Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AFİLİ
Çöktü
TASMALAR
Hayat
azen neyi gerçekten sevdiğimizi,
Bkime veya neye karşı daha samimi
olduğumuzu hatta bazı kişilerin bir şe-
yi sahiden sevip sevemeyeceğini düşü-
üstümüze
gezince
nüyorum. Neden mi? Hayvanlara yak-
laşama-
yan, onla-
rı seveme-
güzel
yen ve pek
Fatih
BiR kARA tabii ki on-
lara kötü
Türkmenoğlu fatih@fatihturkmenoglu.com
davranma-
yan insan-
ları, kendi
Öyle bir açmaza düştü ki vatan ç öktü üstümüze bir kara duman
vitrinleri-
uyku belli değil, düş belli değil ışık belli değil, loş belli değil
dumAn
ni, açtıkları
sergilerini
Dut Ağacı
güzelleştir-
çimde Ümit Yaşar Oğuzcan’ın dizeleriyle
Pınar Sur
mek adına
uyandım. Ne gezi yazısı ne hadi eğlenin,
hayvan sa-
İsevilin, sevin havası. Bir kara dumanın için-
pinarsur.ps@gmail.com
hiplenen-
de, alevlerin ortasında, biçare kalmış durum-
lerden çok
dayız. O güzelim ormanlar, o yok olan can-
daha samimi buluyorum. Hayvanlara
lar, o gencecik insanlar, o zavallı hayvanlar,
kötü davrananlar, onları incitenler hak-
güzelim ağaçlar...
kında zaten yorum yapacak çok da faz-
Neden, nasıl, ne şekilde? Bilemiyoruz hâlâ.
la bir şey yok. Onlar kötüler ve kötülük
Köyler boşaltılıyor, gözü yaşlı kadın “40 tane
dünyasında kendilerinin de yaşayaca-
kuzum gitti” diye çığlık atıyor. Yorgun, bitmiş,
ğı bir hikâyeyi yazdılar çoktan. Konum
o çığlığı bile güçsüz, vazgeçmiş. İtfaiye erle-
onlar değil bugün.
rine su taşıyan can çocuk, yakışıklı mı yakışık-
Bir travması, geçmişte yaşadığı bir
lı, hayatının baharında tüm geleceğine veda
hikâyesi, ona iyi gelmeyen, gelemeyen
ediyor. Adı Şahin Akdemir. Yaşayacak upu-
bir sebepten ötürü, hayvanlara dokuna-
zun bir hayat, atacak o kadar kahkaha, gü-
mayan pek çok insan olduğunu biliyo-
lerek hatırlanacak yüzlerce macera varken...
ruz. Aralarında alerjisi olduğu için ay-
Ulu göknarların, çınarların, çamların yanarken
nı ev içinde yaşaması mümkün olama-
çıkardığı çıtırtı, haşırtı kulaklarımda. Binlerce
dığından gözyaşları içinde can dostunu
çekirge, kurbağa, kuşun can vermemek için
başkasına emanet edenleri de duyuyor,
son bir çabayla bağırtısı da. Tüm düzen duru-
görüyoruz. İşi nedeniyle sürekli seyahat
yor birden. Flora ve fauna yok oluyor. Dünya-
etmek zorunda olan, yaşadığı apart-
nın sonu, kıyametin ta kendisi bu olsa gerek.
yanan tepeler, or- konuştum, çalıştım. ya- man veya yer nedeniyle hayvan sahip-
Türkiye’min ormanları, 107 noktadan alev al-
manlar, bahçeler, köy- zılarımı yazdım, anons-
lenemeyen birçok insan da var. Hepsi
mış, yanıyor.
ler... hepsi benim- larımın provasını yap-
bir kenara, bir güzel kalbe, bir can dos-
Türkiye yanıyor, vatan dumanlar içinde, kül-
di. Benim bahçemdi, tım. n e güzel insanlar-
ta bağlanmaktan korkan insanlar da.
lerle kaplanmış. Her şeyin sonuymuş, elden
evimdi, ofisimdi, canı- la tanıştım. n eler an-
Benim anlatmak istediğim onlar değil.
gelen bir şey yokmuş gibi acı içinde oturuyo-
ma can kattığım ya- lattılar, dinledim. mavi
Onlar zaten niyetlerini açık yüreklilik-
şam alanlarımdı. n ere- boyalı kaç kapıyı çal- ruz. Hemen yeşillendirelim kampanyalarıyla
le gösteren, ellerinden gelen iyilikleri de
deyse otuz yıldır med- dım, kaç sofrada otur-
yeni yangın haberleri birbirine karışıyor. Uz-
yadayım. yirmi kü- dum. yıllarımı, günleri-
paylaşan mesafeli yakınlar.
manlar “Hayır şimdi hiçbir şey dikilemez, top-
sur yıldır da gezi prog- mi oralarda geçirdim.
Sözüm, gönlünü bir müddet eğlendi-
rağın kendine gelmesi lazım önce” diyor. “Ke-
ramları, gezi yazıları... hayatın akışı içinde-
rip, çocuğunun keyfini yapıp, bir fotoğ-
sin şehirler kurulacak, her yer imara açılacak”
o ralarda günler, haf- ki bütün iyi ve kötü ha-
raf karesinde eşe dosta neşeli, mutlu ai-
diye düşünenler ile bu işin senkronize bir te-
talar, ne diyorum ya, berleri aldıktan sonra,
Gezmek dediğimiz, boş bir eylem aslında. Gezdin
le gözüküp “Ama çok zordu”, “Ama
rör eylemi olduğunu savunanlar, parmaklara
bir ömür geçirdim ben. hep bir yeşile, bir ağa-
de ne oldu sanki? Aynı eğlence, evinde, mahallende de
olmadı, yapamadım” diyenlere. Can
manavgat’ın köylerin- cın kollarına sığındım.
kuvvet, sosyal medyadan giydiriyor. Bir taraf-
var. Yemek için endişelenmeye gerek yok, her bir ta-
de daha iki ay evvel Beni sakinleştiren, ha- dostlarını, öyleydi, böyleydi diye bir sü-
tan dünyanın sonu gelse de eğlenmeye devam
rif, bizzat en iyi şeflerin görüntüleriyle karşında. Müze,
yeni doğmuş kuzular yata döndüren, güç ve-
rü kendince sebepli koşulun arkasından,
edenler var. Beyrut’ta bombalar altında açık
yaşadığın şehirde. Gidenlerin çoğu, boşu boşuna onca
kucağımda dolaştım. ren bir uğurböceği, de-
başka emin ellere emanet etmeden, so-
olan yeraltı gece kulüplerini görmüştüm, sanki
yolu kat edip, onca benzini ve parayı harcayıp, o ka-
Geçen ay marmaris’in lice açmış bir nergis,
kağa bırakanlara, geçersiz nedenler-
ona benzer bir şey. Mehmet Baydur’un o muh-
dar günü heba ediyor. Sonra da yorgun argın eve dö- ormanlarında çam dallarını uzatmış bir
le onları hiç alışık olmadıkları caddele-
teşem Yangın Yerinde Orkideler’i, 2021’de ha-
sakızı kokladım. ağaç hep vardı.
nüyor. Nasıl ki insanların çoğu boşu boşuna ömürleri-
re salanlara. Onlar, ne bir arabanın ar-
Bodrum’da “en azın- yat bulmuş gibi. Bu kez, sıkı gıybet eşliğinde
ni tüketiyorsa... Düşünmüyorsan, hissetmiyorsan, sev-
dan biraz yeşil bırakı- kasından kaçmayı bilirler ne de dış dün-
tabii, kadehlerini alev manzarasına karşı kal-
miyorsan, akıllı değilsen, okumuyorsan, hiç gezme da-
yorlar” diye o ağaçlı
yadaki şartlarda hayatta kalabilmeyi.
dırıyorlar.
ha iyi.
tepeleri seyrettim. uy-
Ürkek bakışları, hâlâ sevecen ifadeleri
İnsan nasıl yaşarsa öyle de gezer. Gezince karak-
ku tutmadı, ekip uyur-
ile yolda, izde karşımıza çıkarlar. Kim-
ter değişmez, başka bir insana dönüşmez kimse. Bü-
ken sabahın 5’inde o
seyi ayırmayı bilmez çünkü onlar.
tün geçmişin koca bir çuvalda, sırtındadır. Öğrendiğin
ormanlarda dolaştım,
bütün iyi kötü bilgiler, anne baba ve ilk çevrenin bü- Kötüyü tanırsın. Kötü kötüdür zaten.
tün dayatmaları, bütün komplekslerimiz, savunma me- Bilirsin neler yapıp yapamayacağını, en
kanizmalarımız, yalanlarımız zihnimizin en içinde, hep
azından tahmin edersin. Ama iyi san-
bizimledir. Gezmenin yaşamaktan bir farkı yok ki. Sa-
dıklarında uğrarsın hayal kırıklıklarına.
dece çok az insan, hadi iyimser olayım belki nüfusun
Onlar oldukça orijinal konuşurlar, tıpkı
yüzde 10’u, gezmeyi kendi kişisel gelişimi ve dünyanın
sahiplendikleri hayvanları gibi. En ori-
daha iyi olması için kullanabilecek zekâya, kıvraklığa
jinali onlarınki olur. Tüyleri parlak, ren-
sahiptir. Görür, anlar, araştırır. En önemlisi, bulundu-
gi en asiline yakışan tonda. Duruşu, ba-
ğu ortama katkısı olur. Yürürken yerden çöp toplar, bir
kışı, kendi dilindeki seslenmesi bile cins-
dedenin koluna girer, en çok sevgiye ihtiyacı olanı his-
lerine göre hep farklıdır. Soruşturmuş,
sedip başını okşar, hayatın akışına, yemeğe en doğru
en iyisini bağırlarına basmışlardır. Bit-
zamanda serpilmiş en doğru baharat gibi nüfuz eder.
mez bu bol hava atmalı kendilerine ya-
Yüreğim Türkiye’nin en büyük yangını. Çekilen en
kıştırmalar.
güzel fotoğraflar, programlar, gençliğim, hayallerim,
İşte bazı duygular özenmekle olmu-
çocukluğum, kahkahalarım, geçmişim, dostlarım, pay-
yor. Özenirsin, gidip çanta alırsın. Öze-
laşılan sırlar, uzayan geceler, parlak yıldızlar, umutla-
nirsin, gidip o beğendiğin insanda gör-
rım, rüyalarım, ağaçlarım, evlerim, koyunlarım, kuzu-
düğün ayakkabıya çok para verirsin.
larım, çekirgelerim, ağustosböceklerim yanıyor.
Özenirsin, o otele sen de gidersin. Saçı-
Türkiye yanıyor. Ben de yanıyorum.
nı değiştirirsin. Makyajını öyle yaparsın.
İstediğin pozu verirsin o spor arabayla.
Ama bir kedinin gıdısını okşarken, bir
köpekle çimende koştururken veya baş-
ka bir hayvana dokunurken sakil durur
15 dakikalık
yapmacıklığın, o dolu dolu hayvan sev-
gisini ağzına dolamışlığın.
Orhun
sakinlik... Sokaklarda gördüğümüz köpeklerin,
Atmış
oradan oraya koşturup, bir ağaç dibin-
de, bir çöp poşetinde günün yemeğini
ararken koklarız yalnız kalmışlığını. Alı-
Ajanda
şıktırlar insana. Başını eğe eğe gelirler
yanına. Okşarsın hem boyunlarını hem
de korkularını. Bilirsin kısa bir zaman
önce, en afilisinden seçilmişti boyunla-
Nilüfer’de sanat
rındaki tasmaları.
KATIl
iZle
dolu hafta sonu
ilüfer
4 Zihnini Aç
NBelediyesi’nin
düzenlediği 6.
Şimdi şu an neyi, nasıl
Çalı Köy Film-
ve nerede paylaşmak is-
ağrı Sertel, “haya-
leri Festiva-
küçükçiftlik’te
Ç
li bu hafta so- tın değişkenliğin-
terdiniz? Bunun bizi ne
İki yeni lezzet durağı: Mezcal
nu yapılıyor. İs-
den beslenerek, gü-
Dinle
kadar motive edeceği-
‘Cimri’ var
teyenlerin alan-
nün farklı dinamikle-
Bar ve The Beach House
ni bir düşünelim, hayal
da kamp yapabileceği festivalde kısa
rinden” topladığı his-
film yarışması da olacak. Bugün fes- edelim derim.
emaver Kumpanya’nın yorumuyla
uca Pronzato tarafından 2019
leri, 8 parçadan oluşan yeni albü-
tival etkinlikleri sabah 08.30’da yo-
SMolière’in ölümsüz komedisi “Cim-
Lyılında kurulan ve Katalanca
mü “Burada Buysa Budur”da bir
TADINA
ga ile başlayacak. Daha sonra do-
ri”, 11-12 Ağustos’ta iki gün üst üs-
“dalga” anlamına gelen “ONA”,
araya getirdi. Sertel, bu parçala-
ğa yürüyüşünün yapılacağı festival-
BAK
te KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu’na ko-
4 hAyAtını Aç
tüm dünyada mekânlarda geçi-
rı Space Goats etiketiyle tüm diji-
de Ali Vatansever “Bir Senaryo İnşa
nuk oluyor. Serkan Keskin’in, büyük
ci olarak kurulan bir sistem. Bu-
tal platformlarda dinleyicilerle bu-
Etmek” başlıklı atölyeyi, İpek Elif Milli
Hiç bir ağaç diktiniz
övgü toplayan performansıyla Harpa-
nun bir örneği de Ege’de Kaplankaya bölgesin-
luşturdu. Sertel albümünde, yaşa-
“Avavi Böceği Çanta Tasarımı” atöl-
gon karakterine hayat verdiği “Cim-
mi? Meyvesini yediniz mi?
de “ONA at the Beach” ismiyle açıldı. ONA at
yesini, Emrullah Çakay da “Kamera nılanların karanlık tarafına giden
ri”, parayı bütün değerlerin üzerinde
Bahçeli eviniz yoksa, bah-
the Beach’te şef Nicolau Pla Gomez ve şef Ay- Önü Oyunculuk” atölyesini düzenle-
aklımızı sakinleştirdiğimiz, yüzü-
tutarak kendisine ve çevresine yaban-
çeli evi olan bir yakınınıza
yecek. Vatansever ve Çakay’ın atöl-
kut Doğanok ile birlikte konuk şef olarak Nico-
müze gülümsememizi takınıp mü-
cılaşan insanın içine düştüğü çelişkile-
yeleri yarın da tekrarlanacak.
le ve Basta’nın mutfağında deneyim kazanmış bir fidan, bir tohum hediye
ri, hem eleştirel hem de mizahi bir yo- ziğin ritmine teslim olacağımız 15
Ali Akmansoy ile Türkiye’yi Hindistan Genç Şef rumla sahneye taşıyor.
dakikaya davet ediyor.
ettiniz mi?
Olimpiyatları’nda temsil etmiş deneyimli Ecem
Karakuş açık mutfağın başında yer alıyor.
rattığı karakterler ve kurgularıyla evrensel mese-
Öte yandan, mekânda “fine dining” deneyi- 4 BiR So Ru
Yozlaşmış bir demokrasi...
lelere değinmeyi başaran nadir yazarlar-
mi sunulan The Beach House, gastronomi me-
Moraliniz bozuk ol-
dan. 2007’de dünya edebiyatına yaptığı
raklılarıyla buluşuyor. 10 hafta boyunca “Chef
duğunda sizi en çok ne
frika edebiyatının en büyük ismi Chi-
katkılardan dolayı Man Booker Uluslarara-
Residency” başlığı altında dünyaca tanınan şef-
yapmak neşelendirir hiç
Anua Achebe, gerçekçi tarzda yazdığı OKU
sı Ödülü’ne layık görülen Achebe’nin dör-
ler ağırlanacak. Ayrıca adını günbatımından
düşündünüz mü? Peki
ve çoğunlukla Batı’nın Afrika’yı kolonileş-
düncü romanı “Halk Adamı” ise yozlaşmış
alan Mezcal Bar’da öne çıkan kokteyller şun-
tirmesi üzerine kaleme aldığı romanlarıy-
verdiğiniz cevabın sebe-
bir demokrasiyi anlatan çarpıcı bir eser.
lar: agave spritz, cactus negroni, klasik marga-
la her ne kadar yerel bir hikâye anlatsa da ya-
Kitap, İthaki Yayınları’ndan çıktı.
rita ve mezcalita. bini düşündünüz mü?
orhun.atmis@gmail.com