10 Ağustos 2025 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ERHAN BİLGİN’DEN ‘Kayıp Mühendis’ benliklerinde duyarlar: “Çark sadece meydan okuyanları değil, gömmüşlerdir ama sessiz çığ- AYŞE KARMEN kendi yuvasındaki sakıncalı unsurları da merhametsizce ezmek- lıkları kulakları tırmalar. ten kaçınmaz. Ve kurbanlarını çoğu kez gizli operasyonlarının Hayali bir kent veya parla- DEVLET BÜROKRASİSİNİN EMİR KULLARI! karanlığında ölü veya diri bir kenara fırlatır. Böylece aslında mento yerine gerçek sokak, Erhan Bilgin, Kayıp Mühendis* isimli ilk romanında, devle- topluma bir tür kayıtsız kalınız çağrısı yapmış olur.” bina ve meydanların bol ve tin bürokratik çarklarının yasa ve kuralları saygısızca ezerken Günümüzün 19 Mart belediye baskınındaki kumpaslar, düze- renkli tasvirleri, romana tarihi insan yaşamını nasıl hiçe saydığını zengin bir Ankara betimle- bir özellik katıyor. nekler ve tuzaklar, romandaki bürokratik çarkın işleyişini andı- mesi içinde ele alıyor. Karakterlerin pek çoğu- rıyor. Devletin bürokratik yapısı, kişisel veya bir zümrenin çı- Romanın örgüsü, 2003’te Irak’ın işgaline Türkiye’nin katıl- karlarına kolayca alet edilebildiği gibi adaleti bir sis bulutunun nun taşra kökeni şive, tavır masını engelleyen Meclis Tezkeresi ekseninde, karmaşık görü- kaplamasına da olanak veriyor. ve kasabalarının anılarıyla nen olayların içinde şekilleniyor. Ankara’ya taşınması şehrin kozmopolitliğini belirginleştiriyor. ADALET ARAYIŞI AKP hükümeti, 2003’te Irak savaşına aktif biçimde katılmaya Garsondan eski maden işçisine, gazeteciden avukata, şoför- Adalet tutkusu, romanın bir diğer teması. Başlıca kahraman- kararlıdır. Fakat tezkerenin Meclis’te onaylanması tehlikededir. den hademeye ve polisten emekli subaylara, milletvekilinden lardan avukat İzzet, mütevazı görünmekle birlikte adalet savaşı Bürokrasi türlü yollarla milletvekillerini ikna etmeye çabalar- danışmana kadar farklı mesleklere sahip, dış özellikleri kadar için adeta bir örgüt oluşturmuştur. İlerleyen sayfalarda roman, ken Meclis’in bilgisayar mühendislerinden Adem aniden kay- ve iç dünyalarıyla da güçlü betimlenmiş roman karakterleri is- adalet kapısını küçük çevresiyle açmaya çalışan bu avukatın bolur ve cesedi çok geçmeden bulunur. teklerine sıkı sıkıya sarılmış görünürler. tutkulu mücadelesiyle gelişir. Olay koyu bir karanlığın sessizliğiyle örtülmüştür. Adalet Hemen hepsinin iş bulmak, yerini korumak, sırları ortaya çı- Avukatın asıl amacı, katillerin üyesi oldukları kurumlarıyla için atılan her adım, bürokratik çarkın örümcek ağı gibi sıkı sı- karmak, kaybolan mühendisi bulmak, amirine yaranmak gibi özdeşliğini ortaya koymaktır. Suçu, bürokrasinin ve bizzat dev- kıya ördüğü, korku ve şiddetle bezenmiş kumpaslarına ve tu- basit hedefleri vardır ama tutkuları Balzac’ın kahramanları gibi letin ürettiğini gözler önüne sermeye azimlidir. zaklarına takılacaktır. derindir. Ama çoğunun tutkuları, bürokrasinin belirlediği sınır- Avukata göre karanlıklarda yaşayan, canilik yapılması için ları asla aşamayacaktır. GÜNÜMÜZLE BENZERLİK talimat veren kimse yoktur. Fakat devletin tanıdık bildik görü- Erhan Bilgin’in yetkin dili ve sürükleyici anlatımı üzerinde Başlıca izleği oluşturan bürokrasi, bürokratlar ve devletin bü- nür bürokrasisinin yönlendirmesiyle cinayetler işlenmektedir. ayrıca durmak gerekir. İşaret ve şahıs zamirlerinin neredeyse rokratik çarkının acımasız işleyişine tanık eden romanda, adeta Romanda, evlat acılarının iki yaşlı anne üzerinden etkileyi- hiç kullanılmaması yapıtın bir başka özelliği. n kast biçiminde tabakalaşmış en küçük memurdan, amirlere ka- ci tarzda dramatize edilmesi de hâlâ süren ve sahici bir demok- dar çok sayıda karakter, çarkın dönmesine omuz verirken işle- rasiye erişilmeden sona ermeyecek şiddetin sonuçlarını gözler * Kayıp Mühendis / Erhan Bilgin / Ayrıntı Yayınları rini veya makamlarını koruma içgüdüsüyle dişlilerin ritmini de önüne serer. Anneler Cumartesi Anneleri gibi, acıları içlerine / 352 s. / 2025. CHUCK PALAHNIUK’TAN ‘SONSUZA DEK DEĞİLSE DE ŞİMDİLİK’ oğa belgeselleri izleyip ataları gibi cinayet işleyerek Asena ve Şahin Gençoğlu’nun çevirisiyle Du¨ şbaz Kitaplar bu¨yu¨yen Otto ve Cecil, aristokrat bir ailenin iki genç tarafından yayımlanan Sonsuza Dek Değilse de Şimdilik Du¨yesi. adlı kitabında, bu kez kanlı bir soyluluk anlatısıyla, bağımlılığın, kayıpların ve içsel çöku¨şu¨n soğuk taşlarına Öldu¨rmeyi bir gelenek gibi su¨rdu¨ru¨yor, törensel basarak ilerliyor. cinayetlerle yaşamı değil, ölu¨mu¨ kutsuyorlar. Aileden miras kalan şey yalnızca bu değil: Bastırılmış Zarif göru¨nu¨mlu¨ bir cinnetin içinden, şimdilik hayatta kalmaya çalışan karakterlerin nabzını tutuyor. duygular, suskun yaslar ve içi oyulmuş bir aidiyet hissi. Galler kırsalında ayrıcalıklı bir yaşam su¨ren iki kardeşin Ne de olsa iyi terbiye görmu¨ş çocuklar önce duygularını gömer. hikâyesiyle kanlı bir aile geleneğini, absu¨ rt bir mizah ve karanlık bir hicivle harmanlıyor. Ama her sistem bir gu¨n çatlar. n Kurbanlar tu¨ kenir, kurallar değişir, boşluk bu¨ yu¨ r. Sonsuza Dek Değilse de Şimdilik / Chuck Palahniuk Yaşamak bir alışkanlıksa çu¨ru¨mek neden olmasın? / Çeviren: Burcu Asena, Şahin Gençoğlu / Düşbaz Dövu¨ş Kulu¨bu¨’nu¨n yazarı Chuck Palahniuk, Burcu Kitaplar / 272 s. / 2025. TURGAY GÜLPINAR’DAN ‘YEREL HÜKÜMET: GÜLTEPE - BİR ÖZERKLİK DENEYİMİ (1973-1980)’ “Gu¨ ltepe yerel özerklik deneyiminin bir yandan doruk noktası, bilmesi açısından belki de bir tu¨ r “zorunluluk”tur. Bu gerilimin diğer yandan sonu, 1980 yılının ocak ve şubat ayları boyunca nasıl çözu¨ mleneceğiyse teknik değil, politik bir sorundur ve demokratik yaşama ilişkin ipucu verir. su¨ ren TARİŞ eylemleri sırasında Gu¨ ltepe Belediyesi’nin Turgay Gu¨ lpınar, İletişim Yayınları tarafından yayımlanan ve Gu¨ ltepe sakinlerinin, TARİŞ işçilerinin direnişine Yerel Hu¨ ku¨ met: Gu¨ ltepe - Bir Özerklik Deneyimi (1973-1980) destek verme su¨ recidir. (…) adlı kitabında bu gerilimi, İzmir kent merkezine yaklaşık u¨ ç Gu¨ ltepe’de yerel hayatın Gu¨ ltepeliler eliyle örgu¨ tlenmesi, kilometre uzaklıkta tepelik bir alanda kurulan Gu¨ ltepe’ye merkezi yönetim tarafından şiddetle bastırılmış, 16 Şubat “yerel özerklik” merceğinden bakarak çözu¨ mlu¨ yor. 1980’de Gu¨ ltepe’ye ordu destekli bir gu¨ venlik operasyonu 12 Eylu¨ l darbesi sonrasında bu¨ yu¨ k kentlerin yakınındaki be- gerçekleştirilmiştir. lediyelerin kapatılmasına ilişkin kararla tu¨ zel kişiliğine son ve- Bu sert tutumun gerisinde, merkezi yönetimin yerel özerklik rilen belediyelerden Gu¨ ltepe’yi, 1950’lerden itibaren Tu¨ rkiye deneyimini egemenlik kuramı perspektifinden hareketle siyasal yaşamında yerelliğe bakışın değişimleri / dönu¨ şu¨ mle- okuyarak isyan olarak değerlendirmesi etkili olur.” ri içerisinde konumlandırarak yerel özerkliği bir idari statu¨ ola- Turgay Gülpınar. rak değil, yerelden kurulan, ağırlıklı olarak gu¨ ndelik pratiklere dayanan bir ilişki olarak yeniden tartışmayı öneriyor. n elediyeler, bir yandan özerkleşme eğilimleriyle ve potansi- Yerel Hükümet: Gültepe - Bir Özerklik Deneyimi (1973- yelleriyle merkeziyetçi politik tasarılara “tehdit”ken diğer Byandan bu¨ yu¨ k coğrafyalarda merkezi yönetimin uygulana- 1980) / Turgay Gülpınar / İletişim Yayınları / 432 s. / 2025. 14 7 Ağustos 2025
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle