18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hayat gezince Fatih güzel Türkmenoğlu [email protected] Karındeşen Jack’in semti Londra’nın dünyaca meşhur seri katili “Jack the Ripper”, Karındeşen Jack, bu semtin çocuğu. Bugün, Jack the Ripper turları düzenleniyor. Cinayetlerin tam olarak işlendiği Shoreditch, Whitechapel mahallesinde, yürüyerek yapılıyor. Her akşam saat 19.30’da başlıyor. Jack, gerçek mi değil mi tam olarak bilinemiyor aslında. O dönemde gazetelerin çok satılmasını sağlayan olaylar, tüm dünya kamuoyunun da dikkatini fazlasıyla çekmiş. Bu korkunç cinayetler ve Jack, 130 sene sonra, gayet başarılı bir şekilde, turistik bir cazibe olarak pazarlanıyor. Pandemide bir Ayhan Parmak Londra’nın Türkler’i Shoreditch sokaklarında yürürken, bir berber dükkânı gördüm. İsmi “Jack the Clipper”, malum, Jack the Ripper’dan türetilmiş. Berberlerden biri kapıdaydı, yol sordum. Harika bir İngilizceyle tarif etti, ama çocuğun yüzü çok tanıdık geldi. “Nerelisin” diye sordum, Türk’müş. Sohbete başladık tabii. Ayhan Parmak, Bingöllü, 21 sene önce ailesiyle Londra’ya yerleşmiş. Berber dükkânında çalışıyor, ama dükkân sahibi de Kıbrıslı bir Türk’müş. Hayatından, işinden, kazancından, Shoreditch’in bohem havasından çok mutlu. “Gel abi, sana bir Türk kahvesi ikram edeyim” dedi. Ayhan’la çok güzel sohbet ettik, “Türkiye’de yaşamak istiyorum, burası sadece iş” dedi. Ediz Erdoğdu İstanbul’dan arkadaşım Ediz Erdoğdu’yla buluştum. Ediz, konfeksiyon sektöründe çalışan bir iş insanı. İki yıl evvel geldi Londra’ya. Pandemi döneminde çok iyi iş yapamadı, ama onun dışında İngiltere’de yaşamaktan son derece memnun. Hayatını bir de burada denemek istedi. “Oğlumun geleceğinin daha sağlam temellere dayanmasını istedim” dedi. Seda Erkman, yoga eğitmeni. Aslında psikoloji eğitimi aldı, master yaptı. İngiltere’de kristal çanaklarla yapılan şifa eğitimi aldı. Londra’da şifa konusunun ne kadar ciddiye alındığını gördükten sonra da kalmaya karar verdi. “Londra bu yüzden ilgimi çekti. Vegan ve glutensiz beslenen biri olarak da sosyal hayat çok daha rahat oldu benim için” diyor. Seda Erkman yurtdışı kaçamağı: Shoreditch Londra Sanırsınız ilk kez yurtdışına çıkacak bir üniversite öğrencisiyim. Acaba tedbirler nasıl, gereken formları eksiksiz doldurdum mu, kuyruklar uzun mu olur düşünceleriyle üç saat evvel havaalanındaydım. Bir heyecan, bir panik. Hayatımın son 25 yılında gazeteci, televizyoncuydum. Daha çok gezi programları yaptım. Her hafta, bazen iki, hatta üç ayrı yere gidip geldim. Bu sefer altı aydır ül Shoreditch’te çok sayıda kafe açılmış, her biri keden dışarı çıkmadım. Hat çok güzel. Zincirlerden farklı olarak, acayip ta yedi ay! Neyse, gördük ki rahat, kasmayan, ama kendi içinde bir havası insan bir yerlere gitmeden de olan yerler. İnsan oturunca saatlerce kalkmak yaşayabiliyormuş. istemiyor. Etraftakiler ki çoğu çok gençler sakin sakin Soğukkanlılar Yine de gezmek çok güzel. oturup konuşuyorlar. Kimi çalışıyor, kimi okuyor. Göz göze gelindiğinde mutlaka bir gülümsemeyle selam veriliyor. Hayat gerçekten de gezince daha güzel... Gümrükten “hoş geldiniz” diyerek karşıladı kapıdaki memur. Gayet rahat bir şekilde metroyla şehir merkezindeki otelime ulaştım. Tekrar bir başka ülkede olma hissinin o ateşleyen heyecanı her yanımı sardı. Covid19’u falan tamamıyla unuttum. Hemen küçük çantamı odaya atıp sokaklara fırladım. Gördüm ki İngilizler’in büyük kısmı da benim gibiler. Sokaktaki insanların yarısında maske yok. Lokantalar ve kafelerin girişlerine konan bir QR kod sayesinde kişisel bilgiler havuzda toplanıyor. Onun dışında okullar açık, ofisler açık. Hayat normal akışında devam ediyor. Çocuklar öğretmenleriyle parklarda sonbahar yapraklarını inceleyip resimler çiziyorlar, spor derslerinde kan ter içinde kalana kadar koşuyorlar. Hoşuma gitti. Zaten baştan beri hep böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Tüm Londra’yı yürüdüm. cool londralıların mekânı ce adım bile atılmayan, neredeyse terk edilmiş, oldukça tehlikeli, yıkık dökük bir uzak bölgeymiş. Zaten şehrin pek de makbul sayılmayan doğu yakasında. Nasıl olmuşsa, böyle eklektik, hip, bohem bir havaya bürünüvermiş. En güzel kafeler, lokantalar, şık bürolar birer birer açılmış. Sırf Shoreditch’te vakit geçiren bir grup gezgin türemiş. “Cool” Londralılar, burada sosyalleşir olmuşlar. Oxford Street, Notting Hill, Hyde Park, Piccadilly Circus’tan çok farklı yapısıyla, insanları cezbetmiş. Startup’lar burada yer bulmuşlar kendilerine. Üçüncü kuşak kahveciler, lükssalaş, şıkbohem havalarıyla Shoreditch’e çok yakışmış. Binaların tepelerinde barlar açılmaya başlamış. Gece hayatı kendiliğinden renklenivermiş. Genç işadamları, “.com” zenginleri, öğrenciler caddeleri doldurmuşlar. Londra şahaneydi, yine de İstanbul’a, eve dönünce, “oh be ne güzel bir hayatım varmış” dedim. Pazara gittim, “Gel sana konservelik domates” vereyim dedi tanıdığım pazarcılar. Gezmek güzel, gitmek şart. En çok dönüşüBir de daha evvel hiç görmediğim bir Lond nüzde hayatınızın ne kadar iyi, ne kadar dolu ra semtini keşfettim: Shoreditch. 20 yıl önve iyi tasarlanmış olduğunu anlamanız için. Lokantalar güzel fiyatlar bir tık aşağı Dishoom diye bir Hint lokantası var, ne diyeyim, yıkılıyor! Yemekler, mezeler, küçük porsiyonlarda; böylece birçok değişik lezzeti tatma imkânı var. Fiyatlar, Londra standartlarında makul. Bizim parayla, ah söylemesem olur mu? Shoreditch fiyatları genel olarak şehrin geri kalanından bir tık daha aşağıda. Oteller açılmış, gece hayatı oldukça renklenmiş. NightJar diye bir bar var mesela, aslında ismi hiçbir yerde yazmıyor. Bir nevi gizli bar. Ancak oralı gençlere sorularak bulunuyor. O koskoca tahta kapı ve üzerindeki küçük siyah kuşla “hah, burası” diyorsunuz. Terk edilmiş gibi bir arka bahçeden geçiliyor, sonraki kapıda bir adam “Ne istiyorsun, niye geldin” diye soruyor. Doğru cevaplarla içeri giriliyor. Blues, caz, eski disko, lounge çalıyor. Kokteyller enfes, ortam şahane. TADINA BAK Meksika’nın yerlisi Türkçede “Meksika yerlisi” anlamına gelen “Ranchero” aynı zamanda zincir bir restoranın adı. Meksikalı ve Türk işletmecilere sahip Ranchero, İstanbul’da Suadiye, Nişantaşı ve Ataşehir ile Ankara’da Maidan AVM’de hizmet veriyor. Muhteşem sunumlu fajita çeşitlerini çok fazla yerde yiyemeyebilirsiniz... Yetişkinlere atölye İstanbul Modern’in yetişkinlere yönelik KATIL seminer programı Atölye Modern, çevrimiçi. Yaratıcı Yazarlık Atölyesi, Sanat Tarihi ve Modern ve Çağdaş Sanat Tarihi seminerlerinden oluşan sonbahar programı bugün başlıyor. [email protected]. İyi ki doğdun Baba Zula DİNLE BaBa Zula, kendilerine has yarattıkları evrensel müzik dilini ve çizgilerini bozmadan inşa ettikleri kariyerlerinde 25. yılı geride bıraktı. Ünlü grup şimdi de 12. albümü ve tamamen canlı olan ilk albüm kaydı olan “Hayvan Gibi”yi Gülbaba Records etiketiyle yayımladı. Orhun Atmış Ajanda Film keyfi başlasın İZLE İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 39. İstanbul Film Festivali hem salonlarda hem de tüm Türkiye’de çevrimiçi olarak başladı. Festivalde uluslararası yarışma sadece festivalin çevrimiçi platformu filmonline.iksv.org’da yapılacak. Ulusal Belgesel Yarışması ve Filmekimi Galaları filmleri ise hem filmonline.iksv.org, hem de Cinemaximum City’s Nişantaşı ve Kadıköy Sineması’nda da gösterime girecek. Kör Müzisyen Türkçede VakıfBank Kültür Yayınları, dünya klasiklerinden “Kör Müzisyen”i Türkçede ilk kez okurla buluşturuyor. Rus yazar Vladimir Korolenko’nun kaleme aldığı roman, görme engelli bir çocuOKU ğun müzikle değişen iç dünyasını anlatıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle