Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
LEONARDO PADURA’DAN ‘SAPKINLAR’
Mario Conde kapıyı yeniden çalıyor!
raklarına ayak basma izinleri olmasına karşın dönemin dev- si ve Nazi toplama kampları-
Z. DOĞAN KORELİ
let başkanı tarafından ülkeye kabul edilmeyip Hamburg’a na yollanmalarıyla büyük bir
geri gönderilen SS Saint Louis gemisindeki Nazi barbarlığın- hayal kırıklığına dönüşüyor.
KESİŞEN ÜÇ HİKÂYE
dan kaçan 937 Aşkenaz Yahudisinin acı ve hayal kırıklığı Bu sırada çocuğun elin-
Leonardo Padura, Sapkınlar (Çeviren: Volkan Ersoy /
içinde gaz odalarında biten trajik yaşamları da anlatılıyor. deki, satıp ailesine Küba’da
Bilgi Yayınevi) adlı romanında Yahudi halkına ilişkin önem-
Okuyucuya entrikanın ne olacağına ilişkin geniş bir arka otuma izni verilmesini sağla-
li araştırmalardan elde edilen güvenilir tarihi belgelere daya-
plan sağlayan ince işlenmiş ilk bölümde, ailesi Holokost’la yacak 300 yıllık Rembrandt
lı bir tasarıma başvuruyor.
yok edilen Yahudi bir çocuğun, daha tarihsel ikinci bölümde tablosu birden kayboluyor.
Farklı dönemlerde geçen ama zaman zaman kesişen üç sü-
17. yüzyıl Amsterdam’ında Rembrandt’ın yanına çırak ola- Kronolojik sıçrama
rükleyici hikâyeyi, Küba toplumunun zamandizinsel gerçek-
rak giren Yahudi gencin ve 2000’ler Küba’sının yansıtıldığı
okuyucuyu, 2007 yılı-
liğini de yansıttığı sosyal eleştiriler, entrikalar ve gizemlerle
üçüncü bölümde, inançlarını yitirmiş “emo” bir genç kızın nın Havana’sına götürü-
dolu büyüleyici bir serüvene dönüştürmeyi başarıyor.
kaderlerini birleştiren ortak noktalar neler olabilir? yor. Daniel’in oğlu Eli-
Dünyanın çeşitli yerlerindeki üstü örtülmüş olayları, gö-
as, kendilerine ait tablo-
ründüğünden çok daha fazla nüanslarla gözler önüne seriyor.
DAHA BİLGE VE DUYARLI BİR MARIO CONDE!
nun Londra’da açık artır-
Savaş yıllarının Küba’sından 17. yüzyıl Hollanda sokakları-
Yazara bu kitabında da eşlik eden başkahraman Mario
ma ile astronomik fiyatla
na atladığı, cennetlerin cehenneme dönüştüğü zaman ve mekân
Conde, daha bilge, daha duyarlı bir olgunlukla okuyucu kar-
satılacağını öğreniyor.
sıçramaları, arka plandaki bilmeceler, karakterlere yüklenen
şısında. Metodik ya da hesapçı değil; düzensiz, biraz sarhoş
Peki tablo bu müzayede salonuna nasıl gelmiş olabilir? Pa-
tüm kaygı ve histeriler sayesinde ilk sayfalardaki anlatım ge-
ve melankolik. Yazar olmak isteyen, bu uğurda uzun polis
dura, dedektifin peşinden gizemlerle dolu olayların ortasında
rilimi 610 sayfa boyunca korunuyor.
memurluğu görevini bırakıp yaklaşık 20 yıldır sahaflık ya-
okuyucuyu dünyanın dört bir yanına götürüp neyin saklı kal-
Bir inancı itiraf etmek, bir ırka ait olmak, toplumsal bir ta-
parak edebiyata biraz olsun yaklaşmaya çalışan, ne var ki sı-
dığını ve hangi düğümlerin çözülmesi gerektiğini gösteriyor.
baka içine itilmek zorunda kalanların çektiği zorlukları din-
ra dışı bir olay için kendisine başvurulunca dayanışma için-
Her bir karakterle dogmalar ve sapkınlıklarla çevrili dün-
sel hoşgörüyü önceleyerek ayrıntılarıyla betimliyor yazar.
de bulunan yaşlanmış biri. Yine de şaşırtıcı bir göreve hayır
yanın dillendirilmemiş öyküleriyle buluşturuyor. Hiçbir şe-
Ayrımcılığa uğrayan ve soykırımlarla yok edilmeye çalı-
diyemeyecek kadar işine konsantre.
ye inanmayanları, yarı inananları, inanmayanları kınayanla-
şılan bir kesimin durumu yanında fanatik ulusçuluğu ve hoş-
Bu kez, New York’tan gelen ve ressam olduğunu söyleyen
rı, inanmayı bırakmaya karar verenleri anlatıyor.
görüsüzlüğü tüm kabalığıyla sergileyip bireyin özgürlüğü-
Elias Kaminsky, aile yadigârı bir Rembrandt tablosunun gize-
Daniel’in ailesine ve toplumuna adil davranmadığını dü-
nün peşinde melankolik bir isyan formülü ortaya çıkarıyor.
mini çözmesi için yardım istiyor ondan. Conde, Küba toplu-
şündüğü bir Tanrı’ya inanmama isteğini tetikleyen ağır dar-
Aksiyonu, tarihsel kapsamlılığı, saf ve meraklı kahramanlar-
munun, kendisine de ilginç gelen karanlık köşelerini gün yü-
beler ile derinlikli felsefe sorgulamalara dikkat kesiyor.
la ustaca birleştiriyor. züne çıkarmak için bu soruşturmayı kabul ediyor.
Okuyucu romanda, Hollanda Altın Çağı’ndaki resim sa-
Yahudiliğin tarihini, Amsterdam, Havana ve Miami’deki İb-
Ressam Elias, 1930’larda henüz çocukken annesi ve ba-
natının özellikleriyle Rembrandt’ın mücadelesini, Yahudi-
rani topluluklarını, bir sanatçının resim tekniği ve felsefesiyle
basından ayrılarak Küba’ya, amcasının yanına gelen Polon-
liğin dönemlerini, sadakatin bedelini ve insanın sonsuz öz-
özellikle “emo”ları aynı sepete koyuyor. Metin polisiyeymiş yalı bir yahudi olan Daniel Kaminsky’nin oğlu.
gür olma iradesi gibi pek çok konuya da hakim olacak. Ay-
gibi duruyor oysa anlatılanlar, bundan çok daha fazlası. Padu- Ebeveynleri onu Avrupa’daki Nazi vahşetinden korumak
rıca özgürlüğün ne denli bir yanılsama, bir ütopya olduğunu
ra romanlarında olmazsa olmaz bir dedektiflik işi elbette var.
adına Küba’ya, amcasının yanına yolluyor.
duyumsayacak.
n
Bunun yanında kayıp bir tablo, tarihin çeşitli dönemlerin- Daniel, anne ve babasıyla kavuşacağı günü özlemle bekli-
de farklı bir inanca sahip bireylere yapılan yok sayma ey- yor ancak bu kavuşma ailesinin de içinde olduğu Saint Louis Sapkınlar / Leonardo Padura / Çeviren: Volkan Er-
lemleri ve 1939’da Havana Limanı’na gelen ve Küba top-
gemisindeki Yahudilerin Küba’ya girişlerine izin verilmeme- soy / Bilgi Yayınevi / 612 s. / 2023.
ÖMÜR EKE’DEN ‘BİZZAT’IN KALEMİNDEN’
‘Ben, Kendim, Şahsen’
diyebilirsiniz. Tabii bu durum bana yaramış, daha üretken Bir sanatçının peşine dü-
ECE ÖZBAŞ
olmuştum. Ama galiba kendimle konuşmalarım fazlalaşmış- şünce kimi zaman kahka-
halarınızı tutamıyorsunuz.
tı. Bu farkındalık hoşuma bile gitmeye başladı. Ben meğer
SÜRREALİST BİR TABLONUN İÇİNDE
Sanatçı zekâsı tüm satırlar
ne kadar yabancıymışım kendime...”
“Bir insan kaç insandır” diye düşünürken buldum kendi-
arasında yanı başımızda
mi kitabın ismini okurken: Ben, Kendim, Şahsen / Bizzat’ın
RESSAM YAZARDAN PORTRELER
kendisini olduğu gibi bizi
Kaleminden (Narsist Kitap). Artık böyle sorulara şaşırmıyo-
Ömür Eke, yurtiçi ve yurtdışında birçok kişisel ve karma
de gözetliyor:
ruz, çünkü yeni dünya beynimizin içini didik didik inceliyor.
sergi açmış, özel koleksiyonlarda resimleri bulunan bir res-
“Sanatım uğruna bir kam-
Arketipler yüzyılların ötesinde çıkarılıp havalandırıl-
sam ve yazar. Resimlerinin farklı karakterleri bu kez kendi ru-
burum oluşuyor, çok mu
dı, nörolojik çalışmalar, genetik araştırmalar insanın sırrını
hunun yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Tablolarındaki öz-
ama?.. Acaba ayakta mı
çoktan çözdü, şimdi yapay zekânın, kimilerini korkutan ki-
gün karakterler, kelimelerinde de kendini parlatarak gösteri- çalışmalı ve tekrar büyük, büsbüyük ebatlı tuvallere mi
milerini heyecanlandıran dünyasına giriyoruz.
geçmeliyim? Bu sefer de bel ve bacak ağrıları mı beni bek-
yor. Yazı aralarında resimleriyle de rastlaşıp şaşırıyorsunuz.
İnsanı çözmek muamma olmaktan çıktı, fizyolojik bütün
ler? Siyatik, fıtık, çıkık... Amaaan... Sirk aynasından bozma
Kitabın içinde “Ben” olarak beliren karakter, adaletli, öz-
veriler elimizde. Ya duygular… Hayatı birdenbire karmaşık
yalancı abartılı aynaya mı inanacağım yani? Ne zaman doğ-
gür, sosyalist, sportif, idealist, feminist, protest, dışadönük,
hale getiren duyguları kim irdeliyor? Evet tabii yine bilim,
ruyu söylemiş ki?
benci ama bencil olmayan evrensel ve caz seven özgür bir kız.
ama insanı en çok inceleyen sanatçılardır.
Zavallı, dilberim kraliçeden bir cadı yaratmış... Kırmızı el-
“Kendim” hayalperest, sanatçı ruhlu, filozof, dünyayla
Ömür Eke’nin kitabını okumaya başladığımda sürrealist bir
madan -yazık elma ikide bir şeytana soyunuyor- medet um-
barışık, kedici, çocuk ruhlu, dalgın, melankolik, komik ol-
tablonun içine yuvarlandığımı daha ilk yazılardan sezmeye
durmuş, ben ejder meyvesini, ya da karpuzu tercih ederdim...
duğu gibi klasik müzik seven bir karakter.
başladım. Salgın süreci ve ardından yeni yaşama geçiş evre-
Sahi kamburum çıkıyor mu yoksa?.. Şimdi ben o aynayı...”
“Şahsen” domestik, ev hanımı, kurallarına bağlı, merke-
sinde kaleme aldığı yazılar kimi an kahkahayla güldürdü ki-
Narsist Kitap etiketiyle okuyucularla buluşan kitapta yer
ziyetçi, koruyucu, gelenekçi, pimpirikli, kaygılı, yöresel, ha-
mi an o günleri yeniden değerlendirmemi sağladı.
alan 84 yazının içinde dünyanın bir köşesine uzanırken in-
marat ve romantik müzikler seven bir karakter. “Bizzat” ise
Hayır, bir virüs kitabı değil, yaşama yeniden bakmayı
san ruhunun kıvrımlarında da dolaşıyor, sanatçının peşinde
arada bir ortaya çıkan, toparlayıcı, birlik ve beraberliğe önem
sağlayan bir kitap Ben, Kendim, Şahsen. Yazım sürecini an-
merakla koşturuyorsunuz. Dürüst, cesur ve toplumsal olarak
veren, en çok da anlatıcılık görevini yüklenen bir karakter.
lattığı Önsöz’de çok güzel ifade etmiş kaleme alırken nasıl
duyarlı yazıları okurken sanatın keyfini süreceğiniz sıra dışı
Ben, Kendim, Şahsen, evde, kafede, köyde, çarşıda, kuaför-
bir ruh halinde olduğunu:
bir kitap Ben, Kendim, Şahsen / Bizzat’ın Kaleminden.
n
de, teknede, sahilde dolaşırken toplumun çeşitli kesimleriyle
“Kendimi oyalamak için ekmek yapmadım ama kişiliği-
mi mayalayıp üçe böldüm, fırına verdim. Benim için bir nevi iletişim halindeyken, biz de konuşmalarına kulak verip iç se- Ben, Kendim, Şahsen: Bizzat’ın Kaleminden / Ömür
Eke / Narsist Kitap / 330 s. / 2024.
Covid oyunuydu bu! Ona karşı hayata tutunma çabaları da sin peşinde dünyayı ve elbette kitapları, resimleri dolaşıyoruz.
28 Mart 2024 13