Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 13 EYLÜL 2009 / SAYI 1225 Shantel: Müziğim yaşıyor, büyüyor S hantel “Disco Partizani” ile epey bir ün kazandı. Gerçi o yıllardır bu toprakların, İstanbul’un içindeydi. Avrupa’yı gezip geleneksel müziklerin izini sürerken farklı ama ayakları yere basan, kişilikli bir pop kültürü yaratmanın peşindeydi. Zaten dünya müzikleri alternatif renkler ararken Balkan müziğini de yeni keşfetti. Shantel de bu değişimin Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla başladığını söylüyordu. Ailesi İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Doğu Avrupa’ya göç etmişti. Romanya’nın bir parçası olan Bukovina bölgesinden geliyorlardı. Bukovina, İkinci Dünya Savaşı öncesinde tüm kültürleri bir arada yaşatan, zamanına göre fazlasıyla kozmopolit bir yerleşim. İşte Shantel’in müziğinin mayası da bu çeşitlilikten nasibini fazlasıyla almış. Zaten “Bucovina Club” gibi ödüllü bir albümü yapması tüm geçmişin bir hediyesiydi, başarısı kaçınılmazdı. “Disco Partizani” ise geleneksel kökleri Avrupa kökenli bir pop kültürünün ürünüydü, sığ değildi. Kişilikli ve yaşanılmıştı. Hatta Shantel’in söylediği şekliyle “Disco Partizani”de kimlikler değil, bir araya gelenler önemliydi. Müzikal olarak da geleneklerin Batı’ya uyarlanması bunu kolaylaştırıyordu. Disco Partizani’nin klibinin İstanbul’da çekilmiş olması bu yüzden rastlantı değildi. Politikacıların Avrupa dediği şeyi kimse bilmese de İstanbul’un politikası, kültürü ve zenginliğiydi. Belki de bu ve pek çok nedenden “Disco Partizani” Shantel, “Disco Partizani” fırtınası dinmeden “Planet Paprika” ile yoluna devam ediyor. Balkan pop kültürünü zirveye taşıyan müzisyen, “Disco Partizani”nin popülerliği altında kalmadan, daha sade, dingin ama bir o kadar buralı melodilerle dönüyor. ALİ DENİZ USLU Türkiye’de en çok dinlenen parçaların başında geldi. “Disco Partizani” de bir semboldü. İsyanı, muhalefeti müzikle vermenin peşindeki Shantel’in rüyasıydı. O da bizimle paylaştı. Onun seyyah müziğindeki önemli ayrıntılardan biri de verdiği mesajlar. Kendi deyişiyle o hiçbir zaman öfkeli ve kızgın bir genç adam olmadı. İnsanlara iyi bir gece yaşatıp evlerine mutlu keyifli gitmelerini sağladı. Politikası güler yüzlü insanlar görmekti. Shantel şimdi de “Planet Paprika”yı yayımlıyor. Balkan pop kültürünü zirveye taşıyan müzisyen bu albümünde de yoldaş orkestrası “Buconica Club”la yola çıkıyor. Albümde Shantel’e daha önce Disko Partizani’de de eşlik eden Brenna Mac Crimmon var. Ciguli’nin ünlü “Binnaz”ı, “Binnaz in Dub”la farklı bir soluğa kavuşurken “Ada Sahillerinde Bekliyorum” melodisine oturtulan “Eyes of Mine” da kanı kaynatan şarkılar. Albümün diğer şarkıları ise zamanla kulağımıza yerleşecek türden. Prodüktör, DJ ve müzisyen Shantel bu zor ve keyifli işin altından yine kendine özgü bir rahatlıkla kalkmış. Müziğini keşfetmek için çıktığı yolculuğunda “Disco Partizani”nin popülerliği altında kalmadan, daha sade, dingin ama bir o kadar buralı melodilerle dönmüş. Shahtel, “Disco Partizani” henüz fazla gün yüzü görmemişken bir söyleşimizde şöyle demişti; “Sekiz, dokuz yıl önce dostlarım bana ‘bu böyle gitmez, kimse seni dinlemez’ diyorlardı. Ama ben her şeyi göze aldım. Tek bildiğim müziğim yaşıyordu, hayattaydı ve büyüyordu”. Evet, Shantel haklı, müziği büyüyor. Balkan tınısının tüm renklerini de bize anlatmaya devam ediyor. G Hatırla Sevgili’den Yaprak Dökümü’ne... Atakan’ın “Zor Sevda”sı ŞİRİN GÜVEN H atırla Sevgili dizisinde seslendirdiği Yaralı Kalbim adlı şarkı ile tanınan Atakan ilk albümünü çıkardı. “Zor Sevda” isimli popüler alaturka albüm Kalan Müzik etiketiyle yayımlandı. Albümde Türk pop müziğinin efsanevi söz yazarı Aysel Gürel ve Orhan Gencebay’dan şarkılar da yer alıyor. Müzik yönetmenliğini Sadun Ersönmez ve Serkan’ın yaptığı albümde Atakan’a, Yurtiçi ve yurtdışında çeşitli konserler vermeye; organizasyon ve televizyon programlarına katılmaya başlamış. Birçok önemli sanatçıyla stüdyo ve canlı performans çalışmaları yapmış. 2004’te Hollanda Tiyatro Rast’ın sahneye koyduğu ‘Gül’ün Öpüşü’ adlı müzikalde Kubat, Selim Sesler ve Orkestrası’yla birlikte rol almış. Hollanda ve Belçika’da katıldığı Dünya Müzik ve Tiyatro Festivali’ne, girdiği pek çok ses Atakan birçok sanatçıyla canlı performans çalışmaları yapıyor... perdesiz gitarın mucidi olarak bilinen, türküleri gençlere sevdiren Erkan Oğur da eşlik ediyor. Peki bu kadar önemli ismi bir araya getirmeyi başaran Atakan kimdir? Müziğe çocukluğunda ailesinin teşvikiyle başlamış Atakan. Kariyerini eğitimli sürdürmek için girdiği İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı sınavlarında da iyi bir dereceyle Ses Eğitimi Bölümü’nü kazanmış. Okul yıllarında Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça ve Tülun Korman ile repertuvar, Erol Uras’la şan, Abdi Coşkun ile tambur çalışan Atakan, kendini en iyi müzikle ifade ettiğini o dönemde daha iyi anladığını söylüyor. Zaten müzik de bir ifade biçimi değil mi. Konservatuvardan sonra gerisi çorap söküğü gibi gelmiş. yarışmasında aldığı birincilikleri de eklemiş. Şimdi sıra albümde. ‘Hatırla Sevgili’de seslendirdiği, sözleri İbrahim Karaca’ya, müziği Kemal Sahir Gürel’e ait “Yaralı Kalbim” de albümdeki şarkılar arasında. Sözleri Aysel Gürel’e ait Yaprak Dökümü, daha önce Orhan Gencebay’dan dinlediğimiz “Ben O Zaman Ölürüm” ve Kemani Serkis Efendi’nin “Kimseye Etmem Şikâyet”i de albümün parçalarından... Atakan’a albümünde Erkan Oğur’un yanı sıra, İsmail Soyberk, Erdinç Şenyaylar, Cengiz Ercümer, Nurhat Şensesli, Yurdal Tokcan, İlyas Tetik, Eyüp Hamiş, Özer Arkun ve Engin Arslan gibi Türkiye’nin önde gelen müzisyenleri eşlik etmiş. Meraklısı için albüm tüm müzik marketlerde. G C M Y B C MY B