Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Daha çok okumalı!
Köy Enstitülerinin kuruluşunun 85. yılında sokaktaki can dostların da başının dertte olduğu şu günlerde hem onların dünyasına
hem ezberlere teslim yargılarımıza şöyle yakından bakmak için… Usta işi anlatımları, harika desenleriyle üç harika yapıt!
Tombik’in yaşadıklarına
Y. BEKİR YURDAKUL
tanık olurken doğaya ait
seslerin (miyavlama, havlama,
çünü özenle yerleştirdim
cıvıltı…), hiç sorgulamadığımız
çantama. Doğruca bir
ezberlerin baskısıyla “gürültü”
kır kahvesine, beni
Ü
diye tanımlanışı üzerine de
kimselerin tanımadığı. Çok
düşünüyorum.
sürmedi, çaycı bitti yanı
Minik ve Tombik’in öykülerine
başımda. Eskilerden emanet,
dalınca soğuttuğum çayımı ta-
kitap bir yana artık gazetelerin
zeliyor garson. O arada bir kedi
de pek görünmediği bir kır
zıplıyor kucağıma.
kahvesi. Kütüphane var mıydı
Tombik’in mahallesinden çıkıp
köyde? Güldüm kendi soruma.
geldiğini düşünüyorum bir anda.
Köy Enstitüleri yaşasaydı değil
Ve onların dünyasını, dillerini, bizi
okulsuz, kütüphanesiz köy de
/ insanları anlayıp anlamadıklarını,
kalmazdı bugün.
bunca değişken dünyamızla nasıl
Kucağımda kitaplar, 85 yıl öteye
başa çıktıklarını düşünüyorum.
vardım. Yıl 1940, belki de bugünkü
evin bahçesinde zincirle bağlanmış bakımsız
Gerek Tuğcu gerekse Aksoy, can dostların
gibi serin bir ilkbahar sabahı. 17 Nisan.
köpek dikkatlerini çekince konuyu araştırmaya görüntü, koku ve seslerle sağladıkları iletişim
Aradan geçen onca yıla karşın unutulmayan,
durur kahramanlarımız.
üzerine de ipuçları veriyorlar.
etkisi süren Köy Enstitüleri… Bir kır kahvesin-
Bir yandan gizlice köpeğe yiyecek ve su ta-
de değilim de o unutulmaz enstitülerden birinin
LİLO’NUN HARİKA MACERASI
şırken bir yandan da ancak geceleri birilerinin
kütüphanesindeyim.
Tam da bu noktada sırayı Lilo’ya veriyorum. Inés
girip çıktığını fark ettikleri evde nelerin döndü-
Ya da elleriyle diktikleri fidanlar tez elden
Garland’ın başkahramanı ve anlatıcısı Lilo’yla aynı
ğünü ortaya çıkarmaya soyunurlar. Bu arada
ağaca dönüşsün diye onlara kitap okuyan, tür-
adı taşıyan yapıtı, binlerce yıldır birlikte yaşadığımız
bizim kafadarları sessizce izleyen biri de vardır.
küler söyleyen çocukların yanındayım.
köpeklerin dünyasına geniş pencereler açıyor.
TOMBİK ROKA’NIN ÖYKÜSÜ “Çoğu insan köpeklerin gülümseyip gülümse-
MİNİK’LE OLAĞANÜSTÜ BİR YAZ
mediğini anlayamaz.” Söze böyle başlıyor Lilo.
Gözde Bitir’in hoş desenleri eşliğinde akan
“Üçünü…” demiştim ya hâlâ kucağımda-
Ve onun kararıyla hikâyeyi harika resimleriyle
öyküyle yol alırken yanı başımda başka can
lar. İlkin Anadolu içlerinden tatlar taşıyan
zenginleştiren Maite Mutuberria da Lilo’nun
dostlar bitiyor sessizce.
hikâyesiyle Minik çıkagelmişti de ne zamandır
gülümseyen resmini yapmıyor.
Sokaktaki can dostlar için de zor olan gün-
gözü üstümdeydi.
Daha ilk sahnede, her sabah sahibiyle kal-
lerde onlara ilişkin okumaların beni taşıdığı
Odaya her girişimde, “Sıram ne zaman gele-
dırımdan geçerken Lilo’ya gülümseyen Muriel
ikinci durakta Tombik Roka çıkıyor karşıma.
cek” bakışlarını duyumsuyordum.
görünüyor. Muriel’in kendisini sevdiğine emin
Kendisine sakinleriyle bir ev seçen Tombik’in
Usta kalemiyle Nemika Tuğcu’nun var ettiği
ama bir derdi var Lilo’nun!
öyküsü de tıpkı Minik’inki gibi mahallenin de-
“Minik”in bu ikinci hikâyesi. İlkini okuyan dost-
Hikâyesine böyle başlıyor; yavru dönemin-
ğerine, bir arada yaşama kültürüne, dayanış-
lar, çocuklarımız anımsayacaklardır:
den, şimdiki halinden, Muriel’den, parktan ve
maya, birbirini içtenlikle dinlemeye, yardımlaş-
Oldukça zorlu koşulları geride bırakmış,
yaşadıklarından söz ediyor. Ama kötü şeyler-
maya odaklanıyor.
dirençle hayatta kalmış ve yeni ailesiyle buluş-
den uzak duruyor.
M. Banu Aksoy’un gerçekle düşseli bir kur-
muştu Minik o ilk macerasında.
Evin çocukları; sevecen, şakacı Emi ve Héctor,
guda içtenlikle harmanladığı Tombik Roka’nın
Bu kez yanından ayrılmadığı Aydan, Aydan’ın
kriz geçiren Ava, onun Lilo’nun çabasıyla hastaneye
Öykü Akarca’nın usta desenleriyle çoğaldığını
küçük oğlan kardeşi Aycan; nereye giderlerse
yetiştirilmesi… Sonra bir anda inatçı, telefona ya-
da belirtmeliyim.
Minik de onlarla. Günlerini neşeyle dolduran
pışık yaşamaya başlayan birine dönüşen, odasına
Hikâyeyi bize Memo anlatıyor. Bir de kardeşi
mahalle yaşamı içinde bir gün kayboluveriyor
kapanan Emi! Birikimli sokak köpeği Olivertwist,
var Cancan, iki yaşında. Bir taşınma günlüğüy-
meraklı Minik. Hangi arada içeri girivermiş de
Armando ve kedi Berenice’nin desteğiyle olup
üçüncü katına çıkıvermişse okulun, kimse de le başlıyor hikâyemiz. Memo ve Cancan için
bitenleri çözmeye uğraşıyor Lilo.
eğlenceli bir şey taşınmak; merakla koşulacak,
fark etmeyince orada kapalı kalmış işte.
Kitapları çantama koyuyorum. Çayım yine
Minik’le Olağanüstü Bir Yaz’ın sıkı arkadaşları heyecanla keşfedilecek neler var neler!
soğudu. Olsun, şimdi daha çok şey biliyorum
Gelin görün ki “yetişkinler her şeyi fazla cid-
birer ikişer çıkageliyorlar. Murat, Metin, sonra
can dostlar hakkında.
n
ikizler Çınar’la Rüzgâr. Aydan’ın bir de ablası diye alıyor ve eğlenceden de anlamıyor!”
var Aylin. Bilim insanı olmaya kararlı. Her şeyi Ciddi olalım derken hayatı ıskalama anlarımı-
Minik’le Olağanüstü Bir Yaz / Nemika
biliyor, o yüzden ailedeki lakabı “Profesör”. za yönelik hoş eleştirilerle bezediği anlatısında
Tuğcu / Resimleyen: Gözde Bitir T. / Can
Daha ilk satırlarda kendimi; sımsıcak, her- Aksoy, kedilerin ve köpeklerin dünyasına ala-
Çocuk / 131 s. / 9+ / 2024.
kesin birbirini tanıdığı, çocukların gün boyu bildiğine yakından bakmamız için de incelikli
Tombik Roka / M. Banu Aksoy / Resimleyen:
güvenle dolaştığı, mahallenin her yanını ken- bir çağrıyı fısıldıyor. Öykü Akarca / Can Çocuk / 120 s. / 8+ / 2025.
dilerinin bildiği o çoğumuzun anılarında kalmış Önyargılarımıza ve kalıplaşmış düşünceleri-
Lilo / Inés Garland / Resimleyen: Maite
mahalle yaşamında buluveriyorum. mize hapsolmasak ne iyi olur yolunda bir fe- Mutuberria / Çeviren: Emrah İmre / Can
Mahallede kimin yaşadığını bilmedikleri bir rahlığa da çıkarıyor okurunu. Çocuk / 10+ / 163 s. / 2025.
17 Nisan 2025
16