Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ERHAN BİLGİN’DEN
‘Kayıp Mühendis’
benliklerinde duyarlar: “Çark sadece meydan okuyanları değil, gömmüşlerdir ama sessiz çığ-
AYŞE KARMEN
kendi yuvasındaki sakıncalı unsurları da merhametsizce ezmek- lıkları kulakları tırmalar.
ten kaçınmaz. Ve kurbanlarını çoğu kez gizli operasyonlarının Hayali bir kent veya parla-
DEVLET BÜROKRASİSİNİN EMİR KULLARI!
karanlığında ölü veya diri bir kenara fırlatır. Böylece aslında mento yerine gerçek sokak,
Erhan Bilgin, Kayıp Mühendis* isimli ilk romanında, devle-
topluma bir tür kayıtsız kalınız çağrısı yapmış olur.” bina ve meydanların bol ve
tin bürokratik çarklarının yasa ve kuralları saygısızca ezerken
Günümüzün 19 Mart belediye baskınındaki kumpaslar, düze- renkli tasvirleri, romana tarihi
insan yaşamını nasıl hiçe saydığını zengin bir Ankara betimle-
bir özellik katıyor.
nekler ve tuzaklar, romandaki bürokratik çarkın işleyişini andı-
mesi içinde ele alıyor.
Karakterlerin pek çoğu-
rıyor. Devletin bürokratik yapısı, kişisel veya bir zümrenin çı-
Romanın örgüsü, 2003’te Irak’ın işgaline Türkiye’nin katıl-
karlarına kolayca alet edilebildiği gibi adaleti bir sis bulutunun nun taşra kökeni şive, tavır
masını engelleyen Meclis Tezkeresi ekseninde, karmaşık görü-
kaplamasına da olanak veriyor. ve kasabalarının anılarıyla
nen olayların içinde şekilleniyor.
Ankara’ya taşınması şehrin kozmopolitliğini belirginleştiriyor.
ADALET ARAYIŞI
AKP hükümeti, 2003’te Irak savaşına aktif biçimde katılmaya
Garsondan eski maden işçisine, gazeteciden avukata, şoför-
Adalet tutkusu, romanın bir diğer teması. Başlıca kahraman-
kararlıdır. Fakat tezkerenin Meclis’te onaylanması tehlikededir.
den hademeye ve polisten emekli subaylara, milletvekilinden
lardan avukat İzzet, mütevazı görünmekle birlikte adalet savaşı
Bürokrasi türlü yollarla milletvekillerini ikna etmeye çabalar-
danışmana kadar farklı mesleklere sahip, dış özellikleri kadar
için adeta bir örgüt oluşturmuştur. İlerleyen sayfalarda roman,
ken Meclis’in bilgisayar mühendislerinden Adem aniden kay-
ve iç dünyalarıyla da güçlü betimlenmiş roman karakterleri is-
adalet kapısını küçük çevresiyle açmaya çalışan bu avukatın
bolur ve cesedi çok geçmeden bulunur.
teklerine sıkı sıkıya sarılmış görünürler.
tutkulu mücadelesiyle gelişir.
Olay koyu bir karanlığın sessizliğiyle örtülmüştür. Adalet
Hemen hepsinin iş bulmak, yerini korumak, sırları ortaya çı-
Avukatın asıl amacı, katillerin üyesi oldukları kurumlarıyla
için atılan her adım, bürokratik çarkın örümcek ağı gibi sıkı sı-
karmak, kaybolan mühendisi bulmak, amirine yaranmak gibi
özdeşliğini ortaya koymaktır. Suçu, bürokrasinin ve bizzat dev-
kıya ördüğü, korku ve şiddetle bezenmiş kumpaslarına ve tu-
basit hedefleri vardır ama tutkuları Balzac’ın kahramanları gibi
letin ürettiğini gözler önüne sermeye azimlidir.
zaklarına takılacaktır.
derindir. Ama çoğunun tutkuları, bürokrasinin belirlediği sınır-
Avukata göre karanlıklarda yaşayan, canilik yapılması için
ları asla aşamayacaktır.
GÜNÜMÜZLE BENZERLİK
talimat veren kimse yoktur. Fakat devletin tanıdık bildik görü-
Erhan Bilgin’in yetkin dili ve sürükleyici anlatımı üzerinde
Başlıca izleği oluşturan bürokrasi, bürokratlar ve devletin bü-
nür bürokrasisinin yönlendirmesiyle cinayetler işlenmektedir.
ayrıca durmak gerekir. İşaret ve şahıs zamirlerinin neredeyse
rokratik çarkının acımasız işleyişine tanık eden romanda, adeta Romanda, evlat acılarının iki yaşlı anne üzerinden etkileyi-
hiç kullanılmaması yapıtın bir başka özelliği.
n
kast biçiminde tabakalaşmış en küçük memurdan, amirlere ka- ci tarzda dramatize edilmesi de hâlâ süren ve sahici bir demok-
dar çok sayıda karakter, çarkın dönmesine omuz verirken işle- rasiye erişilmeden sona ermeyecek şiddetin sonuçlarını gözler * Kayıp Mühendis / Erhan Bilgin / Ayrıntı Yayınları
rini veya makamlarını koruma içgüdüsüyle dişlilerin ritmini de önüne serer. Anneler Cumartesi Anneleri gibi, acıları içlerine / 352 s. / 2025.
CHUCK PALAHNIUK’TAN
‘SONSUZA DEK DEĞİLSE DE ŞİMDİLİK’
oğa belgeselleri izleyip ataları gibi cinayet işleyerek Asena ve Şahin Gençoğlu’nun çevirisiyle Du¨ şbaz Kitaplar
bu¨yu¨yen Otto ve Cecil, aristokrat bir ailenin iki genç tarafından yayımlanan Sonsuza Dek Değilse de Şimdilik
Du¨yesi. adlı kitabında, bu kez kanlı bir soyluluk anlatısıyla,
bağımlılığın, kayıpların ve içsel çöku¨şu¨n soğuk taşlarına
Öldu¨rmeyi bir gelenek gibi su¨rdu¨ru¨yor, törensel
basarak ilerliyor.
cinayetlerle yaşamı değil, ölu¨mu¨ kutsuyorlar.
Aileden miras kalan şey yalnızca bu değil: Bastırılmış Zarif göru¨nu¨mlu¨ bir cinnetin içinden, şimdilik hayatta
kalmaya çalışan karakterlerin nabzını tutuyor.
duygular, suskun yaslar ve içi oyulmuş bir aidiyet hissi.
Galler kırsalında ayrıcalıklı bir yaşam su¨ren iki kardeşin
Ne de olsa iyi terbiye görmu¨ş çocuklar önce duygularını
gömer. hikâyesiyle kanlı bir aile geleneğini, absu¨ rt bir mizah ve
karanlık bir hicivle harmanlıyor.
Ama her sistem bir gu¨n çatlar.
n
Kurbanlar tu¨ kenir, kurallar değişir, boşluk bu¨ yu¨ r.
Sonsuza Dek Değilse de Şimdilik / Chuck Palahniuk
Yaşamak bir alışkanlıksa çu¨ru¨mek neden olmasın?
/ Çeviren: Burcu Asena, Şahin Gençoğlu / Düşbaz
Dövu¨ş Kulu¨bu¨’nu¨n yazarı Chuck Palahniuk, Burcu Kitaplar / 272 s. / 2025.
TURGAY GÜLPINAR’DAN ‘YEREL HÜKÜMET: GÜLTEPE -
BİR ÖZERKLİK DENEYİMİ (1973-1980)’
“Gu¨ ltepe yerel özerklik deneyiminin bir yandan doruk noktası, bilmesi açısından belki de bir tu¨ r “zorunluluk”tur. Bu gerilimin
diğer yandan sonu, 1980 yılının ocak ve şubat ayları boyunca nasıl çözu¨ mleneceğiyse teknik değil, politik bir sorundur ve
demokratik yaşama ilişkin ipucu verir.
su¨ ren TARİŞ eylemleri sırasında Gu¨ ltepe Belediyesi’nin
Turgay Gu¨ lpınar, İletişim Yayınları tarafından yayımlanan
ve Gu¨ ltepe sakinlerinin, TARİŞ işçilerinin direnişine
Yerel Hu¨ ku¨ met: Gu¨ ltepe - Bir Özerklik Deneyimi (1973-1980)
destek verme su¨ recidir. (…)
adlı kitabında bu gerilimi, İzmir kent merkezine yaklaşık u¨ ç
Gu¨ ltepe’de yerel hayatın Gu¨ ltepeliler eliyle örgu¨ tlenmesi,
kilometre uzaklıkta tepelik bir alanda kurulan Gu¨ ltepe’ye
merkezi yönetim tarafından şiddetle bastırılmış, 16 Şubat
“yerel özerklik” merceğinden bakarak çözu¨ mlu¨ yor.
1980’de Gu¨ ltepe’ye ordu destekli bir gu¨ venlik operasyonu
12 Eylu¨ l darbesi sonrasında bu¨ yu¨ k kentlerin yakınındaki be-
gerçekleştirilmiştir.
lediyelerin kapatılmasına ilişkin kararla tu¨ zel kişiliğine son ve-
Bu sert tutumun gerisinde, merkezi yönetimin yerel özerklik
rilen belediyelerden Gu¨ ltepe’yi, 1950’lerden itibaren Tu¨ rkiye
deneyimini egemenlik kuramı perspektifinden hareketle
siyasal yaşamında yerelliğe bakışın değişimleri / dönu¨ şu¨ mle-
okuyarak isyan olarak değerlendirmesi etkili olur.”
ri içerisinde konumlandırarak yerel özerkliği bir idari statu¨ ola-
Turgay Gülpınar.
rak değil, yerelden kurulan, ağırlıklı olarak gu¨ ndelik pratiklere
dayanan bir ilişki olarak yeniden tartışmayı öneriyor.
n
elediyeler, bir yandan özerkleşme eğilimleriyle ve potansi-
Yerel Hükümet: Gültepe - Bir Özerklik Deneyimi (1973-
yelleriyle merkeziyetçi politik tasarılara “tehdit”ken diğer
Byandan bu¨ yu¨ k coğrafyalarda merkezi yönetimin uygulana- 1980) / Turgay Gülpınar / İletişim Yayınları / 432 s. / 2025.
14 7 Ağustos 2025