca FIFA kokartı taşı- da hakemlerin kötü performansla- kokartı taşıdığı yıl bir Galatasa-
cı Hakem (VAR) sisteminin yarattığı kafa karışık-
yan, ardından spor yorumcu- rı da ayrı sorun. Çünkü güven telkin etmeyen ray-Trabzonspor maçında 4 kırmızı kart gösterdiği lığı da bu kaotik durumu körüklüyor. Hatta öyle 
luğu yapan Selçuk Dereli, bir hakem yapısı var. Bunda da suç düdük ça- için hakemliği bitirilen genç isim, hakemlerin fut- ki, TDP lideri Mustafa Sarıgül bile katıldı geçen-
hakem eleştirisinin aslında lan isimlerden ziyade onları doğru yönlendire- bol dünyasında, en kolay harcanan, “en zayıf hal-
lerde ofsayt tartışmasına. “Futbolu güzelleştirmek 
bir tür “kaçış” yolu olduğu- meyenlerde. Biraz da oralara bakmak gerekir.” ka” olduğu görüşünde. Bitnel’e göre hakem hata- için ofsaytı kaldırma çalışmalarım var” diyerek 
nu savunanlardan. “Önce larının kamuoyunda bu kadar büyük ses getirme-
Eski hakemlerden, spor yorumcusu İbra- yarı şaka yarı ciddi hakem kaosunun içine daldı... 
DEVAMLILIK HATASI
Bİ DÜNYA İNSAN
            
    
