22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

22 EYLÜL 2013 / SAYI 1435 7 Zincir halkaları... Genç ve cesurdular. uluslararası konsey üyeleri hemen bir sonraki Salı Ustalıklarına diyecek günü, yani sadece üç gün sonra toplanmışlar ve büyük finali Türkiye’de yapma önerisin getirmişler. yoktu ama aynı zamanda Telefonda teklifi alan Aksel, yanındaki sağ kolu çok da toydular. Uzun bir MSA yöneticisi Sitare Baras ile kaş göz anlaşarak yolun henüz başındaydılar, AYLİN yeşil ışık aldıktan sonra, anında teklifi kabul gene de yola koyulalı ÖNEY TAN etmiş. Başta şef Cem Erol olmak üzere tüm MSA en azından bir on yıl ekibinin çizgi dışı çabalarıyla gerçekten de tüm olmuştu. Sahnede yan genç şeflerin hayat boyu akıllarında kalacak yana dizilmiş, başlarında aşçı kepleri, boyunlarında bir organizasyon düzenlenmiş. Elbette yarışma sallanan zincirli madalyaları ile geleceğe parlayan sponsorları mutfak ekipmanı desteği ile Elektrolux gözlerle bakıyorlardı. Bakışları hâlâ süt damlası ve en kaliteli malzemeleri temin eden Metro Cash & kadar saf ve temizdi; Umut ve heyecan ortak Carry grubunu da unutmamak gerek. duygularıydı. Hepsinin bir hikâyesi vardı. Genç Yarışmada şeflere “Black Box” denilen bir kara şefler yarışmasının 20 finalisti arasından sıyrılarak kutu veriliyor. Black Box içindeki sayısız malzeme madalyaları paylaşan Alman Philippe Berner, içinden şeflerin mutlaka kullanmaları gereken İsveçli Jimmi Eriksson ve Türk Yusuf Kızılırmak aynı bazı yiyecekler var. Örneğin bu sene kara kutudan yolun yolcusu üç gençti. Türkiye, geçtiğimiz günlerde, 38 Eylül tarihlerinde uluslararası bir aşçılık yarışmasının ev sahipliğini üstlendi. İstanbul’da MSA Mutfak Sanatları Akademisi’nde 37. Chaîne des Rôtisseurs Genç Aşçılar Yarışması (Concours International des Jeunes Chefs Rôtisseurs) finalleri yapıldı. Türkiye’de ilk kez yapılan yarışmada, bir başka ilk vardı. İlk kez bir Türk yarışmacı uluslararası finalde dereceye girerek üçüncü oldu. Chaîne des Rôtisseurs, kökeni 1248 yılına kadar dayanan gastronomik bir topluluk. Fransa’da kaz çeviren ustaların örgütünden yola çıkarak bugün 70’den fazla ülkede varlık gösteren bir zincir haline gelmiş. Zaten derneğin adındaki ‘chaîne’ sözcüğü de ‘zincir’ demek. Örgüt, dünyada yemek kültürünü üst düzey kalitede sunmak, yemek ve şarap sanatını geliştirmek Jimmi Eriksson, Philippe Berner ve Yusuf Kızılırmak. ve bu sektörlerde çalışan amatör ve profesyonelleri buluşturmayı hedefliyor. Bu amaçla yaptığı en önemli faaliyetlerden birisi levrek, tavuk, pazı ve şeftali mecburi malzeme ise her yıl düzenlenen ‘Genç Aşçılar Yarışması’. olarak çıktı. Şefler bunun dışında ortada kurulan Dünyanın her köşesinden Chaîne üyesi lokanta ve bir tezgâhtan istedikleri ekstra malzemeyi temin 5 yıldızlı otellerde çalışan genç şefler bu prestijli edebiliyorlar. Sürpriz kutuyu açtıktan sonra yarışmada varolma savaşı veriyor ve uluslararası kafalarında tasarladıkları girişana yemektatlıdan arenada kendini gösteriyor. oluşan menüyü yazmak için 