22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Alper Atatürk Köşkü Hasanoğlu “Yürüyen Köşk” de deniyor. Yalova’nın için- Hayat de. Atatürk, yakındaki çınarın, köşkün pence- relerine zarar vereceği için kesileceğini öğren- de anima miş. ç ok üzülmüş. ç are bulunmasını istemiş. O gezince günün mühendislik bilgisi, sorunu çözmeyi ba- şarmış. Köşk, temelinden sökülmüş, döşenen raylara oturtulmuş ve ileri doğru “yürümüş”. güzel Ben kızlarımı götürdüm, çok etkilendiler. Mırıldandıklarım… Yürüyen Köşk, bugün bir müze. Büyük lider Atatürk’ün mütevazı ve rafine zevkini anlamak fatih@fatihturkmenoglu.com Fatih Türkmenoğlu ugün serbest bir yazı yazmaya karar verdim. için çok güzel bir ziyaret noktası. Biraz bilinç akışına bırakmayı kendimi, yani Binsan Alper olarak bu satırlarda daha çıplak ve otantik olarak varolmayı istedim. Nedeni psikodi- Termal Atatürk Köşkü namik olarak kolayca yorumlanabilir elbette. Sahne- ye çıkan, sinema filmlerinde rol alan insanlar ne is- 1929 yılında, sadece 38 günde inşa edilmiş. tiyorlarsa ben de onu istiyor olmalıyım hayatın bu Küçük, ama müthiş bir güzellik. Mimarı Prof. vaktinde sanırım: Görülmek. Hakkı Eldem. Birçok önemli karar burada Demek görülmediğimi düşünüyorum ya da bir his alınmış. Ayrıca köşkte şaheser bir Ayvazos- bu düşünceye yol açtı. Üzerine bu sayfalarda birkaç ki tablosu var. Her defasında yüreğim başka yazı yazmış olduğum “yalnızlık ve yalnızlık duygu- türlü çarpıyor. su” çatışması olsa gerek bu ihtiyacımın kaynağı. HEr KESİN Bİr TUr GUT’U OLMALI Görülmenin yalnızlık duygusuna iyi ge- leceğini nereden çıkarıyoruz acaba? “Giyinip dışarı çıkıyorum hemen Ben bu evlere sığamam.” “Bezik Oynayan Kadınlar”ın Semiha’sı günlüğüne bu satırları yazar. İçi sıkılır bazen insanın, dışarısı iyi gelecek diye umar ya. Semiha da içinde ve içeride kalarak çaresizce boğmaya çalıştığı yalnızlık duygu- sunu hafifletmek için eskilerde kalan sevgiliyle konu- şur gibi günlüğüne yazar da yazar. Yetmez olunca yazı, insan içine atar kendini. Bir gün günlüğünü, nasıl olacaksa o, sevgilinin okuyacağını umar. Bu satırlardaki yüce duyguyu gö- recek ve geri dönecektir sevgili. Bunun gerçekleş- meyeceğinin aklına bir mıh gibi çakıldığı vakitlerde, kim olursa olsun ama birileri onu görsün diye dışarı çıkar. Herkes mutlu gibidir dışarıda, bir tek o yalnız- Yalova: İstanbul’un lık duygusu içinde kıvranır durur. Evine döner ve da- ha da yalnızdır artık. “işte Turgut’a gidiyorum, yağmur nasılsa yağmadı.” Herkesin gidebileceği bir Turgut’u olmalı. Kalkıp ona gitmeli yağmur yağmadığında ve kendini evin- yanı başında bir vaha de hissetmeli. “Hayatı sanat kurtaracak!” diye hay- kırıyordu Nietzsche; benim hayatımı şiir kurtaracak, eğer yine kendisi yok etmezse. kulların ara tati- li devam ediyor. Termal, dört bin seneden beri akıyor Bİr LİKTE İç MEK Oİstanbul’da olup ka- “Alışılmış Bir Vakit Tanımlaması” şiirini Edip Can- labalıktan gözü korkanlar u sular kaç de- da şifa bulmuş. Osman- sever, Duygu Sağıroğlu’na adamış. Yayımlandığı yıl için Yalova ciddi bir alterna- Bvir, kaç imparator- lı zamanında birçok köşk olan 1984’ten beri okuduğum bu şiirin adandığı ki- tif. Yenikapı’dan deniz otobü- luk gördü… Yok yok, gö- ve banyo yapılmış. şiyi merak etmemiş olmam nasıl açıklanabilir? O za- süyle gitmek çok kolay. Tabii 3. ren su aktı gitti, değil mi? Bir ara sırf Arap turist- manlar internet yoktu diyelim geçelim ve Google’a Köprü’yle de. İstanbullular için Şimdi akan her molekül ler vardı. Bir ara da Rus- bakalım: İlk şaşkınlık, Duygu bir erkek… 1932 do- sanki karşıda, biraz uzakça bir yeni. Gerçi buharlaşan, ça konuşan ülkelerden ğumlu, film yönetmeni, tiyatro dekoratörü, mimar. semte gitmişsiniz gibi. Hoop, yağmur olan, tekrar ye- gelen kadınlar. Şimdi or- “Deli Mıgır” Galatasaray Lisesi’ndeki lakabı. Hâlâ başka bir dünya. raltına sızan damlalar? talardaki Arapların ço- Ben çocukken çok gider- hayatta ve umarım daha uzun yıllar yaşar. Herhalde Neyse neyse; dört bin ğu yerli; Yalova’da evle- dik biz Yalova’ya. Hep Termal Krepen’de tanıştılar Cansever’le. O yılların sanatçı, yıldır burası bir kaplı- ri var. Ruslar çok azal- Otel’de kalırdık. Uzun kalırdık; yazar ve şairlerinin “birlikte içmek” için sık sık gittik- ca merkezi. Tarihte “Pi- mış. Bolca Avrupa’dan annem 21 günlük kaplıca kürü leri Beyoğlu Balık Pazarı’nda bir pasaj Krepen. Ar- Gö KçEdEr E Kö Yü tiya” olarak biliniyor bu Türkiye’ye tatile gelen yapmayı çok severdi. Ağlarmış tık yok. bölge. Mide suyu, ayak Türk turist vardı. ermal tesislerinin yanında. Yazın kalabalığında do- gibi keman çalan bir müzisyen “Birlikte içmek”i tırnak içinde yazmamın bir nedeni suyu, göz suyu, deği- Termal tesisleri çok iyi. Tlaşmak pek keyifli değil. Bu mevsimde merdivenli, vardı; akşam yemekleri bahçe- var elbette. Platon’un en çok bilinen diyaloglarından şik hastalıklara iyi geli- Hepsi yenilenmiş. He- süslü yollarıyla çok nostaljik. Eski Türk filmi tadında. Ne de yenirdi, çok şık olurdu. Can- biri olan Symposion, eski Yunancada “birlikte içme” yor. Abdülmecit’in annesi le yeni yapılan şık butik yazık ki köyün zevksiz mimarisi, o pahalı, özel, marka lı müzik vardı, klasik müzik sa- anlamına gelir. Türkçeye “Şölen” olarak çevrilmiştir Bezm-i Âlem Valide Sul- otellere giderseniz zaten olabilecek canım yeri, üç paralık etmeyi başarmış. dece. Hayatımda ilk kez kabak ama bu çeviri anlamından oldukça çok şey yitirmesi- tan, romatizmasına bura- söyleyecek hiç lafım yok. grateni orada yemiştim; herhal- ne neden olur. de on yaşımda falandım. Symposion eski Yunan kültürüne ait toplumsal bir Şimdi benim çocukluğumun Hayrettin Karaca Arboretumu ritüel. Yemekten sonra misafirler evin altarının et- Yalovası’nın yerinde yeller esi- rafında toplanırlar. Sunak anlamına da gelen al- yor. Kötü büyümüş bir Anadolu lkemizin ilk özel arboretumu, yani tar, yüksek bir masadır aynı zamanda. Önce el- şehri. Ama yer yer şaşırtıcı nok- Üağaç parkı burası. 2004 yılında va- ler yıkanır ve gelenlerin üstüne çeşitli esanslar ser- talar hâlâ var. Hani film genel kıf statüsüne kavuştu. Arboretum, havuzları, pilir. Herkes taç takar, şarap fıçıları kurallara uy- olarak kötü, ama bazı bölümler yürüyüş yolları, kuş cıvıltıları ve bin bir çeşit gun olarak süslenir. Bu başlangıç ritüeli oradakilerin çok iyi kotarılmış gibi. Ben size bitkisiyle adeta bir cennet. Lütfen görün bu- Dionysos’un kullarından olduğu anlamına gelir. Tan- o iyi bölümlerden bahsedeyim. rayı ve bu vizyoner beyefendiyi, Hayrettin rı Dionysos’a bağlılığın işareti olarak kadehlere dol- İnanın gitmeye değer. Karaca’yı, en güzel sözlerle, dualarla anın. durulan şarabın ilk yudumu yere dökülür. Bu arada flütler Apollon’a adanmış bir şarkı üflerler. Müziğin ve sanatın Tanrısı Apollon ile şarabın Tanrısı Diony- sos, ayrıca sırasıyla aklın ve coşkunun sembolleridir. ‘Nomadland’in ilham kaynağı Orhun CEZALANdIr ILAN İNSAN Atmış Görüldüğü gibi sıradan bir şölen değildir bu ve şimdi manevi bir tarafı da vardır. Konuşulacak konula- Türkçede rın ve içmenin ayrıntılarını belirlemek belli bir kişi- nin görevidir. Onurlu bir erkekten, şarabın etkisiy- Ajanda le sahip olduğu erdemleri unutmaması ve evine dö- nerken birinin ona eşlik etmesine ihtiyaç duymama- sı beklenir. Krepen’deki İmroz’da Edip Cansever, Turgut Uyar, avi, 2020’de çı- Mavi’den Duygu Sağıroğlu “birlikte içerken” ne konuştular da Mkardığı retros- Ünlü kebapçı şimdi Cansever bu şiiri Sağıroğlu’na adadı bilmiyorum pektif albüm “Kar- zamansız ya Kayıtları”ndan son- ama Platon’un Symposion’unda konu Eros’tu. Aris- Anadolu yakasında ra, çıktığı yeni yolun tophanes insanların başlangıçta bir küre bir aşk li Ocakbaşı; Gümüşsuyu, ilk meyvesi “Umduğum şeklinde ve iki başlı, dört kollu, dört ba- AKaraköy, Kuruçeşme şube- TADINA Gibi”yi müzikseverler- caklı olduklarını, daha sonra Zeus tara- mektubu lerinden sonra Anadolu yaka- BAK le paylaşıyor. “Karya fından ikiye bölünerek cezalandırıldıkları- sındaki ilk şubesini Suadiye’de Kayıtları”nı, Ege’ye ta- nı bu diyalogda anlatır. açtı. Ali Ocakbaşı Suadiye, ke- şınması ile başlayan de- Başımıza büyük belayı, platonik aşkı DİNLE bap severleri Adalar manzarasıyla ağırlaya- ğişim sürecinin bir ha- Platon, Sokrates’in ağzından anlatarak cak. Mönüde ise kebabın eşlikçileri arasında n İyi bercisi ve bir geçiş albü- sarar. Sokrates de güya Eros’un ne olduğunu yıllar yer alan mezeler, mevsimsel ve yöresel ürün- EFilm, mü olarak gören Mavi, önce Diotima adından bilge bir kadından dinlemiş- ler ile hazırlanıyor. Mevsimine göre her dö- En İyi Yö- yeni şarkısı “Umduğum tir. Erotikten anlaşılması gereken, bilgiye giden yol OKU nem yeni mezeler, yeni lezzetler mönüde yeri- netmen ve Gibi”yi ““amatör ruhu- olduğudur Diotima’ya göre. Tek olandan bütüne, ta- ni alıyor. Ali Ocakbaşı, tüm şubelerinde Kırkla- En İyi Ka- nu kaybetmemiş bir yet- mamlanmış olana gidiş, bu yücelme hali Eros’la baş- reli kıvırcık kuzusu, Antakya tuzlu yoğurdu, Er- dın Oyuncu kinliğin ilk meyvesi” ola- lar. Güzel bir bedene duyulan ve kendiliğinden geli- zincan tulum peyniri gibi yerel coğrafi işaretli Oscar Ödülleri’ni ka- rak tanımlıyor. şen bir arzudan, bir tutkudan en yüce olana, en yük- ürünlere yer verdiğini belirtiyor. zanan, Chloé Zhao’nun sek iyinin bilgisine ulaşılır. Diotima, dolayısıyla Sok- yönettiği ve Frances rates, dolayısıyla Platon bedensel arzu ve tutkuların McDormand’ın oyna- Balthazar turneye çıkıyor! geçici bir uğrak olduğunu, platonik aşkın ulaşılmayı dığı “Nomadland” fil- bekleyen Tanrı’yla bir olma hali olduğunu söyler do- minin ilham kayna- l Resimlerine plan- birbiriyle diyalog ha- laylı olarak. Hıristiyanlık da İslam da Platon’un Eros ğı “Göçebeler Diya- İzLE sız başlayıp duygu du- linde kurguladığı eser- tanımının devamıdır bu anlamda. rı: Yirmi Birinci Yüzyıl- rumunu boyayarak leri “Cry Baby” başlı- O gecenin sonunda yakışıklı komutan Alkibiades da Amerika’da Hayat- keşfe çıkan Bıyıkof ile ğı altında Bant Mag. oldukça sarhoş bir halde Symposion’a dahil olur. ta Kalmak” isimli bir ki- özgür alanlarda edilen dan- Havuz / Bina’da 11 Aralık’a tap... Jessica Bruder’in Sokrates’in anlattıklarını dinledikten sonra aşka bir sın ruhunu bulmak ve yansıt- kadar görülebilir. yazdığı kitap Amerikan övgü de o düzer. Ama Eros’a değil, Sokrates’edir bu mak için mecrasını resim ola- l Indie rock grubu Baltha- ekonomisinin karan- aşk övgüsü. İkisi, büyük bir tutkuyla arzuluyorlardır rak seçen Kerem Ardahan’ın zar, salgın sonrası ilk turnele- lık yüzünün göçebe kur- birbirlerini uzun süredir. Sokrates, çok çirkin olduğu iki seneye yayılan kolektif rinde +1’in katkılarıyla “Gez- banlarını gözler önü- söylenen yaşlı bir adamken Alkibiades, genç ve çok üretimi ilk kez izleyiciyle bu- gin Salon” kapsamında bu ne seriyor. Kitap, İthaki yakışıklı bir erkektir. luşuyor. Bireysel olarak bir- akşam saat 20.30’da Volk- Yayınları etiketiyle raf- Alkibiades, Sokrates’e döner ve şöyle der: “Ona çok sergiye dahil olan ikilinin swagen Arena’da olacak. lardaki yerini aldı. herkes baktı ama içini yalnızca ben gördüm.” orhun.atmis@gmail.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle