Katalog

3 KASIM 2013 / SAYI 1441 7 Sahnemiz İstanbul Anadolu ve Balkan coğrafyalarının müziklerini kendi yaşanmışlıklarıyla harmanlayan ve özgün bir tarz yakalayan Kolektif İstanbul üçüncü albümü “Kerevet”i yayımladı. İçinde caz, funk ve İstanbul duyulan yeni albüm dinleyiciyi bitmeyen bir festivale davet ediyor. K bir projeydi ama artık kendimizi bu kalıpla erevet, Kolektif İstanbul’un 3. albümü. sınırlandırmak istemiyoruz. Sahnede kendine İlk albüm Balkanatolia, 21 müzisyenlik has bir sesi olan bir grubuz, konserleri takip kadrosuyla Richard Laniepce’in edenler bilecektir zaten, herhangi bir parçayı İstanbul’da geçirdiği beş yılın hikâyesiydi. çaldığımızda Kolektif’in oluyor o şarkı. En son Krivoto ise Kolektif İstanbul’un Richard Sao Paulo konseri için Sepultura’dan Refuse/ Laniepce, Aslı Doğan, Talat Karaoğlu, Tamer Resist cover’ı yaptık ve ziyadesiyle eğlendik. Karaoğlu, Ertan Şahin ve Ediz Hafızoğlu’ndan Bir sonraki albüm için niyetimiz de konser oluşan altı kişilik çekirdek kadrosunun kayıtlarımızdan canlı bir performans albümü Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerdeki yapmak. sahnelerde gerçekleştirdiği yolculuğu Yeni albümde funk ve caz tınıları daha anlatıyordu. Şimdi ise Kerevet geldi. Bu belirgin gibi? albümün grubun sahnesinin bir Biraz Cem’in ve gitarının da yansıması; coşkulu, heyecanlı etkisiyle öyle oldu galiba. Zaten bazen de hüzünlü. sahnedeki performansımız da Anadolu ve Balkan uzun süredir geleneksele göz coğrafyalarının müziklerini kırpmayı sürdürerek funk, caz kültürel paylaşımlarla, özgün hatta rock müziğin enerjisinden çeşitliliklerini sonuna kadar faydalanıyor. Kerevet’te de böyle kullanarak müzik yapan bir oldu tabii ki. grupsunuz. Peki “Kerevet”in Coşku ve heyecan verici bir hikâyesi nedir, nasıl demlendi ALİ DENİZ albüm olmuş, ilk dinleyişte bile bu albüm? USLU atmosferi insanı sarıyor. Sanki Sahnedeki üretkenliğimiz her şarkı doğaçlama gibi. gerçek anlamda stüdyoya Kolektif İstanbul sahnede yaşayan, yansımıyor aslında. Bu defa önemli bir sahnede üreten bir grup. Doğaçlamayla değişiklik yaparak Cem Tuncer ile çalıştık. ilişkimiz Kolektif’in yapıtaşlarından biri. Tuncer, Kerevet’e hem gitarıyla eşlik etti Hiçbir parçamızın metronomu kayıtlı değil. hem de düzenlemeleri yaptı. Ayrıca Alper Aslına bakarsanız konserlerde playlist bile Yılmaz basıyla, Ercüment Orkut klavyesiyle, yapamıyoruz. Bir parça kimi zaman 2 dakika Hasan Gözetlik trompetiyle, Ceylan Ertem sürerken kimi zaman 10 dakika sürüyor. de sesiyle eşlik etti şarkılara. Bir önemli fark Dünya müziğinin kapısını çok da diğerlerinden daha fazla beste olması kırdınız, yurtdışı festivallerde nasıl bu albümde. Ediz’in ve Richard’ın şarkıları tecrübeler edindiniz? Nasıl paylaşımlarda var Kerevet’te. Niyetimiz bundan sonraki bulundunuz? albümlerin de her defasında bir şekilde Bu konuda çok şanslıyız. Başlangıçtan diğerlerinden farklı olması. Kolektif İstanbul beri pek çok farklı ülkede ve pek çok farklı başlangıçta Balkan müzikleri üzerine kurulu sahnelerde çaldık. Montreux Caz Festivali (İsviçre), SchleswigHolstein Müzik Festivali (Almanya), Flow Festival (Finlandiya) gibi uluslararası önemli festivallerin dışında Avrupa’nın küçük kentlerinde, Afrika’da, Benin’de hatta Brezilya’da çeşitli sahnelerde de çaldık. Uluslararası festivallerde önemli kitlelere ulaşma imkânımız oldu tabii ki. Kimi zaman da öyle alışık olmadığımız yerlerde çalıyoruz ki burada asla yaşayamayacağımız hikâyelerle dönüyoruz. Hiç unutulmayan hikâyelerden ilk akla gelenler hangileri? Cotonou’da yerel müzisyenlerle 15 gün prova yapmak, Bordeaux’da 60 Fransız müzisyenle bizim repertuvarımızı şehrin tüm sokaklarında büyük bir karnavalla dolaşarak çalmak, Erbil’de şarkılarımızın halaya dönüşmesi, Sao Paulo’da çaldığımız ilk notadan itibaren tüm salonun dans etmeye başlaması, Sable sur Sarthe’da bir anaokulu tarafından organize edilen konserde kuliste çocuklarla beraber yediğimiz süt ve kurabiyeler, Bordeaux’da banliyöde bir apartmanın sakinleri tarafından düzenlenen mahalle konseri, Bayonne’da çaldığımız konserin öncesinde aynı salonda sadece ilkokul öğrencilerine çaldığımız gün boy ortalaması 1 metre civarında olan seyircimizin kırdığı desibel rekoru ve anlatmakla bitmeyecek yol hikâyeleri… Tüm bunlar tabii ki grubu da müziğini de şekillendiriyor. Yeni konser durakları belli mi? Bu ay Lozan’da ve Paris’te çaldıktan sonra 5 günlük bir Almanya turnesi yapacağız. 22 Ekim Münih, 23 Ekim Darmstadt, 24 EkimStuttgart, 25 EkimHildesheim ve 26 Ekim’de Berlin’deyiz. Albüm büyük bir festival gibi. O yüzden de sizi canlı dinlemek gerekli. Seyiciyle ciddi anlamda organik bir bağı olan bir müzik yapıyoruz. Seyircinin gözünün içine bakıyor, ondan gelen her etkileşimle şekilleniyor, onun istediği kadar yükseliyor. Balkan müziği melez bir müzik, melankolisi de sevinci de kendine özel ama hep umutlu. Sizin yorumlarınız neler? Balkan müzikleri aslında dar ama çok çeşitli kültürel zenginliklerin bir arada yaşadığı bir coğrafyadan, kültürler arası geçişlerin birkaç yüz metrede kendisini gösterdiği ülkelerden geliyor. Bu karışımı içinde barındırması da oldukça doğal aslında. Bizim repertuvarımızda en çok insanların hayatlarının en mutlu anlarının yani düğünlerin şarkıları var, bu yüzden umut var hep bir yerlerinde. “İstanbullu müzik” dediğimizde ilk akla siz geliyorsunuz. Peki siz nasıl tanımlıyorsunuz İstanbullu müziği? İstanbul olmadan, İstanbul’un renkleri, kokuları, sesleri olmadan Kolektif İstanbul bu şekilde tınlayamazdı. Bir şeylerin ortasında olmak İstanbul, aynı anda pek çok zamanı yaşamak! İnsanların bu kadar uzaktan gelip birbirlerinin gözüne bu kadar kısa sürede bakmaya cüret edecekleri bir kent. l İstanbul’da tango rüzgârı A Bırakın ödevini kendi yapsın! Çalışma ortamını iyileştirin Ders çalışabilecekleri ortamı yeniden gözden geçirin ve ihtiyacı olmayan malzemeleri ortadan kaldırın. Çocuk çalışırken evde onun da katılmaktan hoşlanacağı etkinlikler yapmayın ve derse odaklanmasını engellemeyin. İkiüç haftada bir ders çalıştığı süreyi beş dakika artırın ya da etkinliklerine yenilerini ekleyin. Sınavlara hazırlık için çocuklarınızla birlikte hedefler belirleyin. Ayda bir kez hedeflerle ilgili değerlendirme yapın. Çocuğunuzun ders başarısının bir anda artmayacağının bilincinde olun ve her zaman ona destek verin. Sınavlara hazırlanan çocuklarınızla hedefledikleri okullara gidin, gezin, okulu tanımasını sağlayın. Çocuklarınızla ders ve sınav dışında da sohbet etmeyi, etkinlikler yapmayı unutmayın, dinlenmelerine ve rahatlamalarına olanak tanıyın. l HAZAL OCAK A gelişir. Okul ortamında çocuğun arkadaşıyla nneler, okula başlayan çocuklarını konuşmak için teneffüsü bekleyebilmesi “yeniden okul ve ders disiplinine nasıl de ev ortamında oyun oynamak için önce sokarım?” telaşına düştü! Uzmanlara ödevlerini bitirmesi de benzer bir beceriyi göre, ev ortamında net kurallarla büyüyen, gerektirir. merak ettiği konularda cevap alabilen, yaşına Sorumluluk becerisi ve öz kontrolü gelişen uygun konularda görevlendirilen ve bunları çocuğun, okuldan eve geldiğinde, yerine getiren çocuklar okul kendini hazır hissettiği zaman, ortamına daha kolay uyum uyarılmadan ödevini yapacağını sağlıyor. vurgulayan Nur Karaman, Ayna Eğitim ve Psikolojik çocukların sorumluluk alma Danışma Merkezi’nden uzman becerisinin temellerinin küçük psikolojik danışman Nur yaşlarda atıldığını belirterek, Karaman, “Çocuğun ders çalışma yaşlarına göre elde edecekleri davranışı, öz kontrol, sorumluluk becerileri şöyle sıraladı: ve motivasyonla kendiliğinden 2 yaş: Çocuklar bu yaştan gelişir. Ders çalışmayı sağlayan bu FİGEN itibaren yemeklerini tek başlarına beceriler ve istek ise yaşamın ilk ATALAY yiyebilirler yıllarından başlayarak uzun yıllar 3 yaş: Oyuncaklarını tek başına içerisinde gelişir” dedi. toplayabilir, evde basit işlere yardım edebilirler Sorumluluk alma becerisinin ilk yaşlarda 5 yaş: Tek başlarına giyinipsoyunabilirler, kazanıldığını belirten Karaman’a göre, tuvalet temizliklerini yapabilirler örneğin yemekten önce dondurma isteyen 6 yaş: Kendi odalarını toplayabilir, evdeki çocuk, annesi tarafından gerekçesiyle birlikte basit işler konusunda görev alabilirler. yemekten önce dondurma yiyemeyeceği 10 yaş: Yemeklerin hazırlanması, temizlik konusunda bilgilendirildiği zaman hayal gibi işlerde belirli görevler alabilirler. l kırıklığıyla baş etmeyi, isteklerini ertelemeyi [email protected] öğrenir ve bu gibi deneyimlerle öz kontrolü vrupa müzik altyapısı ve Arjantinli müzisyenlerin katkısıyla iyi bir sentez oluşturmuş olan Hyperion Ensemble orkestrası 610 Kasım tarihleri arasında ilk kez İstanbul’da sanatseverlerle buluşacak. Tangotürk Dans Okulu tarafından bu yıl 8.’si düzenlenen “İstanbul Tango Ritual” festivali kapsamında gelen Hyperion Ensemble orkestrası Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde 6 Kasım akşamı konser verecek. Festival organizatörlerinden Serdar Sungar “Şimdiden heyecanlanıyoruz. Tangoseverler unutamayacakları bir gece yaşayacak” dedi. Festival kapsamında 6 Kasım gecesi orkestraya ise 2012 yılında Buenos Aires Dünya Tango Şampiyonası’nda Tango Salon dalında birinci olan dansçılar Facundo de la CruzPaola Sanz, 2011 yılında Buenos Aires Dünya Tango Şampiyonası’nda Tango Salon dalında ikinci olan John Elban Clarissa Sanchez ve 2007 yılında Buenos Aires Dünya Tango Şampiyonası’nda Tango Salon dalında birinci olan Ines Muzzopappa Dante Sanchez çiftleri aynı sahnede ilk defa dans edecek. Festival organizatörlerinden Serdar Sungar “Orkestra kurulduğu zamandan bugüne kadar geçen 20 yıl içerisinde çeşitli sanat etkinliklerinde yer almış ve 750’nin üzerinde performansa imza atmıştır. Çağdaş klasik müzikten tangoya kadar, çağımızın çeşitli müzik türlerinde, farklı dışavurumları keşfetmeyi amaçlamış olan topluluğun ilgi alanı başından itibaren Piazzolla repertuvarı ve klasik Tango olmuştur. Repertuvarı çok geniştir” diye konuştu. Ayrıca festival kapsamında çeşitli ülkelerden yabancı Dj’ler de olacak. l İlyas’ın büyük başarısı Eyüboğlu Koleji öğrencisi 11 yaşındaki İlyas Seçkin, Macaristan’da düzenlenen ve çok sayıda opera ses sanatçısının yarıştığı Uluslararası Armel Opera Festivali’nde “En İyi Sahne Performansı Sergileyen Oyuncu” ödülünü kazandı. Uluslararası Armel Opera Festivali’nde ülkemizi, İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenen Kötülüğün Döngüsü (Turn of the Screw) Operada Miles rolünü oynayan İlyas Seçkin, sesi ve başarılı sahne performansıyla bu ödüle layık bulundu. l Çocuklara “iyi yaşam eğitimi” Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ve Kipa üç yıl sürecek “İyi Yaşam Eğitimi Projesi”ni başlattı. Proje çerçevesinde 160 bin çocuğa, kişisel gelişim, sağlıklı beslenme, fiziksel egzersiz ve spor eğitimi verilerek obeziteye karşı mücadele edilecek. Proje, TEGV’in ülke genelindeki tüm Eğitim Parkları, Öğrenim Birimleri ve Ateşböceği Gezici Öğrenim Birimleri ile birlikte işbirliği yapılan okullarda uygulanacak. l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Miyase İlknur Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Aykut Küçükkaya Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi:?Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli / İstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Reklam Müdürü: Beste Paydaş Ertan Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 74/75 (0212) 343 72 74 (554555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt / İstanbul Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir / Yerel süreli yayın [email protected] C M Y B