22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 1 KASIM 2020 Frida Kahlo... Tahta bacaklı, demir yürekli kadın! GAMZE AKDEMİR 47 yaşında yaşama veda eden, ardında yapıtları, röportajları, mektupları, günlüğüyle yaşamı hakkında pek çok kayıt bırakan bu demir yürekli kadının izini, Frida Kahlo adlı kitabında yapıtlarıyla sürüyor illüstratör Maria Hesse. Hesse’nin yazdığı ve resimlediği kitabın konusu Frida’nın gerçek yaşamı değil hatta kendi yarattığı yaşamı da değil; ikisinin bir harmanı. Devrimin F rida Kahlo... Uçlarda yaşadı, canlı renklerden koyu tonlara aşama aşama geçtiği bir yaşam sürdü. Öldüğünde 47 yaşındaydı ve o ömre kültleşmiş bir efsane sığdırmayı başardı. Sadece önemli bir ressam değil, yurduna ve dünyaya kayıtsız kalmamış, hümanist, devrimci, ülkesine âşık bir yurtseverdi de. Frida’nın kitabını yazan illüstratör Maria Hesse, “Gerçek Frida aslında resimlerinde yaşıyor” diyor. Hesse, yaygın pek çok kanıyı doğruluyor da yazdıklarıyla. Magdalena Carmen Frida Kahlo y Calderon, 6 Temmuz 1907’de Coyoacan’da dünyaya gelir. Gerçek doğum tarihi buysa da o, 7 Temmuz 1910’da doğduğunu söylemeyi tercih eder. Çünkü, “Ben, devrimin ta kendisiyim” diyeceği Meksika Devrimi o yıl yaşanır. Doğduğu günden itibaren, sağlık sorunuyla mücadele eder. Rahatsızlığının tanısı ayrık omurgadır (spina bifida). Çok ciddi bir omurga eğriliği yaşar, sağ bacağı sola göre daha zayıf, daha kısa ve daha ince kalır. Ailesi bu gerçeği herkesten saklar: “Gelecekteki damat adaylarımı azaltmamak için çocuk felci geçirdiğimi söylememeye karar verdiler.” Babası, alışılmadık bir tedavi programı uygular; Frida yüzer hatta dövüşür, boks yapar! Frida, dört kız kardeşin üçüncüsü. Kendisinden on bir ay sonra doğan Cristina en yakın olduğu kardeşi. Frida için 1910’da başlayan Meksika Devrimi’nin yaşamındaki yeri tartışmasız. Diktatör Porfirio Diaz hükümeti devrilecek ve ülke on yıl sürecek bir geçiş dönemine girecektir. Annesinin Zapatista hareketini desteklediğini yazar: “Annem onlara yiyecek verir ve yaralarını iyileştirirdi. 1914’te tek duyduğumuz kurşun vızıltılarıydı. Anne babamız gerillaların eline düşmeyelim diye gözcülük yaparken, Christi ve ben ceviz kokulu büyük dolabın içinde saklanır kurşun seslerini sayardık.” Frida, okulda Cachuchas adıyla bilinen bir gruba dahil olur. Meksika’nın yerli geçmişini geri kazanması gerektiği inancıyla sosyalist ve milliyetçi fikirleri benimser. ta kendisiydi! “Kendimi resmediyorum, çünkü en iyi kendimi biliyorum. Hiçbir zaman rüyalarımı ya da kâbuslarımı çizmedim, kendi gerçeğimi çizdim. Sürrealist olduğumu düşünüyorlar, ama değilim.” FİL İLE GÜVERCİN “Dürüst olmalıyız, biz kadınlar acı olmadan yaşayamıyoruz.” 1922’de, Ulusal Hazırlık Okulu’nun Bolivar Tiyatrosu’na 1932’de Diego’ya gelen Henry Ford için bir duvar resmi yapbir resim yapmak için seçilir, dönemin ünlü ressamı Diego ma teklifi üzerine Detroit’e taşınırlar. Hamile kalan Frida, Riviera’yla tanışır. 17 Eylül 1925’te bindiği otobüs tramvayla o günleri korkunç olarak niteler. 4 Temmuz gecesi bebeğini çarpışır ölümün eşiğine gelir: “Otobüsteki çelik borulardan bi kaybeder, neredeyse ölüyordur. Diego o günlerde yaptığı reri, bir kılıcın boğayı delip geçmesi gibi beni delip geçti.” Vü simlerle ilgili “Hiçbir kadın kanvas üzerinde Frida’nın yaptığı cudunda onlarca kırıkla bir yıl boyunca yatağa çakılı kalır. kadar acılı şiirler yaratmamıştır” diyecektir. Frida yıllar boyu çocuk sahibi olamamasını o kazaya bağlar. Onda kalan Amerika sevimli değildir: “Yüksek sosyete beYatağın üstüne bir ayna yerleştirilir ve Frida kendi portreleri ni çileden çıkarıyor. Binlerce insan açlıktan ölürken tüm bu ni yapmaya başlar. zenginlerin gece gündüz partiden partiye koşmalarını görmek İyileştikten sonra hiçbir zaman tam