Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 7 NİSAN 2019 İstemeden ölçüyü kaçırdıysanız bile toparlamak mümkün Hafta sonu kilo MERVE SAATÇİ Türk Kalp Vakfı Diyetisyeni almayın! Diyet yapanların en zorlandığı konulardan birisi hafta sonu kaçamaklarıdır. Uyku düzeninin değişmesi, geç yapılan kahvaltılar, akşam arkadaşlarla çıkılan yemekler, alkol tüketimi hafta başında size 12 kilo olarak bile geri dönebilir. Hafta içi beslenmeme dikkat ediyorum ama hafta sonu ipin ucu kaçıyor diyorsanız bu durumun önüne nasıl geçebilirsiniz bir bakalım… u Genelde hafta sonu öğünlerimiz kayıyor, geç kahvaltı, atlanan öğle yemeği ile birlikte uzun saatler aç kalabiliyoruz. Bu da akşam yemeğinde daha çok yememize sebep oluyor. Bu yüzden akşam üstü saatlerinde bir avuç fındık, badem ya da kefir, yoğurt gibi ara öğünler tüketebilirsiniz. u Hafta sonu dışarıda yemek yemeyi daha fazla tercih ediyoruz. Restoran seçiminize dikkat edin, dışarıda yemek yerken de sağlıklı seçimler yapmak mümkün. Ana yemek yanında gelen kızarmış patates, pilav yerine sebze sote ya da salata eklemelerini rica edebilirsiniz. u Eğer akşam alkol içecekseniz gün içinde şeker içeren besinlerden uzak durun ve meyveyi sınırlandırın. u Aç karnına kesinlikle alkol almayın, kan şekerinizin hızlı düşmesiyle birlikte gecenin sonunda kendinizi kokoreç, dürüm gibi kalorisi yüksek besinler yerken bulabilirsiniz. bol bol su... u Şarap gibi kalorisi düşük içkileri tercih edin. Haftada 12 kadeh sınırını aşmamaya çalışın. u Alkol vücutta sıvı kaybına neden olur. Gece boyunca ve ertesi gün bol su içmeyi unutmayın. Ertesi gün kendinizi kötü hissediyorsanız kahve yerine vücudunuzdaki ödemi atmayı kolaylaştıracak yeşil çay içmeyi deneyin. u Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olduğu doğru. Ancak kontrolsüz yapılan kahvaltıların kilo aldırdığını da unutmayın. Kahvaltınızda peynir, yumurta gibi kaliteli protein kaynaklarına yer verin. Sosis, salam gibi işlenmiş et ürünlerini tadımlık tüketmeye çalışın, mümkünse hiç tercih etmeyin. u Kahvaltıda bal, reçel, çikolata kreması gibi şeker oranı çok yüksek olan besinleri tüketmek isterseniz 1 tatlı kaşığını geçmemeye çalışın ve günün geri kalanındaki meyve tüketiminizi sınırlandırın. u Ekmek seçiminizi tam buğday, kepekli, çavdar gibi lif oranı yüksek ekmeklerde yana yapın. Tabağınızın yarısını söğüş domates, salatalık, biber ve yeşilliklere ayırın. Lifli besinler kısa sürede doymanızı sağlar ve daha uzun süre tok kalmanıza yardımcı olur. Hareket şart u Hafta sonu istemeden de olsa ölçüyü kaçırdıysanız diğer günler nasıl dengelemeniz gerektiğine odaklanın. Pazartesi günü diyetime kaldığım yerden devam ederim nasıl olsa düşüncesiyle kaçamaklarınızın devamını getirmeyin. u Hafta sonu dinlenmek için spora ara verseniz bile kısa yürüyüşler yaparak hareketli olmaya çalışın. Alkol vücutta sıvı kaybına neden olur. Gece boyunca ve ertesi gün bol su içmeyi unutmayın. Dengeleyici fit çorba (4 kişilik) u Malzemeler: 2 orta boy kereviz u 1 orta boy soğan u 2 orta boy domates u 1 tatlı kaşığı zeytinyağı u 2 yemek kaşığı karabuğday u 1 demet maydanoz u Yarım demet dereotu u ½ çay kaşığı pul biber, karabiber, kimyon, az tuz u Yapılışı: Bütün malzemeleri 45 bardak su ile haşlayıp blenderdan geçirin. Farklı annelikler var sanıyoruz bazen... Anneliğin arızalı tarafı Doğum bir kadın için hayatın en büyük mucizelerinden... Ancak bu büyülü ve Aklına, seçimlerine, duygularına yatırım yapılmadığı, annenin belirlediği ideal adam kalıbına girmek tek öl “kutsal” annelik bahçesi çüt olduğu için, kendi nin dikenleri de var. Bu sini özgün bir biçimde konu adeta bir tabu, pek oluşturacak alanı bula konuşulmuyor. Şimdiler SEDEF ERKEN mıyor. Hatta daha da de özellikle “güçlü kadın” acı olan, bunun kendi olma hali yükselen değer varoluşu için en önem olunca, “bu kadının” annelik hal li ihtiyaç olduğunu bile bilemiyor. leri de tartışılmaya başlandı. Oysa Öyle ya “çok” seviliyor, bu sevgi bir oğlun ruhuna sezdirmeden gir nin ona yetmesi gerekiyor. menin asıl yolu güçlü bir anne ol Çocuk sonunda hiç büyümeyen, mak değil. ergenlikte takılı kalmış ama ona Bir çocuğun ailedeki karşı cins rağmen kendisinden beklenen gü le olan uyumu ya da çatışmasının, cün ve iktidarın peşinde koşan bi benliğindeki bazen gelişme bazen rine dönüşüyor. de sorunların kaynağı olduğu bir gerçek. Üstelik bütün bunlar sevgi adı altında yaşanıyor. ŞİDDET, SEVGİ KILIĞINA GİRERSE Sevilmek bir çocuğun en önem Oğlun gizli korkusu, farkında li ihtiyacı. Ama anne olmak arıza olsa da olmasa da özgün anlam lı bir tutkuya dönüştüğünde, sev da kendisi olursa anne sevgisini ginin başka bir boyutuna geçili kaybetmek, onayını yitirmek. Zi yor. Bedeninden çıkardığı ken ra anne hayat demek, var olmak, di mükemmelini önce imal ve ar beslenmek, sığınmak, korunmak, dından inşa etme dürtüsü, bazen takdir edilmek demek. Bir anne oğulların üzerinde önemli bir yü nin oğlu olmak derinin altında du ke dönüşebiliyor. Öyle ki, oğul ran görünmez başka bir ten daha için neredeyse varlığını yaşayaca demek. ğı bir alan kalmıyor. Bizimki gibi bir ülkede, farklı PEKİ BEN NASIL BÜYÜK ADAM OLACAĞIM? mahallelerde farklı annelikler var sanıyoruz bazen. Oysa biçimsel olarak farklı gibi görünse de ba Bazı anneler her şeyi biliyor, zı arızalar tıpatıp aynı. Ev dışın her ihtiyacı görüyor, oğlunun ha da çalışsın ya da çalışmasın, bü yatındaki tüm yatırımları, tüm he tün ağırlığı ile çocuğun geleceği defleri açıktan ya da zımnen, o nin üzerine yaslanma konusu her annenin kriterleri belirliyor. köşede karşımıza çıkabiliyor. Kontrolcü ya da güçlü anneler Erkek şiddetinin neden bu denli daha çok göze batsa da kimi ses yoğun olduğunu hep sosyoekono siz, sakin anneler de kadınca bir mik koşullarda, eğitim seviyesin zekâ ile bütün ruhsal koridorları de, erkek egemen kültürde arıyo işgal ediyor. Çocukluğundan iti ruz. Belki de yüzeyin her an gö baren oğlunun zihnine nakış gibi rünenin altında, erkeklerin anne ince ince işleye işleye. Bunu do arızalarına gösterdikleri bilinçdı ğurduğu bebenin geleceği için, şı tepkiyi de aramak gerekir. Gö yani ‘onun iyiliği için’ yapıyor. rünen erkek egemen iktidar çağı Öyle ya onu çok seviyor. nın dehlizlerinde gezinen kadın Bunlar her zaman açıkça ya egemenliğinin aldığı biçimlere de şanmıyor, çocuğun anneye koşul bakmalıyız belki de. Öyle ya, her suz itaati talep edilmiyor. Aksi şey zıddıyla kaimdir. ne, motivasyonla ilerleniyor, “ev Hatta daha da geniş açıdan top ladım, sen aslansın kaplansın” di lumun yaşam biçimi değiştik ye övgüler düzülüyor. Ancak do çe anneden beklenenlerin, deği ğumda kesilip atıldığı düşünülen şen kadın erkek ilişkilerinin, ikti ve anne tarafından aslında kop dar kavramının görünür ve görün masına izin verilmeyen o göbek mez biçimlerinin sırrını çocuklara bağı yüzünden, çocuk annesinin bakışımızda aramalıyız. Ne dersi oğlu olmaktan çıkıp, bir türlü bi niz? En azından üzerinde düşün rey olamıyor. meye değmez mi? Yaşam Koçu Afet’ten bir bölüm Afet, Fethiye Nene, Bayır Gülü, Peri Muzaffer... Umutsuzluk yok K adınların yazıp, çizip yönettiği mizah dergisi Bayan Yanı, 8 yaşında. Umudu, aşkı, aileyi anlatmaya, kadınlara yönelik şiddete isyan etmeye, gönüllere özgürlük tohumları ekmeye devam ediyor. Derginin çizeri ve yayın kurulu üyesi Feyhan Güver, “Bayan Yanı, dünyada ve Türkiye’de bir ilk. Sadece kadınların yazıp çizdiği bir dergi daha önce denenmemişti. Bunu önemsedik. Sanırım en büyük motivasyonumuz buydu” diyor. u Nice yıllara. 8 yılı devirdiniz... Teşekkürler. Evet zaman hızla aktı. Bu 8 yılda gerek ülkenin politik koşulları gerekse maddi sorunlardan dolayı bir sonraki sayının dahi çıkacağından emin olmadığımız bir ortamda çıkardığımız her dergi bizim için çok özeldi... Toplanıp özel bir kutlama yapmadık ama ben kendime bol köpüklü nefis bir Türk kahvesi ısmarladım. u Feminist mizah yapan tek dergi bildiğim kadarıyla. Derginin doğuşu nasıl olmuştu? Aslında Leman dergisi bünyesinde 8 Mart için özel tek bir sayı olarak planlanmıştı. Olumlu sonuçlar alınca devam kararı aldık. Dergi için bir sınır çizmedik, gelişmesi kendi kendine oldu. Herkes kendi mizahını yaptı ve ortaya Bayan Yanı çıktı. u Dergide birkaç sayfada sizi görüyoruz. Türkiye’de kadın olmanın fotoğrafını da çekiyorsunuz. Nerelerden besleniyorsunuz daha çok? Uzun bir çizerlik serüvenim var. 20 yıldan fazladır. Bayan Yanı benim için yeni bir heyecan oldu. En yakın bulduğum şeyi çiziyorum ve bu yüzden zorlanmıyorum. Hayattan, kadınlardan, kitaplardan, sinemadan, kahve sohbetlerinden, tabiattan besleniyorum. Yani yaşıyorum o kadar... u Yaşam Koçu Afet’in önerileri o kadar içten ki, HİLAL KÖSE Hem kendime, hem okuyucuya, o duyguyu vermeye çalışıyorum. “Umutsuzluk yok...” çok yakınımızdaki biri gibi... Afet’i ilk başlarda tek kare çiziyordum. Kendim de karakteri sevince tam sayfa çizmeye başladım. Aslında hepimizin tanıdığı bir Afet vardır. Halamızdır, teyzemizdir, komşumuzdur. Arka planda özlediğimiz bir mizansen var. Çay kaynar, kahve fokurdar, özlenen o basit köy hayatı... Arkada bir ağaç çiçek açar... Okuyucunun sıcak bulması bu yüzden. Afet yaşamın şifresini çözmüştür. “Deh demiş dün Feyhan yayı çüş diye durduramazsın” der meGüver sela. Sık sık atasözlerini kullanır. Bazı ları benim ürettiklerim. ‘Lodos esmeden bacayı, beş yıl dolmadan kocayı methetmiycen’ benim mesela... u Diğer karakterlerinizi de anlatır mısınız? Her ay ayrı karakterler yaratıyorum... Sabit bir karakter yok Yaşam Koçu Afet dışında. Kadınların kariyerleri, statüleri ne olursa olsun ortak bir noktada “kadın olma” noktasında buluşuyoruz. Çok farklı yaşamlar sürsek de birbirimizi anlıyoruz. Bu yüzden çizdiğim hayatlarda herkes kendinden birşeyler buluyor. Köy ortamında çiziyorum ama mesela bir şirkette müdür olan bir kadın da kendinden bir şeyler buluyor orada. Hayatı, sevgiyi, umudu, hayal kırıklıklarını, inadı, baş kaldırmayı çiziyorum. Ortak noktamız bu... Hayat... u Kadınlar adına geleceğe nasıl bakıyorsunuz? Son derece vahim. Cinayet oranı çok yüksek. Neredeyse her gün bir kadın öldürülüyor. Umutsuzluğa kapılıyorum bazen. Aynı zamanda kadınlarda eskiye oranla büyük bir azim görüyorum. Bu gerçekten umut verici. Cinayetlerin çoğunda da bu azmi ve güveni hazmedememe var sanki, erkeklerde. Biraz iktidar diliyle körüklenen bir durum var. Ama umutlu olmak istiyorum... C MY B