Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Alper
Atatürk Köşkü
Hasanoğlu
“Yürüyen Köşk” de deniyor. Yalova’nın için-
Hayat
de. Atatürk, yakındaki çınarın, köşkün pence-
relerine zarar vereceği için kesileceğini öğren-
de anima
miş. ç ok üzülmüş. ç are bulunmasını istemiş. O
gezince
günün mühendislik bilgisi, sorunu çözmeyi ba-
şarmış. Köşk, temelinden sökülmüş, döşenen
raylara oturtulmuş ve ileri doğru “yürümüş”.
güzel Ben kızlarımı götürdüm, çok etkilendiler.
Mırıldandıklarım…
Yürüyen Köşk, bugün bir müze. Büyük lider
Atatürk’ün mütevazı ve rafine zevkini anlamak
fatih@fatihturkmenoglu.com
Fatih Türkmenoğlu
ugün serbest bir yazı yazmaya karar verdim.
için çok güzel bir ziyaret noktası.
Biraz bilinç akışına bırakmayı kendimi, yani
Binsan Alper olarak bu satırlarda daha çıplak
ve otantik olarak varolmayı istedim. Nedeni psikodi-
Termal Atatürk Köşkü
namik olarak kolayca yorumlanabilir elbette. Sahne-
ye çıkan, sinema filmlerinde rol alan insanlar ne is-
1929 yılında, sadece 38 günde inşa edilmiş.
tiyorlarsa ben de onu istiyor olmalıyım hayatın bu
Küçük, ama müthiş bir güzellik. Mimarı Prof.
vaktinde sanırım: Görülmek.
Hakkı Eldem. Birçok önemli karar burada
Demek görülmediğimi düşünüyorum ya da bir his
alınmış. Ayrıca köşkte şaheser bir Ayvazos-
bu düşünceye yol açtı. Üzerine bu sayfalarda birkaç
ki tablosu var. Her defasında yüreğim başka
yazı yazmış olduğum “yalnızlık ve yalnızlık duygu-
türlü çarpıyor.
su” çatışması olsa gerek bu ihtiyacımın kaynağı.
HEr KESİN Bİr TUr GUT’U OLMALI
Görülmenin yalnızlık duygusuna iyi ge-
leceğini nereden çıkarıyoruz acaba?
“Giyinip dışarı çıkıyorum hemen
Ben bu evlere sığamam.”
“Bezik Oynayan Kadınlar”ın Semiha’sı günlüğüne
bu satırları yazar. İçi sıkılır bazen insanın, dışarısı iyi
gelecek diye umar ya. Semiha da içinde ve içeride
kalarak çaresizce boğmaya çalıştığı yalnızlık duygu-
sunu hafifletmek için eskilerde kalan sevgiliyle konu-
şur gibi günlüğüne yazar da yazar. Yetmez olunca
yazı, insan içine atar kendini.
Bir gün günlüğünü, nasıl olacaksa o, sevgilinin
okuyacağını umar. Bu satırlardaki yüce duyguyu gö-
recek ve geri dönecektir sevgili. Bunun gerçekleş-
meyeceğinin aklına bir mıh gibi çakıldığı vakitlerde,
kim olursa olsun ama birileri onu görsün diye dışarı
çıkar. Herkes mutlu gibidir dışarıda, bir tek o yalnız-
Yalova: İstanbul’un
lık duygusu içinde kıvranır durur. Evine döner ve da-
ha da yalnızdır artık.
“işte
Turgut’a gidiyorum, yağmur nasılsa
yağmadı.”
Herkesin gidebileceği bir Turgut’u olmalı. Kalkıp
ona gitmeli yağmur yağmadığında ve kendini evin-
yanı başında bir vaha
de hissetmeli. “Hayatı sanat kurtaracak!” diye hay-
kırıyordu Nietzsche; benim hayatımı şiir kurtaracak,
eğer yine kendisi yok etmezse.
kulların ara tati-
li devam ediyor.
Termal, dört bin seneden beri akıyor Bİr LİKTE İç MEK
Oİstanbul’da olup ka-
“Alışılmış Bir Vakit Tanımlaması” şiirini Edip Can-
labalıktan gözü korkanlar
u sular kaç de- da şifa bulmuş. Osman-
sever, Duygu Sağıroğlu’na adamış. Yayımlandığı yıl
için Yalova ciddi bir alterna-
Bvir, kaç imparator- lı zamanında birçok köşk
olan 1984’ten beri okuduğum bu şiirin adandığı ki-
tif. Yenikapı’dan deniz otobü-
luk gördü… Yok yok, gö- ve banyo yapılmış.
şiyi merak etmemiş olmam nasıl açıklanabilir? O za-
süyle gitmek çok kolay. Tabii 3.
ren su aktı gitti, değil mi? Bir ara sırf Arap turist-
manlar internet yoktu diyelim geçelim ve Google’a
Köprü’yle de. İstanbullular için
Şimdi akan her molekül ler vardı. Bir ara da Rus-
bakalım: İlk şaşkınlık, Duygu bir erkek… 1932 do-
sanki karşıda, biraz uzakça bir
yeni. Gerçi buharlaşan, ça konuşan ülkelerden
ğumlu, film yönetmeni, tiyatro dekoratörü, mimar.
semte gitmişsiniz gibi. Hoop,
yağmur olan, tekrar ye- gelen kadınlar. Şimdi or-
“Deli Mıgır” Galatasaray Lisesi’ndeki lakabı. Hâlâ
başka bir dünya.
raltına sızan damlalar? talardaki Arapların ço-
Ben çocukken çok gider- hayatta ve umarım daha uzun yıllar yaşar. Herhalde
Neyse neyse; dört bin ğu yerli; Yalova’da evle-
dik biz Yalova’ya. Hep Termal Krepen’de tanıştılar Cansever’le. O yılların sanatçı,
yıldır burası bir kaplı- ri var. Ruslar çok azal-
Otel’de kalırdık. Uzun kalırdık; yazar ve şairlerinin “birlikte içmek” için sık sık gittik-
ca merkezi. Tarihte “Pi- mış. Bolca Avrupa’dan
annem 21 günlük kaplıca kürü
leri Beyoğlu Balık Pazarı’nda bir pasaj Krepen. Ar-
Gö KçEdEr E Kö Yü
tiya” olarak biliniyor bu Türkiye’ye tatile gelen
yapmayı çok severdi. Ağlarmış
tık yok.
bölge. Mide suyu, ayak Türk turist vardı.
ermal tesislerinin yanında. Yazın kalabalığında do-
gibi keman çalan bir müzisyen
“Birlikte içmek”i tırnak içinde yazmamın bir nedeni
suyu, göz suyu, deği- Termal tesisleri çok iyi.
Tlaşmak pek keyifli değil. Bu mevsimde merdivenli,
vardı; akşam yemekleri bahçe-
var elbette. Platon’un en çok bilinen diyaloglarından
şik hastalıklara iyi geli- Hepsi yenilenmiş. He-
süslü yollarıyla çok nostaljik. Eski Türk filmi tadında. Ne
de yenirdi, çok şık olurdu. Can-
biri olan Symposion, eski Yunancada “birlikte içme”
yor. Abdülmecit’in annesi le yeni yapılan şık butik
yazık ki köyün zevksiz mimarisi, o pahalı, özel, marka
lı müzik vardı, klasik müzik sa-
anlamına gelir. Türkçeye “Şölen” olarak çevrilmiştir
Bezm-i Âlem Valide Sul- otellere giderseniz zaten
olabilecek canım yeri, üç paralık etmeyi başarmış.
dece. Hayatımda ilk kez kabak
ama bu çeviri anlamından oldukça çok şey yitirmesi-
tan, romatizmasına bura- söyleyecek hiç lafım yok.
grateni orada yemiştim; herhal-
ne neden olur.
de on yaşımda falandım.
Symposion eski Yunan kültürüne ait toplumsal bir
Şimdi benim çocukluğumun
Hayrettin Karaca Arboretumu
ritüel. Yemekten sonra misafirler evin altarının et-
Yalovası’nın yerinde yeller esi-
rafında toplanırlar. Sunak anlamına da gelen al-
yor. Kötü büyümüş bir Anadolu
lkemizin ilk özel arboretumu, yani
tar, yüksek bir masadır aynı zamanda. Önce el-
şehri. Ama yer yer şaşırtıcı nok-
Üağaç parkı burası. 2004 yılında va-
ler yıkanır ve gelenlerin üstüne çeşitli esanslar ser-
talar hâlâ var. Hani film genel
kıf statüsüne kavuştu. Arboretum, havuzları,
pilir. Herkes taç takar, şarap fıçıları kurallara uy-
olarak kötü, ama bazı bölümler
yürüyüş yolları, kuş cıvıltıları ve bin bir çeşit
gun olarak süslenir. Bu başlangıç ritüeli oradakilerin
çok iyi kotarılmış gibi. Ben size
bitkisiyle adeta bir cennet. Lütfen görün bu-
Dionysos’un kullarından olduğu anlamına gelir. Tan-
o iyi bölümlerden bahsedeyim.
rayı ve bu vizyoner beyefendiyi, Hayrettin
rı Dionysos’a bağlılığın işareti olarak kadehlere dol-
İnanın gitmeye değer.
Karaca’yı, en güzel sözlerle, dualarla anın.
durulan şarabın ilk yudumu yere dökülür. Bu arada
flütler Apollon’a adanmış bir şarkı üflerler. Müziğin
ve sanatın Tanrısı Apollon ile şarabın Tanrısı Diony-
sos, ayrıca sırasıyla aklın ve coşkunun sembolleridir.
‘Nomadland’in
ilham kaynağı
Orhun CEZALANdIr ILAN İNSAN
Atmış
Görüldüğü gibi sıradan bir şölen değildir bu ve
şimdi
manevi bir tarafı da vardır. Konuşulacak konula-
Türkçede
rın ve içmenin ayrıntılarını belirlemek belli bir kişi-
nin görevidir. Onurlu bir erkekten, şarabın etkisiy-
Ajanda
le sahip olduğu erdemleri unutmaması ve evine dö-
nerken birinin ona eşlik etmesine ihtiyaç duymama-
sı beklenir.
Krepen’deki İmroz’da Edip Cansever, Turgut Uyar,
avi, 2020’de çı-
Mavi’den
Duygu Sağıroğlu “birlikte içerken” ne konuştular da
Mkardığı retros-
Ünlü kebapçı şimdi
Cansever bu şiiri Sağıroğlu’na adadı bilmiyorum
pektif albüm “Kar-
zamansız
ya Kayıtları”ndan son- ama Platon’un Symposion’unda konu Eros’tu. Aris-
Anadolu yakasında
ra, çıktığı yeni yolun tophanes insanların başlangıçta bir küre
bir aşk
li Ocakbaşı; Gümüşsuyu,
ilk meyvesi “Umduğum şeklinde ve iki başlı, dört kollu, dört ba-
AKaraköy, Kuruçeşme şube-
TADINA
Gibi”yi müzikseverler-
caklı olduklarını, daha sonra Zeus tara-
mektubu
lerinden sonra Anadolu yaka-
BAK le paylaşıyor. “Karya
fından ikiye bölünerek cezalandırıldıkları-
sındaki ilk şubesini Suadiye’de
Kayıtları”nı, Ege’ye ta-
nı bu diyalogda anlatır.
açtı. Ali Ocakbaşı Suadiye, ke-
şınması ile başlayan de-
Başımıza büyük belayı, platonik aşkı
DİNLE
bap severleri Adalar manzarasıyla ağırlaya-
ğişim sürecinin bir ha-
Platon, Sokrates’in ağzından anlatarak
cak. Mönüde ise kebabın eşlikçileri arasında n İyi
bercisi ve bir geçiş albü-
sarar. Sokrates de güya Eros’un ne olduğunu yıllar
yer alan mezeler, mevsimsel ve yöresel ürün- EFilm,
mü olarak gören Mavi,
önce Diotima adından bilge bir kadından dinlemiş-
ler ile hazırlanıyor. Mevsimine göre her dö- En İyi Yö-
yeni şarkısı “Umduğum
tir. Erotikten anlaşılması gereken, bilgiye giden yol
OKU
nem yeni mezeler, yeni lezzetler mönüde yeri- netmen ve
Gibi”yi ““amatör ruhu-
olduğudur Diotima’ya göre. Tek olandan bütüne, ta-
ni alıyor. Ali Ocakbaşı, tüm şubelerinde Kırkla- En İyi Ka-
nu kaybetmemiş bir yet-
mamlanmış olana gidiş, bu yücelme hali Eros’la baş-
reli kıvırcık kuzusu, Antakya tuzlu yoğurdu, Er- dın Oyuncu
kinliğin ilk meyvesi” ola-
lar. Güzel bir bedene duyulan ve kendiliğinden geli-
zincan tulum peyniri gibi yerel coğrafi işaretli Oscar Ödülleri’ni ka-
rak tanımlıyor.
şen bir arzudan, bir tutkudan en yüce olana, en yük-
ürünlere yer verdiğini belirtiyor. zanan, Chloé Zhao’nun
sek iyinin bilgisine ulaşılır. Diotima, dolayısıyla Sok-
yönettiği ve Frances
rates, dolayısıyla Platon bedensel arzu ve tutkuların
McDormand’ın oyna-
Balthazar turneye çıkıyor! geçici bir uğrak olduğunu, platonik aşkın ulaşılmayı
dığı “Nomadland” fil-
bekleyen Tanrı’yla bir olma hali olduğunu söyler do-
minin ilham kayna-
l Resimlerine plan- birbiriyle diyalog ha- laylı olarak. Hıristiyanlık da İslam da Platon’un Eros
ğı “Göçebeler Diya-
İzLE
sız başlayıp duygu du- linde kurguladığı eser-
tanımının devamıdır bu anlamda.
rı: Yirmi Birinci Yüzyıl-
rumunu boyayarak leri “Cry Baby” başlı-
O gecenin sonunda yakışıklı komutan Alkibiades
da Amerika’da Hayat-
keşfe çıkan Bıyıkof ile ğı altında Bant Mag.
oldukça sarhoş bir halde Symposion’a dahil olur.
ta Kalmak” isimli bir ki-
özgür alanlarda edilen dan- Havuz / Bina’da 11 Aralık’a
tap... Jessica Bruder’in Sokrates’in anlattıklarını dinledikten sonra aşka bir
sın ruhunu bulmak ve yansıt- kadar görülebilir.
yazdığı kitap Amerikan övgü de o düzer. Ama Eros’a değil, Sokrates’edir bu
mak için mecrasını resim ola- l Indie rock grubu Baltha-
ekonomisinin karan-
aşk övgüsü. İkisi, büyük bir tutkuyla arzuluyorlardır
rak seçen Kerem Ardahan’ın zar, salgın sonrası ilk turnele-
lık yüzünün göçebe kur-
birbirlerini uzun süredir. Sokrates, çok çirkin olduğu
iki seneye yayılan kolektif rinde +1’in katkılarıyla “Gez-
banlarını gözler önü-
söylenen yaşlı bir adamken Alkibiades, genç ve çok
üretimi ilk kez izleyiciyle bu- gin Salon” kapsamında bu
ne seriyor. Kitap, İthaki
yakışıklı bir erkektir.
luşuyor. Bireysel olarak bir- akşam saat 20.30’da Volk-
Yayınları etiketiyle raf-
Alkibiades, Sokrates’e döner ve şöyle der: “Ona
çok sergiye dahil olan ikilinin swagen Arena’da olacak.
lardaki yerini aldı.
herkes baktı ama içini yalnızca ben gördüm.”
orhun.atmis@gmail.com