olarak iyileşemekorkunç.” Meksika’ya geri döndükleri 1932 yılının neredeyse se de bir arkadaşının evindeki partide Diego Riviera’yı tek tamamını hasta geçirir Frida. Sağ ayağındaki beş parmak kerar görür. Diego, evli ve çocukludur. Ona çalışmalarını gössilir ve bir kez daha düşük yapar. Diego sağlık harcamalarına terir, körkütükâşık olmuştur: “Arkadaş, yoldaş ve sevgilanetler yağdırıyordur, fakat asıl darbe kız karli olduk. Ona kurbağa gibi bir yüzü olduğunu söylerdeşinden gelecektir. Diego ve kız kardedim; güldükçe gülerdi.” Düğünden kısa bir süre sonra Diego, Komünist Parti’den ihraç edilir. O dönem Frida’nın az resim yaptığı, kendini ev işlerine adadığı bir dönemdir. Diego 1943’te Halk Eğitim Bakanlığı’nın Resim ve Heykel Okulu’nda şi Cristina bir ilişkiye başlarlar: “Hiçbir zaman bu kadar acı çekmemiştim. Yaşamım boyunca iki çok ciddi kazanın sonucuna katlandım. İlki çapkın hayatına dönmekte gecikmez. Friders verir. Sağlığı kötüleşince evde bir otobüsün beni yere çaldığı da için felakettir: “Durmak bilmeden ağdevam eder. İlk başta öğrenciler gelir kazaydı... Diğeri ise Diego.” lıyordum, sonra kendimi yemekle, teama zamanla Fanny Rabel, Arturo Bir süre New York’a gimizlik ve bazen resimle oyalıyordum.” Garcia Bustos, Guillermo Monroy ve der ama Diego’suz yapama1930’da Amerika’ya taşınırlar. Acıları Arturo El Gero kalır. Yani ‘Fridolar...’ yacağını anlayıp döner. Evlituvallerinde biçimlenmeye devam eder: Frida’nın o geleneksel kıyafeti, anaerkil likleri sürecektir, ama bağımgeleneğin olduğu Meksika Körfezi sız hayatlar yaşayacaklardır. ile Pasifik Okyanusu arasındaki Pek çok sevgilisi olur, hem erbölgenin (Isthmus of Tehuantepec) kek hem kadın. Gestapo’dan kadınlarının elbisesidir. Frida’nın değerli taşlarla süslenmiş eli Vogue dergisine kapak olur. ğı kaçmayı başarmış İspanyol Josep Bartoli, sürrealizmin babası olarak bilinen Andre Breton’un Fransa’da Nazilerden birlikte kaçtıkarısı Jaqueline Lamba... Nickolas Muray’a âşık olur. Diego’yu sevdiği kadar seveceği tek erkektir ama Diego’ya hâlâ “Babam, oğlum, evrenim. Yalnızca seni sevdim” diyerek sarılır. Külleri Diego’nun devlete bağışladığı Mavi Ev’de saklanıyor. SON IŞI YAŞASIN HAYAT! Fakat Diego çok kıskançtır, bir keresinde Frida’yı birlikte yakaladığı Japon heykeltıraş Isamu Noguchi’yi silahla kovalamış, Noguchi dama çıkmıştır! Kurdukları o serbest yaşam düzeni sona erer, boşanırlar ve Diego Amerika’ya gider. Frida, “Acılarımı unutmak için içkiye sığınıyorum, ama onlar da nasıl su yüzüne çıkacaklarını öğrenmişler” diye yazar. Diego bir yıl geçmeden tekrar evlenmeyi teklif eder. Yeniden evlenirler. Frida 143 eserinin (55’i otoportre) sonuncusuna “Yaşasın Hayat” adını verir: “Ayaklarım, uçmak için kanatlarım varken size niye ihtiyacım olsun ki? Umarım çıkış neşelidir ve umarım bir daha asla geri dönmem.” Dönmedi! 13 Temmuz 1954’te, akciğer ambolisi nedeniyle yaşama veda etti. YATAKLA AÇILIŞA Diego’nun oyuncu Maria Felix ile ilişkisi Frida’yı yine boşanmanın eşiğine getirir: “Ona neden ‘Diego’m” diyorum? Hiçbir zaman benim olmadı. O, kendisine ait.” Meksika’daki ilk kişisel sergisini 1953’te, fotoğrafçı Lola Alvarez’in galerisinde açar. Doktor izin vermeyince açılışa yatağıyla gider. Sağ bacağındaki ağrı giderek kötüleşince sonunda doktorlar sağ bacağını keser. Diego ağlıyordur! MORFIN BAĞIMLISIYDI 1931’de New York’ta yaşamaya başlarlar. Diego, ününe ün katmaya devam eder. Frida, sinemaya bayılır, özellikle de Chaplin’e, Marx kardeşlere ve Disney’e. 1946’da New York’ta ameliyat olur. Dört omuru birleştirilecek, kalça kemiğine nakil yapılacak ve sırtına on beş santimetrelik bir çubuk yerleştirilecektir. Hayatının sonuna kadar demorol ve morfin bağımlısı olur, çektiği en büyük acılar da başlar. TROÇKI MEKTUPLARI 1936’da Meksika, Stalin’in sürgün ettiği Lev Troçki ve eşi Natalia Sedova’ya siyasi sığınma verir. Diego’nun ısrarları sonucu onları gözetim altında oldukları La Casa Azul’da ağırlarlar. Frida zamanla Troçki’yle yakınlaşır, ama bu ilişki uzun sürmez çünkü Frida, Diego’ya Troçki de eşine bağlıdır: “Lev, bendeki mektuplarını geri istedi ve aramızda yaşananların hiçbir izi kalmaması için onları yaktı.” Tüm çatışma, tam da bu terimle özetlenen noktadan çıkıyor cak, açık bir merak konusu. “Blasphemy” yani “dini değerlere hakaret” ise sözİfade özgürlüğünün hassas köşeleri lükte şöyle tanımlanıyor: “Bir tanrıya, kutsal nesnelere veya dokunulmaz kabul edilen bir şeye hakaret etme, küçümseme veya saygısızlık gösterme eylemidir.” Yani, tüm çatışma, tam da bu terim2 0 1 5 yılında Fransız karikatür dergisi Charlie Hebdo basıldı ve karikatüristler taranarak öldürüldü. Saldırıdan sonra “Je Suis Charlie” (Ben Charlie’yim) sözü, ifade özgürlüğü ön plana çıkaran bir cümle olarak kullanılmaya başlandı. Bütün kıtalarda bir kampanyaya dönen bu ifadenin ardından cenaze törenine neredeyse dünyanın tüm liderleri katıldı. Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun liderlerin oluşturduğu sıranın önüne geçme çabaları dün gibi aklımda. Bu saldırıdan 5 yıl sonra, Fransız bir öğretmen Samuel Paty, Paris yakınlarında bir banliyöde, öğrencilantıda olduğu bir kişinin İdlib’de yaşadığı belirtildi. Anzorov’un, Paty’yi teşhis edebilmek için iki çocuğa 300 Avro ödediği de ifade edildi. Bu cinayetten önce, öğretmene bir öğrencinin velisi tarafından (kendisi Brahim C. olarak tanımlanıyor) fetva emri verdiği ve Facebook üzerinden bir kampanya yürüttüğü belirtiliyor. Brahim C.’nin üvey kız kardeşi de 2016’da IŞİD’e katılmak için iki çocuğuyla birlikte gittiği Suriye’de yaşıyor. Cinayet failinin Brahim C.’ye destek mesajları gönSTATİK ENERJİ ÖZGE MUMCU AYBARS le özetlenen noktadan çıkıyor. Peki, boykot krizi nasıl çıktı? Fransız Cumhurbaşkanı Macron, İslami radikalizmle mücadele adı altında bir ulusa sesleniş konuşmasında “İslam, bugün dünyanın her yerinde krizde” dedi. Ardından, Fransa’ya; Türkiye, Kuveyt, Katar, Suriye, Yemen, Lübnan, Ürdün, Suudi Arabistan, Libya, Cezayir, Fas ve Tunus boykot çağrısı yaptı. Olayların hafta başındaki kısa özeti böyle. Uluslararası kamuoyunun tepkileri ve boykot çağrıları bir yerden sonra durulalerine Hz. Muhammed karikatürleri üzerinden ifade derdiği de haberlerde yer alıyor. bilir. Zira ekonomik ağların birbirine girözgürlüğünü anlattığı dersin ardından, 12 Ekim’de hedef gösterilip, 16 Ekim’de başı kesilerek öldürüldü. KIME BOYKOT UYGULATIYORSUN? diği bir sistemde, kimin şirketini kime boykot uygulatıyorsunuz? Fransız hükümeti, bu saldırıyı “Fransa Cumhuriyeti’ne Saldırının ardından ise radikal İslamla bağlantı Ancak, bu cinayetin arka planındaki ilişki ağlarıdüzenlenmiş bir saldırı” olarak tanımladı ve Paty’ye lı olduğu düşünülen kişilerin evlerine baskın düzen nın tümü çözülür mü? Yoksa ifade özgürlüğü, çizgigıyaben “Légion d’honneur” yani Fransa’nın en yük lendiği, 200’den fazla kişinin ülkeden sınır dışı edi lerinin öldürücü saldırılarla belirlendiği bir garip girsek şeref nişanı verildi. leceği ve 50’den fazla dernek ve kuruluşun da ince dap mıdır artık? Macron’un sözlerinin ardından Libya Şehitler Meydanı’nda yapılan protesto gösterisinden... Paty’yi öldürenin 18 yaşında Moskova doğumlu Çeçen bir mülteci olduğu ortaya çıktı. Saldırgan Abdullakh Anzarov polis tarafından öldürüldü, ancak bağlemeye alındığı belirtildi. Soruşturma bir süre daha devam edecek, ancak Avrupa’da yer alan İslami kuruluşlar ne düzeyde bu soruşturmanın içinde yer alaBunlar hep soru, ve bu konuyu ele almak, yazmak ülkemizde neredeyse sakıncalı. Öyle.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle