22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20 TEMMUZ 2014 / SAYI 1478 Politika gündemimizin son günlerde en sık sorulan sorusu, nasıl bir cumhurbaşkanı istiyoruz? Doğal olarak toplumun farklı kesimlerinden birbiriyle tamamen zıt yanıtlar bulunabilecek bir soru bu. Öte yandan üç cumhurbaşkanı adayımız da, gerek vizyonları, gerek özel yaşantıları, gerekse geçmişleriyle fazlasıyla irdelenir hale geldi. Öte yandan adaylar da aile yaşantılarıyla olsun, toplum içindeki duruşlarıyla olsun, kendilerinin en olumlu ve geniş tabana seslenen cumhurbaşkanı olabilecekleri konusunda seçmeni ikna etmeye çalışıyor. Bu geniş kitle meselesi biraz ikircikli bir konu. Çünkü daha evrensel düşündüğünüzde her toplumun farklı detaylara önem verdiğini ya da vermediğini görüyoruz. Bu düşünce bize ilham verdi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde farklı ülkelerden ilginç özellikleri olan liderleri bir araya getirdik. Acaba siz hangisini seçerdiniz... DENİZ ÜLKÜTEKİN 3 Kemerlerinizi bağlayın 2009’da başbakan seçildiğinde, İzlanda’nın en uzun süre görev yapan politikacısı olan Johanna Sigurdartottir, aynı zamanda eşcinsel olduğunu açıklayan ilk politikacı ünvanına da sahip. Ancak politik kariyerinin başlangıcı bundan da ilgi çekici. Ülkenin havayolu şirketinde uçuş güvenliği olarak çalışırken, sendikanın başına getirilen Sigurdartottir’in hikâyesi sonrasında tamamen politika üzerine şekillenmiş. l Ulusa seslenen DJ Herhangi bir Afrika ülkesinde darbeyle görevi elinden alınan hükümet liderleri genelde sıradan haberlerdir. Öte yandan Madagaskar’ın sempatik Başkanı Rajoelina’nın durumu biraz farklıydı. Çoğu politikacı, enerjik ve gençlere hitap eden bir görünüm için çaba harcamak zorundadır. Usta bir DJ olan Rajoelina ise çılgın partilerden sonra atıldığı politika dünyasında böylesi bir çabaya gerek bile duymamış olmalı. l SİYASİ LİDERİNİZİ NASIL ALIRSINIZ? Dişçi veliaht: Dişçinize güvenebilir misiniz? Türkmenistan içişlerini alışılmadık şekilde hayati derecede ilgilendiren bir soru bu. Eski bir dişçi olan devrik Türkmenistan Başkanı Berdimuhammedov’u da yakından ilgilendiriyor. Kendisinden önce ülkeyi diktatörlükle yöneten Saparmurat Niyazov’un özel dişçisi olan Berdimuhammedov, aynı zamanda diktatörün en güvendiği insanlardan biriydi. Bu güven öylesine büyüktü ki, Niyazov herhangi bir sırrını dişçisine anlatmaktan çekinmiyordu. Aynı zamanda Niyazov öldükten sonra yapılan seçimlerde de Berdimuhammedov’un başa gelmesi büyük ölçüde bu karşılıklı güven ilişkisinin sonucuydu. l Operadan politikaya Hırvatistan’ın hukuk mezunu Başkanı Ivo Josipovic, bir müzik tutkunu. Yanlış anlaşılmasın, bu tutku, boş zamanlarında bir enstrüman çalmaktan ibaret değil. Henüz politik bir kariyer kafasında yokken Josipovic’in müzik portfolyosunda sayısız klasik beste vardı. 1985 tarihli, “Samba De Camera” isimli eseriyle Avrupa Yayıncılar Birliği ödülünün de sahibi olmuştu. 2010’da başkan seçildiğinde de, müzik kariyerini sona erdirmeyeceğini söylüyordu Hırvat politikacı. Planları arasında John Lennon için bir opera düzenlemek bile vardı. Ancak sonradan devlet işlerinin düşündüğünden çok vakit aldığını görecek ve müzik dünyasının kaybı yeni bir politik şahsiyet doğuracaktı. l Rengârenk siyaset Ülkesi Arnavutluk’da yeniden hareketlenen sosyalist ideolojinin en parlak isimlerinden biri olan Edi Rama, bu başarısının ödülünü geçen yıl ülkesinin başına geçerek aldı. Politikaya atıldığı günden beri gençlik ve kültürle ilgili sorunlarda hep öne çıkan bir isim olan Rama aynı zamanda bir ressam. 