Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
kısa, kesik kesik, özlü cümlelerle okuyucuyu
Saunders tam bu noktada, geleneksel öykücü-
lüğün bizi yaya bıraktığı yerde bayrağı dev-
yormadan öykünün örgüsünü ve karakterle-
ralıyor ve 160 vuruşluk mesajların, hızla akıp
rin duygu durumlarını aktarmayı başarıyor.
giden ve kaybolan zaman tünellerinin, birkaç
Daha önce bahsettiğim grotesklik ve kas-
dakikalık “hikâyelerin” dünyasında ahvali pür
vet öykülere hâkimmiş gibi görünse de ben,
melalimizi ortaya seriyor.
Saunders’ın yaklaşımında o zavallı insanlı-
ğa karşı sevgisini ve bize dayatılan ümitsiz-
GERÇEK Mİ BU DÜNYA,
liği görmeyi başardığımızda bir umut ışıltısı
YOKSA FANTEZİ Mİ?*
yaratabileceğimize olan inancını okuyorum.
Gerçekdışı ortamlar, inanılmaz karakter-
Amerikan toplum hayatındaki gelişmeleri
ler ve olanaksız görünen öyküler yaratırken
minik minik ayrıntılarla isabetli bir biçimde
oldukça basit bir teknik kullanıyor Saunders
yakalayarak öykü örgülerini zenginleştirme-
aslında; gerçekliği alıp abartı kadranını so-
si ayrıca takdire şayan.
nuna kadar çeviriyor ve o olanaksız kurgu
içinde bile bu gerçekliği gözden kaçırmanı- Hayatımızı ele geçiren “kişiselleştirilmiş
za izin vermiyor. reklamların” pençesinden kurtulamamamız
Yarattığı, zaman zaman grotesk gelen
(Benim Frapan Torunum - İkna Ulusu), baskın
ama aslında aciz, acınası, tutunacak dalı ol-
kültürün etkisiyle hissettiğimiz şişmanlık, çir-
mayan karakterlerin deneyimlerini okurken
kinlik, yalnızlık (Berberin Mutsuzluğu - Pas-
içimizin cız etmesi, burkulması, bir yandan
toralya), tamamen aklını kaçırmış bir despo-
JEREMY SIEGEL
üzülürken diğer yandan utanç duymamız bu
tun bir ülkeyi nasıl ele geçirdiği (Phil’in Deh-
“Cesur Eylemlerin Annesi” bizi canımızdan çok sevdiği-
yüzden. Çünkü onlarda kendimizi görüp ta-
şet Verici Kısa Saltanatı), zamane siyaseti toplumu kesimle-
miz evladımızın tehdit altında olduğunu düşündüğümüz bir
nıyoruz, başkası değil kendi adımıza utanıyoruz.
re bölüp birbirine düşman ederken ailelerin yine de birbirle-
durumda hayal ettiriyor.
Pastoralya’daki mutsuz berberde, İkna Ulusu’nda fra-
rine tutunmaya çalışması (Sevgi Mektubu - Kurtuluş Günü)
Üçüncü öykü “Sevgi Mektubu” zamanın ruhuna çok uy-
pan torununun hatırına ayaklarına sular inene kadar yürü-
hep bu tanıdık gelen acı ayrıntılardan.
gun bir duygu durumu yaratıyor. Toplumsal değişim kaçı-
yen dede ve Aralığın Onu’nda sözde kendi rızasıyla damar-
Saunders evreni, bizi hapsolduğumuz kutudan kurtarıp
nılmaz bir dalgaya dönüşmüş, roller yeniden tanımlanıyor,
larına ilaç basılan Jeff’te kendimizi, Phil’in Dehşet Verici
dünyaya fırlatmayı vaat eden bir evren.
insan kitleleri bir yerden diğerine akın ediyor, yerlerinde
Kısa Saltanatı’nda ise içinde yaşadığımız ortamı okuyoruz.
Yeni, deneysel, çarpıcı tarzının amacı biz okuyucuları ya-
kalanlar tepkili. Bu çalkantılar ailemizi tehdit ederken sev-
kalamak, sarsmak ve kafamızın içine bir parça anlayış, yü-
GÖÇÜK ALTINDA KALDIK, KAÇIŞ gi bağlarımız ne kadar sağlam acaba?
YOK GERÇEKLİKTEN* reğimize bir parça merhamet ve sevgi sokmak.
“İş Yerinde Bir Şey” ofis ortamını yalnızca iş yapılan bir
Deli Dolu Yayınları tarafından kısa süre önce yayımla- yer olmaktan çıkarıp birer mini-cehenemme dönüştüren kü- Klasik bir eser aracılığıyla insanlığın geri kalanıyla bağ
nan Kurtuluş Günü (Çeviren: Niran Elçi) ile Saunders ken-
çük didişmeleri irdeliyor, “Serçe” zamanımıza uygun bir pe- kurmak istiyorsanız Saunders okuyun. Kendinizle yüzleş-
di evrenine çekmeye devam ediyor ve öyküleri okurken ri masalı anlatıyor, “Gulyabani”de “müşteriler” için yaptı-
mek istiyorsanız Saunders okuyun.
acaba öyküler mi absürt, yoksa aslında yaşadığımız gerçek- ğımız şaklabanlıklarla yüzleşiyoruz.
Okuduktan sonra da bir kütüphaneye bağışlayın ben-
lik mi diye merak ediyorsunuz. “Anneler Günü”nde annelerinden takdir görmeyen çocuk-
ce, çünkü halk kütüphaneleri toplum olarak şiddetle ihtiyaç
Kitaba adını veren “Kurtuluş Günü”nde işyerlerimizde his- lar (sonunda) yansıtılıyor, “Elliot Spencer”da siyasetin kim-
duyduğumuz bir kurum ve şu zamanda özellikle önemsedi-
settiğimiz sıkışmışlığı, iş dünyası dışında bir hayat yaşayamaz- liksiz, bilgisiz, kiralık bağırganlarına ve “Benim Evim”de ise
ğim, altını çizmek istediğim bir konu.
ken, hatta böyle bir hayatı tanıyacak zaman ve olanak bula- hayaller ve hayal kırıklıklara tanık oluyoruz.
mazken düşlediğimiz kurtuluşu ve sonuçlarını hayal ediyoruz. Saunders’ın yazı tarzı bir bilinç akışını yansıtıyor ve kısa * Queen grubunun Bohemian Rhapsody adlı parçasından
Tanımlar ve sözcükleriniz: bir kadına …………………. verirse
yalnız o yaz
A. “Yalnızız. o yaz”
KITAPBULMACA
Vücutlarımız ruhsuz (Selim İleri)
gövdeler gibi sallanıyor …………..”
— — — — — — —
(Can Dündar)
Hazırlayan: MUSTAFA BAŞARAN trbulmaca@gmail.com
62 72 34 76 60 42 27
— — — — — — — — —
29 26 16 36 71 14 6 57 10 I. “Hiç kimse bir aşkı
Onarmaya kalkmasın
B “…………………. Bayır” Kaybedilmeye değer
(Emily Brontë kitabı) En güzel ……………….. bitirilmişse
eğer...”
— — — — — — — —
(Ahmet Telli)
5 2 68 48 19 23 37 74
— — — — — —
C. “………………… Havalar” 65 46 38 55 1 79
(Knut Hamsun kitabı)
J. “Bir tabak ………… olsa
— — — — — — —
Anamın pişirdiği
66 43 44 51 8 21 49
Bir tabak …………
Lapa...
D. Serüvene atılan, maceracı erkek.
Olmayacak da olsa
Ne güzel dua…”
— — — — — — — — — —
4 59 67 20 13 45 70 56 75 54 (Can Yücel)
— — — —
E. Bir cins ince, sık dokunmuş patiska.
78 61 24 63
— — — — — —
11 12 3 53 31 28
F. “Eş nasihat, ……………….. iltifat için-
dir, hiçbiri annenin yerini tutmaz...”
(Lev Tolstoy)
— — — — — — —
30 7 64 39 58 73 25
1736 ÇÖZÜM: A TANZİMAT, B. UZAK-
G. “……………….. Bir Vaka”
LAŞMAK, C. REÇİNE, D. GÖRMEK,
Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine (Honore de Balzac kitabı)
E. ARİFANE, F. YANINDA, G. ÇEYİZ,
gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı
H. UYUZ, I. MİNYON, J. ARMONİZE,
— — — — — — —
sayılı karelere aktarın (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa
K. KRİZ.
47 32 80 41 77 50 69
bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir). Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların
Metin: “Zaten yaşamak için fazla za-
karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru 72. Koğuş adlı kitabın yaratıcısının
manımız yokken neden ömrümüzün
H. “………………… bir yaz aşkı
adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı kitaptan bir metin ortaya çıkacaktır. Geriye kalan üçte birini uyuyarak geçiriyoruz.”
bütün duygular gelgeç
harfleri de siz tahmin ederek metni oluşturun.
(Turgay Çumak)
nerde okumuştum: bir erkek,
8 1 Haziran 2023