Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5
21 Ağustos 2021 Cumartesi
Sezgin Kaymaz:
Kitap, yemek
Havamız kime?
ve biraz da
hayat
Bir kitap okursunuz ve karak-
terleriyle uzun süre yaşarsınız
Ebru D. Dedeoğlu
Kaymaz: o nlar bize nasıl
ya, işte Sezgin Kaymaz’ın ger-
çek kahramanlarıyla bir süredir eşref-i mahlukat olunurmuş,
Yabancılaşma,
beraberim. O kadar naif ve ger-
onu anlatıyor.
çek ki etkilenmemek imkânsız.
“Bugün Bize Kim Geldi”, yaza-
Dayatma,
dostluk, kabul
rın “mektup kardeşim” dedi-
ği okurlarıyla yazışmalarından
edildiğin gibi
Sapma… Genet,
oluşuyor. Kaymaz hayatından
olmak mecburiyeti
“an”ları anlatıyor, bizi yer yer
Paravanlar…
güldürüp yer yer de hüzünlen-
hissetmeden,
diriyor. Hayatın gerçeklerini de
adeta yüzümüze vuruyor. Yeni-
olduğun gibi
YavUZ KOÇ
den baskısı yapılan kitabını ko-
kabul edilmektir.
nuştuk, bolca dertleştik. İyi ki
varsın Sezgin Kaymaz.
Kısacası,
961 yılında
1yazdığı Para-
anlaşılmak.
u “Bugün Bize Kim Geldi” tekrar
vanlar, Genet’nin
okuyucuyla buluştu. Okurken hem hü-
Balkon ve Zenci-
zünlendim hem de kahkahalarla gül-
ler ile birlikte asıl
düm. Sabiş, Hülya ve diğerleri ile bir-
ününü kazandığı
likte nefes aldım adeta. Okurlarınıza,
üç oyunundan bi-
sizin deyişinizle “mektup kardeşleri-
ridir. Kültüral Performing Arts’ın sahneye
nize” anlattığınız gerçekle kurmaca-
koyduğu yapımlardan olan Paravanlar’ın
Fotoğraf: Necati Savaş
çevirisi Sosi Dolanoğlu’na ait. Yönet- nın birbirine geçtiği hikâyeler var. Fi-
men koltuğunda Yağmur Yağmur’u kir nasıl doğdu?
gördüğümüz oyunda koreografi Or-
Aslında hikâye yazarı olma hevesim
Bu eğitim iyi geldi bize. Bu sayede
çun Okurgan’a, sahne tasarım Yağ-
hiç yoktu. Kendimi oldum olası roman
benzerlikler kurmayı öğrendik.
mur Yağmur’a, sahne çizimi ve reali-
Şu kibir
yazarı olarak görüyordum. Fakat za- Hayat şamarı
Misal: Ormanlarımız yandı gitti de-
zasyon Cansu Köksal’a, kostüm tasa-
manla başka bir şeyler çıktı ortaya.
u Hayatın size smaç atıp altında ez-
ğil mi? Kim koşmalıydı evi ocağı yanan
rım Aslı Jackson’a, ışık tasarım Yakup
Şöyle anlatayım: Çok sayıda mektup-
diği dönemler oldu mu? Tekrar ayağa
vatandaşların, ağacı kovuğu yanan kur- denen
Çartık’a, müzik Selin Can Yalçın ve Barış
kardeşim var benim. Bana yazan her-
kalkmak zor muydu?
dun kuşun imdadına? İstanbul’da yaşa-
Manisa’ya, animasyon Ahmet İspirli’ye,
kesle mektuplaşıyor, ağzımda laf kalma-
Kurt Cobain’in güzel bir sözü var, “Se-
illüstrasyon ise Ömer Gazi Yılmaz’a ait. yan dostlar mı?
dığı zaman da bir hikâye yazıyor veya
illet vinç Kuşları” üçlemesinde alıntılamıştım,
Oyunda karakterlere Altay Özbek, Cem
başımdan geçmiş bir olayı hikâyeleştirip
sen de yanıyor musun?
burada dile getirmeyeyim, ayıp olur. Ama
Tek, Çiğdem Yıldız, Ekin Tunçeli, Eren
mektup kardeşlerimin dostluklarına ve
Kibir, içinde çok şu kadarını mealen söylemek isterim: Ha-
Akova, Gülnara Golovina, Pusat Ürk- u Yaşadığımız yangında gördük ki
samimiyetlerine mukabele etmeye çalı-
fazla tarif barın- yat kimseyi es geçmez, şamarını her sura-
mez, Sercan Gülbahar, Şirin Ergüven, devlet insan dışında bir canlı tanımı-
şıyorum. Bu hikâyeler giden posta kla-
dıran devasa bir ta “ille de” indirir. Bana da indirdi elbet-
Teoman Gelmez, Zeliha Gürsoy’dan olu-
yor. Doğaya karşı büyük suç işleniyor.
söründe birikiyor doğal olarak. Sonra
kavram, ancak mu- te. Kaç defa indirdiğini saymak için çe-
şan başarılı oyuncu grubu hayat veriyor.
İnsanlar yerini yurdunu kaybederken
an geliyor, “Bakayım ne yazmışım?” di-
hakkak ki tarifler- tele tutmaya kalksam beş ortalı defter az
“Savaşta geçen bir maskeli ba-
hayvanlar ölüyor. Çığlıkları hepimi-
ye dönüp bakıyorum, hoşuma gidenleri den en bilineni şu: gelir. İndirdi de ne oldu dersen: Hiç. Acıt-
lo diyebiliriz Paravanlar için. Bu savaş,
zin kulaklarında. Kahredi-
dosyalayıp yayınevine gön- “Üzen, ağlatan, acı tı, sonra geçti gitti. “Fakat aslolan aslan-
Genet’nin bize tuttuğu aynadan yansıyan
ci bir tablo. Mektupdaşla-
veren, can yakan, lar gibi ayağa kalkabilmektir” edebiyatı-
deriyorum.
savaşın suretidir. Bu aynada, hayatını ve
rınıza iç dökseniz ne der-
kayıpla sonuçlanan nın şehvetine kapılmadan söylüyorum bu-
Yani benim hikâye kitap-
eserini belirleyen kavramların, kötülüğün,
siniz?
her şeyi başkasın- nu. Zaman içinde yaralarını yalamayı öğ-
larımın tamamı mektuplaş-
ihanetin ve en çok da ölümün suretini
Galiba şöyle bir şeyler
dan, sevindiren, reniyor insan.
malarımdan doğuyor. “Otu-
gösterir bize. Paravanlar, onun ölüme ve
derdim: “Bilim, insan vü-
mutlu eden, güldü-
ölülere yaklaşım tarzının bir ifadesidir. rup da bir hikâye kitabı yaza-
öğrendiğim şey
cudunda 100 trilyon civa-
ren, kazançla so-
Paravanlar ölüme ve ölülere adanmış eğ- yım!” dediğim hiç olmadı, ol-
rında hücre olduğunu söy-
u Bunca tecrübeden sonra bu nokta-
nuçlanan her şeyi
lenceli bir şenlik, bir maskeli balodur.”
muyor, sanırım olmayacak.
ler. De ki dünya yüzün-
da hayattan ne öğrendiniz?
kendinden bilme il-
Genet yaşamının büyük bölümünü ha-
de yaşayan insan sayısı- Gençken sık sık yaşlı bakımevlerine gi-
leti.” Parmaklarımı
bu eğitim iyi geldi
pishanede geçirmiş ve bu durum yapıt-
nın 13 bin katı nüfusun derdik Hülya’yla. Özellerine de giderdik
kaybettiren o kaza,
larında etkisini belirgin düzeyde göster-
u Ülkemiz yanıyor. İçimiz
devletin işlettiklerine de. Anlı şanlı politika-
var senin. O ölçekte hesap bir biçimde çolağın
miştir. Yarattığı karakterler toplum dayat-
yanıyor. Müthiş bir dayanış-
cıları, büyük büyük devlet adamlarını, bur-
edersen beyin hücrenle da devreye girme-
malarına karşı durmakta, dürüstlüğe gi-
mayla çözümler üreterek yan-
nu yere düşse eğilip almayacak kadar ha-
siyle içimdeki kibri
böbrek hücren arasındaki
den yolda sapmanın gerekliliğini vurgu-
gını söndürmeyi başardık.
valı işadamlarını, şanı arşı kürsü tutmuş ar-
buldurdu bana. o
mesafe bir milyar ışık yılı
lamaktadır. Bu karakterler hiçbir şeyin
Devletten çok yurttaş saha-
tistleri, aktrisleri, sporcuları görürdük ora-
andan sonra önüm-
falan. Hâl bu iken böbre-
karşıtı olmaksızın bir anlam ifade etme-
daydı. Kimse anlamlandıra-
larda. İçimiz sızım sızım sızlar, bir sürü şey
de iki yol belirdi:
ğin ağrımaya görsün, beyninin aklı ba-
yeceğini ve sapkın davranışın da en az
mıyor. Sizin de eviniz yandı değil mi?
geçerdi aklımızdan. Vay bunların ne biçim
birincisi kafamı çe-
kabullenilen erdemler kadar değerli ol- şından gider, ne kadar organ, organel,
Bizim ev de yandı, evet. Hem de iki
çocukları varmış, vay atmış gitmişler şura-
virip görmemiş gibi
duğunu savunurlar. Genet, saçma gö- kas, kiriş, hücre, hücre çekirdeği varsa
sefer. İlkinde sağlamca, ikincisinde ya-
ya, vay bu ne biçim vefaymış, vay bu na-
yapacaktım, ikinci-
rünebilecek davranışlara değişmezlik ve
hepsini harekete geçirir: “Çabuk yardı-
rım yamalak. Bayağı da öğretici, eğitici
sıl bir nankörlükmüş vesaire. Ama içten içe
si ecerebildiğim ka-
önem atfedilerek hayatı bir törenler ve ri-
ma koşun, böbreğin başı dertte!”
yangınlardı bunlar. Mesela, ateşimiz bir
de şunu öğrenirdik: “Benim olduğunu san-
dar hakkından ge-
tüeller dizisine dönüştüren tüm değer sis-
Hiçbir hücre de omuz silkip “Ama-
iyi harlansa da şöyle alevli diliyle etrafı-
dığım hiçbir şey benim değildir. Şunum
lecektim. ikinci yolu
temlerini keyfi olarak görmektedir. Top-
an, bana ne ya, böbrek nere ben nere!”
na hoh diye hohlasa, sağımızdaki, solu- var, bunum var, pek de özelim, pek de gü-
seçtim.
lum normlarının tam tersini yüceltir. Ka-
demez. “Hepimiz ‘bir’iz, ‘bir’den gelir
muzdaki, karşımızdaki apartmanlar çı- zelim, pek de başarılıyım, âlâyım, yüce-
becerebilmiş mi-
rakterleri toplum tarafından dışlanmış,
‘bir’e gideriz” diye felsefe yapmak gü-
yim, etrafım beni sevip sayanlarla çevrili
ra gibi tutuşacaktı. Ama komşularımız yimdir?
yalnız kalmış ve kendine yabancılaşmış
zel de sen bu felsefenin neresindesin,
deyip gerine gerine dolaşmak tam bir soy-
balkonlara, pencerelere çıkmış yangının umarım, dile-
kişilerdir.
onu sor kendine. Dünyanın bir yeri acı-
tarılık. Upuzun, depderin, sonsuz bir varo-
rim, niyaz ederim,
seyrine bakıyor, kimisi de biz hayvanatı
Oyunun yönetmeni Yağmur Yağmur’u
yorsa senin de bir yerin acıyor mu me-
luşun içinde minnacık birer noktayız ulan.
ama emin ola-
kurtaracağız diye kan ter içinde o yana
cast seçimindeki başarısı ve Paravan-
sela? Yuvada kalan yavrularını taşıya-
Havamız kime?” İşte öğrendiğim, öğrendi-
mam.
bu yana deli gibi koşarken telefonla vi-
lar gibi sahnelenmesi, anlatılması zor bir
mayacağını bile bile alevlere pike ya-
ğimiz budur.
deo çekiyordu. Bir çekirdek çitlemeleri
oyunla izleyici karşısına çıkma cesareti-
pan bıldırcınları, toyları, ardıç kuşla-
ni göstermesinden dolayı tebrik ederim. eksikti. Hadi onlar komşu, biz evde ke-
rını, çığlık atarak koşan sırtı tutuşmuş
u Hep güçlü kadınlarla çevrilmiş etrafınız. Hayat daha ko-
Karakterleri çok iyi anladığını ve bu du- diyle, köpekle yaşıyoruz diye gıcık kap-
tavşanları, tilkileri, domuzları, çatırda-
laylaşıyor sanki. n e dersiniz?
rumu ekibe doğru bir şekilde yansıttığı-
mışlar, “Yanacakları kadar yansınlar da
yan, patlayan, cayır cayır yanan ağaç-
Doğrusu hayat hiçbir zaman kolaylaşmıyor veya zorlaşmıyor; o hep
nı rahatlıkla söyleyebilirim. Farklı, olduk-
def olup gitsinler güzide mahallemiz-
ları, kavrulup büzülen bitki örtüsünü,
aynı. Sevinciyle, kederiyle deprem gibi geliyor insanın üstüne. Yıkılan
ça hareketli ve ince detaylarla süslediği
den” diye heves ediyorlar diyelim, yedi-
o örtüyü yurt bellemiş nice çaresiz yıla-
senin evinse bahtına keder düşüyor, başkasının eviyse utangaç bir se-
reji anlayışı izleyiciyi kısa zamanda oyu-
ğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen, kuş uçu-
nı, solucanı, peygamberdevesini, uçuç-
vinç. Ama hangisi düşerse düşsün, afet geçince dönüp sağına soluna
nun içine çekmeyi başardı. Olumsuz an-
şu 15 dakikalık mesafede oturan Ömer
böceğini, arıyı, kelebeği hatırına getirdi- bakıyorsun. En kıymetlilerin oradaysa çirkinlik bile güzelleşiyor. Hülya
lamda tek eleştirim oyunun çözülme sü-
Faruk’a ne diyeceğiz? O mu koşmalıydı
ğin zaman sen de cayır cayır yanabiliyor ile Sabiş’in varlıkları safi güzellik benim için.
reci olması gerektiğinden daha uzun sür-
imdadımıza, İstanbul’da yaşayan dost-
dü. Bu durumdan kaynaklı sonlara doğ- musun? Bunu sor.”
lar mı?
ru tempo iyice düştü ve izlenirlik seviyesi
belirgin düzeyde azaldı. Süre revize edi-
lirse oyunla ilgili tek handikap da orta-
dan kalkacak gibi görünüyor.
Çocuğunuzla daha fazla vakit geçirmek mümkün
Karakterlerin hepsi oldukça başarı-
lı ve her biri ayrı ayrı övgüyü hak edi-
alışıyorsunuz, desine eklenen fıkralarla, ana- çalışmaya geçen işçinin tam zamanlı çalış- dırılamaz. Kısmi süreli çalışan işçilerin si-
yor. Yalnız bir karaktere ayrı bir paran-
Ç
sonra bir gün ço- lık izni ve yarı zamanlı çalış- maya başlaması durumunda yerine işe alı- gorta bildirimleri çalıştıkları saatlerin güne
tez açmam gerekiyor: Altay Özbek. Gir-
cuk yapmaya karar ma sonrasında, çocuğun mec- nan işçinin iş sözleşmesi kendiliğinden so- çevrilmesi sonucunda oluşan prim günleri
diği her rolde çıtayı en üst seviyeye ta-
verdiniz... Sağlıklı bir buri ilköğretim çağına gelme- na erer. esas alınarak yapılır.
şıyan, özellikle “Kadı” rolündeki başarı- bebeğiniz oldu. Ya- Bu sine kadar ebeveynlere kısmi Eğer eşiniz çalışmıyorsa bu haktan ya-
asgariden az olamaz
sanın size tanıdığı al- süreli çalışma hakkı verilmiş rarlanamıyorsunuz. Bir çocuğu eşiyle birlik-
sı ile gözümü kırpmayıp heyecanla izle-
senin
tı haftalık izin, süt izni, ve bu uygulamaya ilişkin usul te veya münferiden evlat edinenler de çocu-
diğim Altay Özbek’i başarılı performan- Kısmi süreli çalışmada işçinin alacağı üc-
HaKKın
ücretsiz izin ne varsa ve esasların Çalışma ve Sos- ğun fiilen teslim edildiği tarihten itibaren bu
retin şekli ve miktarı taraflarca kararlaştırı-
sından dolayı tebrik ederim. Diğer oyun-
kullandınız. Ama ço- yal Güvenlik Bakanlığı’nca çı- haktan yararlanabiliyor. Kadın işçi bu hak-
lır. Bununla birlikte ödenecek ücret asgari
cu arkadaşları karakterleri başarıyla iç-
cuk tatlı, size gereksini- karılacak yönetmelikle belir- tan çocuk altı yaşına gelene kadar yarar-
ücretin altında olamaz. Normal koşullarda
selleştirmeleri ve yansıtmalarından dola-
mi var ve siz de onun- leneceği hüküm altına alınmış lanabilir.
alınacak ücret, ücretin 30’a bölünerek gün-
yı kutlarım.
la daha fazla vakit ge- durumda.
lük ücretin, günlük 7.5 saat üzerinden de
Kostüm tasarımda Aslı Jackson övgü-
ol Cay bÜyÜKtaş 45 değil 30 saat
çirmek istiyorsunuz...
saat ücretinin hesaplan-
yü hak ediyor. Kostümlerin her detayı- evlat edinen de
İşte böylesi bir durum-
Bir çalışmanın kısmi süreli çalışma olarak masıyla bulunur.
na oldukça kafa yormuş ve ortaya etkile-
da imdada 2016 yılında çıkan bir düzenle-
yararlanabilir
kabul edilebilmesi için haftalık çalışma sü-
yici bir iş çıkarmış. Bundan sonra çalış- me giriyor. Kısmi çalışma...
resinin en fazla normal haftalık çalışma sü-
8 Kasım 2016 tarihli ve 29882 sayı-
Kısmi çalışma, işçinin, işyerinde tam sü-
malarını merakla takip edeceklerim ara-
resinin üçte ikisi kadar olması gerekir. Ya-
lı Resmi Gazete’de söz konusu yönetme-
reli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışma-
sına adını yazdırdığını söylemem yanlış ni normal çalışma haftasını en fazla 45 sa-
lik yayımlanarak yürürlüğe girdi. Analık İz-
nın üçte ikisi oranına kadar yaptığı çalış-
at kabul edersek kısmi çalışanın en fazla
olmaz. Bu etkileyici çalışmasından dolayı
ni veya Ücretsiz İzin Sonrası Yapılacak Kıs-
maya deniyor. Yani her işçi, işin mahiyeti-
30 saat çalışması gerekiyor. Kadın haf-
kendisini tebrik ederim.
mi Süreli Çalışmalar Hakkında Yönetmelik
ne, kendi ihtiyaçlarına ve durumuna, işve-
talık çalışma süresi 30 saati aşmamak
Altından kalkması zor bir metnin ba- ile doğum ya da evlat edinilmesi sonrası iş-
renle karşılıklı anlaşma koşuluna bağlı ola-
kaydıyla haftanın 6 günü çalıştırılabi-
çinin kısmi süreli çalışma yapabileceği işler
şarıyla üstesinden gelen reji anlayışı, ol-
rak ve yazılı olması şartıyla kısmi süreli iş
lir. Pazar günleri haftalık izin verilme-
ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslar belir-
dukça ince düşünülmüş ve başarılı kos-
sözleşmesine dayanarak kısmi süreli çalış-
si zorunlu.
lenmiş durumda.
tümleri, karakterlerin her birine methiye-
ma yapabilir. Ama kadınlar, daha doğrusu
Kısmi süreli çalışmalarda işçinin
Bu talep, işveren tarafından karşılana-
ler düzülecek kıymetli bir iş olmuş, Para-
çocuk doğuran kadınlar daha çok kısmi ça-
yasal hakları bakımından tam süreli
cak ve geçerli fesih nedeni sayılmayacak-
vanlar. Oldukça ses getireceğine inandı- lışma yapabilir. Çünkü 10.02.2016 tarih-
çalışma ile orantılı uygulamalar ya-
tır. Ayrıca, kısmi süreli çalışmaya başlayan
li Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlü-
ğım oyunun izleyici ile buluşmasını sağ-
pılır. Bunun ötesinde yasa ve iş söz-
işçi aynı çocuk için bir daha bu haktan ya-
ğe giren 6663 Sayılı Kanun’un 21. madde-
layan tüm ekibi kutlarım... leşmesi ile sağlanmış haklar kısmi sü-
rarlanmamak üzere tam zamanlı çalışma-
siyle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 13. mad-
reli çalışma gerekçesiyle ortadan kal-
Alkışınız bol olsun...
ya dönebilecek. Diğer taraftan, kısmi süreli