2004’te verdiği bir röportajda “Hâlâ politikacı olup olmadığımdan emin değilim, sanırım ben bir sanatçıyım ve politikayı da değişim için bir araç olarak kullanıyorum” diyen Rama, Tiran valisi olarak seçildiğinden komünist dönemden kalma gri binaları rengârenk boyayarak işe başlamıştı. l Erkek güzeli Siyasi liderlerimizin imajlarını zedelemek için kullandığımız en geçerli taktik kendilerinin uygunsuz gençlik fotoğraflarını yayımlamaktır. Eğer Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor ülkemizde siyaset yapıyor olsaydı, gençliğinde foto modellik yaptığı yıllardan kalma fotoğraflar paylaşıp altına zevzekçe yorumlar yapmamız içten bile değildi. Aslında belli ki, Sloven siyasi argümanının da bizden aşağı kalır yanı yok. Pohur’un siyasi çevrelerdeki lakabı, barbi bebek. l Dört dörtlük politikacı Rahmetli Bülent Ecevit, sayesinde pek de uzak olmadığımız şair politikacılar kuşağına ait bir isim Michael D. Higgins. Aynı zamanda İrlanda’nın ilk kültür bakanı da olan tecrübeli politikacı, ülkesini “yaratıcılık toprakları” olarak tanımlayarak bir anlamda kendi üretkenliğini de ülkesinin bir armağanı olarak gördüğünü ima ediyordu. Ancak dört cilti bulan şiirleri edebiyat dünyasında yeterince vefa görmemişti. Yorumlardan birinde Higgins’in şiirleri hakkında “edebiyata karşı işlenen suçlardan sorumlu tutulabileceği” söyleniyordu. l Çocuklardan üç cumhurbaşkanı adayına mektup Adaylar için üç soru Cumhurbaşkanı adaylarının Türkiye’nin çocuk gerçeği hakkındaki düşünce ve önerilerini kamuoyuna açıklamaları için belirlenen üç soru şöyle: Cumhurbaşkanlığı adaylığı süresince çocukları dinlemeyi ve görüşlerini almayı düşünüyor musunuz? Cumhurbaşkanlığınız döneminde hayata geçirilmesini arzu ettiğiniz Türkiye’nin çocuk politikasına ilişkin görüşlerinizi paylaşır mısınız? Cumhurbaşkanlığınız döneminde Türkiye çocukların cumhuriyeti olabilecek mi? AÇEV’den eğitici oyuncaklar Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) “Benimle Oynar mısın?” markasıyla oyuncak serisi hazırladı. Çocukların, annebabalarıyla birlikte oyun oynamalarına olanak tanıyan seri, “Duygu Ormanı” adı altında bir masa oyunu, yapboz serisi ve eğitici oyun kartları ile “Nostaljik Oyunlar”dan oluşuyor. Lütfen bizi de dinleyin... Çocuk Vakfı, çocuk sorunlarıyla ilgili düşünce ve önerilerini kamuoyuna açıklamaları amacıyla üç cumhurbaşkanı adayına mektup gönderdi. Mektupta, Türkiye’nin öncelikli çocuk sorunları yer alıyor. Çocuk hakları temelinde çocuk politikası, Türkiye çocuk yasası ve çocuğun bütün haklarıyla görünür olacağı yeni anayasanın hazırlanmasını da öneren bu mektup, “Çocukların Cumhuriyeti Çocukların Cumhurbaşkanı” temasına dayanıyor. Mektubun öncelikli amacı, cumhurbaşkanı adaylarının çocukları dinlemeleri ve nasıl bir cumhurbaşkanı istediklerinin öğrenilmesi. l figenatalay@yahoo.com FİGEN ATALAY Oyun neden önemli? Oyun, çocuğun sınırsız hayal gücünün dışa vurumu, üzerinde etkin olarak çalıştığı işi ve yaşamının doğal bir parçasıdır. Çocuklar oyun sırasında eğlenir, tüm enerji ve ilgilerini onun üzerinde yoğunlaştırırlar. Hata yapmaktan korkmadıkları için oynarken rahatlar ve bu süreçten doğal olarak pek çok deneyim edinirler. Çocuk, oyunla kendini tanır, yeni bilgi ve beceriler edinir, arkadaşlarıyla ilişki kurar. Oyunda aldığı roller sayesinde, dünyaya başkalarının penceresinden bakmayı, nedensonuç ilişkisi kurmayı ve kendi fikirlerini dile getirmeyi öğrenir. l Öncelikli sorunlar Mektupta, en önemli çocuk sorunları şöyle sıralanıyor: Çocuk yoksulluğu Nitelikli eğitime erişim Üstün yetenekli çocuklar Çocuk ihmali ve istismarı Anne ve çocuk sağlığı hizmetleri Çocuk adalet ve sosyal koruma sistemleri Suça itilen çocuklar Terör mağduru çocuklar Engelli çocuklar Köy çocukları Göç çocukları Cevaplar gelirse... Cumhurbaşkanı adayları, Recep Tayyip Erdoğan, Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş’a gönderilen mektuplar ve cevapları Çocuk Vakfı’nın www.cocukvakfi.org.tr sitesinde izlenebilecek. l C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle