Katalog

19 ŞUBAT 2012 / SAYI 1352 7 Bir ressamın şifreleri Kim Noble çalışma odasında... Ria Pratt alter egosu zorla kürtaj yapılan bir çocuğu resmediyor. Key Kabala alter egosu pratikleriyle haşır neşir. Çocukluğunda maruz kaldığı Monarch programı nedeniyle bugün 13 alter egoya sahip bir ressam Kim Noble. Hayatı inanılır gibi değil. Ancak Noble’ın resimleri zorlu bir yaşam mücadelesinden çok daha fazlasını anlatıyor. Noble’nin resimlerinde gizli örgütlere ait çok sayıda bilgi var. DENİZ ÜLKÜTEKİN Sinasson ve Dr. Rob Hale’le temasa geçince hayatı tamamen değişmiş. Tavistock Kliniği’nde terapiye başlayan... Burada bir es vermek gerekiyor. Tavistock Kliniği’nin çoğunuza pek bir şey çağırıştırmadığını tahmin edebiliyorum ama dünyanın gizli kalmış sırlarına meraklı olanlar araştırmaları sırasında mutlaka Londra’nın dışındaki bu sağlık merkeziyle karşılaşmıştır. Konumuz Tavistock olmadığı için burayı kısa keseceğiz ama bu kurumun gücünü anlatmak için birçok insanın söylediği şu sözü tekrarlayabilirim: “Tavistock olmasaydı birinci ve ikinci dünya savaşları hiçbir zaman yaşanmazdı.” Noble’a Tavistock’ta Çoklu Kişilik Bozukluğu teşhisi konulur. Bu hastalık aslında beynin başedemeği travmalardan kurtulmak için geliştirdiği bir yöntemdir. Yaşadığı acıları silmek isteyen beyin kendini bölümlere ayırarak farklı kişilikler yaratır. Noble iki yıl süren testlerin ve tedavinin ardından bir sanat terapistiyle görüşmeye başlar ve sonuçta o ve 13 alter egosu öncesinde hiçbir sanat eğitimi olmamasına karşın ressam olmaya karar verirler. Her ne kadar 13 farklı egoyu vücudunda barındırsa da Noble bu karakterlerin bilincinde olarak kısmen normal bir hayat yaşamayı başarır. Şu sıralar Noble’ın hayatını genel olarak Patricia karakteri yönlendiriyor. Ancak bu her zaman böyle değildi. Kızı Aimee 7 yaşına gelene kadar Noble’nin dominant egosu Bonny adlı anaç özellikleri gelişmiş bir karakterdi ve belki de Aimee’nin doğumuyla birlikte ortaya çıkması hayatın mucizelerinden biri olabilir. Ancak Aimee 7 yaşına gelince Bonny ortadan kaybolur. Kim Noble’nin kızı olmak çocukların hayallerini süsleyecek cinsten bir şey değil. Bunu görmek için bir yerlerden Noble’nin Oprah Şov’da yer aldığı anları izlemeniz yeterli. Bonny artık iyice kısalan gelişlerinden birini yaşıyor ve Aimee'nin her zaman iyi olmasını istediğini söyleyip, ağlamaya başlıyor ve sonra ortadan yok oluyor. Monarch programı bir ABD projesi onarch programı ismini aynı adlı kelebek cinsinden alır. Altmışlarda ABD hükümeti tarafından başlatılan zihin kontrolü programı MKUltra’nın günümüze taşınmış halidir. Monarch programına maruz kalan kişiler rüzgârda uçuşan kelebeklere benzediği için program bir kelebek cinsinin ismini almıştır. Birçok kaynakta benzer yöntemlerin eski Mısır’da firavunlar döneminde de kullanıldığı söylenir. Ancak bunun bir bilim haline gelmesi 20. yüzyılda Nazilerin toplama kamplarındaki esirler üzerinde yapılan çalışmalara dayanır. Dönemin “ölüm meleği” lakabıyla anılan bilim adamı Josef Mengele zihin kontrolü yöntemlerinin gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Savaş sonrasında Mengele ve diğer Nazi bilim adamlarının yeni dünyaya transfer olması, LSD gibi uyuşturucuların popüler kültür yoluyla kitlelere empoze edilmesi bu deneylerin gelişmesini hızlandırmıştır. Bunun dışında elektroşok, fiziksel ve zihinsel işkence yöntemleri kurbanları zihinsel bölünme yoluyla gizli örgütlerin ve hükümetlerin amaçları için kullanılmasına uygun hale getirmiştir. Monarch programına maruz kalan kişiler popüler kültürde öne çıkan isimler oldukları gibi, casus ve kurye olarak da kullanılırlar. Programlar sırasında kullanılan kelime ve semboller popüler kültürde kurbanın belli mesajları alması için müzik ya da film biçiminde gönderilebilir ve kurban kendi programcısına bu kodlamalar yoluyla itaat eder. Bu programa en iyi örnek Roman Polanski’nin hamile eşi Sharon Tate cinayetinin faili Charles Manson’dır. Manson, Beatles’ın Helter Skelter şarkısında kendisi için gizli mesajlar olduğunu ileri sürmüştür. Bunun sebebi olarak Manson’a uygulanan işkence yöntemleri sırasında bu şarkının kodlama amaçlı kullanılmış olması gösterilebilir. K M im Noble, belki de röportaj yapılması en zor insanlardan biri. Kendisiyle bir söyleşi yapmak için halkla ilişkiler ajansına başvurduğumda olumlu yanıt almıştım. Ancak sonrasında işimin pek de kolay olmayacağını tahmin etmem gerekiyordu. Çünkü bir süre sonra Noble’un mental durumunun istediğim yanıtları vermeye uygun olmadığını söyleyen başka bir mesaj aldım. Noble’un mental durumu nedeniyle bu yazışmalar epey uzun sürdü. Ama sonunda fazlasıyla sıra dışı hayatı hakkında bir yazı derlememe yetecek kadar bilgi verebildi. Kim Noble 13’ten fazla belirgin alter egosu olan bir ressam. Bu çoklu kişilik bozukluğunun sebebiyse çocukluğunda uğradığı travma bazlı zihin kontrolü programları. Bunu çok açıkça yazabiliyor olmamın sebebi kendi ifadeleri değil, yaptığı resimler. Çünkü aslında kim olduğu hakkında kendisinin bile çok fikri olduğunu sanmıyorum. Öte yandan konu hakkında kendi ifadesine başvurmak da fazlasıyla zor. Çünkü Noble'ın 13 alter egosu da birbirinden habersiz. Neyse ki hepsi de resim yapmaya hevesli. Çünkü o resimler bu ilginç hayat hikâyesinin ardındaki ipuçlarını bize veriyor. Noble 14 yaşından itibaren yaklaşık 20 yılını akıl hastanesinde geçirmiş. Sonrasında bir şekilde Dr. Valerie Bonny alter egosu beyin hasarını tespit ediyor. Gizli örgütlere ait mesajlar oble sanat dünyasında bir hayli yankı uyandırır. Ancak ressamın işlerini inceleyen pek az kimse resimlerin taşıdığı detayların kökenlerine inme ihtiyacı hissetti. Oysa popüler kültürde sıklıkla karşımıza çıkan gizli örgütlere ait bilinçaltı mesajları, okült semboller Noble’in işlerinin ana ilham kaynağını oluşturuyor. Bonny adlı karakter resimlerinde kişilik bölünmesine vurgu yapıyor. Black Swan gibi tanıdık film afişlerinde beynin bir bölümünü dışardan bir darbeyle hasar almış şekilde resmediyor ya da kişilik bölünmesini üçe bölünmüş tek kişiyi portreleyerek sergiliyor. Golden Dawn ise Aimee’nin doğumunu gerçekleştiren alter ego ve kızının büyüyüp 13 yaşına geldiğine inanmıyor. Aimee’yi bir arkadaşının kızı olarak görüyor. “Her ne kadar Aimee çok tatlı bir kız olsa da, tabii ki kendi çocuğunuz gibi değil” diyor. Golden Dawn boşa alınmış bir isim değil. Çünkü Dawn aynı zamanda kabbala, astroloji gibi büyü öğretilerini pratik eden güçlü bir gizli örgütün ismi. N Bu örgütün üyeleri arasında yüzyılın en büyük satanisti olarak bilinen Aleister Crowley de yer alıyordu. Key ise Noble’nin kökenlerine çok daha uzun bir yolculuğa çıkıyor. Onun çizimlerinde Kabalistik çizimleri açıkça bulmak mümkün. Üstüne kendi yaşadıklarını bir nevi şifreleme yoluyla resimlerinde paylaşıyor. Kimi zaman Kabala inancının temeli olan hayat ağacı diyagramıyla kendi travmalarını birleştiriyor. Judy ise anoreksik bir ergen genç kız karakteri. Çizimlerinde zihin kontrolü mağdurlarının bölünmelerini masonik simgelerle bir araya getiriyor. Mason localarının damalı zemini ve yine damalı zemine sahip satranç masasında kullanılıp atılmış piyonlar şeklinde resmedilen Monarch köleleri Judy’nin karakter çözümlemelerine açıklık getiriyor. Son olarak Ria Pratt’a yer vermemiz gerekiyor. Noble’in görsel açıdan en rahatsız edici işleri Ria Pratt’tan çıkıyor. Pratt kendisini 12 yaşında bir kız sanıyor ve yüksek ihtimalle Noble’in yaşadığı travmaların en azından bir kısmını hatırlıyor. Hem cinsel hem fiziksel hem de duygusuzlaştırmaya yönelik işkence yöntemleri Pratt’ın resimlerinde açıkça yer buluyor. Açıkça resmedilmiş oral seks, tecavüz, zorla kürtaj uygulamaları ve kafese hapsedilmiş küçük çocuklar Pratt’ın resimlerinde yer buluyor. Sex kitten bir zihin konrolü simgesi. C ZÜLAL KALKANDELEN www.zulalkalkandelen.com / [email protected] C M Y B C MY B Hayvan Hakları Yasası HP milletvekilleri Melda Onur ve Umut Oran, geçen günlerde Hayvanları Koruma Yasası’nda değişiklik öngören bir yasa teklifi hazırladı. TBMM’ye sunulan metni dikkatle inceledim. Yeni teklif, 5199 sayılı yasanın bazı maddelerinde önemli değişiklikler öneriyor. En önemlisi, hayvanlara karşı işlenen suçların Kabahatler Kanunu’na değil, Ceza Kanunu’na göre işlem görmesi gerektiğini belirtiyor. Bu değişikliğin yapılması hayatidir. Yapılmalı ki, mesela birtakım sapıklar bir köpeğe tecavüz ettiğinde sadece para cezası değil, hapis cezası da alsın! hayvanların eşya Diğer bir önemli değişiklik olarak, “h olmadığı” şeklindeki görüşün yasaya konulması gerektiğinin altı çizilmiş. Bu mutlaka yapılmalı ki, hayvanları malı gibi görüp, onlara her türlü işkenceyi yapma hakkını kendinde bulan zihniyet dizginlensin! Yasa teklifinde bunun yanı sıra, hayvanların doğal yaşamlarından kaynaklanan ekolojik ve etolojik hakları güvence altına alınıyor. Bütün hayvanların işkence, kötü muamele ve eziyet görmeme hakkına sahip olduğu belirtiliyor. Kimsenin hayvan sahiplenme ve bakım eğitimi ile sertifika almadan evcil hayvan edinememesi hükmü getiriliyor. Ayrıca sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanları öldürenlere, izinsiz hayvan ticareti yapanlara, evinde bulundurduğu hayvanın bakımını ihmal edip, onlara ağrı, acı veya zarar verdiği denetim elemanlarınca tespit edilen kişilere de hapis cezaları öngörülüyor. Bunların hepsi, olumlu değişiklik önerileri. *** Ancak teklifte eksik ya da çelişkili gördüğüm öneriler de var. Hayvanları kumar, eğlence, gösteri amacıyla kullanmanın “H yasaklanacağı” söyleniyor ama bunun ayrıntılı açıklaması yapılmadığından yasa yoruma açık kalıyor. Örneğin bu madde, sirkleri ve yunus parklarını da kapsayacak mı? Kapsayacaksa açıkça belirtilmeli. Kapsamıyorsa, acaba yunuslar için birer işkence merkezi haline gelen yunus parklarının tedavi amaçlı kullanıldığı safsatasına mı inanılıyor? Bu yeni teklif, sirkleri yasaklıyor mu? Bunu sormak hakkımız. Yoksa o da mı ticari faaliyet diye korunuyor? “Pet shop” diye bilinen ve hayvan ticareti yapan işletmeler, teklifte hayret verici şekilde adeta korunmuş. İki yerde pet shop bir ilçe sınırı içinde gereğinden fazla pet adı geçiyor. Birinde, “b shop açılmamalı” denilmiş. Diğerinde, “p pet shop’larda sergilenen hayvanlar için asgari barınma koşulları sıkı denetimlere tabi tutulmalı, ruhsatsız olarak her isteyenin, bu ticaretle uğraşması engellenmelidir” şeklinde bir ifade var. hayvanların eşya olmadığı” görüşüyle Bu anlayış, “h çelişmiyor mu? Eşya değillerse, ne satıyor bu dükkânlar? Mal mı? Türkçe sözlükte “mal” kelimesinin karşılığı, Alınıp satılabilen her türlü ticaret eşyası” olarak geçiyor. “A Hayvan eşya, mal değilse nedir? Satılabildiğine göre, köle midir yoksa? Bir diğer belirsizlik ise, hayvanlar üzerindeki deneyler konusunda. Alternatif yöntemlere öncelik verilmesi gerektiği açık bir şekilde belirtilmiş. Bu olumlu bir tavır ama madde düzenlenirken asıl endişenin deneylerin sağlıklı yapılması konusunda olduğu görülüyor. Avcılık ise, sadece kaçak avcılıkla mücadele kapsamında ele alınmış. Yüzyıllar öncesinin bu utanç verici ilkel geleneği, birilerini memnun etmek için neden Bütün hayvanların yaşam hakkı varlığını sürdürsün? “B vardır” diyorsanız, kaçak olmayan avcılığın gerekçesini açıklayabilir misiniz? Teklifte eleştireceğim başka maddeler de var ama yerim kalmadı. En azından bu sorulara yanıt alırsam sevinirim.