Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 BUĞRA GÜLSOY 6 KASIM 2011 / SAYI 1337 ECE USLU Kararlarımı pat diye veririm Buğra Gülsoy, hayatındaki önemli kararları hızlıca alabilenlerden. Mesleği mimarlıktan vazgeçip oyunculuğa başlaması da Burcu Kara ile evliliği de bu hızlı kararların neticesi. Hepsinden de memnun. “Verdiğim kararlardan sonra dönüp arkama bakmam” diyor. Beş seri katil bir hücrede The Gets’i kurdunuz. Tiyatro oyunu hazırlıyorsunuz bugünlerde. Peki nasıl hikâyeleri sahnelemek istiyorsunuz? Biz daha çok insan psikolojisini incelemek istiyoruz. Suç, insan psikolojisi, psikiyatri... İlk oyunumuz Pragma olacak. Seri katilleri sahneleyeceğiz. Çünkü seri katiller suçlu olduklarını kabul etmiyor. İnandıkları şeyler var. Biz de insanların inandıkları şeyler uğruna yapabileceklerinin en uç noktalarını gösteriyoruz. Neden beş seri katili bir odaya kapatıyorsunuz oyunda? Bunların hepsi ayrı dönemlerde yaşamış. Hepsinin inandığı olgular farklı. Biz onları aynı hücreye koyuyoruz. Amaç bir seri katili başka bir seri katille yüzleştirerek onların birbirlerine psikoterapi yapmalarını sağlamak. Konu, izleyicinin hak verip vermemesi değil. Biz bir durumu göstermek istiyoruz. İzleyici ile oyuncuyu da bir camla ayıracağız. Çünkü suçla aramızda şeffaf bir duvar var. G Fotoğraflar: VEDAT ARIK K uzey Güney dizisinin Güney'i Buğra Gülsoy, son günlerde adından oldukça söz ettiriyor. Daha önce pek çok projede yer almış olmasına rağmen “Fatmagül’ün Suçu Ne?”de Vural karakteriyle tanınmaya başladı. Diziler, popüler olmasını sağlasa da onun aklı tiyatro ve sinemada. Hatta öyle ki, “Hikâyeye ve karaktere inandığım dizilerde yer alıyorum. Ama yine de dizi yapmamın tek nedeni geliri” diyor. O yüzden zaten tiyatrocu üç arkadaşıyla birlikte The Gets’i kurarak istedikleri hikâyeleri anlatmanın peşinden gidiyorlar. Yakın zamanda beş seri katilin hikâyesinin anlatıldığı Pragma oyunuyla sahnelerde olacak. Biz de Buğra Gülsoy’la röportaj yapmak üzere buluşuyoruz. Ancak sohbetimiz biraz daha gerilerden başlıyor, çocukluğundan. İşte anlattıkları. Bazen çok tanıdığımız yüzlerin bilmediğimiz hikâyeleri vardır. Sizi biraz tanısak? Ankara doğumluyum. Sokakta büyüyen kuşağın son evresine yetiştik biz. Sokakta arkadaşlarımızla birtakım oyunlar yaratır, oynardık. Epey de yaramaz bir çocuktum. Şimdi öyle bir teknoloji çağındayız ki çocukların artık başka çocuklarla iletişim kurma şansları yok. Evlerinden dışarı dahi çıkmıyorlar. O yıllarda oyunculuğa dair neler hatırlıyorsunuz? Babamın bizi sinemaya götürdüğü ilk günü unutamam. Yedi yaşındaydım. O gün beyazperdenin büyüsüne kapılmıştım. O yıllarda şekillenmeye başlamıştı belki de. Ama hatırlarım, küçükken ansiklopedilerden saat resimlerini keser, kartona yapıştırır, saat yapardım kendime. O zaman mimarlığa yatkın bir çocukluktu sizinki. Sonuçta da mimarlık okudunuz. Asla arkama bakmadım Dizi oldukça vakit alıyor. Kendinize zaman kalmadığını düşünüyor musunuz? Oluyor tabii. Dizilerle çok popüler hale geliyorsunuz. Ben bunun çelişkisini yaşamıyor değilim. Oynadığım dizilerde, karaktere inanıyorsam, hikâyeyi beğeniyorsam projede yer alıyorum. Yine de, diziyi para için yapıyorum. Keşke sadece sinema ve tiyatrodan para kazanabilsek. Popülerlik sizden bir şey çalıyor mu? Yalnızlığımı çalıyor. Ayrıca ne kadar televizyonda görünüyorsan, insanlar da seni o kadar bir şey sanıyor. Bundan uzak durulmalı. Bir oyuncu için bu popülerlik konusu bir numaraysa, zaten çoktan kaybetmiştir bence. Siz çok mücadele ettiniz mi bununla? Evet, elbette. Ancak böyle bir noktaya gelmemek için de kafamdaki hedeflerimi şekillendirdim, yolumu çizdim. Dolayısıyla da o boşluğa çok düşmedim. İş konusunda gözüm kara. Hayatımdaki kararların hepsi, pat diye verilmiştir. Tereddüte düşmeden verdiğim kararın peşinden giderim. Asla da dönüp arkama bakmadım. G Aynen öyle. Ama tiyatro da hep Bir oyuncu en temelde heyecan hayatımda vardı. Ortaokulda ilk kez bir arar. Fatmagül’de de Vural görevini tiyatro sahnesinde izleyicinin karşısına bitirmişti, yapacağı başka bir şey yoktu. çıkmıştım. Sonra da oyunların içinde O yüzden devam etmek uygun olmazdı. hep bulundum. Bu anlamda Sonra da Kuzey Güney’e başladık özgüvenim o yıllarda oluşmaya başladı. zaten. Peki mimarlık değil de oyunculuğa Kuzey Güney’de dizinin iki yakışıklı nasıl karar kıldınız? adamı olarak Kıvanç Tatlıtuğ’la oldukça konuşuldunuz. Size göre, bu dizi bir ne Kıbrıs’ta okurken, tiyatro da Röportajlar: hikâyesi? yapıyordum. Ancak hedefim Ankara’ya ZUHAL dönüp mimar olmaktı. Tam döneceğim Aslında yanlış anlamlandırılıyor. AYTOLUN sırada, hocam “Gitme, tiyatro yapalım” Kuzey Güney’de iki erkeğin bir kadına dedi. Kaldım. Beş yıl sözleşmeli olarak olan aşkı anlatılmıyor. Ortada ciddi bir devlet tiyatrolarında çalıştım. aile dramı var. Hâlâ bizim ülkemizde bu Bu, hayatınızın en büyük kararı mıydı? tür aile yapıları var. Kuzeyler de var Güneyler de. Evet, hayatımın en büyük kavşağıydı bu. Anne babaları gibiler de. Zaten insanlar izlerken o İçgüdülerimle hareket etmeyi seviyorum. O an ne aynayı gördükleri zaman empati kurmaya başlıyor. hissediyorsam, içgüdülerim neye doğru İzlenmesinin sebebi bana göre bu. Güney karakterinde, siz kendinizden bir şey yönlendiriyorsa oraya gidiyorum. Birçok projede yer aldınız. Ancak Fatmagül’ün buluyor musunuz? Suçu Ne ile en büyük tanınırlığı yakaladınız. Bu da Güney, hayatla derdi olan bir karakter, hırsları hayatınızdaki bir sonraki kavşak olsa gerek. var. Dolayısıyla o hırslarına gitmek için herkesi Unutulmaz dizisindeyken, 39. bölümden sonra ezebilir. Tabii ki herkesin hayatla bir derdi var, ayrılmak istediğimi söyledim. Çünkü hikâyede derdin yoksa öl zaten. Ama hırslara da yenilmemek karaktere inancımı gerek. Benimse, yitirmiştim. Tiyatro hayatımda yapmak istiyordum. olmasını Ancak üç gün sonra istediğim şeyler Fatmagül’ün Suçu Ne’den var. Dolayısıyla teklif geldi. hırsım kendi Çok izlenen bir diziyi bırakıp, çevremde oluşuyor. G tiyatro yapacağım diyorsunuz, sonra başka bir diziye geçiyorsunuz, ondan da zamanıdır diyerek ayrılıyorsunuz. Kararlarınızı verirken, korkularınız oluyor mu? Türk halkı ağlamayı seviyor E üzerinden direk tepkileri alabilmek ce Uslu’nun yüzüne daha çok mucizevi. Oyunculuğu ayırmak çok televizyon ekranlarından aşinayız. mümkün değil belki ama hepsinin de yeri Oysa onun için işin başlangıcı ayrı. Sinema, kalıcıdır. Sahne tozunu tiyatroya dayanıyor. 15 yaşlarında tiyatro ile yuttuğunuzda ise tiyatrodan bir daha başladığı oyunculuk macerasında 22 yılı vazgeçemezsiniz, diri tutar sizi. Televizyon geride bırakmış. Okuldan çıkıp Ferhan oyunculuğu ise başka bir hız gerektirir. Şensoy’un Nöbetçi Tiyatrosu’na koşturmuş Özellikle son dönemde 90 dakikalık işi bir o yıllarda her akşam. O yüzden Uslu için haftada yetiştirmeye çalışmak, hikâyenin tiyatro hep çok özel bir yerde. Biz onu sonunu bilememek... İşin en yorucu tarafı televizyondaki drama rollerinden tanısak da böyle bakınca televizyon görünüyor. tiyatroda komedi yönüyle boy gösteriyor. Yoğun set ortamından sonra şimdilerde Henüz yeni kurulan Akla Kara Tiyatro’nun kendinize dönebilme fırsatı bulabildiniz mi? yeni sezon oyunlarından, Ray Cooney ve O yorucu stresten çok fazla Michael Cooney’in yazdığı, Haldun arınamadığımız bir iş Dormen’in televizyon. O yüzden bu süpervizörlüğündeki tür uzaklaşmalarla insan Tom, Dick ve Harry’de Drama dizilerinin kendi içine dönebiliyor. rol alıyor şimdilerde. vazgeçilmez Geçen sezon sizi Zaten televizyon dizide izledik, bu sezon konusunda seçiciyim. oyuncularından tiyatro sahnesindesiniz. Başımı yastığa Ece Uslu. Ama o Nasıl bir geçiş oldu bu? koyduğumda huzur bu durumu biraz bulabileceğim işleri Öncelikle Akla Kara değiştirmek istiyor. tercih ediyorum. Tiyatro adında yeni bir Peki neye önem tiyatro kurulması ve eski Gelecek projeleri veriyorsunuz seçim Broadway Sineması’nı arasında farklı bir yaparken? yenilemeleri, buraya karakterle Televizyonda daha böylesi bir emekle izleyicinin çok drama geliyor bana. yatırım yapılması ilgimi Zaten Türk halkı çekti. Sonraki karşısına çıkmak maalesef ağlamayı çok görüşmelerimizde Akla var. Şimdilerde ise seviyor, bu tür dizileri Kara Tiyatro’yla bir komedi takip ediyor. Ben uzun aramızda bir enerji zamandır drama oluştu. Teksti okudum. oyunuyla tiyatro dizilerinde rol aldığım Normalde kâğıt üzerinde sahnesinde. için biraz da üzerime okurken çok komik yapıştı bu tür. Ancak gelmeyebilir hikâye. Ama bunları kıracak projeler biz okurken gerçekten var, önümüzdeki süreçte farklı bir de çok güldük, eğlendik. O yüzden de karakterle çıkacağım. Temelde beni hemen kabul ettim. Sizce Tom, Dick ve Harry’de izleyici besleyen tek bir şey var, o da oyunculuk. Oyunculukla farklı deneyimler kendinden neler bulacak? yaşıyorsunuz. Peki bu birikenleri yazıyor Oyun, mutlu bir çiftin çocuklarının musunuz? olmaması ve evlat edinmek üzere bir ajansa Eskiden çok fazla yazardım, kısa ve öz. başvurmalarıyla başlıyor. Kocam rolündeki Hissettiklerimi ve gözlemlediklerimi. Onları Tom'un zıt karakterlerdeki kardeşleriyle belki paylaşırım belki paylaşmam, ortalığı karıştırmasnı anlatıyor. Bu bir durum bilemiyorum. Senaryo yazmak ise büyük bir komedi aslında. Herkesin başına iş, henüz o kadar cesaretim yok. gelebilecek şeyler var. Bir İngiliz oyunu olsa Yazmak bir anlamda dışavurum. Siz bile aslında evrensel bir hikâyesi var. zihninizi nasıl boşaltıyorsunuz? Yılın en iddialı komedi oyunlarından biri olduğu söyleniyor. Komedi zordur. Siz nasıl Aslında evimde vakit geçiriyorum. Evde bir hazırlık süreci yaşadınız? herhangi bir şeyle uğraşarak, kendi kendime bir şeyler karalayarak geçiriyorum Provalarda gerçekten çok eğlendik. vaktimi. Klasik gelecek ama arkadaşlarımla Zaten ekip dublajdan dolayı senelerdir evde plan yapıyoruz. birbirini tanıyor, ben sonradan katılmış İş dışında görünmemeyi, uzak kalmayı olsam da yabancılık çekmedim. Ayrıca mı tercih ediyorsunuz? bugüne kadar dört tiyatro oyunum var, üçü Benim hayat tarzım o zaten. Dışarıdaki komedi, biri trajikomik. O yüzden tiyatroda insan neyse ben de oyum. Ekrandan komedi konusunda endişem yok. Televizyonda daha çok drama tanınıyoruz diye öyle bir hayat yaşamıyorum yönünüzü biliyoruz ama? açıkçası. Çünkü benim ruhum böyle. Kendime güveniyorum, ne yaptığımı Televizyonda oynadığım projeler drama biliyorum, tecrübelerim var. Kendi adıma iyi ağırlıklıydı. Ama tiyatro çok başka bir şey bir çizgide gittiğimi düşünüyorum. G benim için. Bir okul gibi görüyorum. Sahne Kuzey Güney’de Buğra Gülsoy, başrolleri Kıvanç Tatlıtuğ ve Öykü Karayel’le paylaşıyor. Evliliğim korunaklı bir alan Evliliğiniz de hızlı bir karardı. Gördüm, kararımı verdim, evlendim. Üç ayda gelişti. Ne yakaladınız? Aslında evliliğim hakkında konuşmak istemiyorum. Çok soruldu, konuşuldu ve ben kötü enerji hissetmeye başladım. Bu anlamda korunaklı bir hayat kurmayı istiyorum. Evet, Burcu'yla evliliğim üç ayda verilmiş bir karardı. Çok mutluyuz. Aynı meslektesiniz aynı zamanda. Birbirinizi nasıl besliyorsunuz? Burcu da oldukça üretkendir. Zaten aynı evi paylaşan iki kişiyiz, hayat arkadaşıyız. Birbirimizi hem savunuyor, hem eleştiriyoruz. Zaten birlikte yaşayan insanlar, bir süre sonra birbirine de benzemeye başlıyor. Sanırım biz de biraz öyleyiz. Gerçi ikimiz de sette olduğumuz için, birbirimizi pek göremiyoruz. Bu da işin kötü yanı. G C M Y B C MY B