Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 EK M 2011 / SAYI 1332 7 Diren’in direnci line sıkıştırılmış bilet ile babasının adeta zorla bindirdiği trenden inse yeriydi. Neredeyse bütün Avrupa’yı trenle katedecek uzun bir yolculuğa çıkıyordu. Babası, “Dijon tabelasını görünce in!” demişti. Onun hayaliyse demir kanatlarla uçmak, dünyayı bulutlar üstünde gezen bir pilot olmaktı. Muhtemelen öfke ile avuçlarını sıkıyor, tıngır mıngır Sirkeci’den başlayan Orhan Diren yolculuğunda dünyaya tepeden bakma hayallerini unutuyordu. Babası, Hava Harp Okulu’nu Baba Mustafa Vasfi Diren, kazandığını ondan gizlemiş, 1940’lı yıllarda Bursa Tarım oğlunu kendi çizdiği yolda Meslek Lisesi’nde eğitim yürütmeye azmetmişti. Oğlu görürken şarapçılığa karşı pilot olmayacak, şarap büyük bir ilgi duyar. Memleketi okuyacaktı. Bu yüzden bir süre Tokat’ta bu işi yapmayı kafasına AYL N küs bile kalacaklardı. Büyük koyar. 1958 yılında evin bir ÖNEY TAN oğlanın kaderi Fransa bölümünde oluşturduğu bağlarında çizilirken, küçük imalathanede üretime başlar. kardeş de babanın çizdiği Daha ilk yıl ev imalatı şarap 15 yoldan yana nasibini alacaktı. Orhan Ziya tonu bulur. Başarı ise birkaç yıl sonra Diren, Fransa Dijon Üniversitesi’nde Bağcılık gelecektir. 1963 yılında Manisa’da Mühendisliği alarak Önoloji uzmanı olurken, düzenlenen ilk Türkiye Şarapçılık kardeş Ali Rıza Diren de Almanya’da Ren ve Yarışması’nda Diren Şarapları en yüksek Mosel vadilerinde tecrübe kazanıyordu. dereceyi alarak birinci olur. Diren aynı E yıllarda meyve suyu üretimine de başlar. Böylece Dimes meyve sularının temeli atılır. Günümüzde Tokat’ın Kazova adıyla anılan bölgesinde bağcılık ve meyvecilik giderek gelişiyor. Eski nekhane bugün Kazova Vasfi Diren Tarım şletmesi olarak yepyeni bir çehreye bürünüyor. nekhane’den Tokat’a kadar uzanan neredeyse 45 km’lik bir toprak alanı var. Tarım yapılamaz zannedilen bu alanda şimdi 18 ayrı üzüm çeşidinin deneme bağları var. Ali Diren’in Almanya’da tanıyıp sevdiği Gewürztraminer, Riesling üzümleri burada harika sonuç veriyor. şletmenin Genel Müdürü olan Ziraat Mühendisi enişte Koray Süner, araziyi toprağın dengesini hiç bozmadan nasıl bağ haline getirdiklerini anlatıyor. Bugün Orhan Diren babasının onlara miras bıraktığı geniş vizyon ile haklı bir gurur duyuyor. Bağlar gelişiyor, Diren şarapları giderek güzelleşiyor, Dimes meyve suları 90 küsur ülkede satılıyor. Torun Ozan Diren bayrağı ileri taşımaya hazır, Amerika’dan dönmüş iş başında çalışıyor. Orhan Diren ile sonbaharın ılık bir gününde Tokat’ın ünlü Ballıca mağarasına doğru gidiyoruz. Birden arabayı durduruyor ve oldukça küçük olan Tokat havaalanına inen THY uçağını gösteriyor. “Bak uçağımız da iniyor!” dediği zaman merak ediyorum. Acaba içinde hâlâ pilot kabininden dünyaya bakma hayali var mı diye... Kim bilir, Tokat bağlarının tadını bulutların ötesine taşısa bile belki de için için pilotluğu hâlâ özlüyordur. G aylinoneytan@yahoo.com SELÇUK EREZ Araplara laiklik tarifi rap ölüyormuş; on iki çocuğunu çağırmış, “Son sözlerimi dinleyin!” demiş ve kendisine şaşkın bakan yavrulara şunları söylemiş: Doğru yoldan sakın ayrılmayın. Doğru yolda yürümekten korkmayın. Bakın ben yalancıyım ama doğruları söylerim... Açık duran pencereden Arap Baharının kokuları odaya dolmaktaymış. Ömürlerinde babalarının doğru bir şey söylediğini duymamış çocuklar şaşırmışlar: Nasıl yani? Dünyada hiçbir şey yüzde yüz doğru değildir... Biz her konuşmamızda doğruyu değil, yüzde doksan doğruyu, bazen dörtte bir, bazen de yüzde bir doğruyu söyleriz. Geçenlerde Aynştayn’ın teorisinin bile doğru olmadığı anlaşılmadı mı? Öyleyse? Yüzde yüz doğru olandan gayrısı yalan olduğuna göre “doğru” aslında yalandır... Sonra, tembellikten de vazgeçin... Çocuklar, babalarının ömrü boyunca bir iş yapmadığı halde kendilerini durmadan işe koşturduğunu anımsamışlar. Adam onlara “tembelliği” de tanımlamış: Çalışmayı sevin ancak fazla çalışmanın bedenlerinizi yıpratacağını da unutmayın; A Mahlepli Tokat sürprizi Anadolu’nun gizli lezzetlerinden biridir mahlep. Yabani kiraz olan Prunus mahaleb meyvesinin çekirdeği kurabiyelerde, Paskalya çöreğinde, Kandil simidinde kullanılır. Ama Diren’e kadar hafif acımsı bademsi tadını içkilerde kullanmayı akıl eden olmamış. Vermut yapmak için o zamanlar talya’dan aroma vermesi için yabani otlar it hal ediliyormuş. Dağdan taştan toplanan otlara para vereceğimize kendi lezzetimizi yaratalım demiş ve Mahlep içkisi böyle ortaya çıkmış. Diren’in yeni önoloğu JeanLuc Colin konuklar için hazırlık yaparken birden bire Mahlep ile Fransızların geleneksel şarap kokteyli Kir yapmayı akıl edivermiş. Tokat’ın nadide yerli üzümü Narince ile birleşince ortaya tam bir sonbahar sürprizi çıkmış. Kadeh başına 12 çorba kaşığı mahlep yi soğutulmuş 1 şişe Tokat Narinc e Şarabı Şampanya kadehlerini çok iyi soğutun. Her bir kadehe bir iki kaşık veya bir ufak likör kadehi Mahlep koyun, üstünü Narince şarabı ile doldurun. Yeni Veni Vidi Vici serisinde Narince üzümü fırından yeni çıkmış tereyağlı fındıklı kurabiye kokusu veriyor. Siz de fındıklı mahlepli bir kurabiye ile bu güzel sonbahar içkisinin tadına varabilirsiniz. G yorulmadan istirahat etmeyi öğrenin... Buna “tembellik” dediklerine bakmayın... Önleyici tıp burada da geçerli olmalıdır. Yorulmadan bol bol istirahat ederek kendinizi ilerdeki ağır işlere hazırlamış olursunuz. Çocuklar çalışkanlığın bu yeni tarifini anlamaya çalışırken adam konuşmasını sürdürmüş: Sakın çalmayın, hırsızlık yapmayın... Ancak, bunun da sınırı vardır. iPod’unuza beleş müzik indirdiğinizde hırsızlık yapmış olmuyor, müzikle ruhunuzu serinletme hakkını hakça paylaşmış oluyorsunuz... Hiç hırsızpolis oyunu oynamadınız mı? Bazılarınız hırsız olmasaydı oyun oynanabilir miydi? Hırsızlar olmazsa polislik mesleği söner. Hırsızlık bazen “çalmak” anlamına gelmez. Konuşması giderek güçleşen babalarının herkesin bildiği şeyleri neden böyle tersyüz edip kendisine göre tanımladığını anlamayan çocuklardan biri soruvermiş: Baba, bize laikliği de tanımlar mısın? Yarın bizim buralara bir yabancı gelip meydanlarda konuşacak... Bu şeyin tarifini benden iyi o yapar... Gidin onu dinleyin... Bunlar ihtiyar Arap’ın son sözleri olmuş. G selcukerez@gmail.com Çocuklar hep “online” T ürkiye’deki çocuklar günde ortalama 2.5 saatlerini “online” geçiriyor. Bu süre boyunca interneti, sırasıyla dersleriyle ilgili araştırmalar yapmak, sosyal ağlara katılmak, video izlemek, oyun oynamak, müzik dinlemek ve haber okumak için kullanıyorlar. Avrupa’daki çocuklara bakıldığındaysa bu sıralamada, dersleriyle ilgili araştırma yapmak, oyun oynamak ve video izlemek eşit öncelik taşıyor. Çocuk ve gençlik portalı Tipeez.Com Genel Müdürü Haymi Behar, Türkiye’de 714 yaşları arasında 2.3 milyon internet kullanıcısı bulunduğunu, EU Kids Online araştırma sonuçlarına göre Türkiye’deki çocukların, sosyal ağlarda Avrupa’daki yaşıtlarına oranla yüzde 18 daha fazla zaman geçirdiklerini söylüyor. F GEN Behar’a göre, “dijital nesil” adı ATALAY verilen günümüz çocukları, tıpkı yetişkinler gibi kendini ifade etmek, beğenilmek, kabul görmek ve itibar sahibi olmak istiyor. Kendi yaş gruplarına yakın kullanıcıların bulunduğu internet topluluklarına dahil olmak da günümüzde bunun en kolay ve kısa yolu. Behar, “Site bünyesindeki yarışmalara katılarak, sanal dünyada ve forumlarda görev alarak kendi kimliklerini oluşturuyorlar. Fikirlerinin sorulmasından hoşlanıyorlar ve ‘kendi’ düşüncelerini ifade etme konusunda da oldukça istekliler” diyor. Fırsatlarla dolu olan internette ne yazık ki, kötü niyetli kişiler için çocuklara ulaşmak, gerçek dünyadakinden çok daha kolay. Bu nedenle aileler, çocuklarının girdiği siteleri, bu sitelerde neler yaptığını, kimlerle ne konuştuğunu her zaman takip etmeli. Haymi Behar, bu konuda annebabaları şöyle uyarıyor: Küresentır Misafir şair Gök sanki eriyecek mavilikten Çimenler uykulu ve sıcak Bir kadın geçiyor Çıplak ayaklarını kalbime basarak.. *** Ölüm düşüncesinden Ürküntü duymazdım belki İki tarih arasına sıkışmak Onurumu incitmeseydi.. Ataol Behramoğlu (Dörtlükler) 40 bin çocuğa eğitim AstraZeneca, Milli Eğitim Bakanlığı ve TOÇEV işbirliğiyle yürütülen “ lkyardıma lk Adım” projesiyle toplam 40 bin öğrenciye “hayat kurtaran eğitim” verildi. Projenin son durağı olan Çorum ve Kastamonu illerindeki okullarla birlikte 76 ilde, 205 Yatılı lköğretim Bölge Okulu’ndaki öğrencilere ulaşıldı. G Tarihten aldığımız ders, tarihten ders almadığımızdır. figenatalay@yahoo.com C M Y B C MY B “Her konuda olduğu gibi internet kullanımı konusunda da çocuklarını bilinçlendirmek, ebeveynlerin oldukça hassasiyet gerektiren temel sorumluluklarından biri. Gerçek hayatta çocuklarını özellikle tanımadıkları kişilerden gelebilecek tehlikeler konusunda uyardıkları gibi, internet ve sanal dünyada da aynı bilinci oturtmaları çok önemli. Çocukların da kendilerini ifade edebilmek ve kendi yaş gruplarıyla sosyalleşebilmek için gerçek anlamda güvenli platformlara ihtiyaçları var. Biz Tipeez ekibi olarak birbirinden farklı birçok yöntemi aynı anda kullanarak maksimum güvenlik sağlamaya özen gösteriyoruz. Bununla birlikte sanal dünyamızı ve chat odalarımızı her akşam saat 22.00’de kapatıyoruz.” Behar, Avrupa ve Amerika kökenli sosyal ağlara ve video paylaşım sitelerine, bu ülkelerde uygulanan kanunlar gereğince 13 yaş altındaki çocukların erişiminin yasaklandığını, her sosyal ağın kendi hedef kitlesine göre farklı düzenlemeleri bulunduğunu, özellikle 13 yaş altı çocukları hedefleyen sitelerin, genelde aileden eposta yoluyla onay alarak üye kabul ettiklerini de sözlerine ekliyor. G Bir Hayvan Bir İddia Bana bir tavuk getirin, bakın, ne biçim kol kanat geriyom!... Ahtapot G Artık kuşlar telgrafın tellerine değil, baz istasyonlarına konuyor! G Çok gol yiyen KALECİYİ, pek KAALE almazlar be kardeşlik! G Birlikte dansa gittiği kız onu terk edince, DAM’dan düşmüş kediye döndü! İbrahim Ormancı Yeni Ürün Karapara, karapara, karapara!.. Napolyon Petşop Of The Record Şiddet artıyo!.. Vergi alıcaksın aabi.. Misafir çizer: Akdağ Saydut Sahibinin Sesi