Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 Ocak 2021 Cumartesi 5 Taylan Kümeli’den Püf Lokmaları Evde kilo vermenin 10 sırrı 2020yılıyla ilgili çok şey yazıldı, yazılıyor. Binlerce yorum, nitelendirme var ama benim için tek bir kelimeyle ifade etmek mümkün 2020’yi. 2020 acayip bir yıldı ve acayip olmaya da devam ediyor. Her şeyimiz gibi beslenme alışkanlığımızı da altüst etti. Bir kısmımız başta bağışıklık sistemimizi desteklemek için sağlıklı beslenmeye daha fazla önem verdi. Bir kısmımız ise aklına gelen her tarifi deneyip evde kalmak demek daha fazla yemek yemekmiş gibi aşırı yemeye devam etti. Elbette evde kaldığımız zaman da sağlıklı beslenmek, spor yapmak vücudumuzu en ideal performansa yakın tutmak mümkün. Nasıl mı? Evde kilo vermenizi sağlayacak kurallar: Oyuncu Bâlâ Atabek’in modern Kadın öyküleri kent hikâyelerinden oluşan yeni kitabı En Sevdiğim Şarkılar çoğalmalı u Öykülerinde kadın üzerinden hayatı, korkularımızı, hep başrolyalnızlıklarımızı ve karşılaşmaları konuştuk. Buyrun sohbetimize... de. Tüm isyanlarımıza rağmen her gün bu sayılar her gün kadınlar öldürülüyor. Ne söylemek istersin? Yaşadığımız çağda bir insanın hayatının bu kadar kolay katledilmesine, yok edilmesine inanamıyorum. Dünya garip bir devranın içinden geçerken bunların yaşanıyor olmasını ve daha şidFOTOĞRAF: Ayşegül Karacan detli hale gelmesini anlayamıyorum. Gömülüyorlar, parçalanıyorKitap, yemek lar, yakılıyorlar bu nasıl bir şey? Yakve biraz da hayat Ebru D. Dedeoğlu mak ne demek? O kadar rahatsız, öfkeli ve sinirliyim ki psikolojim bozuluyor. Dizilerde verdiğiniz mesajlar da çok önemli. Buna Karşılaşmalar toplu olarak hayır demeliyiz. Oyuncular olarak görevimiz, bize gelen bu tarz hikâyeleri düzeltmek ya da hayır demek. Bunun bir parçası olmamalıyız. Kadın cibüyülüdür nayetleri konusunda tüm sanatçıların hem üretimde olmaları hem de görünür işleri var etmeleri gerekiyor. 1.Yemek saatlerinizi normale döndürün Özellikle kahvaltıyı atlamak kilo vermenize yardımcı olmaz. Aç hissettiğiniz için gün boyunca daha fazla atıştırmaya başlayabilirsiniz. Gün içinde düzenli zamanlarda yemek yemek, kaloriyi daha hızlı yakmanıza yardımcı olur. Ayrıca yağ ve şeker oranı yüksek yiyecekleri atıştırma isteğini de azaltır. 2. Bol meyve ve sebze yiyin Meyve ve sebzeler düşük kalorili ve yağsızdır ve lif bakımından yüksektir, düşük kalori yağsız ve yüksek lif başarılı kilo kaybı için 3 temel bileşendir. Bol miktarda vitamin ve mineral de içerirler. 3.Daha aktif olun. Aktif olmak, kilo vermenin anahtarıdır. Egzersiz, sağlık açısından pek çok fayda sağlamanın yanı sıra, yalnızca diyetle kaybedemeyeceğiniz fazla kalorileri yakmanıza yardımcı olabilir. 4.Bol su için İnsanlar bazen susuzluğu açlıkla karıştırır. Gerçekten ihtiyacınız olan şey bir bardak su olduğunda fazladan kalori tüketebilirsiniz. Gün boyu içeceğiniz su sizi hem tok tutar hem de metabolizmanızı hızlandırır. 5.Yüksek lifli yiyecekler yiyin Bol miktarda lif içeren yiyecekler tok hissetmenize yardımcı olabilir, bu da kilo vermek için mükemmeldir. Lif yalnızca meyve ve sebze, yulaf, kepekli ekmek, esmer pirinç ve kepeği alınmamış buğday ve irmikten yapılan makarna ve kuru fasulye, bezelye ve yeşil mercimek gibi besinlerde fazlaca bulunur. 6.Etiketleri okuyun. Yiyecek etiketlerinin nasıl okunacağını bilmek, daha sağlıklı seçenekleri seçmenize yardımcı olabilir. Belirli bir yiyeceğin kilo verme planındaki günlük kalori getirisini nasıl planlayacağınızı anlamak için kalori bilgilerini kullanın. Evinize aldığınız yiyeceklerin planlamasında bu bilgi önemlidir. 7. Daha küçük bir tabak kullanın. Daha küçük tabaklar ve kâseler kullanarak yavaş yavaş aç kalmadan daha küçük porsiyonlar yemeye alışabilirsiniz. Midenin beyne dolu olduğunu söylemesi yaklaşık 20 dakika sürer, bu yüzden yavaşça yiyin ve tok hissetmeden yemeyi bırakın. 8. Yiyecekleri yasaklamayın. Kilo verme planınızda hiçbir yiyeceği, özellikle sevdiklerinizi yasaklamayın. Yiyecekleri yasaklamak sadece onları daha çok istemenize neden olur. Günlük kalori alımınız dahilinde porsiyon kontrolü ve belli aralıklarla sevdiğiniz yemekleri yiyin. 9. Abur cubur stoklamayın. Baştan çıkmayı önlemek için evde abur cubur stoklamayın. Bunun yerine meyve, tuzsuz karabuğday krakerleri, yulaf kekleri, tuzsuz veya şekersiz patlamış mısır gibi atıştırmalıkları tercih edin. 10. Alkolü azaltın. Standart bir bardak şarap, bir parça çikolata kadar kalori içerebilir. Evde kaldığınız sürece su, çay, kahve bitki çayı, kefir, ayranı tercih edin. Erkekler hep12 yaşında u Babaları da birey olarak görsek ve o kadar da cesur olmadıklarını anlasak sorun çözülecek sanırım. Ne dersin? Zaten mesele babalarımızı bir birey olarak görmediğimiz için patlak veriyor. Çünkü, babamızın da bir annesi, bir babası vardı, o da çocuktu. Bunları gözetmek gerekiyor. Ebeveyn olarak da korkularımız var. Hata insana dair. Hikâye de ergen baba ve olgun olmak zorunda kalmış, yaşını yaşayamamış bir genç kız var. Var böyle insanlar. Benim de böyle tamamıyla benzemese de benzer bir hikâyem var. Tanıklık ettiğim meselelerde de süreci o kadar iyi anladım ki bazı babalar küçük bir erkek çocuğu gibiler. u Erkeklerin en büyüğü 12 yaşında değil mi zaten? Çok bile söyledin. Fena. u Şahane bir anneannen olduğunu okudum. Ailenin amazon kadınlarından bahsetsene biraz. Anneannem filolog, Halide Edib Adıvar’ın öğrencilerinden, annem ise sosyolog. Rahatlığına düşkün bir aileyiz. Kitaplarla, filmlerle iç içe bir hayatları vardı. Kadının toplum içerisindeki resmiyle kafaları hiçbir zaman uyuşmadı. Onların etkisi üzerimde vazgeçilmezdir. Bizim ailenin kadınları Amazon kadınlarıdır. İnatçıdırlar. Adalet arayışı içine hayatlarını kurmuşlardır. u En sevdiğin yemek? Hangi müzik yakışırdı? En sevdiğim yemek kurufasulye. Çok severim. Bayılırım. Etli, etsiz. Etsiz olursa daha da çok severim. Acı çok severdim eskiden şimdi pek yemiyorum. Kurufasulyenin müziği olsaydı kesinlikle Zeki Müren’in Rumba’sı olurdu. Bence kurufasulye “rumba da rumba” diyerek yenilmeli. Çok eğlenceli. Kuru fasulyepilav ve turşu. İnsan daha ne ister? u En Sevdiğim Şarkılar anlardan oluşan, sonu açık ve iç dünyamıza seslenen kent hikâyelerinden oluşuyor. Müthiş keyifle okudum. En Sevdiğim Şarkıları yazmaya nasıl karar verdin? Bu, benim dördüncü kitabım. Genellikle müzikle yazıyorum. Bu sefer görünür olmasının sebebi ismi başlığa taşımış olmamız. Müzikle yazmak benim için çok özel, atmosferi ve karakterleri oluşturmamda çok yararlı oluyor. u Geçenlerde 35 yaşını kutladın. Kadınlığın en güzel dönemlerinin başlangıcı. Kitaptaki sorgulamalar kendi sorgulamaların diyebilir miyiz? Tabii ki hepsi kendi sorgulamalarım ve kendi yalnız hissedişlerim. Bütün kişisel yüzleşmelerimin hepsi öykülerimde var. Kendime yazıyorum gibi bir durum aslında. Rahatlamak, daha iyi hissedebilmek için ve kendim gibi insanlarla karşılaşabilmek, “biz de burdayız” demek için yazıyorum. YALNIZLIĞIN GÜCÜ u Öykülerinin ana temalarından biri karşılaşmak. Önemli olan tanışmak mı? Yoksa hayatımızın bir anında karşılaşmak mı? Hayatımızın bir anında karşılaşmak. Çünkü hayatımızın bir anında karşılaştığımız şeyler, bazen yapıtaşlarımızı oluşturuyor. Ben de öykülerimi anlık karşılaşmalar üzerine kurguladım. Anlık karşılaşmaların büyüleyici, cesur ve özgürleştirici olduğuna inanıyorum. u Her şeyi Bilen Kadın’da şehirli yorgun bir kadının yanlızlığı ve ansızın tanımadığı birinden gelen telefonla kendi içinde yaşadığı sorgulamalarını okuyoruz. Gerçek veya sanrı. Ucu açık. Yalnız kalmak neden bu kadar korkutucu geliyor? Esas mesele nedir? Çok güzel soru. Yalnızlık bana 20’li yaşlarımda kalabalık geçirmeme rağmen çok korkutucu geliyordu. Nedense? (gülüyor) Tam olarak kafamda yalnızlığı oturtamamıştım, ödüm patlıyordu. 30’umdan sonra ise yalnızlık meselesinin çok özel ve çok nitelikli bir şey olduğunu anladım. Tadını çıkarıyorum. Yalnız insan olmak ise çok ayrı bir şey hepimiz yalnızız zaten. Yalnız geldik, yalnız gideceğiz. Tadına ve güBASI LKABAĞI ÇOR Balkabaklarını haşlayıp eziyoruz. İki kaşık zencefil, yarım litreden biraz fazla süt, bir yemek kaşığı tuzlu tereyağ, tuz, bolca karabiber ekliyoruz. Çorbaları biraz kıvamlı sevdiğimden biraz koyu oluyor ama siz zevkinize göre su veya süt ile inceltebilirsiniz. Hepsini karıştırarak kısık ateşte 15 dakika kaynatıyoruz. Krema sevmediğimden kullanmıyorum. Çorba çok bereketli. Kocaman bir tencere yapıp, sevdiklerinize kavanoz kavanoz verebilirsiniz. Servis ederken de iki yaprak taze nane enfes bir tat veriyor. Afiyet olsun. cüne varmak çok güzel. Ama kalabalıkların içinde yalnız olma meselesi çok melankolik ve üzücü bir durum. Kendi çevrem açısından baktığımda dostlarımla, anlaşılmakla ilgili şanslıyım. Yalnız hissetmiyorum. Karakomedi tadındaki öykün Asansör’de çok satan olmayan bir yazar ve geniş zamanlı korkularını okuyoruz. Evlenerek çoğalarak biz olarak hayatın sırrını çözüp mutlu sona ulaşıyor muyuz? Hayatın geniş zamanda tek hedefi yalnız yaşlanmamak mı? Yaşam yolculuğunda kadın ya da erkek olarak görev, nihai amaç sadece evlenmek ve üremek olmamalı diye düşünüyorum. Bir çeşitliliği vardır kendi içinde. (gülüyor) Biraz da “Asansör” öyküsü yalnız olan bekâr arkadaşlarımızın üstündeki yüklerin de kara komedisi aslında. Ve aynı zamanda benim yazar tarafımla da dalga geçtiğim öykü. u Şüphe, aldatma, kıskançlık. Üç büyük yara. Bir insan nasıl affeder aldatılınca? Affetmeli midir? Aldatılınca çok affedeni duymadım ama göz yumanını gördüm ya da duydum. Göz yummak ile affetmek çok ayrı. Aldatmak, aldatılmak ve sonra devam etme kararı almak enteresan bir konu. İlişkide sadakat ne kadar gerçekçi olabilir? Sanmıyorum aynı insandan ölene kadar hoşlanalım. (gülüyor). Aldatılınca öz değeri kaybediyoruz. Erkek ya da kadın fark etmez. Ben uzun süreli ilişkilerde karşılıklı affetmenin, anlayışlı olmanın faydalı olacağını düşünüyorum. KORKMAmAK ÖZGÜRLEŞTİRİR u Sen böyle bir tecrübe yaşadın mı? Tabii ki. Aldatıldım. Öyle bir karar anı ki harcadığınız emeğe karşılık ya devam etmeye karar veriyorsunuz ya da gitmeye. Kalayım mı, gideyim mi arasında oluyorsunuz. Ben kalmayı tercih etmiştim. “Sonra daha iyiye gitti mi?” dersen, daha iyiye gitmedi ama en azından bu benim seçimim, kararım diyebiliyorum. Deneyimlemiş oldum. u En sevdiğim öykülerden biri Mucize Hanım. Satır aralarından sormak istiyorum. Birileri seçmeli, birileri seçilmeliydi, ne berbat iki yoldu. En çok buna karşıydı, seçimlerin oluşturduğu yanılsamalara. Oysa seçim yapmak özgürlüğe açılan kapı değil midir? Aynen öyle. Öyküde de birinin seçilme halinden söz ediyorum. Seçilmek biraz kısıtlayıcı, zorlayıcı bir konu. Ama kendi adınıza yaptığınız seçimler ve korkmama hali kişiyi özgürleştirir. Yeter ki onları görebilecek deneyimde olalım. BA