08 Haziran 2025 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

kısıtlanmalarına, yazdıklarının kaldırdım. Ömrümde ilk kez yabancı bir ülkeye sansürlenmesine karşı, düello bireysel de giriyordum. Sınır içinde gizemli duygular olsa, çözümleyici, sonuç alıcı bir olay, uyandırırdı hep. Yolculuk, çocukluğumdan durum olarak girer yapıtlarına. beri beni en çok saran bir hayaldi… Bu Puşkin’in şiirleri duygu yüklüdür kutsal ırmağa sevinçle girdim ve atım Türk sevgiyle yüklü olduğu için, hep âşık kıyısına çıkardı beni. Fakat bizimkiler ele olduğu için. Vatanına derinden bağlıdır. geçirmişlerdi bu kıyıyı. Böylece, demek Hep halkının yanında yer almıştır. ki Rusya’daydım hâlâ!” (Çeviren: Ataol Sevgi dolu yüreğidir ona dayanma, yaşama, Behramoğlu) direnme, yazma gücü veren. Halkıyla hep Puşkin’in en ünlü yapıtlarından biri içe yaşamayı tercih eder büyük kentlerdeki olan Yüzbaşının Kızı (1833 / 1836), bir balolar, eğlenceler yerine. soylu olan Pyotr Andreyeviç Grinyov’un Soyluların, sahtekârların, askerlerin ağzından, günlüğüne yazdığı anılardan içten pazarlıklı, sahte maskelerini oluşuyor. düşürmeye çalışır yazdıklarında. Onların Askerliğini yapmak üzere gittiği iç dünyalarını, yaşamlarını, dünyaya Belogor Kalesi’nde başına gelen olayların bakışlarını ele alıp eleştirir. Böylece, anlatıldığı tarihi bir romandır. Gerçek aslında Çarlık yönetimine karşı tavrını, olaylarla örülü roman, Büyük Katerina duruşunu ortaya koyar. dönemindeki ünlü Kazak isyanı Pugaçov Yapıtlarından yıkılması gereken çarpık Ayaklanması’nın gerçekçi bir anlatımıdır. düzenin varlığı, bozukluğu apaçık yansır. Roman hem Pugaçov Ayaklanması’nı hem Ayrıca Rus halkına duyduğu derin de bu isyanın arka planında geçen dokunaklı sevgi, günlük yaşamın çelişkileri, halkın bir aşk ve kurtuluş öyküsünü ele alıyor. yaşamı, kültürü, adetleri, kavgaları, OYUNLARI… Resim: İLYA REPİN / LYCEUM’DA PUŞKİN zengin dili, anlatımı doğal bir biçimde Puşkin, tiyatro tarihine Boris Godunov yer alır yazdıklarında. Gözlemleri, (1825) oyunuyla adım atar. Shakespeare geleneğinden el alan izlenimleri, düşünceleri süssüz, yalın bir anlatımla öyküleşir, Yevgeni Onegin’in (1825-1832) ana konusu gerçek yaşamla ya- bu yapıt, Fransız klasikçiliğinden devrimci romantizme de evri- romanlaşır, şiirleşir. zınsal yapıtlarda incelenen yaşam arasındaki farktır. Şiir-roma- lir. Konu hem psikolojik hem de tarihsel ele alınır. Koşuk, düz- Puşkin, hep sevgiyi yansıtmış, yazdıklarında da öne nın kahramanları okudukları edebiyat yapıtlarını, yazın dünya- yazı dili, uyaksız koşuklu ölçüyle anlatılır. çıkarmıştır. Tomris Uyar’ın değerlendirmesiyle “Rus dilinin sını gerçek sanarak yaşamlarında bunları uygulamaya çalışırlar. Çarlık düzenine, toprak köleliğine karşı direnişin unutulmaz çatısını hemen her dalda verdiği ürünlerle kurmuş; Trajik ve Romantik bir kız olan, Tatyana, Avrupa’da yayımlanan bir örneğidir oyun. Bireyin tragedyası, bir ulusun kendisini ger- komik, öykülü uzun şiirler, kısa şiirler, şiir kalıbında masallar romantik yapıtları okuyup hayatını bunlara uydurmaya çalışır. çekleştirmesiyle, tarihsel bir olayı içselleştirerek oluşur. ve bir roman; uzun ve kısa öyküler, metinler, mektuplar, Annesi gerçek hayatın bu eserlere hiç uymadığını devamlı Oyun yasaklanır. Sonra, Puşkin, Küçük Tragedyalar’ı (1830) yazar. eleştiriler, tarih yazıları…” hep okunagelmiş bir yazardır. olarak ona söyler. Mozart ve Salieri, Pinti Şövalye, Taştan Konuk, Veba Sırasında Tomris Uyar’ın şu sorusunu, öngörüsünü bugün yanıtlamak Puşkin’in yazdıkları da bir edebiyat eseri olup gerçek Şölen gibi oyunlarla direnişini, halkının yanında olmayı sürdürür. olası mı? “Bir öngörü bu, acı bir öngörü, 1937’de çarın bir değildir; yapıt Avrupa edebiyatının klasik yapıtlarına devamlı komplosu sonucu, karısının onurunu korumak adına öldürü- birçok göndermede bulunur. BİTİRİRKEN… len Puşkin, bir gün öldürüleceğini mi seziyordu, yoksa düello- Biyelkin Hikâyeleri (1831), Puşkin’in kurgusal bir giriş Puşkin’in ölümünün ardından, kendisi de düelloda öldürüle- da öldürülebilir kişiliklerin -yaşamlarını dürüstlük, cesaret ve yazısıyla oluşturduğu beş öyküden oluşuyor. Her öykü, ayrı bir cek olan Lermontov’un, ünlü, şairin ölümünden sonra elden ele ataklığa dayandıranların- yazgılarını paylaşmak mıydı isteği?” dünyayı, yaşamı yansıtıyor İşleri iyi gitmediği için zengin bir gezen şiiri “Şairin Ölümü”ne (1837) değinmemek olmaz. (Mozart ve Salıeri, Çeviren: Tomris Uyar, de Yayınları, 1987) tüccarın ölümünü bekleyen “Tabutçu”nun hali gülümsetiyor. “Şair öldü, tutsağıydı onurun./ Düştü yere, kara çalmaların Biricik evladının akıbeti için endişelenen “Menzil Amiri”nin kurbanı,/ Öyle yana yana, göğsünde bir kurşun./ Yere eğerek ŞİİRLER… ÖYKÜLER… GERÇEKLER… özlemi hüzünlü mü hüzünlü. Evinin duvarları kurşun “Güzelim, söyleme yanımda benim/ Kederli Gürcü şarkısını:/ gururlu başını./ Dayanamadı yüreği daha fazla/ Utancına değersiz delikleriyle dolu, intikam ateşiyle yanıp tutuşan usta silahşorun Anımsatıyor bana o/ Başka bir yaşamı, uzak bir kıyıyı. // Ne sövgülerin./ Geçmişte olduğu gibi tek başına/ Başkaldırdı değerlerine “Düello”su çok sürükleyici. sosyetenin./ Öldürüldü, Neye yarar dövünmek şimdi,/ Gereksiz yazık! Anımsatıyor bana/ Senin acımasız şarkın/ Bozkırı, Sürpriz finaliyle “Kar Fırtınası” hoş bir aşk öyküsüdür. “Köylü gözyaşları ve övgü çığlıkları,/ Acınası mırıltıyla aklanma gayretleri?/ geceyi ve ay altında/ Çizgilerini, çok uzaklarda, mutsuz bir Küçük Bayan” ise eğlenceli bir tebdili kıyafet öyküsüdür. Kader sinsice örmüş ağlarını.” (Çeviren: Ataol Behramoğlu) kızın. // O elem dolu, sevgili imgeyi/ Unutuyorum seni görünce Erzurum Yolculuğu (1835), Osmanlı-Rus Savaşı 1828-1829 Yesenin de “Puşkin’e” (1924) diyerek acısını dile getirir: ben;/ Fakat şarkın başladı mı bir kez/ Canlanıyor o karşımda yıllarını kapsar. Puşkin, Erzurum, Kafkasya, Ermenistan’ı kapsayan yeniden. // Güzelim, söyleme yanımda benim/ Kederli Gürcü “Rusya’nın yazgısı olan var ya,/ Yüce yüreğini düşlüyorum,/ şarkısını:/ Anımsatıyor bana o/ Başka bir yaşamı, uzak bir yolculuğunu ele alıyor. Durup Tverskoy Bulvarı’nda,/ Kendimle konuşmaya başlıyorum...” kıyıyı.” (Güzelim, Söyleme Yanımda Benim, 1828, Çeviren: “Arpaçay!... Yani sınır!... Doğrusu Ararat’a bedeldi bu. (Çeviren: Kanşaubiy Miziev, Ahmet Necdet) Ataol Behramoğlu) Anlatılmaz bir yürek çarpıntısıyla atımı ırmağa doğru dörtnala Şairi öldürdüler ama yapıtlarını öldüremediler! n 6 5 Haziran 2025
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle