22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 20 TEMMUZ 2014 / SAYI 1478 Çocuklar sizlerin el uzatmasını bekliyor Çetin, denizyıldızı hikâyesindeki gibi bir insanın hayatında fark yaratabilmek adına girişti bu yola. Semahat, bir çocukla hayatını anlamlandırmak istedi. Filiz Süyür, kalabalık bir aile hayaliyle harekete geçti. Koruyucu aile olma nedenleri farklı, ancak hepsi bu mutluluğun tarif edilemez olduğunda hemfikirler. T ürkiye’de binlerce çocuk değilmişim bir ailenin yanına bir aile ortamı sıcaklığına giden, dedikleri zaman daha hasret büyüyor devlet rahatlıyor, bu konseptle barışıyor. yuvalarında. Bir odaları olmadan. İkinci amacımızsa, farkındalık Bu akşam ne yemek istersin, yaratmak, daha çok insana sorusunu duymadan. Üstelik anlatabilmek. Belki 200 kişiye bunlar “şanslı” olanlar da anlatacağız, aralarından biri denebilir, zira yuvalarda dayak, koruyucu aile olacak, ama o taciz haberleri hâlâ zihinlerimizde. ESRA bir bile çok önemli. Ben bu işe Bu kaderi değiştirebilirsiniz, tabii giriştiğimde, arkadaş çevrem AÇIKGÖZ bir çocuğun sorumluluğunu üniversite mezunu, iyi yerlerde alacak istek ve zihniyetteyseniz. çalışan insanlar olduğu halde Sözünü ettiğim evlat edinmek değil, zira bu bilmiyorlardı koruyucu ailenin ne demek çocukların çoğu aileleri tarafından olur da olduğunu. Oysa Batılı ülkelerde çok yaygın, durumları düzelirse geri alınabilmek şartıyla yüzde 80’lerde. Yuvalar neredeyse yok. bırakılıyor yuvalara. O yüzden de binlerce Türkiye’deki rakamlar nedir? insan evlat edinmek için yıllarca sıra bekliyor. Türkiye genelinde yuvalarda 1415 bin Oysa koruyucu aile olmak da mümkün. çocuk olduğunu biliyoruz. Koruyucu aile Ancak aileleri bir gün çocuklarını geri alırsa, sayısı ise, 3045. Bu ailelerin yanında 3685 kaygısıyla insanlar bundan uzak duruyor. çocuk var. Birden fazla çocuğa koruyucu Kuşkusuz kimse emek verip, sevgiyle büyüttüğü bir çocuktan ayrılmak istemez, ama bu çocukların aile ortamından uzakta, eksik büyümek zorunda kalması çok daha acı. Üstelik ne yazık ki, durumunu düzeltip çocuklarını geri alabilen ailelerin sayısı çok az. Hem unutmayın, mevzu “sizin olması” değil, sizinle olması. İşte İstanbul Koruyucu Aile Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Filiz Süyür (sağda) ve koruyucu ailelerin anlattıkları. Soyisimleri yok, çünkü onlara ulaşılması demek, evlatlarının da bulunması demek. Söz önce Süyür’de. İstanbul Koruyucu Aile Derneği’nin kuruluş hikâyesi nedir? Koruyucu ailelik aslında çok eski bir sistem, ancak pek bilinmiyor. Denizli’de beş sene önce kurulan dernek İstanbul’da ancak iki yıl önce kurulabildi. Çünkü aileler birbirini tanımıyordu. Son yıllarda devlet koruyucu aileliği teşvik etmek için çok fazla şey yaptı. İki yıldır koruyucu aileleri bir araya getiren toplantılar yapılıyor. Bizler de böylece tanıştık, bir araya geldik. Neyi amaçlıyorsunuz? İki temel amacımız var. Biri, koruyucu ailelere el uzatmak. Buluşmalar yapıyoruz, çünkü paylaşım çok çok önemli; hem aileler hem çocuklar açısından. Koruyucu aile olduğu andan itibaren aileyi ve çocuğu yakalayalım ki uyum sürecinde ne aile, ne çocuk yıpransın. Çocuklar yalnız olmadıklarını hissettikleri, sadece ben aile olanlar var çünkü. Kars, Tunceli, Bayburt ve Ardahan’da hiç koruyucu aile yok mesela. İstanbul’daysa şu an sadece 305 koruyucu ailenin yanında 332 çocuk var. Daha çok küçük yaş grubu çocukların bakımı üstlenilmek isteniyor, değil mi? Evet, özellikle küçük kız çocukları. Beş yaş üstü erkek çocuklarla çok ilgilenilmiyor. Muhtemelen küçük yaşta alınıp aile kurallarına uygun birikim kazandırılmak isteniyor. Ancak büyük yaş grubundaki çocukların da çok ihtiyacı var bu hizmete. Zira bu çocuklar için en büyük tehlike 18 yaşından sonra kurumlardan çıkarıldıkları için ne yapacaklarının belli olmaması. Fotoğraflar: UĞUR DEMİR Koruyucu aile olmak için aranan şartlar neler? Zor şartları yok, 2565 yaşları arasında TC vatandaşı olacaksınız. Türkiye’de ikame edeceksiniz. Düzenli geliriniz olacak. En az ilkokul mezunu olacaksınız. Eğer ailesi çocuğu evlatlık vermeye karar verirse, ilk hak koruyucu ailede oluyor. Devletin çocuğun yaşına göre aylık 350812 TL arası yardımı oluyor. Özel okullarda yüzde 3 gibi bir kontenjan var. Ancak bu haktan yararlanmak için çoğu aile çok fazla kişisel mücadele vermek zorunda kalıyor. İnsanlar neden koruyucu aile olsun, mesela siz neden koruyucu aile oldunuz? Koşturmacadan 37 yaşımda anne oldum. Hep kalabalık bir aile istiyorduk. Ancak ikinci çocuğu yapmaya fırsat olmadı. Bir gün, gazetede koruyucu ailelik üzerine bir haber okudum, araştırdık. Ve başvurduk. Sekiz yaşındaki oğlumuzla tanıştık. İki senedir bizimle. İki taraf için de zor bir süreç, nasıl geçti uyum aşaması? Problem yaşadık, yaşıyoruz, ama biyolojik oğlumla da problem yaşıyorum. Bu doğal. Yeter ki çözümlere ulaşabilelim. İlk sene zordu. Özellikle benle ilişkisinde sorun yaşıyorduk. Herhalde annesiyle ilişkisi veya ilişkisizliği, öfkesi yüzünden. Psikiyatriste başladıktan sonra toparladık. Ben de kendimi farklı yerlerden gördüm. Bence bu olaylarda en güçlü olanlar bu çocuklar. Önce yuvada hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Sonra hiç tanımadıkları insanların evine gidiyorlar. Oraya uyum sağlıyor, aile ortamı neymiş onu öğreniyor, aile kurallarını, disiplinini... Okul çevresi çoğunlukla değişiyor. Yeni arkadaşlara uyum sağlıyor. Hayatınıza ne kattı? Farklı bir renk, hareket getirdi. Ev daha kalabalık, daha sesli, daha renkli, daha sorunlu, daha mücadeleli ama keyifli. İki çocuklu olmayı öğretti. Manevi açıdan hissettiğimiz duyguyu anlatmak zor. Keşke daha çok insan yapabilse. Bir hayata dokunmak gerçekten iyi bir his. l esraacikgoz@cumhuriyet.com.tr Benim annem olur musun? B en, Semahat. Altı kardeşli, kalabalık bir ailede büyüdüm. Hiç evlenmedim. Emekli bankacıyım. Erken yaşta emekli oldum. Emekli olunca çok bocaladım, 26 sene bilfiil aralıksız çalışmıştım. Her şeyim, iş hayatımdı. Kendimi hiçbir şeye yaramıyor hissettim. Bir sabah televizyonda Malatya’daki yuvada çocukların dövülmesini görünce içim acıdı. Bu çocuklar için ne yapabilirim, diye düşündüm. O anda evlat edinmeye karar verdim. En azından biri benimle olur, diye düşündüm. Başvurumu yaptım. Ama evlat edinmek için 35 yaş aralığında çocuk bulmak zor. Bir sene bekledim ısrarla. Devamlı yedinci sıradaydım. Sonra koruyucu aile olmaya karar verdim. Başta korktum, çünkü aile geri istediği zaman çocuktan ayrılmak zor olacaktı. Yine de her şeyi göze aldım. Bir gün arayıp 5 yaşında bir çocuk olduğunu söylediler, bilgilerini verdiler. Çocukla buluştuk. Şarkılar söyledik, oynadık. Son ana kadar ne yapacağımı bilmiyordum. Ayrılırken “Sen anne misin?” diye sordu. Hayır, dedim. “Anne olur musun?” dedi. Anlamadım ne demek istediğini, r’leri de söylemiyordu. “Benim annem olur musun?” dedi. O anda karar vermiştim. Evde hiç zorluk çekmedi. Ama güvenmesi bayağı zaman aldı. Korkuları vardı. Terk edilme, karanlık... Sabır, ilgi, sevgiyle aştık. 3.5 yıldır beraberiz. 4. sınıfa gidiyor. Güzel bir çocuk. Akıllı. Oturup büyük insanlar gibi sohbet ediyoruz. Geleceğini çok güzel görüyorum. Öğretmenleri de öyle düşünüyor. Tabii gurur veriyor bu. Birlikte gelecek planları yapıyoruz. Yalnız çocuk büyütmenin bazı zorlukları var tabii. Okula başlayınca arkadaşları baban yok mu, diye sorunca bazı sıkıntılar yaşadık. Cevabını veremiyordu. Bir ara evlenmem için çok baskı yaptı hatta. Baktı ki ümit yok, vazgeçti. Ben çok çabuk karar verdim. Uzun uzun düşünseydim vazgeçer miydim, bilmiyorum. Dokuz yeğenim var. Hep çocuklarla iç içeydim. Ama benim için mevzu çocuk sevgisi aramak değildi. Bir çocuğun sorumluluğunu üstleneyim, her şeyiyle ben ilgileneyim, istedim. Enerji veriyor size. Hayata bağlanmanız için bir sebep. Bundan daha büyük ne olabilir? Kızım annebabayla da görüşüyor. Bir sene boyunca, acaba geri alırlar mı, diye kaygım devam etti. Ama artık yok. Çünkü ekonomik olarak toparlanma şansları pek yok. Üzücü ama kızım yanımdan da ayrılsın istemem. l Tarif etmesi çok zor bir keyif B en Çetin. 1962 doğumluyum. Evliyim. Şimdi üç evladım var. Nasıl mı koruyucu aile olduk? Kızım bir gün eve ağlaya ağlaya geldi, Kadıköy’de bir sokak çocuğu görmüş. Onun bu duyarlılığı eşimde başka bir şey uyandırdı. Koruyucu aile olacağız, dedi. Nefes alıyoruz, nefes veriyoruz, yiyoruz, içiyoruz. Yaşam bu, ama bir amaç olmalı. Sadece para kazanmak, mal mülk sahibi olmak değil, bunlar anlık tatmin. Ruhunuzu tatmin etmelisiniz. Kimse kimseden alkış beklemeden elini taşın altına koymalı. Denizyıldızı hikâyesi vardır ya, bu da onun gibi. Bir denizyıldızını bile denize bırakabilirsek ne mutlu. Aslında o bizim hayatımızı değiştirdi. Eşim hayatına anlam katmak istiyordu. Yakışıklıyla yaptı bunu. Onunla tekrar ders çalışıyor, onunla yüzmeye gidiyor. Biz büyülü bir iş yapmıyoruz, emin olun. Zaten sofra kuruluyor. Gezmeye zaten gidiliyor. Bunları şimdi bir de onla yapıyoruz. Hani sevgiyi tarif edemezsiniz ya, bu da tarif edilemez bir keyif. En zoru evladımızı bulmamızdı. Elinize dosyaları veriyorlar. Bakıyorsunuz. Aradılar, bir yakışıklı var, dediler. Dosyasına baktık. Annesi psikolojik sorunlardan annesinin yanına gitmiş, baba yetememiş. Yuvaya bırakmışlar yavrularını. Yakışıklıyla tanıştık. İlk gittiğimde elimi tuttu. Korkunç bir olaydı. Tarifi yok. Ben çok etkilendim. Bir hafta bitmeden, aldık, Ayvalık’a gittik. Orada şok tabii, nereden çıktı bu adam diye soruyor herkes. İlk eve gelişini hiç unutmam. Ne yersin, dediler. Bakıyor öyle. Yuvada tabldot veriliyor, yiyor, soran yok ki... Evlatla 4.5 senedir birlikteyiz. Kimseyi güllük gülistanlık bir hayat beklemiyor. Bütün evlatlar travmalı. Annesine dokunamamış, babayı görememiş. O eksiklikleri bir anda kapayamıyorsunuz. Biz onu bir yerde yakaladık ama arada kalmış boşluklar var. O bakımdan emek harcamanız gerekiyor. Psikolog ve psikiyatr desteği alıyoruz. Hiperaktivite ve yönetmede zorlandığı bazı duygusal bozukluklar var. Ama iyiye gidiyor. En büyük kaygımız bu emeklerin gerilemesi. Bir karar veriyor, bir evlada sahip oluyorsunuz. Bir gün Allahaısmarladık derse yapacağınız hiçbir şey yok. Kendi evladınız da diyor. Kimse kimsenin malı değil ki. Tabii ki hatalarımız var. Ama umurumda değil, ben kendi evladıma da yanlış yaptım. Baba da olsak, insanız. Dönüp de 70 yaşında kendinize ben ne yaptım diye sorduğunuzda en azından bir şeyi doğru yaptık diyerek keyif alacağınız bir şey bu. İnsana yapacağınız yatırım, aslında hayatadır. l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Miyase İlknur Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Aykut Küçükkaya Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli / İstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörü: Hakan Çankaya Reklam Müdürü: Beste Paydaş Ertan Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 74/75 (0212) 343 72 74 (554555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt / İstanbul Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir Yerel süreli yayın cumdergi@cumhuriyet.com.tr @cumdergi Rock Off Festival geri sayımda! R ock Off Festival 234 Ağustos tarihlerinde KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşecek. 2014 yılında ilki düzenlenecek olan Rock Off Festival, üç gün boyunca birçok yerli ve yabancı grubu ağırlayacak. Festivalin bu seneki konukları, Megadeth, Him, Amon Amarth, Gojira, Stratovarius, Jorn Lande, Haggard, Turisas, Ayşe Saran, Murat İlkan, Murder King ve Knight Errant olacak. Bunun yanında, Dragon’s Den etkinlik çadırında, Rock FM moderatörlüğünde, Roger Waters’ın gitaristi Dave Kilminster ile workshop, Danny Cavanagh (Anathema) akustik performansı, festival gruplarından Jorn Lande ve Haggard sorucevap seansı, Türkiye’nin en önemli spor yorumcularından Kaan Kural ile söyleşi gibi etkinlikler yer alacak. Sosyal sorumluluk kapsamında, TEMA Vakfı aracılığıyla katılımcı sayısı kadar fidan diktirilerek, Rock Off Festivali Hatıra Ormanı oluşturulacak ve katılımcılara ilgili sertifika basılı olarak veya email yoluyla iletilecektir. Festival alanına kurulacak 100 m2 büyüklüğünde ve 100 kişi oturma kapasiteli ve soğutmalı bu çadırda, dünyaca ünlü yıldızların yanında, Türk sanatçılar ve basından tanıdığımız ünlülerle klinikler ve söyleşiler ise kaçmaz. Az önce de bahsettiğimiz gibi şimdiye kadar kesinleşen isimler arasında Dave Kilminster (Roger Waters), Kaan Him Kural, Mesut Süre (Rock FM), Metehan Mert Çakır (Rock FM) bulunuyor. Dragon’s Den’e katılım festival seyircilerine ücretsizdir ancak kapasite ile sınırlıdır! Ayrıca Dorock Bar’ın 10. Yılını kutlayacağımız Dorock Stage’de, üç gün toplamında yerli yabancı 13 grup sahne alacak. Şimdiye kadar kesinleşen gruplar arasında İtalya’dan Eversin ve Yunanistan’dan Above Us The Wawes bulunuyor. Gelişmeleri Rock Off Festival resmi web sitesinden (www.rockofffestival.com) takip edebilirsiniz. l www.biletix.com C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle