Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 AĞUSTOS 2014 / SAYI 1481 Trabzon evlenmek istiyor, Adana çapkın DENİZ ÜLKÜTEKİN A şk her devirde kadın ve erkeğin hayatını doğrudan, insan psikolojisini en derinden etkileyen duygu belki de. Ancak böylesi şartlardan bağımsız bir şekilde günümüze kadar gelmesine karşın, yaşanma biçimi de yine şartlara göre ciddi farklar gösteriyor. Siberalem.com adlı internet platformunun, kullanıcılarının verileri üzerinden çıkardığı Türkiye’nin aşk haritası da, bu farkları detayıyla ortaya koyuyor. Zaman aynı olsa da ülkemizdeki kültürel ve sosyal Aşkın dilinin tek olduğunu söyleyedursunlar, gönül işleri, kültürel ve sosyal etkenlere göre ciddi farklar gösteriyor. Tükiye’de son bir yılın aşk haritası da bunu doğruluyor. Aşk belki herkes için aynı, ama yaşanma biçimi oldukça farklı. etkenlerin getirdiği farklar ilişki biçimlerini, ilişkiden beklentileri, kadın ve erek üzerindeki davranış biçimlerini de fazlasıyla etkiliyor. Öncelikle büyük şehirlere göz atalım. Hızlı kentleşmenin getirdiği sorunlardan en büyüğü çabuk tüketim. Bu durumun aşk ilişkilerine yansımaması da pek mümkün değil. “Kiminle yaşıyorsunuz” sorusuna en sık verilen yanıt, “yalnız yaşıyorum.” İstanbul, Ankara ve İzmir’in sırasıyla yalnız yaşayanlara ev sahipliği yaptığı araştırmada, ayrıca internet üzerinden aşkı arayanlara da yine büyük şehirler çoğunlukla ev sahipliği yapıyor. Büyük şehirlerden devam edelim. Karşı taraftan beklentiler konusunda, kızlarının güzelliğiyle meşhur İzmir, dış görünüşe en çok dikat eden şehir. Ankara ise aşkından iyi bir mesleki kariyer bekliyor. Yine tüccarlarıyla meşhur şehirlerimiz Adana ve Kayseri de “aşkta para önemli” diyor. İnternette tanışma platformlarının Türkiye’de yayılmaya başladığı günlerden beri on yılı aşkın bir süre geçti. Geçen zaman bu platformların işlevlerini de değiştirmiş görünüyor. Öncesinde tek gecelik veya kısa dönemli ilişki arayanların uğrak yeri olan bu platformlar, zaman içinde cidi ilişki, hatta evlilik yolunda adım atmak isteyenlerin de adresi olmuş. Siberalem.com üyeleri arasında bu on yıllık sürede evlilik isteyenlerin oranı da iki katına çıkarak yüzde 44’e ulaşmış. En fazla uzun süreli ilişki arayan il Trabzon olurken kısa süreli ilişki arayan erkeklerde başı Adana ve Antalya çekiyor. l Başkent Ankara öncelikle mesleğe bakıyor. Adana başta olmak üzere güneydeki erkekler tek gecelik ilişki istiyor. Kadın daha girişken ama ilk mesaj erkekten... Siberalem.com istatistiklerini değerlendiren Workbench Genel Müdürü Ayşe Gözde Ekmekçi (sağda) internetten tanışma alışkanlıklarının yıllar geçtikçe farklılık gösterdiğini söylüyor. Araştırmanın teknik detaylarından bahsedebilir miyiz? Kaç kişi üzerinde araştırma yapıldı? Siberalem verilerinin güvenilirliği ne boyutta? Siberalem’i bugüne kadar kullanmış olan kişi sayısı 20 milyona yakın. Bu son ilişki haritası bilgilerini ise sitemizi şu anda aktif kullanan 2 milyona yakın üyemizin datalarından edindik. Bölgelere göre Türkiye’nin aşk haritasını değerlendirdiğinizde ne gibi sonuçlara ulaşıyorsunuz? Bölgelerden çok şehirden şehire farklılıklar dikkatimizi çekti. Ancak Türkiye geneline bakarsak, örneğin fotoğraf yükleyen üyelerin batı illerinde daha yüksek olduğunu görüyoruz. Doğu bölgelerdeki üye davranışlarına baktığımızda ise en öne çıkan özellik olarak gün içerisinde Siberalem’in daha sık kullanıldığını söyleyebiliriz. Büyük şehirlerde yaşayan insanlar arasında yalnız olduğunu söyleyenlerin oranı daha fazla. Büyük şehirlerde karşı