02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 3 ŞUBAT 2013 / SAYI 1402 Ailemden bana kalan tek şey kardeşim... ESRA AÇIKGÖZ “‘Anne’ ve ‘baba’ kelimesini kullanmayalı 23 yıl oluyor. Hiçbir yere ait olmadan, hiç kimseden ‘kızım’ lafını duymadan, koşulsuz sevgiyi bilmeden geçen tam 23 yıl… Kimse bana ‘kızım’ demedi, ama bir kişinin bana ‘kardeşim’ demesi, bana hep cesaret verdi”. Geçen hafta change.org sitesinden aldığım bir kampanya duyurusu işte böyle başlıyordu, alışılageldiğin ötesinde büyük sloganların değil, bir insanlık durumunun anlatımıyla, “Bana annem ve babamdan kalan tek şey kardeşim oldu. O benim canım, o benim cesaretim, o benim en büyük dayanma gücüm, o benim koşulsuz sevgim. Bizim gibi başladım kardeşim için. Annem, zaten zor bir süreçten geçtiniz, kardeşin küçük, okula birlikte başlayın, dedi. Okula el ele giderdik, sınıfta el ele otururduk, tenefüste el eleydik. Yatılı okula başlayana kadar kardeşimle hep el eleydik. Birbirimizi sahipleniyorduk. Neden ayrılmanız gerekti? 1995’te ben Darüşşafaka Lisesi’ni, kardeşim de Şile’de Devlet Parasız Yatılı’yı kazandı. Bir süre sonra annemizi de kaybettik. İster istemez hayat şartları bizi ayrı düşürdü. Bu dönemde ayda bir kere gibi görüşüyorduk, ama aramızda kardeş bağı çok oluşmadı. Kardeşim üniversiteyi Eskişehir’de okudu. Ben de İstanbul’da. Yılda sadece 12 defa görüşüyorduk. Üniversite bitince kardeşim İstanbul’a geldi ve 1995’ten Evde birinin olması güzel, bir de bunun aileden biri olması çok daha güzel. Durup durup çocukluğumuzdan bahsediyoruz. Birbirimize hatırlatıyoruz eskiyi. O daha az hatırlıyor tabii, annemibabamı. Aile fotoğraflarına bakıyoruz. Peki ya ablanız, onunla ilişkiniz nasıl? Ablamın babası farklı, ama o da bizim ablamız. Kimsemiz yokken ablamız vardı. O dönemde bizi birbirimize bağladı. Gidecek yer olarak gördüğümüz oydu. Bu kampanyayı açmaya sizi de bu yaşadıklarınız mı itti? Öncelikle, ben de annesini ve babasını kaybetmiş biri olarak çok zor bir çocukluk geçirdim; hem maddi hem manevi. Ama manevi yıkıntı ve eksiklik aşması çok zor bir şey. İçinizde hiç bitmeyen bir boşlukla yaşıyorsunuz. Bu öyle bir durum ki hayat size hiçbir zaman bu eksikliği unutturmuyor. Ama onunla yaşamaya alışıyorsunuz. Kolsuzbacaksız yaşamak gibi. Bu empatiyi kurabilmem, projeye başlama gücü verdi. Kendimi o çocukların yerine koymama gerek yok; çünkü onlardan biriyim. İkinci olarak; kardeşim ve benim hayatımızın bir parça ilham verici olduğunu düşünüyorum. Ben bir başarı hikâyesi görüyorum. Bazen senede 12 kere görüştük ama maddi manevi her zaman birbirimize destek verdik. Mesela ben bir özel üniversitede burslu okudum, iki bölüm bitirdim. Kardeşim tamamen kendi imkânlarıyla Eskişehir Üniversitesi'ne girdi, reklamcılık okudu. Özellikle üniversite sonrası, insanlar aile desteğiyle hayatlarını devam ettirirken biz sıfırdan hayat kurduk. Bugüne kadar Türkiye’de ve yurtdışında uluslararası şirketlerde çalıştım. Kardeşim de dünyanın en büyük iki televizyon networkunde çalıştı. Şu an Yandex’de iş geliştirme müdürüyüm. Peki size cesaret veren neydi? Darüşşafaka size inanılmaz özgüven veriyor. Bu dönemde teyzelerimin çok emeği geçmiştir, ama kimse bir çocuğun annebabası yerine geçemez, onu koşulsuz sevemez. Onlara güvenebildiğim kadar kimseye güvenemem. Başarımdaki ikinci neden kardeşim. Eğer Şirin Alkan, ailemden geriye kimse kalmasaydı mücadele küçük yaşta edecek bir şey annebabasını olmayabilir, kaybedince vazgeçmişlik sonra ilk defa 2008’de duygusuna kardeşinden ayrı aynı evde kalmaya kapılabilirdim. Bu düştü. Ama hep başladık. Beş yıldır dünyada bu acıyı ondan aldığı beraber yaşıyoruz. paylaşabilecek iki Bir anda aynı evde güçle dayandı. kişiyiz, kardeşim ve kalmaya başlamak zor ben, yani yalnız değilim. Yuva ve yurttaki olmuştur. Aradaki Dolayısıyla insanlar öyle kardeşler de bu yılları telafi edebildiniz görmese de ben gücü kullansın, mi ya da edebilmek hayattaki şanslı mümkün mü? insanlardan olduğumu diye kampanya Zor oldu tabii. İki düşünüyorum. Amacım başlattı. kardeş arasındaki bu kadar şansı olmayan sevgi hiçbir zaman çocuklara dikkat sorgulanmıyor, diğer çekmek. yandan senin canından can ama iki Ne yapılmasını istiyorsunuz? yabancı gibisiniz. Birbirimizi yeni Kurumlar şeffaf olmalı. Çocuk tanıyoruz. Birlikte yaşamaya ilk Esirgeme Kurumu’yla ilgili doğru düzgün başladığımızda çok kavga ediyorduk. yayın yok. Yaşadıklarımız zaten zor. Bir Zaten o erkek, ben kadınım, bu şartlarda de elinizde kalan tek şeyi, kardeşinizi de bile zor aynı evde yaşamak. Bir de ikimiz aldıklarında... Aynı acıyı iki insanın çekmiş de yatılı okuduk. Bir yere ait olma olması onları inanılmaz birbirine bağlıyor. duygusu çok zor bir şey. İkimiz de bu Yaşamayan bilemez. Dünyanın en iyi zorluğu çektiğimiz için güçlüğü iki kat ailesi de evlat edinse, o çocuğa hiçbir arttı. Evi, birbirimizi sahiplenmesi, en zaman o yarayı kapattıramaz. Annebaba zoruydu. Geçen sene askere gitti, geldi. kaybından sonra o yaranın kapanması Şu an o kadar iyi anlaşıyoruz ki. Maddi olası değil, sadece alışıyorsun. Kardeşin manevi birbirimize çok destek oluyoruz. olması bu süreci hızlandırıyor, çünkü Bütün kararları birlikte alıyoruz. Ben biliyorsun ki sen alışmaya çalışırken senin daha önce tek de yaşadım, eve gibi acı çekmiş biri daha bunu yapıyor, gidiyorsunuz bir sıcaklık yok, kimse yok. cesaret alıyor, yola devam ediyorsun. Tatilde evde ne yapalım? arıyıl tatilinin bir haftası bitti bile! Kalan son haftayı iyi değerlendirmek lazım. Dışarıda pek çok seçenek var ama küçük çocuklarla evde de güzel zaman geçirmek mümkün. İşte, Bilfen Anaokulları Eğitim Koordinatörü Miharap Divrengi’den annebabalara ev etkinlikleri önerileri: Yediğiniz meyvenin tohumunun nasıl oluştuğunu sorun. Birlikte araştırma yapın. Tohumların gerçeğini ya da fotoğrafını bulup birlikte meyve resimlerinin altına yapıştırıp mutfağınız ya da odası Birlikte “Sesler Kitabı” yapabilirsiniz. için meyve panosu yapın. Bunu Her bir sesli harfin basılı halini birlikte yaparken çocuğunuzun sınıflama süsleyebilir, adında o harf geçen becerisinin gelişmesine de katkı resimleri birlikte bulabilir ve kartonlara sağlamış olacaksınız. yapıştırarak onun akademik sembolleri Portakal suyu dışında farklı bir tanımasını kolaylaştırmış olursunuz. meyve suyu hazırlayın. Onu da tattırın ve Bir kesenin ya da içi gözükmeyen hangi meyvenin olduğunu sorun. poşetin içine herhangi bir nesne koyun. Cevabı bulması için ona ipuçları Dokunarak ne olduğunu anlamaya verebilirsiniz. Böylece onun analitik FİGEN çalışmasını isteyin. Bu tür çalışmalar düşünme becerisini desteklemiş ATALAY yaparken duyularını aktif kullanmasını olursunuz. sağlayın. Örneğin; gözleri kapalı olarak İki resimli kartı ya da gerçek iki kokusundan yola çıkmasını ya da tadarak meyveyi nesneyi çocuğunuzun önüne koyun. Bu iki resmin tanımaya çalışmasını isteyin. Böylece onun duyuşsal ya da nesnenin benzer ve farklı yönleri hakkında duyarlılığını desteklemiş olursunuz. konuşun. Hem kelime hem de kavram gelişimi Sık sık “yönerge oyunları” oynayın. “Masanın açısından oldukça önemli bir deneyim kazanmasına üstündeki, sepetin içindeki makası getirir misin?”, destek olursunuz. “Çatalın yanındaki peçeteyi verir misin?” gibi Bir resim kâğıdına boş bir çember çizin ve ona cümleler onun mekânnesne ilişkisini algılamasını bu çemberi kullanarak neler yapabileceğini sorun. kolaylaştıracaktır. Aynı şekilde onun da size yönerge Bol bol kitap okuyun. Ona kitap okumanız zengin vermesini isteyin ve bunu bir oyun haline getirin. bir kelime hazinesine sahip olmasını sağlayacaktır. Böylece ileride okuduğunu anlayabilen bir birey [email protected] olacaktır. Y Fotoğraf: VEDAT ARIK Çocuklar “çevre müfettişi” Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İl Müdürlükleri ve Belediyelerin yürüteceği “Temiz Türkiyem Pilot Eğitimi Projesi” başlıyor. “Çevre müfettişi” olarak yetiştirilecek 4. sınıf öğrencileri, çevreyi kirletenlere karşı savaş açacak. Çocuk gözüyle insan Çocuklar yıldızlara ulaşacak İ annesini babasını kaybeden binlerce çocuk var. Bu çocuklar arasında ‘kardeşim’ diyerek birbirine cesaret ve dayanma gücü verecek olanlar var. Fakat mevcut düzenlemeler yüzünden cinsiyet ve yaşa göre keyfi bir şekilde çocuklar ayrı yerlere gönderiliyor ve kardeşler ayrılmak zorunda kalıyor. Yuvalarda veya koruyucu ailelerin yanında ya da evlatlık verilerek, kardeşlerinden ayrılan ve bir daha onları hiç göremeyen, uzun ayrılıklar yüzünden birbirine yabancılaşarak kardeşini unutan ne kadar fazla çocuk var, biliyor musun?” Açıkçası, ben bilmiyordum. İşte bu yüzden mail sahibinin peşine düştüm. Şirin Alkan’la da böylece tanıştım. O kim mi? “1983 İstanbul doğumluyum. Üç kardeşiz, benden bir yaş küçük erkek kardeşim ve 13 yaş büyük bir ablam var. Herkesin başına gelecek süreci biz çok zor geçirdik. Kimsenin maddi, manevi desteği olmadan atlattık. Zor oldu. Anne ve babam hastalanarak vefat etti”. Kaç yaşındaydınız? 1990’da babamızı kaybettiğimizde ben yedi, kardeşim altı yaşındaydı. Bana hep, o senin kardeşin ona sen sahip çıkacaksın, derlerdi. Okula bir yıl geç stanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Bölümü ve Küçükçekmece Belediye Anaokulu öğrencileri birlikte “Anaokulunda Sanat Eğitimi” adlı bir proje yürüttüler. Proje “Çocuk Gözüyle İnsan” resim sergisi ile sonuçlandı. Sergide, 4 ve 4.5 yaşındaki çocuklarla 1821 yaşlarındaki okul öncesi öğrencilerinin çalışmaları yer alıyor. D arüşşafaka Eğitim Kurumları ile P&G’nin birlikte yürüttüğü “Hayalden Gerçeğe” Projesi kapsamında açılan Hayalden Gerçeğe Fatin Gökmen Planetaryumu ve Hayalden Gerçeğe Fatin Gökmen Gözlemevi yarıyıl tatilinde çocukları ücretsiz olarak gökyüzünü keşfetmeye davet ediyor. Planetaryum ve Gözlemevi, tatilde hafta içi her gün saat 10.0017.00 saatleri arasında açık. Kardeşler aynı yurtlarda barındırılsın Sizinle iletişime geçen oldu mu bu konuyla ilgili? Şu ana kadar olmadı. Ama kardeşini arayan insanlar olduğunu biliyorum. Kampanya duyuldukça belki başvurular gelir. Ama düşünsenize, bana biri gelip senin bir kardeşin var görmek ister misin, dese ister miyim, bilmiyorum. 30 yaşıma kadar onca acıyı tek yaşadım, bundan sonra kardeşe ihtiyacım yok da diyebilirsin. Çok zor bir süreç. Kampanyaya ilgi nasıl? Oldukça yoğun. Sosyal medyada duyurmaya başlayalı bir hafta oldu, beş bin imzaya ulaştık. İlk defa bir kampanya yaptım. Bu kadar büyüyeceğini tahmin etmiyordum. Chang.org, nerede olursa olsun herkese görmek istediği değişimi gerçekleştirebilmesi için olanak sağlayan, dünyanın en büyük imza kampanyası platformu. Bana büyük destek verdiler. Geçenlerde, Bakan Fatma Şahin’den twitter’dan bir yanıt aldık, kampanyayı duydum, bu konuda çalışmalar yapıyoruz, dedi. Ama amacımız bu yanıtı almak değil. Ne peki? Somut adımlar istiyoruz. Öncelikle Fatma Şahin'in söylediklerini destekleyen birkaç rapor açıklanabilir. Alakalı kurumlardan daha somut rapor almak istiyoruz. Kardeşlerin tasnifi neye göre yapılıyor? Ayrım yapıldıktan sonra bir bağ kalıyor mu kardeşler arasında? Beni 1983'te kardeşimle evlatlık verdiniz, onu bulmak istiyorum, desem yardım edecek birinin olacağına ihtimal vermiyorum. Ellerinde rapor olduğunu da sanmıyorum. Hiç olmazsa bundan sonrakilerin raporu tutulsun. Kardeşler aynı yurtlarda barındırılsın. Cinsiyet ve yaşa göre tasnifler yapılırken, kardeşlerin durumu göz önüne alınmalı. Mümkünse, kardeşler, aynı koruyucu aileye verilebilir. Verilemiyorsa aynı ilde bulundurulma zorunluluğu getirilebilir. Haftalıkaylık görüşmeler için izin verilmeli. Bunlar çok temel ve basit düzenlemeler. Üstelik unutulmasın ki bu bir hak, lütuf değil! Ayrıca bu kurumları genel olarak iyileştirmemiz de gerekiyor. 18 yaşından sonra çocuklara hadi güle güle deniyor mesela, çok saçma. Belki kampanya büyür, oraya da evrilir. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle