Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 KASIM 2020 3 Çocukları ne yapsak da ekrandan kaldırsak? Az ekran çok hareket Salgın öncesinde çocukların ekran başında geçirdiği zamandan yakınan, bu süreyi azaltmak için türlü yollar deneyen annebabalar, şimdi de mecburen onları ders başına oturmaya zorluyor. Uzaktan verilen dersten bir yarar sağlayıp sağlamadıkları tartışmalı olan çocuklar, giderek daha az hareket ediyor, şişmanlıyor, cep telefonları ve tabletleri dışında bir şeyle zaman geçirmeye direnç gösteriyor. Onlar istemese ve çok itiraz etseler de ekran başında geçirdikleri zamanı dengelemek için ekrandan uzak etkinliklere gereksinimleri var. Özel Bahçeşehir Neslin Değişen Sesi Okulları Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü’nün ekran dışı etkinlik önerileri şöyle: REHBER ODASI FİGEN ATALAY u Çocukların hareket ihtiyacı vardır. Okulda bu ihtiyaçlarını teneffüste gidebiliyorlar. Uzaktan eğitimde ise ders aralarında ekran karşısından kalkmamayı tercih edebiliyorlar ve bu vakti arkadaşlarıyla çevrim içi konuşmak ya da oyunlar oynamak için kullanabiliyorlar. Ders aralarında ekrana bakmaya mola vermemek baş ağrısı ve yorgunluk yaratabileceği gibi, bir sonraki ders için verimsizlik yaratabilir. Çocuklar ders aralarında kesinlikle ekran başında oturmamalı ve hareket ihtiyaçlarını gidermek için yerlerinden kalkmalılar. Evin koridorunda yürüyüş ya da mutfağa gidip su içmek için odadan çıkmak iyi olacaktır. Ayrıca derslerden sonra, ev içinde yapılması mümkün olan egzersizleri yaparak da hareket ihtiyacı giderilebilir. Anne babalar ile hafta içi ya da hafta sonu bu egzersizler yapılarak bir aile rutini ve paylaşımı haline de getirilebilinir. u Salgın süresince akran sosyalleşmesinden ve yüz yüze eğitim öncesinde okul ortamının sağladığı sosyalleşmeden uzak kalan çocuklar için anne baba kontrolünde güvenli bir şekilde oyun ortamının sağlanması önemlidir. Hafta içi veya hafta sonu çocukların arkadaşlarıyla mümkünse açık havada, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uyarak oynaması çocuğun gelişimi için önemli olup, ekran zamanının azaltılması için de önemlidir. u Hafta içi ders takibi, ödev için gereklilikler dışında bilgisayar, tablet ve televizyon kullanımı mümkün olduğunca az olmalıdır. Günün büyük bir bölümünde ekrandan ders takibi yapan çocuğun derslerden sonra da ekrana maruz kalmaya devam etmesi, uykusunu olumsuz yönde etkileyebilir, uykusunu kaçırabilir. Uykusunu alamayan çocuk, sabah yeniden ekran başına geçtiğinde yorgun olabilir. Hafta içi, derslerden sonra ekranda vakit geçirmek yerine kitap okunması daha faydalı olacaktır. Uzaktan eğitimle ekran başında kalma süreleri çok artan çocukları, ders dışında telefon ve tabletlerden uzak tutmak için canla başla uğraşmak şart. YABANCI DİL İÇİN ŞARKI u Çizgi film gibi çocukların hoşuna giden ve ilgisini çeken filmler; mümkün olduğu kadar hafta sonu, anne baba kontrolünde ve uyku saatine yakın olmayacak şekilde izlenmelidir. Çocuklar tek seferde uzun bölümlere maruz kalmadan, ara verilerek (örneğin 30dakikalık bir filmi ikişer arayla) izleyebilirler. u Hafta sonu ailecek bir film izleyebilir, sonrasında ise film hakkında konuşup paylaşım yapabilirsiniz. Altyazı takibi yapabilecek yaştaki çocuklar için filmleri orijinal dilinde izlemek yabancı dil eğitimine yardımcı olabilir. u Scrabble, Tabu, sessiz sinema gibi ailecek oynanabilecek oyunlar ile puzzle’lar çocukların bellek, kelime dağarcığı, sözel ifade gibi alanlarda gelişimine destek olabilir. u Yabancı dil gelişimi için öğrenilen dilde şarkı dinlemek oldukça faydalıdır. Hatta, çocuk şarkıların sözlerini okuyarak şarkıyı söylemeye çalışabilir. Şarkıda anlamadığı veya bilmediği kelimelerin anlamına sözlükten bakarak bunları yazabilir. OTOBÜSTEKİLER 1 KASIM 2020 SAYI: 1599 pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Sorumlu Müdür OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA n Yayın Koordinatörü HILAL KÖSE ÖZTÜRK n Görsel Yönetmen MÜNEVVER OSKAY n Editör DENIZ ÜLKÜTEKIN n Sayfa Tasarım EMİNE BİLGET n Reklam Genel Müdürü AYLA ATAMER TÖRÜN Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın Ve vakit dolar, 9 ay geçer eve bir bebek gelir... DEN IZ YAVAŞOĞULLARI En büyük endişem cdenizy@gmail.com Bu hafta bir bebeğimiz oldu. Yazılarda buna hiç değinmemiştim, ama pandeminin hemen öncesi itibarıyla hamileydim. Gerçekten psikolojik açıdan ilginç bir dönemdi. Bir yandan güzel bir şey yaşıyorsunuz, ama önünüze öyle bir dönem çıkıyor ki endişelenmemek mümkün değil. Sonuç olarak hayat devam ediyor ve hamileliğin de yarattığı psikoloji ile dünya dertlerini görmezden gelmeye çalışarak ailenize odaklanıyorsunuz. Bu süreçte en çok da hamilelik haberlerini aldığım arkadaşlarım mutlu etti beni. Özellikle de bizim gibi kedili, köpekli arkadaşlar. Hamile arkadaşlarımdan birinin beş, diğerinin iki köpeği var. Bizde bir köpek, iki kedi. Hayvanlarla yaşayan ve onları evlat gibi gören bizler için aileye biyolojik bir çocuk eklenmesinin anlamı değişik. O gelince, hayvanlar ne tepki verecek, alışma sürecinde bizi neler bekleyecek... Lohusa halimizle, hele de gelip gidenin sınırlı olduğu pandemi sürecinde, her şeye nasıl yetişeceğiz, onlarla ne kadar ilgileneceğiz gibi pek çok soru... Luna’ydı BEŞİNCİ GÜNÜMÜZ Bizim şu an bebeğimizle beraber beşinci günümüz. İki günü hastanede, üç günü evde geçti. Hastanedeki ikinci gün eşim Sinan, bebeğin kokusu olan bir iki kıyafeti, bizimkiler kokuya alışsın diye eve götürdü. Benim en büyük endişem köpeğimiz Luna’nın üzülme ihtimaliydi. Kediler daha bağımsızlar, ama Luna çok duygusal, bize çok bağlı ve sürekli ilgi isteyen bir hayvan. Eşimle birbirimize sarıldığımız an “bana da sarılın” diye araya girecek kadar da kıskanç. Hastaneden çıkmadan, eşim, bebeğin kokusu olan bir iki kıyafeti, bizimkiler kokuya alışsın diye eve götürdü. İLK TANIŞMA Eve, bebeğimizle girdiğimiz ilk yarım saat bu sebeple benim için çok moral bozucu oldu. Luna, bizim oğlanı fark edince önce şaşırdı, kulaklarını dikip merakla izledi, ardından kuyruğunu kıstırarak gitti ve kapının önüne yattı. Başını çevirdi. Tabii ben o psikolojiyle adeta dağıldım, göz yaşlarımı tutamadım. Doğum sonrası mantıktan çok hormonlarınız çalışıyor, malum onlara da söz geçirmek mümkün değil. Oysaki alışma sürecinin belli bir zaman alacağını biliyordum. Sonuç olarak bu dönem bizde kısa sürdü, yarım saat bilemediniz bir saat sonra Luna yine bize aynı heyecan ve mutlulukla terlik getirir kıvama gelmişti (Luna pek çok golden “retriever” gibi ağzında bir şeyler taşımaya bayılır, bunu yaparken çok büyük bir iş başarmış gibi alkış bekler). AĞLAMA KRİZİNDE ŞOK Şimdi, kucağımda oyuncak köpek görse kıskanan hayvan durumu gayet olağan karşılıyor gibi. Tabii, özellikle gece artan ağlama krizlerinde adeta şoka giriyor, en son başını yastıkların arasına sokmuş duruyordu. Kedilerimizden üç bacaklı olan Bıdık ise, ilk karşılaşmada uykudan uyanmadı bile, diğer kedimiz Bebe, şaşırdı, meraklandı. Şimdilik, uykusuzluktan baygın düştüğüm, reflekslerimin azaldığı anlarda kedileri odadan çıkarıyorum. Kedilerin alışma sürecinde bir nebze daha temkinliyim, çünkü Bebe fazlasıyla oyuncu, Bıdık ise ağzını çok kullanan, severken, “gır, u İki gözü de görmeyen bu yavruya dışarıda bakılıyor. Sokakta yaşaması imkânsız, acil yuva aranıyor. İletişim: Antalya Candost Derneği 05053426487 gır” haldeyken bile ısıran bir kedi. Tabii kedilerin karakter yapıları birbirinden çok farklı. Biri beş yaşında, diğeri beş aylık iki çocuğu olan bir arkadaşım, iki kedisiyle en ufak sorun yaşamadı. Hatta kedileri, çocuklara özellikle naif davranıyor. Kedileri ve köpekleri eve gelen bebekle tanıştırmak üzerine çeşitli taktikler var, bunlardan da sonraki yazılarımda bahsedeceğim. İyi pazarlar ! PATI GÜNLÜKLERI Hayvan sahiplenen insanların, bir de çocuğu olunca, tüm aile nasıl yaşayacak diye merak ediliyor. Bu da bizim ilk karşılaşma hikâyemiz... Kemal Urgenç