Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YÜKSEL PAZARKAYA’DAN
MERHABA
sta yazar, yayıncı, aydın
‘Bugün Pazar Bugün Bizi
Erdal Öz (26 Mart 1945
U / 6 Mayıs 2006), Ayşe
Sarısayın’ın ustaca kaleme aldığı
Erdal Öz: Unutulmaz Bir Atlı adlı
Dışarı Çıkardılar’
biyografi kitabı ile kapağımızda.
“Düşündüren, bağlayan, gü-
Yüksel Pazarkaya ve ailesi 1 Mart’ta, dünyayı sarıp sarmalayışı... Çin’den,
ven verip taşıyan bir dostluk... Er-
Köln’den İstanbul uçağına binerler. yarasalardan yayılan bu mikrobun
dal Öz’ü tanımlayın derseniz, ilkten
aklıma böyle bir cümle geliyor. Ay-
Uçakta form doldururlar. İstanbul’da dünyayı sarması üstüne pek çok
şe Sarısayın’ın kitabını okurken Erdal
havaalanında bindikleri takside “ketum” teorinin üretilmesi... Aşı beklentisi.
Öz’ün hayatının bir film öyküsü gibi
bir şoföre denk gelirler. Kent hakkında, Ürpertici varsayımlar... Pazarkayalar,
karşıma çıktığını söyleyebilirim. Sarı-
yayılmaya başlayan bu bela hakkında Türkiye günlerini, -İstanbul-Gökçeada
sayın duygulu, şefkatli bir bakışla bu
öyküyü bize taşımış. Bir yazarın kendi
hiçbir şey söylemez. Yetkili her kafadan yaşamlarını- 30 Kasım’da Almanya’ya
sesi, rengi olan anlatılar... Sanırım
bir ses çıkıyor, çareler aranıyordur. Aşı dönerek sonlandırırlar. Bu arada Yüksel
Erdal Öz’ü her özlediğimde dönüp
denemeleri, aşı karşıtları, yürüyüşler, Pazarkaya da salgının ilk günlerindeki
dönüp okuyacağım, onu hatırlayaca-
“Dünya Sağlık Örgütü”nün uyarıları... ruh halini yazmaya başlar:
ğım metinler...
Ölümler... Ölümler... Gün gün ölenlerin Bugün Pazar Bugün Bizi Dışarı Erdal Öz, gerçekten de sıra dışı bi-
riydi. Yazarlığına kuşağı içinden bak-
sayısının kabarışı, korkunun Çıkardılar (Oğlak Yayınları).
tığınızda bu yanını gözlerdiniz. Yayın-
devini/ Kan dolaşımı yaşam dolaşımı/ Du-
cılığında ise başlı başına bir “ekol”
GÜLTEKİN EMRE
varların dışı/ Kuşun kanat sesi/ Ağacın
yarattığını söyleyebilirim. Erdal Öz’ün
gölgesi/ Sevgilinin nefesi/ Yaşam bunların
yayıncılığı seçmesinde yazarlığının
SAKIN SOKAĞA ÇIKMAYIN!
hepsi/ Ve daha nicesi/ Öykü okumak şiir
payı olduğunu düşünenlerdenim.
Salgın döneminde 65 yaş üstünün soka-
söylemek/ Anlatmak söyleşmek/ Sahne al-
Yazarlığının parlak bir yerindey-
ğa çıkmasının kısıtlanması... Yaşlılık psi-
mak tiyatro izlemek/ Müzik dinlemek/ Gü-
ken yayıncılığı öne alması, çocuk ya-
kolojisinin yarattığı sıkıntılara hareketsiz-
neşin doğuşunu/ Güneşin batışını seyret-
yınları alanında ufuk açıcı bir girişim-
lik, yalnızlık da eklenince ne çok acınası,
mek/ Ayın yükselişi ilk dolunay/ Dost mec-
de bulunması övgüye değer bir uğ-
düşündürücü dramlar gözler önüne serildi.
lisi/ Yaşam bunların hepsi/ Ve daha nice-
raştı. Cem Yayınevi ile başlayan, Ar-
Bu bir yolculuktu, “karantina”ya, mas-
si/ Bunların hepsi yaşam sevinci/ Hiçbir
kadaş kitaplarla süren, kurduğu Can
keli yaşama, salgına, virüse, korkuya. Ne
şey yerinde durmuyor/ Yürüyor akıyor esi-
Yayınları’nın kökleşmesi için nere-
yapacağını bilememe.
yor sallanıyor/ Koşuyor kaçıyor uçuyor
deyse bütün enerjisini veren, insan
Koronanın dünyayı ele geçirme çabala-
yaşıyor.”
biriktiren biriydi Erdal Öz...
rı. Zalim, acımasız, bir diktatör oluşu. Ko-
“Koronagillerden COVID 19”, insanlı-
Benim tanıdığım Erdal Öz, Türkçe
runması gereken mesafeler. Maske takma
ğı sarıp sarmalamaya, kucaklamaya, yok
vurgunu, edebiyat tutkulusu biriydi.
zorunluluğu. Temizliğe dikkat edilmesi.
etmek için elinden geleni yapmaya devam
Yayıncılığı da bu tutkunun ivmesiyle
Ellerin sürekli yıkanması. Kolonyayla te-
eder. Kendisini masum gösterme çabaları
yapıyordu.
mizlenmesi....
da inandırıcı değildir.
Can Yayınları’yla bir ‘okul’ kurmuş-
Tüm bu çabalara karşın koronanın bil-
Peki insanlığın ne suçu var bunda? Var-
tu aslında. Oraya yolu düşen yazarlar,
diğini okuması. Her gün tırmanan ölümle-
mış COVID 19’a göre. Yemeselerdi ya-
çevirmenler o okulun inşasında
rin yarattığı endişenin, korkunun had saf-
rasaları. Hayvanlarda herhangi bir sorun
payı olanlardı: Tahsin Yücel, Hilmi
haya varması...
yaşatmayan COVID 19, insanların bünyesine dalınca göbek atar.
Yavuz, Özdemir İnce, Ülker İnce,
Sonra, kapalı mekânlarda endişeli yaşamların yarattığı çıkmaz-
Çünkü başka bir ortamda ne hale geldiğini görmüştür. Bu da ayrı,
Yaşar Kemal, Tomris Uyar, İlknur
lar. Geçmişi gözden geçirmeler. Yüksel Pazarkaya’nın, korona ile
farklı, bir düşünce, yorumdur elbette.
Özdemir, Ahmet Cemal, Ahmet
12 Eylül sonrasının Türkiye’sindeki siyasi baskıları karşılaştırma-
Pazarkaya, yaşadıkları, gözlemledikleri, izledikleri üstüne de
Altan, Orhan Pamuk, Nezihe Meriç,
sı... Uzun bir süre ülkesine giremeyen bir yazarın iç buhranlarının
yazarak yol almaya, yaşananları anlamaya, kavramaya çalışıyor.
Leylâ Erbil, Füruzan, Fethi Naci ve
ne olduğunu kim bilebilir?
Huzursuzlukların çoğalması. Düş kırıklıklarının dayanılmaz hale
daha niceleri...”
O günler de tam bir virüstü. Yaşayanlar bilir o siyasi baskının
gelişi de onun yazdıklarına yansır.
Erdal Öz’ü yakından tanıma şansı-
ağırlığını, ölüm korkusunu. Dayanılmaz hale gelen günlerin, gece-
65 yaş üstünün pazardan pazara birkaç saat dışarı çıkmanın ya-
na sahip olmuş bir kardeşi olarak da
lerin ağırlığını. Ne düzeldi? Neyi düzelttiler? Giderek ülkemizde
rattığı sıkıntıları bilmeyen yok. Böylesine şaşırtıcı ve yok edici uy-
kapak yazımızı kaleme alan Feridun
her şey daha da berbat oldu. Korona da kurduğu baskıyla korkula-
gulamalar ancak çare üretmeyi bilmeyen, vatandaşını önemseme-
ağabeyin her bir cümlesine katılma-
rı büyüttü hep.
yen ülkelerde olur oldu. Ölüm sayıları bile tam olarak söylenme-
mam / katılmamak olanaksız.
Yer değiştirmeler kolay olmadı. Gökçeada, İstanbul’a göre da-
di. Neyse, neyse...
Yaşar Kemal’in Yaralısın yapıtı için
ha sakindir elbette. Ama orada da sürer endişeler, tedirginlikler.
Yolculuk tedirginliği. Maske, mesafe. Havaalanı kalabalığı. Aşı
yazdığı da gibidir Erdal Öz: “İyi roma-
Kentler inlerine çekilmiş birer “ejderha”ya dönüşmüş.
zorunluluğu. Zorluklardan, sıkıntılardan, evde spor yapma çabala-
nın yaşamdan daha gerçek olabilece-
“Gökyüzü tenha”dır. Yalnız gökyüzü mü? Sokaklar, meydanlar,
rı, her an yolların kapanabileceği endişesinden... Duygu sıkışmala-
ğini Erdal Öz’ün romanını okuduktan
alışveriş yerleri de ıssızdır. “Orada yaşayan insanlar, beyaz çiçek-
rı... “Artık gelin” diyen çocuklar...
sonra bir daha anladım. Roman, sanat,
ler gibi, solgun”dur. Rilke’nin bu anlamlı, günümüze de cuk otu-
“Bildiri” şiirinde halimizin ne halde olduğunu bildiriyor:
yaşamdan daha güçlüdür. (...)
ran dizesinin devamı da aynı ağırlıkta: “Ve ölüyorlar hayretle bu
“Yaz olmadı bıldır/ Oysa güneş ısıttı yine/ Aşırı sıcak günler bu-
Bu roman direnen adamın destanıdır.
zor dünya yüzünden.”
nalttı/ Denize girdi çocuklar/ Yine de yaza benziyordu yaz/ Bu yaz-
Kendi bedeninin güçsüzlüğünü yenen,
Yüksel Pazarkaya, her denemesinden, anısından sonra bir şiirle
da bir yazı var/ Kovid 19’un izi/ Günler bize uzak/ İnsanlar bizden
aşağılanmayı yenen, iğrençliğini yenen,
aynı soluklu anlatımını, düşündüklerini gözler önüne sermeyi sür-
uzak/ Esenlik gönenç yok/ Güz batımı yine kızıl/ Ayın yükselişi yi-
hastalıklarını yenen, gücün bile üstün-
dürür çarpıcı, yalın, etkili dizeleriyle. Örnek mi? “Camdan bakı-
ne görkemli/ Gün batmıyor ay yükselmiyor/ Dağ taş ürkek/ Bir çe-
de bir gücün destanıdır bu roman.”
yorum, sokak ıpıssız/ Hayır ıssız değil, cansız.” Şu da eklenebilir
kingen/ Yaza yaza benzemiyor/ Bu yaz olmadı hiç/ Reçel kaynama-
Ve Fakir Baykurt’un imlediği gibidir
bu “ıssız, cansız” sokağın yüreğine; çaresizlik!
dı/ Salça sıkılmadı/ Salgın düşünceyi esir aldı/ Kuş aldırmadı/ Arı
tam da: “...salt baskıyı, salt işkence-
VİRÜSLE YAŞAMAYA ALIŞMA kelebek aldırmadı/ Ağaçlar ağaçtı/ Çiçekler çiçek/ Ama biz biz de-
yi değil, onuru, insan onurunu anlatı-
Bugün Pazar Bugün Bizi Dışarı Çıkardılar. Gel de Nâzım ğildik/ Kovid 19’la kimlik değiştirdik/ Yaz olmadı bu yaz.”
yor Erdal Öz.”
Hikmet’i düşünme! Bu durumda “coşkular pörsümüş”tür. Duygu- “Korona kapanı”nda hayat nasıl yaşandı, kimse bilemedi, ama
Anısına saygıyla...
lar, günlük yaşamın coşkusu da... “Hepsi Nicesi” nedir peki? yaşandı! Öykü, deneme, anı ve şiirlere Yüksel Pazarkaya’nın çe-
İyi okumalar...
“Kaçmak mı yola koyulmak/ Yaşamak mı/ Yerinde duramamak
virdiği Rilke’nin şiirlerinden seçme dizeler de güç katıyor.
n
l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Yayın Yönetmeni: Gamze Akdemir l Tasarım:
Bahadır Aktaş l Sorumlu Müdür: Aslan Yıldız l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık
AŞ l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli- İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72
74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Reklam Genel Müdürü: Esra Bozok l Reklam Rezervasyon: Tel: 0
(212) 343 72 74 Mail: reklam@cumhuriyet.com.tr l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay.
ve Teknik Hiz. Tic. AŞ, Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: 11A/41 Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel
KITAP
süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir.