05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MERHABA İnsanlarla birlikte olmayı hep sevdim. Birlikte gülmeyi, “ söylemeyi de. Dünyanın ve yurdumun hemen her köşesine heyecanla gittim, onlarca insanın Yazınsal açıdan anı-öykü ilişkisi acılarına, sevinçlerine tanık oldum. Size sözcüklerle bir Türkiye haritası çizmeye çalıştım. Pek çok Öykü, birinci tekil kişi ağzından özöyküsel anlatımla kurulduğunda daha etkili bir gerçektenlik ülke dolaştım, yaşadığımız bu duygusu uyandırıyor olabilir, ancak bu, yazarın görece doğrudan kendisini, sonuçta anılarını paylaştığı coğrafyanın çok renkliliğini hiçbir ülkede göremedim. Bu renkliliğin gibisinden bir sanıya da yol açabilir. Oysa gerek anı gerekse öykü apayrı birer anlatı türü… peşine düşen herkese selam olsun.” azar, yaşanmışlığa yas- çevresinden dolanmamak. 50 yıllık tanıklıklarından damıttığı lanmadan da herhangi Bu açıdan bakıldığında, şiir im- yeni kitabı Tanık Olduğum Hikâyeler-Canım Ciğerim Y anlatı türünde kalem oy- gesel, öyküyse kapsanık bir dil- mantık dayanağıyla kuruluyor, Röportajlarım ile usta gazeteci ve natabilir elbette, ne ki kurgusal yazar Işıl Özgentürk kapağımızda. da olsa yaşamsal gerçekliğe sırt oysa anı olgusal olanın hikâye Tanık Olduğum Hikâyeler, edilişiyle, öykü değil öyküsel an- dönerek metin üretilebilir mi, so- direnenlerin, dövüşlerin, ezilenlerin, run burada. latımla ortaya çıkıyor. en çok da kadınların; aşağılanan İşte Adil İzci, şairliğinden gelen Öyle ya, yazar da canlı varlık ola- ama yılmayan, yok sayılan imgelem gücünü kendi rüzgârına rak güdülerinin boyunduruğunda ama olanca gücüyle haykıran bulunduğuna göre bu, yazma edi- alıp üstelik dilsel açıdan tazelen- kadınların öyküleri… Anadolu’nun miş güzellikler yelpazesiyle belir- mini kökten etkilemez mi? kadim uygarlıklarına selam verip gin bir öykülemle sunuyor bunları. İnsan acıkıp susar, barınma ge- Moskova sokaklarında gezintiye “Öykülem”i öyküde “imgelem” reksinimi, gelecek kaygısı duyar, bu çıkan röportajlar, anılar, toplumsal benzeri bir karşılıkla anlatıya girdiri- kaçınamazlık havasız, susuz yaşa- bellekte yer eden yaşanmışlıklar… len öyküleme yetisi, oylumu, yoğun- mın süremeyeceği olgusu, kaleme Hande Mir’in söyleşisi… luğu, yeğinliği olarak alıyoruz. Öy- getirdiği metinde dolayımlı etkime- Üçüncü sayfamızda Adil İzci’nin küde olgusal, yaşantısal olan ancak lere hiç mi yol açmaz peki, bundan Yoklar Kitabı ve Mehmet S. Aman’ın öykülemle kurulup anlatılacak de- kuşku duyulabilir mi? Mezarlıkta Piknik adlı kitaplarını mektir; mış gibi yaparak değil. Adil, Sonuçta bütün anlatılarda yazar irdelediği “Yazınsal açıdan anı-öykü anıyı öyküye dönüştürmenin inceden yolunu gösteriyor bize. hem her yerindedir metnin hem de hiçbir yerinde. Bu, şu de- ilişkisi” başlıklı yazısıyla M. Sadık mek; siz kendinizden yola çıksanız da yazdıklarınızdaki siz, siz Aslankara yer alıyor. MEHMET S. AMAN: ‘MEZARLIKTA PİKNİK’ olmaktan çıkar, siz, siz değilsinizdir artık. Dr. Mehmet Alev Coşkun, “Milli Mehmet S. Aman, Mezarlıkta Piknik (Cumhuriyet Kitapla- Nitekim anı yazılarında da yazma güçlüğündeki bu tür buka- Mücadele tarihçisi, araştırmacı rı, 2022) adlı öyküler toplamındaki azımsanmayacak örnek- ğılar nedeniyle yazar kimileyin bakar ki satırlarında anlattığı ki- Bilâl N. Şimşir!” başlıklı yazısında, te, Adil İzci’den farklı tutumla, aynı zamanda bir çalım anıla- şi başkası oluvermiştir. kısa süre önce sonsuzluğa rını aktarıyormuş gibi yaparak buradaki “mış gibi”nin üzerine Demek ki özöyküsel anlatım yazarın kendisini yerleştirdiği uğurladığımız, 42 yıl devlet kuruyor öykülerini. metin değildir, sözümona anılarında anlattığı kendisi de tam hizmetinde görev yapmış olan, 93 Bu da farklı bir yol. Anlatıya farklı bir içkinlik getirirken yanı olarak o değildir zaten. Ama yine de bunlar kendi dilleri, man- kitap ve 257 bilimsel makaleye sıra gerçektenlik duygusunu da yükseltiyor aynı zamanda. Bu- tıkları doğrultusunda kurulup ayrılabilir birbirinden. imza atan, araştırmaları sayesinde nu Mehmet, yayımladığı ilk öykü kitabında uyguluyor üstelik. Gelin iki kitap üzerinden konuya değgin kimi çıktılara göz atalım. yakın tarihimizle ilgili çok önemli Adil İzci, soyutlayıma dayalı dönüştürümden geçirip doğ- boşlukların doldurulduğunu, vatana rudan anıyı öyküleştiriyordu yapıtında, Mehmet anlatısını, anı ADİL İZCİ: ‘YOKLAR KİTABI’ yaptığı hizmetler ve özellikle Milli aktarıyormuş kıvamında yapılandırıyor. Adil İzci, Yoklar Kitabı’nda (Çizimler: Gülseren Kayalı, Oğlak, Mücadele kütüphanesine katkıları Bu amaç doğrultusunda iki farklı tutumla öykülerini besli- 2022) şu satırlarla geçiyor öykülerine: “Bir öbek öykü… Öykü nedeniyle saygıyla anılacağını yor. Öyküye aralıklarla girdirdiği kesme, okurun da birden bu olduysa eğer… Hemen hepsinin öznesi / özneleri uzun yıllar- vurguladığı büyük araştırmacı akıp gitme içinde silkinmesine yol açıyor. dan beri hayatta yok. Ama yazınca, yazarak anımsayınca, oku- yazar Bilâl N. Şimşir’i ve yapıtlarını Nedir bu iki kesme eylemi: yunca sanki bir süreliğine diriliyor, var oluyor gibiler.” merceğe alıyor. 1. Olgusal gerçeklikler, aralıklarla birdenbire öyküye giriyor, Adil İzci, anılarından yola çıktığını belirtiyor, “öykü olduysa Kaan Egemen, doğumunun böylelikle gerçeklik algısında okura bir çarpılma yaşatıyor. eğer” diyerek. Öykülemeye dönük yargıyı da okura bırakıyor. 100. yılında 20. yüzyıl edebiyatının 2. Yine birdenbire bir örtükleştirmeyle öyküyü apansız bula- İyi de öyküye dönüşmezse “anı” halinde mi kalacak metinler? modern yenilikçi yazarı, usta İtalyan nıklaştırıyor, adeta engebeli bir yoldaymışçasına okuru bir kez Anıdan kalkarak kuruyor metni yazar, tamam, ancak biz bu- edebiyatçı Italo Calvino’nun (1923 / daha silkelemiş oluyor. nu nasıl bir anlatı haline dönüştürürsek metin öyküye dönü- 1985) yaşamı ve yazınını inceliyor. Öykü sonlarına getirdiği belirsizlikle de anlatıyı kamçılıyor şür, bunu tartmamız gerekiyor demek ki. Adil, böylelikle anı- Z. Doğan Koreli, Fethiyeli yazar ayrıca. Minik yan anlam cepleri de örtüklüğünü beslediği öy- öykü ilişkisindeki kilit noktayı gösterip açımlama getiriyor di- Metehan Akıncı’nın pitoresk bir küye dinamizm yüklüyor. yebiliriz. Akdeniz köyü olan Kayaköy’e Mehmet, bunların dışında mitolojik göndermelerle, sanat oda- Buraya dek olağan; asıl önemlisi yaşantısal olguya dayalı ev- (Levissi), onun 5 bin yıllık destansı ğında değinip yer açtığı öğelerle de öyküye omuz verebiliyor. serüvenine ve mitolojik Likya’nın renin gerçek kişilerle sürdürülen ilişki boyutunda nasıl bir anlatı Bir başka örnekse, Mersin yöresine açtığı yere karşın yerel zenginliğine odaklandığı romanı kurulması gerektiği noktasında toplanıyor. hava estirmeyişi yazarın. Yerel dil kullandığı halde yerelleşip Gök Kuzgun Geri Dönecek mi?’yi Öyküleri okurken anlatıların yaşantısal olgulara dayalı yer- bunun altında kalmadan yakasını bu işten sıyırabiliyor enikonu. değerlendiriyor. lem bağlamında gerçek kişi-uzam örtüşürlüğünde çatılıp otur- Mehmet S. Aman, bütün bunları geleneksel hikâye kalıbının Y. Bekir Yurdakul, “Çamur böceği- tulduğunu ama metnin kapsanık öykü dili-mantığıyla yoğruldu- ardılı konumuyla yapıyor. yle tanışırken…” başlıklı yazısında ğunu söyleyebiliriz. Bu ilk kitaptaki tutukluğu olağan ama öyküler, ileride alacağı Anooshirvan Miandji’nin Çamur Böce- Teknik biçemleri bir yana yazınsal açıdan şiir, öykü, roman, yolun ipuçlarını da döşüyor aynı zamanda. ği ve “Hepimiz yapabiliriz!” başlık- masal, anı, günlük, deneme, eleştiri, oyun, senaryo vb. apayrı Sonuçta anıdan kalkan yazarlar, anıyı yok edip öyküye çı- lı yazısında Amanda Li’nin kitap- metin / anlatı biçimleri halinde gelebiliyor önümüze, kendi tür- karmalı okuru ya da bak anımı yazıyorum, derken “Ce” edip larını merceğe alıyor. sel genomları yönünde. birden öyküyle yüzleştirmeli onları. n Mustafa Başaran’ın hazırladığı Önemli olan yazınsal türü, artık bu hangisiyse, kendi anlatım Bulmaca ile düşün trafiği sürüyor! biçimi, biçemiyle örtüştürerek yapılandırabilmek ama “mış gibi” www.sadikaslankara.com, her perşembe öykü-roman, İyi okumalar… yapmamak yani anı olarak kaleme alındığı halde öyküymüş gibi tiyatro, belgesel alanlarında güncellenerek sürüyor. l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Yayın Yönetmeni: Gamze Akdemir l Tasarım: Bahadır Aktaş l Sorumlu Müdür: Aslan Yıldız l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli- İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Reklam Genel Müdürü: Esra Bozok l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail: reklam@cumhuriyet.com.tr l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. AŞ, Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: 11A/41 Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet KITAP gazetesinin ücretsiz ekidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle