Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Hayat Akşam safarisi için toplanma vakti Fatih Türkmenoğlu ggeüziznecle fatih@fatihturkmenoglu.com Singapur’da bir gece turu Gündüz grubu, parkı saat 18.00’de terk etmek zorunda. Akşamcılar aynı saatlerde kapılarda birikmeye başlıyor. Birazdan demir kapılar açılıyor ve müthiş bir ‘ateş dansı’ bizi bekliyor. Dört genç, yapılabilmesi imkânsız gözüken hareketleri ateşle birleştiriyor. Aman yarabbi! Hem seyretmekten kendimi alamam hem de korkarım böyle gösterilerden... İlk gece safarisi turu saat 19.15’te. “Çekim için daha iyi olur” düşüncesiyle herkeslerden önce sıraya girdik. Hava tam düşmemişken, daha hayvanlar ve bitkiler açık seçik belliyken, 45 dakika süren safarimiz başladı. DENEYİMLİ REHBERLER Safari aracı, son derece sessiz çalışıyor, bizim tatil yörelerindeki turistik çek çeklere benziyor. Vagonlar, her ülkeden gelen turistlerle dolu. En önde oturan rehberimiz, nereye bakmanız gerektiğini söylüyor her defasında. Son derece bilgili ve kibar bir kız. Ayrıca hangi hayvanın koruma altında olduğunu, hangi bitkinin yetiştirilmesi için özel çaba sarf edildiği gibi özel bilgiler de veriyor. Korkutucu cezalar Batı ülkelerinin sıklıkla eleştirdiği konulardan biri de Singapur’daki ağır cezalar. Uyuşturucu bulundurmak, ticaretini yapmak, mutlak ölümle cezalandırılıyor. Cinayet ve hırsızlığın da çok ağır cezai yaptırımları var. Ülke, Uzakdoğu’nun İsviçre’si. O kadar düzenli ve tertemiz kalmasının sebebi, biraz da böylesine ağır yaptırımlar sanırım. Bu süreçte herkes yazlıklara yerleşti. Arsalar alındı, köylerde yaşama hayalleri tüm gökyüzünü doldurdu. Ben Singapur’u hayal ettim bu hafta. Hem şehirse şehir, hem olağanüstü bir doğa. Binbir çeşit bitkiyle bezenmiş bahçelerle, bulutlara uzanan gökdelenler yan yana. Ama hayvanat bahçesi, bambaşka... Dünyanın en güzel hayvanat bahçelerinden birisi Singapur’da. Sabah kahvaltı turlarıyla kapılarını açıyor, saat 24.00’e kadar kapanmıyor. Şovlar ve yürüyüş turlarını gece karanlıkta safari izliyor. Açık alanlarda hayvanları izlemek, yağmur ormanında dolaşmak büyük zevk. Geçen yıllarda Singapur programı çekmeye gittim. Üçüncü gidişimmiş, hesap ettim. Yıllar evvel, çok gençken gördüğümde, ülkeden pek de etkilenmemiştim. Steril hali, sessizliği, kornasızlığı falan rahatsız etmişti hatta. Oysa şimdi; o düzen, tertip, sessizlik, gelişmişlik, bahçeler, orkideler, suç oranının neredeyse yok denecek kadar düşük oluşu, okulların kalitesi, çocuklara sunduğu sonsuz aktiviteler; neredeyse ömrümün tamamını bu ülkede geçirebilirim... Nasıl sevmeyeyim Singapur’u? Kamera nereye dönse, güzel kare var. Her köşede çiçekler, ağaçlar, renk. Hayat sürprizsiz ilerliyor. Bir kişi bile rahatsızlık vermiyor. İnsanlar zarif ve sakin. Bir şehireyalet burası; aynı zamanda ülke. Nüfus 5 milyon, gelir seviyesi çok çok yüksek. Anadil İngilizce ama her kelimenin arkasına ‘la’ ekledikleri ve Singlish denen garip aksanlarına alışmak lazım: “Thank you la!” Singapur’da yapacak çok şey var... Universal Studios, 57’nci kattaki gökyüzüyle birleşen havuz, güzeller güzeli Sentosa Adası, insanın aklını oynatan, “haydi artık bu kadar da olmaz” dedirten Singapur Bahçeleri, başka yazıların konuları olsun. Bu sefer, daha önceleri hep vakitsizlikten ertelediğim ama geçen hafta “artık gidiyorum” deyip bir günü ayırdığım Singapur Hayvanat Bahçesi’ni anlatacağım sadece. Hayatımda gördüğüm en güzel hayvanat bahçesini ve gece safarisini. 300 TÜR HAYVAN Singapur Hayvanat Bahçesi, hayvanların vahşi ortamlarının korunduğu bir açık hava parkı. 26 hektara yayılan parkta, hayvanlar özgürce dolaşıyor. Tabii alanları, ortaçağ usulü derelerle, derin kanallarla birbirinden ayrılmış. Böylelikle, insanların da hayvanlarla yakın ilişkileri ve zarar görme olasılıkları ortadan kaldırılmış. 300 çeşit hayvanın yaşadığı parktaki toplam hayvan sayısı 3 bin civarında. Parkın bölümleri ve isimleri çok ilgi çekici. ‘Vahşi Afrika’ bölümünde, örneğin, gergedanlar, aslanlar, zebralar var. Zebra ailesi, muhteşem... Etiyopya bölümündeki babunları ise görmek lazım... Mandai Yağmur Ormanları’nın eteğindeki hayvanat bahçesi, gündüz ve gece başka aktivitelerle konuklarını büyülüyor. Çocuklu aileler sabahın çok erken saatlerinde açık büfe kahvaltıyla güne başlarken, biraz daha büyük çocuklar ve çalışanlar, ‘gece safarisi’ni tercih ediyor. Karanlıkta hayvanları zar zor seçebilme pahasına hem de. Aslanlar, kaplanlar, gergedanlar, ceylanlar, antiloplar, leoparlar, ayılar, geyikler, mandalar, bizonlar... Derken karanlık çöküyor. Yumuşacık bir ışık yapılmış. Hani sanki ay büyümeye yüz tutmuş da ormanı hafiften aydınlatmış gibi. Flamingolar, ‘Kuğu Gölü’ setindeymişçesindeler sanki, sakince gölden su içmeye devam ediyorlar... Sessiz araç bir dönemeçten kıvrılıyor, birden bir bizon sürüsü önünüzden geçiyor. Hemen karşı tepeden zebra grubunun beyaz çizgileri parlayıveriyor. Tepeciğin üstündeki fil ailesi, yan gelmiş yatıyor... Belli yerlerde, isterseniz, rehberli yürüyüş turları da yapılıyor. SAFARİNİN BÖYLESİ Evet, biliyorum, korunaklı, sınırları belirli bir bahçede dolaşıp, “gece safarisi yaptım” demek biraz iddialı. Ama düşünsenize, Afrika’da günlerce, gecelerce hayvan görmek için beklemek, herkesin harcı değil. Çocuklu aileler, hastalar, yaşlılar... Süper servis aldığınız otelinizden en fazla yarım saatlik karayolu yolculuğuyla ulaştığınız parkta, unutulmaz bir tecrübe yaşanıyor. Yeterli zaman ayırın Tüm parklar, kuş parkı, hayvanat bahçesi ve gece safarisi için yetişkinler çocukların iki katı kadar bilet parası ödüyorlar. Kesinlikle değer. Şimdi bizim parayla 350 TL civarında; üstelik birkaç gün üst üste gidebilirsiniz. Bahçelerdeki lokantalar gayet iyi. Uzun zaman geçirmeyi göze alarak gitmenizde fayda var. Ayrıca, yürüme turlarında hayvanların beslenme saatlerini izleyebilirsiniz. Hatta kanguruları beslerken, ziyaretçilerin de elleriyle bebek kangurulara yemek yedirmelerine izin veriyorlar. orhun.atmis@gmail.com ÖYKÜLER BAHARIN ETTİKLERİ Orhan Vel 1. Baskı, 48 syf. Kupa Orhan Veli Orhun Atmış Ajanda 1. Baskı, 144 Sayfa AY BÜYÜRKEN UYUYAMAM Necat Cumalı 16. Baskı, 280 syf. GİZEMLİ ÖYKÜLER 1 Charles D ckens (Çev: Saadet Akıncı) 1. Baskı, 144 syf. Kupa Kupa Cumhuriyet Cin Ali Cin Ali ve Atı MUBI’de ödüllü TADINA BAK Dondurma zamanı! Havaların ısınmasıyla birlikte yavaş yavaş dondurma tüketimi de artmaya başlıyor. İstanbul’da en iyi dondurmayı yiyebileceğiniz yerler arasında meşhur olan birçok mekân var. Dondurmacı Ali Usta, Dondurmacı Yaşar Usta, Cremeria Milano, Büyükdere Dondurmacısı gibi mekânlar bulunuyor. Öykü Aras’ın iddialı ilk albümü... DİNLE Disiplinlerarası birçok üretime imza atan sanatçı Öykü Aras’ın elektronik müzik, ambient, özgür doğaçlama ve minimalizm gibi birçok müzik stilinden etkiler taşıyan ilk albümü “İçimize Doğru” çıktı... Birçok şarkıda söz ve müziğe Aras’ın imza attığı albümün prodüktörlüğünü Şevket Akıncı üstleniyor. İnsanın özüne doğru yaptığı bir yolculuğun hikâyesi olan “İçimize Doğru”, karanlığıyla yüzleşmeye cesaret eden ve aydınlığının sorumluluğunu alan insanların öykülerinden izler taşıyor. yönetmenin filmi l MUBI’nin nisan ayında seçkisine eklediği yeni filmler arasında, 93. Akademi (Oscar) Ödülleri’nde En İyi Yönetmen kategorisinde aday olan Chloé Zhao’nun ilk uzun metrajı “Ağabeylerimin Bana Öğrettiği Şarkılar” dikkat çekiyor. İZLE lı Seven’in üstlendiği sergide Hüner, film, roman veya mimari l Emre Hüner’in Arter’de açıyapı gibi formlar arasında aralan “[ELEKTROİZOLASYON]: Bilinme cı bir unsur olarak gördüğü senaryoyen Parametre KayıtDışı” başlıklı ki yu işlevinden bağımsızlaştırıyor ve nişisel sergisi, yarı kurgusal bir senaryo hai bir sonuca varmak yerine açık bir metni etrafında şekillenmiş yeni üre üretim yöntemi, bir senaryo yazım sütimlerden oluşuyor. Küratörlüğünü As reci öneriyor. Bir filozofun izlenimleri... OKU Aktivist kimliğiyle de öne çıkan filozof Günther Anders’in “Umutsuzsam Bana Ne! Değilmişim Gibi Devam!” adlı “Günlükler”i ilk kez İthaki Yayınları etiketiyle okurlarıyla buluşuyor. Herdem Belen ve Hüseyin Ertürk çevirisiyle raflardaki yerini alan kitapta Anders, II. Dünya Savaşı ekseninde Avrupa ve ABD’deki hayatına dair izlenimlerine yer veriyor. Ayrıca harabeler ve Hollywood kostümlerinden müze kültürüne, Holokost’tan atom bombasına ve savaş sonrası Almanya’nın ruhsal portresine kadar birçok konuda çarpıcı sorular ve yorumlarla dolu felsefi bir metin kimliğine de bürünüyor. ‘Genç Caz’cılar buraya! dinle İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 26 Haziran13 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek 28. İstanbul Caz Festivali kapsamındaki Genç Caz konserleri için başvurular başladı. Festival kapsamında 19 yıldır devam eden Genç Caz, Türkiye’de amatör veya yarı profesyonel olarak müzikle ilgilenen, 30 yaş altındaki genç müzisyen ve topluluklara festival programında yer alabilecekleri bir platform oluşturmayı amaçlıyor. Genç Caz müzisyenleri, şehrin farklı semtlerindeki parklarda ücretsiz olarak gerçekleştirilen Parklarda Caz kapsamında izleyicilerle buluşacak. (Ayrıntılı bilgi ve başvuru: http:// genccaz.iksv.org)