Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 29 EYLÜL 2013 / SAYI 1436 Lozan’ın mirası günümüzle buluşuyor Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun en önemli kilometre taşı Lozan Antlaşması’nın görsel mirası İnönü Vakfı’nın arşivinden daha önce görülmemiş çok sayıda fotoğrafla bir sergi haline getirildi. Bu özel koleksiyon Zafer Toprak’ın küratörlüğünde izleyiciyle buluşacak. DENİZ ÜLKÜTEKİN İnönü’nün Lozan’da kullandığı mühür. Üzerinde Reşid oğlu Mustafa İsmet yazıyor. Türk Heyeti Lozan’da, 1923. ozan Türk tarihinin en önemli satır başlarından biri. Kurtuluş Savaşı sonrasında, bir de diplomatik zaferle Türk halkının egemenliğinin tescil edildiği bu antlaşmanın 90. yılındayız. Bu sebeple İnönü Vakfı, son derece kapsamlı bir çalışmayla bir sergi halinde izleyiciyle buluşuyor. Açılışı 9 Ekim’de Ankara’da yapılacak sergi önümüzdeki yılsa İstanbul’a taşınacak. Serginin küratörlüğünü üstlenen Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü Kurucu Başkanı Zafer Toprak’la bu çalışması ve Lozan’ın önemi hakkında konuştuk. Lozan’ın Türk tarihi açısından önemi nedir? Her on yılda bir Lozan’la ilgili çalışma yapma gereği duyuyorum. Çünkü Lozan Türkiye’nin dış dünyada kabul görmesinin simgesidir. Öncesindeki anlaşmalar büyük ölçüde bizi bağımlı konuma sokan anlaşmalardır. Öte yandan Lozan ulus devlete giden yolda çok önemli bir kırılma noktasıdır. Lozan aslında on yıllık bir L Zafer Toprak ŞEHRİN BEKLEDİĞİ AN GELDİ savaşı sona erdirmiştir. Balkan Harbi, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’ndan oluşan süreci bitirmiştir. Aslında Birinci Dünya Savaşı’ndaki anlaşmalar çok kıyıcı niteliktedir. Bu anlaşmalar bir yandan da İkinci Dünya Savaşı’nın habercisidir. Eğer Almanya’da Hitler iktidara geldiyse, bana sorarsanız bunun sorumlusu Versay anlaşması ve sonucunda Almanya’ya yüklenen savaş tazminatlarıdır. İşte içine Sevr’i de alan tüm bu anlaşmalara tek başkaldıran ülke Türkiye’dir. Kurtuluş Savaşı’nı hemen başlatmıştır. Aslında Türkiye’nin barış görüşmelerine bakışıyla Müttefiklerinki farklıdır. Çünkü biz milli mücadeleyle savaşı kazandığımızı düşünmekteyiz. Karşımızdakilerse Lozan’ı Dünya Savaşı’nı bitirecek anlaşma olarak görürler. “Siz olsa olsa Yunanistan’a karşı bir savaş kazandınız” görüşündedirler. Biz bunu kabul etmedik, sırf Yunanistan değil, arkasındaki ülkelere karşı da mücadele verdiğimizi söyledik. Peki burada neden İsmet Paşa öne çıkıyor. Çünkü Gazi Mustafa Kemal’le İnönü’nün kaderi, Kurtuluş Savaşı’ndan beri beraber çizilmiştir. Her savaşta cephe komutanı olarak beraber hareket etmişlerdir ve karşılıklı büyük bir güven duygusu oluşmuştur. Türkiye Cumhuriyeti o zaman daha kurulmamış. Batılı heyetler Osmanlı’nın devamlı olarak mı görüyordu? Batı hep ikili oynuyor. Başta İstanbul hükümeti de çağrılır. Amaç iki gücü birbirine düşürmektir. Görüşmelerin başında saltanat kaldırılır. Kalkmasının en önemli sebebi de Lozan görüşmelerinde İstanbul hükümetini devre dışı bırakmaktır. O dönemde Türkler diye tanımlanmaktadır heyet. Türk kavramı billurlaşmaktadır. Milli mücadeleyle birlikte Türk kavramı ortaya çıkmıştır. Bizim muhatabımız zaten daha çok İngiltere, İtalya ve Fransa’dır. Peki Lozan’a çözüm sürecine nasıl gelinir? Sonuna kadar direttik. Zaten, Türk topraklarına çıkarma yapılmasının en hararetli savunucularından Lloyd George devre dışı kalmıştır. Sonunda bir noktada İngiltere’ye isteklerimizi kabul ettirdik. İstanbul Hahambaşı Naom Efendi de çözümde önemli rol oynamış. Evet, İttihatçı gelenekten gelen birisidir. Daha doğrusu bir takım güç dengeleri vardır ortada. Diğer bir önemli konu da borçlar meselesi. Osmanlı toprağına dahil olan 15 ülkeye borçlar paylaştırılır ama tabii borcun büyük kısmı yine Türkiye’ye kalacaktır. Lozan aslında Türkiye’yi dünyada eşit koşular altında yaşama imkânı vermiştir. Dünyada üç çeşit ülke var. Bağımsız ülkeler, sömürgeler bir de enformal yolla dışarıya bağımlı ülkelerden bahsedebiliriz. İran, Çin gibi ülkeler bağımsız gözükseler de kapitülasyon benzeri yasalarla bağımlıdırlar. ŞEHRİN CAZ HALİ / 25 EYLÜL12 EKİM HARRIET TUBMAN featuring CASSANDRA WILSON present "BLACK SUN" • Mulatu Astatke featuring Hüsnü Şenlendirici & Mısırlı Ahmet • Chris Dave and the Drumhedz featuring Yasiin Bey (aka Mos Def) and MF DOOM • Enrico Rava Tribe feat. Gianluca Petrella • John Surman • Mare Nostrum: Paolo FRESU Richard GALLIANO Jan LUNDGREN • Kurt Rosenwinkel New Quartet • Nicholas Payton XXX • CIRCUS, CINEMA and SPAGHETTI SEX MOB plays Fellini: The Music of Nino Rota • Rova Plus presents: No Favorites! (for Lawrence Butch Morris) Malia Sings “Nina Simone” • The Lost Fingers • Tortured Soul • The Real Tuesday Weld • Sophie Hunger • Butterscotch • David Lynch presents Chrysta Bell • Chinese Man • Submotion Orchestra • Alp Ersönmez “Cereyanlı” featuring Butterscotch • İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions • Natalia Mann Trio • Jehan Barbur featuring İlhan Erşahin • Elina Duni Quartet Birsen Tezer • Evrim Demirel Ensemble • Testimoni (Martin Fondse & Eric Vloeimans) • Hot Jazz Band • Helge Lien Trio • Ece Göksu & Neşet Ruacan Duo • Ozan Musluoğlu Quartet • Şenay Lambaoğlu • Georges Méliès CineConcert • Tobumusikizm • WeeD • White Mink • Davulun Sesi Soundsystem • Jim Rotondi Quintet • Fötr Blues Band • For Ensemble • İstanbul Gençlik Caz Orkestrası • Sean Nowell and The KungFu Masters • Mattias Nilsson • Tamer Temel Quartet • Yakuza & Memo Garan • Black February • JazzMatiz Çalışmanıza odaklanırsak neler söylersiniz? Çok özgün bir sergi. İnönü Vakfı’nın desteğiyle görsel materyalleri ortaya çıkardık. Daha önce görülmemiş pek çok fotoğraf var içinde. Dijital masalarımızda sergilenecek. İnteraktif şekilde görselleri büyütebilecek izleyici. Arşivde daha önce bilmediğimiz neler çıktı karşınıza? Daha çok görseller tabii, çünkü Lozan üzerine o kadar çok yazıldı ki, “özeldi” diyebileceğim birşey kalmadı. Belgeler çok önemliydi tabii. Mesela bir “bilgi” vardır, Sevr’i imzalayan kalem Rıza Tevfik tarafından Robert Kolej’e hediye edilmiştir. Lozan’ı imzalayan kalem de bunun üzerine İnönü tarafından Darülfünun’a verilmiştir. Bunun, Atatürk’le İnönü arasındaki yazışmasını gördüm ve bilgiden emin oldum. Görsellerden yola çıkarak Lozan’daki İsmet Paşa profili kafanızda nasıl canlandı? Delegasyon tıpatıp batılı delegasyonun aynısı. 1923’te Türkiye’nin batıyı ne kadar özümsediğinin göstergesi. Aynı zamanda “size karşı savaşıyoruz ama bizim yönümüz çağdaş uygarlıktır” demenin bir göstergesi. Batılı, kendilerinden farksız bir temsilci heyetle karşı karşıya olduğunu gördü. Mesela Fransız Başvekil Clemanso, heyet Sevr’le ilgili Fransa’ya gittiğinde, hakaret eder bir şekilde, “Türkler nereyi işgal ettiyse, orada uygarlıklar çökmüştür” der. Ancak bütün bu imaj Lozan’da yok olur. Bakın o dönem Wilson prensipleri vardır. Ulus devletler çağına girildiğinde Wilson’un 19 maddelik prensipleri Çin hatta Vietnam gibi ülkeler için bile umut olmuştur. Buna tek yüz çeviren Türkiye’dir. İstanbul’da Wilson Prensipleri Derneği kurulduğunda Mustafa Kemal “bu iş savaşsız olmaz” der. Bileşmiş Milletler bile Wilson Prensipleri esasında kurulur ama prensipleri dinleyen kim? Sonuçta bağımsızlık vaadedilen bütün Arap ülkeleri filan manda haline geldi. Lozan hakkında o kadar yazılıp çizilmesine karşın hâlâ sizin açınızdan belirsiz olan şeyler var mı? Lozan Antlaşması’nı anlayacaksak, hâlâ orjinal metninden okumamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü her tür adaptasyon birşeyler kaybettiriyor. O günkü kavramları bugünkilerle karşılayamazsınız. O günkü Türkçeyle ele alınması gerekir. Hâlâ bir takım tereddütlerin ortaya çıkmasına sebep olan orjinal metnin yeterince incelenmemesidir. Mesela azınlıklarla ilgili olarak hâlâ bir takım şeyler var. Türk denildiği zaman bir ırk mı ifade ediliyor yoksa topluluk mu? Her devrin kendine göre bir dili var. Irk sözcüğü o dönemde millete karşılık geliyor. Bugünse duyunca insanların tüyleri diken diken oluyor. l Atatürk’ün İsmet İnönü’ye Lozan Barış Antlaşması’nı imzalaması için verdiği altın kalem (üstte) C M Y B