Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5
23 Ekim 2021 Cumartesi
Yası tamamlayabilmek
Yeni nesil bizden
daha cesur
insanı büyütüyor
u Derinlikli ilişkiler yaşa-
yamıyoruz. herkes ıs-
sız adam ve ıssız ka-
Katarsis ve Paylaş Benimle prog-
dın… n eyi kaçırıyoruz?
ramlarının sunucusu Klinik Psikolog
Bu genellemelerin dışın-
ç ınar ile yeni kitabı “Be-
Gökhan
da yaşayan insanlar da
nim Evim n eresi” için buluştuk. ç o-
var. Kendimizi tamir etme-
Kadınlar ve
ye çalışmakla çok meşgu-
cukluk yaralarımızdan acıyla baş
lüz. Tamir etmeye çalışır-
etme mekanizmalarına ve hayata
‘Gerçekler’:
ken de diğerlerinin yarala-
dair uzun uzun sohbet ettik.
rına, ihtiyaçlarına, duygu-
u Yaşadığımız hız çağında larına karşı hissizleşiyoruz.
tüm hislerimize aldırmaz- Bir narsise, saldırgana, pa-
Son Düello
sif agresife, çekingene bak-
dan gelip sonuç odaklı ya-
tığınızda esas meşgul ol-
şıyoruz. Bir nevi gittiğimiz
rtaçağın cesur şövalyeleri, destan-
maya çalıştığı kendini ko-
yoldan çok vardığımız yo-
sı savaşları, kılıç dövüşleri, gri şa-
rumaya çalışmak. İlişkinin
lun önemli olduğu bir çağ.
Otoları, renkli şölenleri ve tüm bun-
içinde de kendini korumak-
Ulaşmak istediğimiz yol da
ların arasında hayatta kalmaya çalışan
la bu kadar meşgul olan in-
hep aynı: Mutlu olmak. His-
‘isimsiz’ kadınları… Ridley Scott’ın yeni fil-
sanlar diğerlerine sevgi, il-
setmeyi nerede bıraktık?
mi Son Düello (The Last Duel), ilk bakışta
gi, değer vermekte çok zor-
Bence bu kadar mutlu ol-
epik bir 14. yüz-
Kitap, yemek
lanırlar.
makla meşgul olmamızın al-
yıl dramasını an-
u Peki yeni nesil iliş-
ve biraz da
tında, çok temelde yaşadığı-
dırsa da gerçek-
kileri nasıl yaşıyor?
mız mutsuzluklar ya da bu te 21. yüzyılın
hayat
Yeni nesil, bireysel ve
mutsuzluklardan bir an önce toplumsal cinsi-
toplumsal hayatta hem çok
Ebru D. Dedeoğlu
yet dinamikleri-
kaçınma çabamız var. Çün-
cesur hem de çok fazla
nin ustalıklı bir si-
kü mutluluğun bu kadar ha-
baskı, risk, tehlike hissettiği
Başak Bıçak
nemasal aktarı-
yatın hedefi olduğu bir hayat düzeninde, attığı -
için kendilerini korumakla
mı…
mız her adımda, daha fazla mutsuzluğu yaşıyo-
daha fazla meşguller. Ge-
1386 yılı, n ormandiya… Bölge-
ruz. Günümüzde mutlu olmak bir kaygıya dönüş-
nellemeyeyim ama bu du-
nin atmosferiyle uyumlu soğuk, gri
meye başladı. Sadece mutlu olarak bu hayat geç-
rum ilişkilerine de yansıyor
bir plan… iki Fransız şövalyesinin,
mez hatta mutluluk bir hedefe dönüştüğü zaman
olabilir. Onlar, bireylerden
biraz sonra yapacakları düellonun
insanı sistemli bir şekilde mutsuz eder. O yüzden
kalabalık oluşturuyorlar ve
hemen öncesinde açılan Son Dü-
de insanı insan yapan başka duygularla ilgili hep bizim nesilden daha cesur,
ello, Jean de Carrouges (Matt Da-
anlatmak istediğim dertlerim var. İnsan utanır ve kuvvetli oluyorlar.
mon), Jacques Le Gris (Adam Dri-
değer yargılarını oluşturur. İnsan korkar, kendisi-
ver) ve Leydi Marguerite de Car-
ni ve hayatını korur. İnsan öfkelenir
rouges (Jodie Comer) ile kısa sü-
u hadi anlatın nasıl bir duygu baba olmak? Bu duyguyu sorguluyor musunuz?
ve sınırlarını belirler hayatının içinde.
reli bir tanışıklığın ardından seyir-
Babanızla, kendi babalığınızı karşılaştırıyor musunuz?
İnsan üzülür ve psikolojik olarak bü-
cisini bu üç karakterin kaderleri-
Tabii ki sorguluyorum. Ben biraz hikâyeyi dönüştürebilmiş babalardanım. Babamın da şahane ta-
yür. Bu duyguların varlığını reddedip
nin kesiştiği ana götürüyor. Le Gris
rafları vardır. Onlarında yansıdığı yerler oluyor. Diğer taraftan da bazen babamda yoksun olduğum
de mutlu olmakla bu kadar meşgul
ile Sir Jean’ın katıldığı savaşla üç perdelik
halleri, oğluma davranırken kendimde yakalıyorum. “Yaptın işte bunu” deyip hemen telafi etmeye ça-
olmak çok büyük bir yanılgı.
hikâyesini anlatmaya başlayan filmin olay
lışıyorum. Hayat hata yapmama yeri değil, telafi yeri. Buna çok inanıyorum. Oğlum doğduktan son-
u Şu an insanlara TV’den seslenip
örgüsünün Akira Kurosawa’nın klasik ese-
ra aynı anda çok daha cesur ve çok daha korkak oldum. Bu aralar ölmemem lazım bilgisiyle beraber
acılarını paylaşıyorsunuz. Siz nasıl
ri Rashomon’un biçemine sırtını dayadığına
haliyle korkular birikiyor. İnsan baba olunca dönüşüyor, başkalaşıyor.
bir çocukluk geçirdiniz? Babanız-
şüphe yok. Ancak Son Düello’nun ara baş-
la çocukluk yaralarınızın üzerinden lıklarına gizlenen sır, Ridley Scott ile sena-
ni hissetmesini sağladım. Annemle de bü-
gelebildiniz mi? Ya anne hayatınızın ristlerin tarafını açıkça belli ederken, filmin
si, olmamışlık hali, benim hayatımda bir şey eksik
yüdükçe şefkatin arttığı, anlayışın yüksel- günümüz dünyasıyla uyumlu dokusunun,
neresindeydi?
ya da hayatım ile ilgili neyi görmezden geliyorum,
diği, birbirimizi takdir etmeye başladığımız kadın-erkek ilişkileri arasındaki dengesizlik-
Hayatı iş odaklı olan bir annem var.
neyi kapatmak için koşturup duruyorum, hangi
lerin, erkekler arasındaki güç ve iktidar sa-
bir hayata dönüştü. Kayıplarım var. Çok sevdikle-
Kendi ailesinde kız çocuğu olarak fazla değer gör-
eksikliğimle uğraşmak için mükemmel olmaya ça- vaşlarının, insan doğasından mütevellit ba-
rimi kaybettim. Oralarda çok fazla büyüdüm. Ya-
mediği için o değeri hayatta sağlayabilmek için ta-
lışıyorum” gibi sorularla beraber önce duyumsar, kış açısı farklılıklarının da bir göstergesine
sı tamamlayabilmek insanı büyütüyor. Ve sonra da
kıntılı, fazlaca kaygılı bir anne. Çok güzel zaman-
dönüşüyor. Ve en önemlisi, üçüncü bölüm-
sonra “Evet ben bunu yapıyorum, çocukluğumda
oğlum oldu...
larımız da oldu. Babam da hayatı duyarsızlaşa-
de konumlandığı yerle söz konusu duruşunu
yoktu, büyürken bunu reddettim” dedikten sonra
u Sizin aidiyet hissettiğiniz yer neresi?
rak baş edebilmeyi öğrenmiş bir ailede büyümüş
pekiştiren film, erkeklerin dünyasına acıma-
fark eder. Sonra da hayatın içinde bunları ele alır
(Gülüyor) Kitapta, “Benim evim benmişim” de-
ve hissetmeyi annemle beraber öğrenmiş. O da an-
sız -ve haklı- bir kadın bakışı fırlatıyor.
ve dönüştürmek için planlar yapar,
dim. Çünkü kendi hayatımda bu-
nemle beraber o kayığa bindi ve gitti. Bu durum
Eric Jager’in gerçek bir hikâyeye
ilişkisel ya da profesyonel destek alır.
güne kadar tüm yolculuğuma bak-
evde bana bireysel alan yarattı. Fazlaca yalnız kal-
dayanan aynı adlı romanından n i-
Ben de terapiye
Yeniden yola çıkar. Travma dediğimiz
tığımda “Burada mı daha iyiyim,
dığım zamanlar oldu. Sorgulayan bir çocuk oldu-
cole holofcener, Matt Damon ve
gidiyorum. Bence
şey irili ufaklı, hepimizin hayatında az
bu meslekte mi daha kendimim” di-
ğum için de çocuklukta çocukluğun, ergenlikte er-
Ben Affleck’in senaryolaştırdığı
ya da çok mevcut. Hepimiz bu dünya-
bizim meslekte
ye koştururken bütün bunlardan bir
genliğin jargonuna pek uyamadım. Dışarıda kalan
Son Düello, esasen anlatısını mavi
ya seçmeden gelmiş insanlarız. Anne
süre uzaklaşıp “Benim evim benmi-
çocuklardan ve gençlerden oldum. Buralar beni o en önemli şey
kanlı Fransız soylularının arasında
babamızın hem genetik hem de dene-
şim” dedim. Bu konuda ben de ki-
dönemde varoluşsal boşluklara düşürse de hayat-
sürekli terapiye
yaşanan bir tecavüz vakası üzerin-
yimsel aktarımlarıyla beraber hayatın
tabımın kahramanı Umut da fazla-
la ilgili uçlara götürse de şimdi çok büyüttü. Dün-
devam etmek. de temellendiriyor. Ortaçağda yalnız-
çok temel dönemlerinde bir şeyler ya-
ca yorgunuz. Benim evim benmi-
ya kadar kırık dökük anım var annem, babamla il-
ca hayatını sürdürmesi, ‘susması’ ve ‘doğur-
hem supervisor
şadık. Büyük travmalar dışında bazen
şim demek, hiç kendine bakmadan,
gili. Ama güzel yüzleştik biz.
ması’ beklenen kadınların yaşantılarını ve
hem de
değersizleştirildik, bazen görmezden
hep diğerlerinin yüzlerinde kendini
u Nasıl?
erkeklerin bu olaya yaklaşımlarını aktarma
terapistim var.
gelinip yok sayıldık, zorbalık gördük,
araman, sevilmekle, alkışlanmakla,
Psikoloji eğitimi almak, kendinle ve insanla bu
biçimiyle ise bir bakıma, alışılagelmiş şöval-
başkalarıyla kıyaslandık yani bütün
onaylanmakla, değer görmekle çok
kadar meşgul olmak sürekli olarak insana yeni bir ye romantizmini hicvediyor. Le Gris’nin te-
bu duyguları yüklendik. Ve o yüklen-
fazla kafa yorduğun bu hayatta eğer kendine bun-
doğum sağlıyor. Nasıl yüzleştim? Babamla olanı cavüzüne uğrayan Leydi Marguerite’in ba-
diklerimizle dönüşüyoruz. Ben şöyle bir yerde du-
ları veremiyorsan başkasından da alamayacağın şına gelen korkunç olayı anlatırken her bir
anlatayım. Üniversite ikinci sınıftaydım. Meyhane-
ruyorum: Bizim nelerle yüklendiğimizi fark etme-
anlamına geliyor. Kendine ait bir ev bulamıyorsan karakterin birbirinden tümüyle farklı bakış
ye gittik. İlk defa öyle bir ortamımız olmuştu. İç-
miz, onlarla yüzleşip, acısını çekip hafiflemek üze -
açılarını ve durumları/olayları algılama bi-
kendi içinde hangi eve girersen gir kendini yaban-
tik konuştum, içtik konuştuk, en son seslerin ger-
re bir dünya mevcut. Ne zaman derseniz? Sadece çimlerini gösteren film, aslında üç ayrı bö-
cı hissediyorsun.
çekten yükseldiği, öfkemizi birbirimizden çıkart-
“Hazır olduğumuzda!” diyebilirim. Unutmamak lümde benzer hikâye akışlarını yansıtıyor
u Her insanın hayatında bir dram yatıyor. Bu
tığımız zamanlar oldu. Ama gecenin sonunda bir
gibi görünse de kadraj tercihleri ve oyuncu
gerekir ki her an herkes kendi hayatıyla ilgili her
dramlarla nasıl baş edip hayata devam edeceğiz?
an var işte “elini omzuma attığı ve oradan öyle yü-
performanslarındaki değişikliklerle bambaş-
şeyin üzerine gitmeye hazır değil. Bazı yükleri de
Yaşayarak. Bu yaşamak sadece “acını yaşa” gi-
rüyüp gittiğimiz”. Bence çok fazla şey kırıldı, de-
ka üç yaklaşım sunuyor. Nasıl ki yaşadığı-
kabul edip kendi haline bırakacağız.
bi temel bir söylem değil. İnsan, huzursuzluk his-
ğişti ve dönüştü. Onun hissetmediği yerlerden be-
mız her olayın veyahut sarf edilmiş her söz-
cüğün farklı bir tarafı varsa, Son Düello’da
geçen hadiselerin, cümlelerin, davranışla-
rın ve hatta bakışların dahi ayrı gerçeklikleri
var. Ridley Scott, şövalyeler çağının sınıf ay-
O ZAMAN SEVERİM SENİ
rımı gözetmeksizin ‘aynılaştırılan’, erkeğin
amanında “Hadi bunu da benim be sokuyor bazen. Farkında olup değişiyorsan ramıyorsun diye kızdı. Eşinin yatak örtüsünü düzeltme-
mülkiyetinde olduğu için kendisine tecavüz
için ye, tabakta kalmasın, üzü- ne âlâ. Yoksa beklentili bir kapı başı nöbeti, gi- si hep sorun oldu, o çoraplar hep yatak altında kaldı.
edilmiş olsa da dava konusu bile olamayan,
Zlürüm” diye duyan kişiler, yıllar rer hayatına. Bir türlü zevkine göre olmadı eşinin yine o hediye, yi-
salt erkekler arası güç savaşlarının bir pi-
sonra “Bir kere de elinde çiçekle gel be Keşke yaranmaya mecbur hal içine girme- ne yanlış aldın, hem de bile bile. Arkadaşını zamanında
yonu haline gelen, hisleri/canı/varlığı dahi
adam” ya da “Şu yemeği de bir zama- sek, karşımızdakine de bunu hissettirmesek. Da- aramadın. Kardeşine nasılsın diye sormadın. Babanın
önemsiz kadınlarını hikâyeleştirirken, final
nında hazırla be kadın” diye cümle ku- ha özgür yaşasak, yaşatsak. Az uzaklaşıp ken- istediği bir evlat olamadın. Nerede tenkit varsa, orada
tercihiyle de tavrını netleştiriyor: Düelloyu
rabilir. Çünkü onlar, istedikleri olmayın- dimizden, yine kendimize dışarıdan baksak. Dı- attı kalbin, hep sıkıştın. İçini yiyen fikirlerin... O yüzden
kim kazanırsa kazansın, ‘gerçeğin’ bir ka-
ca sevmeyi bilmezler ya da göstermez- şarıdan kendine bakmayı başarabilmiş her- aramak istemedin teyzeni, biliyordun yiyecektin sitemle-
dının değil, yalnızca ve yalnızca ‘Tanrı’nın
ler çoğu zaman, koşulları vardır. On- kes çocuk kalbini saklar ve hayatını kolaylar. İş- ri. “Neredesin sen bakayım? Unuttun mu beni? Gelmez-
hakikati’ olduğu bir toplumda, çamura bu-
lar, “Yap, o zaman seni severim” der- te o hep aranılan, zili çalınan insan olur, çünkü sen döverim bak seni.”
lanmış kibirleriyle savaşan, gözlerini güç ve
Dut Ağacı
ler. Öyle öğrenmişlerdir. İsteğe bağlı- giden yorulmayacağını bilir. Molasını da hep Koşullu sevgilerle ayrıldık hep. Kimimiz geçti çizgiden,
iktidarın kör ettiği erkeklerin zavallı halleri
Pınar Sur
dırlar. Küserler. Yalın, basit düşünemez- orada verir. kimimiz kaldı ortasında. Kontrol kalemi gibiyiz, herke-
günümüzde hâlâ susturulan, susmak zorun-
pinarsur.ps@gmail.com
ler. Sonra mutsuzluklar, yılgınlıklar, son- Birinin onayını almak ya da en ufacık bir ko- sin hayatının içinde. Boş veremiyoruz. Oysa bir kapı ko-
da kalan kadınlara da bir mesaj niteliği ta-
ra neredeyse yazılı bir anlaşmaya varan nuda bile ne der acaba diye telaşa düşmek sı- lu çıkıyor çivisinden, düşüyor yere. Kapı kırgın değil ko-
şıyor aslında…
şartlar eşliğinde yaşamlar başlar. Pazarlık gibidir. Hatta nırsız gönülsüzlük yaratır, herkes bilir. Bu duygulardan la, kol da kapıya. Üstelik ikisini birleştiren çivi de değil
Özetle Son Düello, sinema tari-
pazarda gibisindir. Sen oraya bir tane de limon koy, on geçmeyenler zaten yok gibidir. Tişörtünü karadut leke- suçlu. Sen de kabul ediyorsun. Bir kâğıdı dörde katlayıp
hinde yüzlerce örneğini izlediğimiz
liraya tamamlayalım dersin. Adı ilişkiyse eğer, oldukça si yapan çocuk hemen annesine bakar ürkek gözler- araya sıkıştırıyorsun. Sonra dönüp de kendine kâğıdı
bir türe ait filmi sunuş biçimiyle se-
yorgun geçer. Bu anlaşma gibi yaşam, insanı gerer. le, çünkü temiz olmaya koşullanmıştır. Birazdan annesi övüyorsun. Bir kâğıt olmadıktan sonra, kapı kolsuz, kol
yircisini yakalamayı başarıyor.
Çocukluğumuzdan itibaren kulağımıza gelen sesler- ona çok kızacaktır. Çünkü o temizse onu sevecekler diye çivisiz çok kalır. Basit düşünmek lazım. Uydur çözümü
Adam Driver ve Ben Affleck’in rollerinin
le alışkanlıklarımızı belirleyebiliyoruz. Çünkü aksini bil- sanmaktadır. Kim bilir belki de öyledir. İyiysen seni se- koşullara. Bakma, görme, duyma başkasını fazla. Her-
hakkını fazlasıyla verdiği, Matt Damon’ın
miyoruz. Bir gün biri çıkıp da “Yetti be” diyene kadar verler. Temizsen kalmana izin verirler. Çalışkansan ar- kesin sıkıştırdığı bir kâğıdı vardır aklına gelen, sen kapı-
kariyerinin en iyi performanslarından biri-
aslında, neyin yetmesi gerektiğinin farkında bile deği- kadaş olurlar. Güzelsen seninle yürürler. yı aç, gir içeri. Varsın üstünde de kalsın meyvenin lekesi.
ni sergilediği filmde, Jodie Comer ise bu üç
liz. Farkında olmak ya motive ediyor ya da daha di- Yemeği yemediği için suratını astı annen. Saçını iyi ta-
yıldız ismin gölgesinde kalmak şöyle dur-
sun, her birinin önüne geçecek kadar göz
kamaştırıcı... Tam da böylesi güçlü bir ka-
dın hikâyesinde olması gerektiği gibi…
4 BiR SORU
4 Zihnini Aç 4 hAYATIn I Aç
Kahramanından en çok
Okuduğunuz ilk kitabı hatırlıyor musunuz? Peki, Bu hafta kitaplardan gidelim. Hadi birine
Puanım: 8/10
etkilendiğiniz kitap hangisiydi ve
onu nereden aldığınızı? Birisi size tavsiye etti de mi bir kitap alıp hediye edelim, ilk sayfasına da
neden? Bana da yazar mısınız?
aldınız, yoksa birisi hediye mi etti? tarihi not düşelim.
basakbicak@gmail.com