30 dakikaları var. 1977’den beri düzenlenen Chaîne yarışmasının Bunun sonrasında kolları sıvayıp mutfağa giriyorlar uluslararası finalinin Türkiye’de ilk kez yapılmasının ve 3,5 saat sonunda yemekleri tek tek jürinin öyküsü de ilginç. Örgütün Türkiye başkanı değerlendirmesine sunuyorlar. Mohamed Hammam Türkiye elemelerini önceki Doğrusu ya, yerel bazı malzemelerin de yıl MSA Mutfak sanatları Akademi’sine teklif bulunmasına dikkat edilen kara kutudan etmiş. MSA’nın kurucusu ve sahibi Mehmet Aksel çıkacakları tahmin etmek şefleri epey germiş aynı zamanda ralli tutkunu bir yarışçı. Saniyeleri olmalı. Zira İstanbul’da değişik tatları denedikçe hesaplayan, detaya düşkün bir kişiliğe sahip. iyiden iyiye şaşırmışlar, karşılaştıkları lezzet Haliyle, bu işi de herhangi bir yemek yarışmasına zenginliği karşısında hayrete düşmüşlerdi. mutfak ve ekipman sağlamaktan ibaret görmemiş. Kafalarını hepten karıştırmakta naçizane katkılarım Özellikle bir sonraki yıl yani 2002’de tüm kusurları olduğunu da belirtmeden geçmeyeyim. Tüm bertaraf ederek akıllarda kalan bir yarışma organize konukları rehberleri olarak gezdirdiğim Mısır etmiş. Öyle ki, Cumartesi sonlanan yarışı takiben, Çarşısı, Eminönü, Balık Pazarı ve Beyoğlu Türkiye’de jüri üyesi ve gözlemci olarak bulunan güzergâhında yaptığım testlerde şeflerin tamamı çaktı. Damla sakızı, mahlep ve salebi tanımlayabilen, hünnap ve kızılcığı bilen olmadığı gibi tavukgöğsü kazandibi içindeki gizli malzemeyi, yani tavuğu tahmin edebilen tek yarışmacı çıkmadı. Elbette yerli adayımız Yusuf’u yarışma dışı bıraktığımızı belirtmek gerek. Eminim genç şeflerin tamamı kara kutudan tavuk çıkınca, “acaba tatlı mı yapsam” diye bir salise de olsa fikir geçirmiştir. Yarışma üçüncüsü olan Yusuf Kızılırmak kara kutu sürprizine kendini çok iyi hazırlamış. Zaten başarısını arkasındaki ekibe borçlu olduğunu söylüyor. Etiler Le Meridien Hotel şefi Tarkan Özdemir’in de desteği ile Yusuf’u yarışmaya hazırlayan koçu, 2008 Türkiye birincisi Erol Sarıdoğan ile 6 ay boyunca her gün her ihtimale karşı hazırlanmışlar. “Kutudan ne çıkarsa çıksın benim nasıl bir menü yapacağım kafamda çok netti” diyor. Yusuf’un enteresan bir kararlılığı var. Hikâyesi Çorum’da başlıyor. Ortaokul yaşında arkadaşlarıyla geleceğe dair hayal kurarken dünyayı keşfetmenin tek yolu olarak turizme yönelmeye karar vermişler. Yusuf, sonradan kapanan Çorum Anadolu Meslek Lisesi’ne kaydolmuş. Bugünün temellerini orada aldığını, İngilizce’yi orada söktüğünü söylüyor. Sonra soluğu Mengen Aşçılık Okulu’nda almış. Mezun olur olmaz da ona ağabeylik eden Esat Levent Akyıldız sayesinde doğru Dubai’ye giderek 3 yıl boyunca Dubai’nin en lüks restoranlarında çalıştıktan sonra doğru İstanbul’da Le Meridien’e gelmiş. Yusuf Kızılırmak her iki okuldaki ve çalıştığı iş yerlerinde ona yol gösteren hocalarını tek tek anmadan edemiyor. Yusuf bunun bir ekip işi olduğunu başarısını onu destekleyen ustalarına borçlu olduğunu söylüyor. Yarışma birincisi Alman JeanPhilippe Berner ve ikincisi Jimmi Eriksson ile konuştuğumda da genç yaşta başlayan aynı kararlılığı görüyorum. Hepsi de bu mesleğe neredeyse çocuk yaşta karar vermişler. İstanbul’dan çok etkilenen gençler kuşkusuz geleceğin en önemli şefleri arasında yer alacak. Birinci JeanPhillipe, Sekizİstanbul’da şef Maksut Aşkar ve L’Escargot Alaçatı ‘dan Şef Yılmaz Öztürk’ün hazırladığı tadım menüsüne vurulmuş; ikinci Jimmi ise Mısır Çarşısı Ucuzcular’ın baharat karışımlarına çarpılmış. Hiç kuşkusuz bu gençler şimdiden aynı yola baş koymuş büyük bir lezzet zincirinin parçası oldular. İstanbul’da kendi tat zincirlerine birkaç lezzet halkası daha eklediler. Burada yaşadıkları deneyim ömür boyu anılarında yer edecek, arkadaşlıklar unutulmayacak. Artık onlar aynı zamanda kopmaz bir “kanka”lık zincirinin birer halkası! l aylinoneytan@yahoo.com Dövmelere Japon mafyası tarzı İ Günün her saati keyif anları için L ezzetli bir öğle yemeği, iş çıkışı şarap ve atıştırmalıklarla küçük bir kaçamak ya da günün her saati dostlarla sohbet için keyif anları. İstanbul’un önemli iş merkezlerinden biri olan Levent’te İş Kuleleri’nin altında hizmet vermeye başlayan The Agency, günün stresinden uzaklaşıp, küçük kaçamaklarla kendilerini ödüllendirmek isteyenleri birbirinden leziz yemekler, kaliteli şaraplar, rahat oturma alanları ve hoş bir ambiansla ağırlıyor. The Agency’de ana konseptte yer alan İtalyan ve Fransız yemeklerini Asya mutfağının favorileri takip ediyor. Özel malzemelerle yapılan pizzalar, makarnalar, mozeralla sticks, yakitori beef ve fırında kaburga, mekânın en iddialı yemekleri arasında. Şık ve loş tasarımıyla dikkat çeken Wine&Dine konseptli The Agency, keyifli bir yemekle başlayan akşamları deep house, nu disco ve vocal house tarzı müziklerin eşliğinde daha eğlenceli hale getiriyor. l http://www.theagencywinebar.com/ Japonya’da eğitim aldığım için Japon tarzı dövmede daha başarılı olduğumu düşünüyorum. lki geçen sene düzenlenen İstanul Özel olarak dövmesini yapmak Tattoo Convetion bu sene 2022 istediğiniz bir sanatçı oldu mu? Eylül tarihlerinde Kadıköy Halk Discovery Channel’da programı Eğitim Merkezi’nde gerçekleşecek. olan ünlü dövmeci Kat Von D ya da Dünyanın birçok yerinden gelen Angelina Jolie olabilir. dövmecileri ağırlayan bu festival bu Dövmecilikte başarı için en sene daha renkli olacağa benziyor. önemli olan şey nedir? Golden Arrow&Tattoo tarafından Başarılı olmak için en önemli düzenlenen fuarda Türkiye’nin birçok olan şey sevmek, bu işe severek yerinden gelen dövme sanatçılarının başlamak gerek. Daha sonrasında yanı sıra, Japonya, Fransa, İspanya, çabalamak ve üzerinde çalışmak ve Yunanistan, Almanya ve Yeni Zelanda ayrıca araştırmacı olmak. Bu konu gibi ülkelerden pek çok ünlü dövme da çok önemli. Artık dünyanın her sanatçısı da yer alacak. yanından birçok dövmeci Youtube Organizasyonda geçen sene de yer gibi paylaşım sitelerinden videolarını alan ve değişik dövme tekniği ile yayımlıyor. Mesela herhangi bir dövmeci dövme hakkında yeni bir şey keşfediyor veya bir şeyin daha kolay yapılabildiğini öğreniyor ve bunu sitelerde paylaşıyor, tüm dövmeciler bu bilgiye sahip oluyor. Bu yüzden artık dövmeciliğin yayılması ve hızlanması da kolaylaştı. Sizce Japonya’daki dövmecilikle Türkiye’deki dövmecilik arasında fark var mı? Bazı Japon dövmecileri makine kullanıyor bazıları ise benim kullandığım aleti kullanarak dövme yapıyorlar. Bu kullanılan ince uzun alet ucuna iğne konularak bir tahta yardımıyla sadece el becerisine ve kuvvetine dayanarak dövme yapılan bir alet. Fakat bu eski tekniği Japonya’da Yakuzalar dövmelerini belli bir ritüel dahilinde yapıyor İstanbul ve dövmeleri yaparken Tattoo bu aleti kullanıyorlar, Convention’un ve kullanılan motifler konukları dikkat çeken ünlü farklılık gösteriyor, arasındaki Japon dövme sanatçısı özellikle Japon Hori Ao, Japon Hori Ao’nun farkı ise dövmelerinde koi çizgilerini uzun süredir balığı, ejderha, kaplan, Türkiye’de yaşayan bir dövme sanatıyla eski dövüş ustaları dövme sanatçısı çiziliyor. birleştiriyor. olması. Old School Özelliğiyse Dövmeye olan dövme tarzı ile dövmelerini merakınızı ve yeni tarz dövmeler ünlü Japon yeteneğinizi nasıl arasındaki fark mafyası keşfettiniz? nedir? Yakuzaların Küçük yaşlarda Old school’un kullandığı dövme yaptırmaya tarihi İngiliz ve başladım ve dövme İspanyol denizcilerin teknikle yaptırdıkça içimde getirip geliştirdiği yapması. daha da yapma isteği bir yöntem. Diğer uyanmaya başladı. İlk dövmelerden farkı önce çizim yapmaya başladım ve Old school dövme realizm içermez bu işi sevdiğimi gördüm. Bu şekilde ve her şey tamamen çizgiseldir. Tek devam etti ve böyle dövmeciliğe bu boyutludur ve kalın çizgilerden kalın şekilde başlamış oldum. kontürlerden oluşur ve figüratif bir Kaç yıldır bu mesleği dövme tarzıdır. yapıyorsunuz? Sizce dövme ve dövmeciliğin Yaklaşık 78 yıldır bu mesleğin diğer sanatlardan farkı nedir? içindeyim. Bence dövmecilerin Dövmecilikte kendinize örnek zanaatkârlar ve sanatkârlar aldığınız ya da idolünüz olan olarak ikiye ayrılması gerekiyor. herhangi bir kimse var mı? Zanaatkâr aynı kuyumcu gibi Özel olarak bir isim veremem katalogdan baktığını yapar ama ama kendimi geliştirebilmek için dövme sanatçısı diyebileceğimiz dünya çapında birçok sanatçının insanlar kendisi tasarlayıp kendi çalışmalarını takip ediyorum. yapar. Onu tuvale de yapabilir ama Özel olarak sevdiğiniz ya da sizin vücudunuza yapıyor bence yapmaktan keyif aldığınız dövme bunun resim sanatçısından, heykel türü var mı? sanatçısından bir farkı yok. l SİBEL DANYILDIZ İlkokula başlayan çocuğun ihtiyacı: Anneler ve evham! Güven ve doğru bilgi A S kaygılarını en alt seviyelere indirmeye çalışarak nnebabalar, ilkokula başlayan çocuğa yeni başlangıcı için güven vermektir. Anne çocuğunuzun güvene ihtiyacı var. Onun ve baba da kendini hazırlamalı ve ortak bir tutum karşısında kaygılı görünmeyin. Okul hayatı içinde olmalıdır. Bu koşul, çocuğunuzun tüm ile ilgili verilecek doğru bilgi çok önemli. hayatı boyunca takip edilmesi gereken önemli, Çocuğunuza, kendi güzel ve neşeli okul anılarınızı vazgeçilmez bir koşuldur. Annebabanın anlatmanız da çok işe yarayabilir. ortaklığı çocuğa her zaman güven verir. Özel Mektebim Okulları Rehberlik ve Okulla ilgili doğru bilgiler verin: Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Çocuğa ilkokulla ilgili doğru bilgiler Dilek Yurdabak Manik, ilkokula yeni vermek, çocuğun okula karşı yanlış başlayan çocukların annebabalarına, beklentiler içine sokulmaması açısından ilk haftaların kolay geçmesi için şu çok önemlidir. İlkokul dönemi, çocuğa önerilerde bulundu: olduğundan fazla zor ya da olduğundan Kaygılarını giderin: İlkokul birinci daha kolay anlatılmamalıdır... sınıfta, çocuğun eğitim hayatıyla ilgili FİGEN Öğretmenler de dikkatli olmalı: tutumları ve alışkanlıkları oluşmaya ATALAY Annebabanın tüm çabalarına rağmen başlar. Yeni arkadaşlar, yeni bir duygusal olarak hazır olmayan öğretmen ve değişik bir ortama adım çocukların, eğitim yaşamıyla ilgili tutumları atacak olmak, çocukta kaygı yaratabilir. Çocuklar olumsuz yapılanır. Bu durum, zihinsel olarak ilkokula hem psikolojik hem de akademik olarak sorun olmamasına rağmen, yeterli performans hazır oldukları zaman, okula uyum sağlamaları çok alınamamasına neden olur. 6066 aylık çocuklarda daha kolay olur. genel anlamda bu durum kaçınılmazdır. Ailelerin Güven aşılayın: Çocuklar, çevrelerini çok ve öğretmenlerin beklentilerinin yüksek olmaması iyi gözlemlerler ve yakın çevrelerindeki kişilerin gerekir. l tepkilerinden kolayca etkilenirler. Özellikle bu figenatalay@yahoo.com noktada anne babanın yapması gereken, varsa elpak, Prof. Dr. Bengi Semerci ile “Anneler ve evham” konulu bir sohbet toplantısı düzenledi. Anne ve çocuk arasındaki bağlılığın, doğumdan itibaren zaman içerisinde aşırı düşkünlüğe ve sonucunda bir tür bağımlılığa dönüşebildiğine dikkat çeken Semerci, “Bu durum, annelerin çocuklarıyla ilgili gereksiz endişelenmesinin ve stres yaşamasının yanı sıra, davranışlarına sürekli müdahale edilen, onay alma ihtiyacı gereğinden fazla gelişen ve bağımlı hale gelen çocukların da, daha kaygılı bireyler olarak yetişmesine neden oluyor. Bunun yerine anneler çocuklarını, kendi başlarına karar vermeleri, doğruyu bulmaları, başarmaları konusunda cesaretlendirirse, her iki taraf da daha sağlıklı şekilde hayatlarına devam edebilir” dedi. l Hopalı çocuklar bu yaz çok eğlendi İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Kulübü öğrencileri, Artvin’in Hopa ilçesinde, 411 yaş aralığındaki çocuklarla iki ay boyunca spor, drama araştırma ve keşfetme, İngilizce eğitimi ve sanatsal etkinlikler yaptılar. Karadeniz Çocukları Yaz Okulu Projesi, Hopa Belediyesi ve Hopa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlendi. Proje için belirlenen bir ilköğretim okulu yaz okulu projesine uygun olarak hazırlandı ve uygulama okulu olarak 2 ay boyunca öğrencilere hizmet verdi. Hopa ilçesinin köylerinden projeye katılan minik öğrenciler, servislerle okula getirildi. l C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle