Katalog

2 26 MAYIS 2019 ejetaryen beslenme Bitkisel kaynaklı besinlerin ağırlıklı olarak tüketildiği beslenme tarzı vejetaryenlik olarak adlandırılır. Vejetar yen tipi beslenme, besin türlerin deki sınırlandırmalara göre farklı isimler alır. Veganlar: Hiçbir hayvansal kaynaklı besin tüketmeyip sadece bitkilerle beslenen kişilerdir. Bu MERVE SAATÇİ Türk Kalp Vakfı Diyetisyeni besinlere arıdan sağlanan bal, ke miğin kaynatılmasıyla elde edilen jelatin, süt içe ren çikolata da dahildir. Fruvitarianlar: Sadece meyvelerle ve botanik bakımından meyve sayılan kabak, salatalık, biber ve domates gibi sebzelerle beslenirler. Lakto vejetaryenler: Bitkisel besinlerle bir likte hayvansal kaynaklı besinlerden süt ve süt ürünlerini tüketirler. Ova vejetaryenler: Bitkisel besinlere ek ola rak yumurta tüketirler. Et ve süt tüketmezler. Laktoova vejetaryenler: Öldürülmüş hay van ürünü yemeyip, hayvan canlı iken ürettiği süt ve yumurtayı tüketirler. Polo vejetaryenler: Bitkisel besinler yanında hayvansal olarak yalnızca kümes hayvanlarını tü ketirler. Pesko vejetaryenler: Bitkisel besinler ya nında hayvansal olarak yalnızca su ürünlerini tü ketirler. Semivejetaryenler: Kırmızı et tüketmezler, sınırlı miktarda tavuk, balık tüketirken; yumurta, süt ve türevlerini serbestçe tüketirler. FAYDALARI OLDUKÇA FAZLA u Sağlıklı beslenme önerileri takip edildiğinde ve beslenme dikkatli bir şekilde planlandığında vejetaryen beslenmenin sağlık için faydaları oldukça fazladır. u Hayvansal kaynaklı besinlerin toplam yağ, doymuş yağ ve kolesterol içeriği yüksektir. Dolayısıyla vejetaryen diyetler kalpdamar hastalık riskini azaltmaktadır. u Ayrıca beslenmede; posa, sebze, meyve ve kurubaklagil gibi bitkisel besinlerin fazla tüketil mesinden dolayı kan basıncının düzenlenmesinde etkili olan potasyum ve magnezyum alınması kalp sağlığını desteklemektedir. u Vejetaryen beslenmede kurubaklagil, ceviz, fındık gibi yağlı tohumlar, taze sebze, meyve ve tahıl ürünlerinin tüketimi fazladır. Bu besinler, kansere karşı koruyucu olarak bilinen antioksidan öğelerin (E vitamini, C vitamini, karotenoidler) alımını artırmaktadır. B12 VE D VİTAMİNİNE DİKKAT u Et gibi yüksek protein içeren besinlerin fazla tüketimi, kemiklerden kalsiyum kaybına neden olabilmektedir. Vejetaryen beslenmede, yeterli düzeyde az yağlı süt ürünleri bulunduğunda yeterli kalsiyum alımını sağlanır ve kemik erimesi riskini azalır. u Vejetaryen olmak her zaman sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürüldüğü anlamına gelmez. Vejetaryenler besin çeşitliliklerini iyi ayarlayamazlarsa demir eksikliklerine bağlı kansızlık (anemi) görülmektedir. Özellikle veganlarda B12 vitamini yetersizliği de anemiye neden olmakta ve sinir sistemine geri dönüşü olmayan zararlar vermektedir. u Besin çeşitliliği sağlanamadığı ve B12 vitamini gereksinimini karşılayacak kadar yumurta ve süt gibi hayvansal kaynaklı besinler tüketilmediğinde kanda kalp damar hastalıkları için bir risk faktörü olan homosistein yükselmektedir. u Hiçbir hayvansal besini tüketmeyen veganların yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlaması çok zordur. Vegan olan kişiler; B12 vitamini, D vitamini, kalsiyum, demir ve çinko gibi besin öğelerinin alımında dikkatli davranmalı ve gerekli durumlarda bir hekim veya diyetisyene danışarak çeşitli besin ögesi takviyeleri almalıdırlar. Fransız kozmetik devi Yves Rocher Türkiye’de pazarına güveniyor Her şey çok güzel olacak T ürkiye’de tüketiciler kozmetik ürünlerine yılda sadece 30 Avro (yaklaşık 210 TL) ayırabiliyor. Fransa’da bu rakam 180 Avro’yu (yaklaşık 1250 TL) buluyor. Fransa’nın kozmetik devi Yves Rocher Türkiye’de 55 ilde 230 mağazaya ulaşırken şimdi de yatırım için gün sayıyor. Firma gelecek yıl içinde saç bakım ürünlerinde İstanbul’da şişeleme ve dolum yatırımı yapacak. Kadınları ve doğayı güzelleştirmeye odaklandıklarını dile getiren Yves Rocher Uluslararası Üst Yöneticisi (CEO) Guillaume Darrousez, Türkiye’de yatırımlara hız vereceklerini söyleyerek “Türkiye söz konusu olduğunda her şey çok güzel olacak” diyor. Yves Rocher Türkiye Genel Müdürü Elif Berker ve Guillaume Darrousez ile kozmetik pazarını ve Türkiye’deki hedeflerini konuştuk. u Türkiye Yves Rocher için ne ifade ediyor? Türkiye grubun ilk 5 stratejik ülkesinden biri. Çok sıkı büyümeleri olan bir ülke. Türkiye’de bundan sonra da iyi bir büyüme beklentimiz var. Bu nedenle bu üykeye yoğun yatırımlar yaptık. Gelecek 34 yılda Türkiye’de yoğun yatırım ve hızlı büyüme ikilisiyle gideceğiz. Yves Rocher ülkeleri arasında Türkiye üçüncü büyük perakende zincirinin olduğu ülke. Şu anda burada 230 civarında mağazamız var. u Yeni mağazalar olacak mı 2019’da? 2019’u 240250 arası mağaza ile bitirmek istiyoruz. Türkiye’de son dönemlerde AVM yatırımlarında bir yavaşlama söz konusu o yüzden de biraz mütevazi konuşuyoruz. Şu anda Türkiye’de 55 ilde varız. Yakın dönemde en az 10 ilde daha mağaza açma planımız var. Türkiye’de şişeleme yapacak u Yatırımlar sadece mağaza bazında mı kalacak, Yves Rocher olarak Türkiye’de üretime dönük yatırım yapma planınız var mı? Yatırımlarımızın yüzde 90’ı perakendeye dönük. İkinci sırada iletişim yatırımları geliyor. Şimdi Türkiye’de üretime dönük de yatırım çalışmamız başladı. İstanbul’da yerli bir ortakla yatırım planlıyoruz. Saç ürünleri grubunda Türkiye’de şişeleme ve dolum işini yapmak istiyoruz. Zamanla başka alanlara da yayılabilir. Şu anda çalışmalar sürüyor 2020’de işe başlayabiliriz. Yves Rocher’in üretiminin tamamı Fransa’nın Britanya Bölgesi’nde. Rusya ve Meksika’da duş jeli, şampuan gibi ürün gruplarında bir yatı Şehriban kıraç Fransız kozmetik devi Yves Rocher’ın CEO’su Guillaume Darrousez Türkiye’nin grup için 5 stratejik ülkeden biri olduğunu vurgulayarak, yatırımları arttıracaklarını “Türkiye sözkonusu olduğunda her şey çok güzel olacak” diyor. iyi davranergünkaya dınların ve Hdoğanın güzelliği için a çabalıyoruz. “Act Beautiğ ful” markamızın yaşam felseo fesi. Hem kendin hem doğa için d iyi şeyler yap, kendine ve doğaya iyi ve davran diyoruz. Markamızın kendi tarım alanları var organik üretim yapıyoruz. Üretti e ğimiz ürünlerin formülleri doğada çözülebiliyor. in Bizim ArGe birimimizin odağında kimyasal kullanıd mı nasıl daha azaltılabilire odaklanıyor. Dünya genelinen de bugüne kadar 87 milyon ağaç diktik. Türkiye’de bu yıl 20 bin ağaç dikme planımız var. Toprağın kadınları projemiz 4 yıldır K Türkiye’de de sürdürülüyor. Çocukların eğitimi, biyo çeşitliği, refahı arttırmak için cinsiyet eşitliği çabalıyoruz. Elif Berker Guillaume Darrousez Şehriban Kıraç rım söz konusu üçüncü yatırımımız da Türkiye’ye olacak. u Türkiye’de en çok hangi ürün satılıyor? Türk kozmetik pazarının 4’te 1’ini saç bakımı ürünleri oluşturuyor. Cilt bakım ürünlerinde Türkiye dünya ortalamasının altında kalıyor. Ama ciddi bir gelişim içinde. Yves Rocher ağırlığı bakım ürünlerine veren bir marka. Türkiye’de de en çok sattığımız ürün grubu cilt bakım ürünleri. Cironun yarısını bu ürün grubundan elde ediyoruz. Yaşlanma karşıtı kremler, cilt tipine göre günlük cilt bakım kremleri çok satıyor. Özellikle tüketici anti age global serisini çok sevdi. Türkiye’nin cilt tipi yağlı olduğu için bu cilt tipine dönük ürünler çok satıyor. Saç ürünleri de parlayan ürün grubumuz. Meraklı tüketici u Türkiye’de tüketici kozmetik ürün ya da krem alırken ne kadar bilinçli, gerçekten cilt tipini biliyor mu? Türk tüketicisi öğrenmeye çok açık ve çok meraklı. Güzellik uzmanı eşliğinde alışveriş yaptığında daha doğru seçimler yapabiliyor. Marka olarak bu kadar öğrenmeye açık bir tüketicimiz varken bizim için de ekibimizin eğitimi son derece önemli. Özellikle dermatologlar tarafından anlatılınca daha ciddiye alınıyor. Doğruyu bulmayan çalışan bir tüketici profili var, biz de en mükemmeli onlara sunmaya çalışıyoruz. u Üretim sürecinizden biraz bahseder misiniz? Bizim markamızın felsefesi yüksek kalitedeki ürünleri en uygun fiyatla tüketiciye ulaştırmak. Kurucumuz Yves Rocher’in felsefesi de güzelliği demokratikleştirmek ve ürünleri olabildiğince insana ulaşılabilir kılmak. Biz topraktan yetiştiriciyiz. Ürünlerimizde kullandığımız hammadelerin büyük bölümünü 55 hektarlık kerdi arazilerimizde organik tarım sahalarımızda üretiyoruz. İçeriklerimizin 3’te 1’ini Britanya’da kendimiz yetiştiriyoruz. Kendi botanik bahçemiz var. Kozmetik dünyasına birçok içerik kazandırdığımız bütün fabrikalar kendimize ait. Hiçbir aracı içermeyen bir sürecimiz var, bu da tüketici için kaliteyi garantiliyor. Şimdi Fransa’dan Van’a kadar her noktada olmak kolay bir şey değil. A’dan Z’ye her süreci kendimiz kontrol ettiğimiz için başarılıyız. Kozmetiğe yılda 30 Avro u Son yıllarda Türkiye’de tutunamayıp ayrılan yabancı markalar oldu, siz firma olarak ne tür zorluklar görüyorsunuz pazarda? Şu an itibarıyla tüm ürünlerimiz ithal ve Avro kuruyla Fransa’dan geliyor. Tabii maliyet kalemlerimizin yabancı para biriminden olması bizim maliyet kâr yapımızı bozabiliyor. Şu dönemde Türkiye’de politik ekonomik çalkantı çok yüksek. Stabilite dediğimiz noktada sıkıntı yaşıyoruz. Bu çalkantı bizi zorluyor. Şu anda mağaza sayısında kendi alanımızda Türkiye’de bir numarayız. Biz risk alıp bu ülkeye yatırıma devam ediyoruz. 2018’in ikinci yarısında kur yükselince zor dönem yaşadık. Şu anda kur bizi zorluyor ama bununla da yaşamaya alışıyoruz. Biz bu pazarda varız ve var olmaya da devam edeceğiz. u Son dönemlerde planlarınızı yaparken daha kısa vadelere döndünüz mü? Türkiye için 3 yıllık plan yapmak çok zor. Ama biz uzun dönemli bakıyoruz bu ülkeye. Türkiye’de 9 yıldır hiç zarar yazmadık. Türkiye’de pazarı çok iyi bilen bir ekiple çalışıyoruz. u Maliyetler artınca zam yaptınız mı? Geçen yıl maliyetler çok arttı, biz de fiyatlara yüzde 30 zam yaptık. 2019’da bir süpriz olmazsa zam yapmayacağız. Şu anda pazarın yüzde 2’sine sahibiz. Hedefimiz en az yüzde 5’e çıkmak. ürünlerin ömrü 6 ay u Türkiye’de kozmetik pazarının büyüklüğü nedir, kişi başı harcama hangi seviyede? Pazarın büyüklüğü 2.6 milyar Avro seviyesinde. Bu bizim grubun cirosuna eşit. Ama büyümeye çok açık bir pazar. Türk tüketicinin yıllık ortalama kozmetik harcaması 30 Avro. Dünya ortalaması 44 Avro Fransa da ise kişi başı yıllık harcama 180 Avro. Raflarda 6 aydan daha az kullanım ömrü kalmış ürünleri bulunudurmuyoruz. Bakım ürünlerinin büyük bölümü açıldıktan sonra 6 ay içinde tüketilmeli.