taraftan ne gibi talepler ve beklentiler var? Kadınların erkeklerde en yüksek yoğunlukta aradıkları özellik “ayakları yere basan, erkek gibi erkek” olmaları. Erkeklerin kadınlarda en çok aradıkları özellikler ise “samimi, doğal” olmaları. Ancak hemen eklemeliyiz ki, bu durum Türkiye genelinde aynı. Büyük şehirlerdeki üyelerimiz diğer şehirlerdekilerden farklı olarak bunun daha kısa sürede olmasını istiyor. Araştırma sonuçlarına bakarak hangi illerde internetten tanışma konusunda daha girişken, hangi illerin çekingen olduğunu söyleyebilirsiniz? İzmir dış görünüşe dikkat ediyor. Bulundukları illerden bağımsız olarak kadınların genelde online platformda ilk hareketi karşı taraftan beklediğini söylemek mümkün. Üyelerimizin yüzde 31’ini oluşturan kadınlar, geçmişe oranla Siberalem’de çok daha aktif ve profil fotoğraflarını çekinmeden paylaşıyorlar. Buna karşın mesajlaşma başlatma oranlarına bakarsak girişkenlikte erkekler açık ara önde. Kadınlar, profillerini etkileyici buldukları ve sohbeti eğlenceli erkeklerle ilişki kurmayı tercih ediyor. l İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde yalnızların sayısı fazla. Bulutların üstünde A o: 5 N i n ti Mar tatmaya kıyılamayacak zariflikte nice tadın celeyle yarışmanın yapılacağı ikinci yaratılışına şahit olacaktık. Dünyanın dört salona gidiyordum. Aynı esnada ayrı bir yanından gelen 48 yarışmacı deli gibi bir grubun yarıştığı birinci salondan çalışarak 5 gün boyunca bütün marifetlerini geçerken yerimde çakıldım kaldım. İki jüri döktürecekti. İlk etaplar için için kurulan üyesi barın önündeki taburelere ilişmiş özel hazırlık odasında yok yoktu. Her türlü barmenin kendilerine verdiği şemsiyeyi alet edevat, şuruplar, bitki özleri, likörler, açmışlar, çocukça kıkırdıyorlardı. Ekipten biri otlar, baharatlar, tropikal meyveler, özel elinde esnek bir levhayı sallayarak rüzgâr derecede infüzyon veya pişirme imkânı sunan estiriyor, bir diğeri şemsiyelerin üstüne makineler, her imkan hazırlanmıştı. İlk gece pirinçler atarak yağmur damlalarının etkisini boyunca oda vızır vızır işledi, sirk cambazı yaratmaya çalışıyordu. Sonra şimşek çaktıran gibi havaya şeykır atıp tutanından, koklaya bir diğerini fark ettim. Bu arada giderek tada kimya deneyi gibi şuruplarını heyecanı yükselten müziğin hazırlayana kadar her yarışmacı eşliğinde barmen hikâyesini harıl harıl çalıştı. İlk etapların anlatıyor ve üzerine bir fanus tamamlanmasından sonra Orient kapattığı kadehte fırtınalar Ekspresi ile Londra’ya geçildi. koparıyordu. Adeta bir iksir damıtır Londra’ya varıldığında ekipleri gibiydi. Dumanların savrulduğu tren istasyonunda kurulmuş bar tezgahı bir anda duruldu, barlar bekliyordu. Burada barmen fanusu kaldırdı, ışık gibi televizyon ekiplerinin de izlediği pırıl pırıl içkiyi jürinin önüne koydu. “İki Martini’nin Hikayesi” konulu Aynı anda rüzgâr kesildi, güneş yarış yapıldı. Yarışmacılar biri açtı ve Vivaldi’nin İlkbahar’ı AYLİN geçmişten ilham alan retroçalmaya başladı. Jüri üyeleri ÖNEY TAN martini, diğeri ise geleceğin şemsiyelerini kapadılar, futuristik martini yaparak dünyanın kokteylden birer yudum aldılar. en ikonik kokteyli üzerine yorumlarını Yılların üstadı, New York’un kokteyl gurusu sergilediler. Doğrusu Danimarkalı Hardeep Gaz Regan’ın sevinçle bir hoplamadığı kaldı. Rehal vermut ile cin arasındaki dengeyi Yüzünde güneşler açmıştı. müşterinin eğilimine göre değerlendirip ince İskoçya’da, Gleneagles otelinde ayarı yapan sunumuyla herkesi şaşkınlık başlayan Dünya Barmen Yarışması içinde bıraktı. Ne yazık ki Hardeep son 6 boyunca ilk şahit olduğum sunuşlardan finalist arasına girmeyi kıl payı kaçırdı ama bu biri Amerikalı yarışmacının bu fırtınalar etabın özel ödülünü aldı. estiren performansıydı. Üstelik bu sunuş Shaw Theatre’da yapılan “Edebiyat duyulara hitap eden “Sensory Challenge” Dünyası” etabı ise Londra’nın tiyatro etabını kazanamadı bile, zira daha nice geleneğinin hakkını veren bir düzey sergiledi. olağanüstü yaratıcılıkta sunumlar vardı. Bir Kanadalı barmen Grant Sceney korkulanı hafta boyunca seyretmeye doyulmayacak yapmıştı. İlham kaynağı olarak kokteyl tiyatro tadında sunumlara şahit olacak, Finali kıl payı kaçıran Kopenhag’daki ünlü Geranium restoranın barmeni Hardeep, elenme şokunu uzun süre üstünden atamadı. Ancak martini etabını kazandığı açıklanınca yüzü gülebildi. İşte klasik martini kokteylinin retro yorumu, sunuşuyla tam bir klasik. Malzemeler için alternatiflerimle birlikte... Baylar bu kokteyl için smokin veya klasik bir takım giymeniz; bayanlar sizin de minik siyah kokteyl elbisenizi bir dizi inciyle süslemeniz tavsiye edilir. 70 ml cin (Tanqueray No Ten) 20 ml vermut Martini Dry (yasemin çiçekleri ile bekletilmiş) 4 damla Chanel No. 5 parfüm tinktürü Siyah dantel kurdele 1 inci tanesi dünyası için artık bir klişe haline gelen Ernest Hemingway’i seçmişti. Bu kadar beylik bir konu, bu kadar incelikli ve içine düşünce katılmış bir anlatımla nasıl sunulabilir hayret etmemek mümkün değildi. Barın arkasında sanki müşterisine ailesinden birinin hikayesini anlatıyor rahatlığında Hemingway’in bipolar kişilik bozukluğundan yola çıkarak iki farklı karakterde iki apayrı kokteyl hazırladı. İzleyenleri Hemingway’in hayatında bir yolculuğa çıkardı, kız kardeşinin elbiselerinin giydirildiği bebekliğinden 1961’deki o meşum temmuz sabahına kadar geldi. İki kokteyli iki jüri üyesinin önüne doğru sürdü ve sanki amcasını anlatır gibi devam etti: “Sabahın yedisiydi, en sevdiği tüfeğini aldı, evin önüne çıktı ve tetiği çekti”. O sırada çektiği tetikle birlikte tezgahtaki boş bir metal kadehi alev aldı, Amerika’nın kokteyl kraliçesi olarak tanınan jüri üyesi Julie Reiner tünediği tabureden hopladı. İlk şaşkınlıktan sonra tiyatro alkıştan yıkılıyordu. Bütün bir hafta böylesi yürek hoplatan yaratıcılıklar sergilendi, kalp çarptıran lezzetler sergilendi. Son etapta beni yerime mıhlayan ilk sunuşundan bu yana birbirinden ilginç sunumlarını izleme şansını yakaladığım Amerikalı Charles Joly jüriyi bulutların üstüne taşıdı. “Bulutların Üstünde” adını verdiği kokteyliyle jüriyi bir kez daha bulutların üzerine taşıdı, hakkettiği birinciliği kaptı. Diageo’nun düzenlediği World Class 2014 yarışmasında “Dünyanın En İyi Barmeni” unvanını elde etti. Ödül töreninden ayrılırken Gaz Regan ile göz göze geldik. Bulutların üstünde uçuyor gibi bir havası vardı. Bana fısıltıyla tek bir cümle söyledi: “Çok mutluyum!” l aylinoneytan@yahoo.com Kristal bir klasik martini bardağını buzlukta soğutun. Kuru veya taze yasemin çiçeklerini Martini Dry içinde önceden bir gece bekletin. Bu işlemi sek bir beyaz şarapta da yapabilirsiniz. Chanel parfüm ve alkol ile hazırlanacak tinktür kullanmak yerine Hardeep gibi bardağı süsleyecek kurdele ve bardağa uzaktan bir fıs parfüm de sıkabilirsiniz. Kurdeleyi martini kadehinin ayağına papyon gibi bağlayın. Cin ve vermutu bol buz ile cam bir kokteyl kabı içinde birkaç kez hızla karıştırın (sakın çalkalamayın). Soğuk kadehe süzün ve içine bir inci atın. Pasta süslemekte kullanılan inci süslemelerden kullanabilirsiniz. l C M Y B