Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Hüzünlü ama gülen öyküler...
Mahalle aralarında, kimi zor geçit veren daracık sokaklarda, ev içlerinde, kocaman kentlerin / kasabaların
insanla güzel hallerinde, bitip tükenmez insan sıcaklığında dolaştırıyor Neslihan Önderoğlu’nun öyküleri
bizi. An oluyor o zaman ve mekânların birinde bir akşamüstü bir köşe başında buluyoruz kendimizi, gün
geliyor yakın bir tanıdık, külü kıymetli bir komşu gülümsüyor karşı kapıdan...
linir defterlerden de bir anılar kalır
Y. BEKİR YURDAKUL
anılmaya / söylenmeye değer bir de
yaşanmamışlıklar belki. Zincirinden
eslihan Önderoğlu,
duvara asılmış arkası tren kabart-
öyküleriyle yazın dün-
malı köstekli saat, siyah çerçe-
yamıza kattığı boyu-
ta, gençler için ka- veli bir gazete ilanı ve hiç gi-
N leme aldığı Küçük Bir
yilmemiş bir çift Sümerbank
Mesele’yle yepyeni renkler, tatlar,
ayakkabının vaat ettiği yolculu-
esintiler ekliyor.
ğa çıkmaya değmez mi?
Önderoğlu’nun Küçük Bir Me-
Bazen “uzun, içinden çıkıla-
sele yapıtında bir araya gelen öy-
mayacak, bir türlü bitmeyen bir
külerini okurken hayatın, neredey-
zaman gibi” gelen çocukluğu /
se her anıyla nasıl varsıl bir “öy-
hayatı; tekdüze günleri ipe di-
kücü” / “öykü taşıyıcı” olduğunu,
zerek mi yoksa hayallerin açtığı
aldığımız her soluğun barındırdığı
pencerelerden süzülüp çıkıla-
öyküleri düşündüm.
cak keşif yolculuklarıyla beze-
Kimimiz hiç farkında olmaz bu
yerek mi yaşamalı?
varsıllığın, kimimiz arada fark edip
Süreyya Berfe’nin, “Yeryüzün-
kırık dökük anlatır bir şeyler. Ki-
deki trenler demirden/ Gökyüzünde-
mimiz de o anları yeniden kurgu- Çizim: MURTEZA ALBAYRAK
ki trenler düşlerimden...” dediğine
lar hoş bir akışla, hepimizin hayatı-
denk gişesiz, biletsiz düşsel yolcu-
ran yolculuklar, kaygılar, umutlar; bulur yitirdiği yerde.
na gülümseyen / el sallayan bir yak-
can yakıcı sorunlar, işsizlik, işe ya- Sanılır ki mutluluklar, gülümseme- luklarda bulmaz mı insan kendini?
laşım ve sıcaklıkla anlatır hepimize.
ramayan diplomalar, bitip tükenme- ler, sevinçler, heyecanlar... Hayat- Dünden yarına uzanan, yola çıkan,
Küçük Bir Mesele’de yazar bizi kur-
yen hayaller ve küçük işlerin yarat- ta ne varsa yüz güldüren, varlığa / siz bitti demeden bitmeyen yolcu-
duğu dil, sakin ve yalın anlatımıyla
tığı büyük dünyalar... Kayıplar, göç-
varsıllığa bağlıdır. Böyle düşünenle- luklar değil midir zamanda yolculuk
hayatın yüreğine taşıyor.
ler, Anadolu’nun yüreğin- re bombaların susmadığı
dediğimiz?
Önderoğlu’nun anlattıkları da bi-
den kopup gelen hüzün bir kentte ya da bir dep-
zim hikâyelerimiz; öylesine yakın,
yüklü esintiler...
rem sonrası yıkıntılar ara-
öylesine içeriden, öylesine sahici...
TANIŞ ESİNTİLER
sında koşup oynayan ço-
Kahramanları / anlatıcıları gençler
Her an karşımızda bulduğumuz,
İŞTE O HALLERİMİZ... cuklar verir asıl yanıtı hem
de tanıdık, mekânları da öyle... Kita-
sıradan ama her biri sıra dışı, hem
Bir karar verdiniz mi ta-
de kırıp dökmeden hem
bı kapatıp çıksak sokağa, daha ana
benzer hem bambaşka öykülerle be-
mam, ömür boyu sürer de yüzlere bile vurmadan.
caddeye varmadan, sokağın başın-
zeli hayatların dünyasında, içten içe
artık o yargınızın değiş-
Çöplerden toparladıkla-
da, mahalle bakkalında, parkta, bir
bitmesin çığlıklarıyla süren bir yolcu-
mezliği, “Senden bir şey
rını ekmeğe dönüştürme
apartmanın girişinde, balkonlardan
luğa çıkarıyor okurunu Neslihan Ön-
olmaz!” inadınız; ağzıy- telaşındaki insanın se-
birinde; belki bir yolculuğun ilk adı-
deroğlu. Bir bütünün parçaları izleni-
la kuş tutsa nafiledir si-
vinci, hayatı katlanılır kıl-
mında ya da tatil dönüşü o gençler
mi de veren öyle yan yana duran yir-
lip attığınız. Gün olur dev-
ma inadı sokak lambala-
birer ikişer hatta hepsi birden el sal-
mi yedi öykü, değil yirmi yedi, onlar-
ran döner, esirgenen ikin-
rından daha çok aydınla-
layacaklar / çıkıverecekler karşımıza.
ca, yüzlerce dünya barındırıyor.
ci şansı o kendisi yaratır
tır umutların köşebaşla-
Küçük birtakım meseleler, onlarla
ki kalırsınız altında inadı-
rında yittiğini sandığımız
KAPIYI TIKLATAN ÖYKÜLER
azalıp çoğalan, olup bitene kızıp kö-
nızın... (Ah önyargılarımız,
Demem o ki daha ilk öyküde kapı- sokakları.
püren, “çıplak ağaç dallarında sabah
peşin hükümlerimiz... Sonra küçü-
Gün olur kapıya kadar gelen sevgi-
nızı usulca tıklatan kendi hikâyenizi
yeli dolaşırken” hayatın akışına ye-
cük bir yel esse yelkenleri indirme
ye, aşka, davul dengi dengine tuhaf-
içeri alıyorsunuz. Sonra birlikte akıp
niden karışan insanların ustaca ka-
hallerimiz!)
gidiyor her şey! Hikâyenin kahra- lığıyla sürgülediğinizde kapıları sizin
leme alınan öykülerine ilişkin sözle-
Yalnızlığa yargılı kıldığınız gün olur
ölçüp tarttığınız gelecek nasıl mutlu
manı (belki de karakterlerinden biri)
rimizi burada noktalayıp sizi kitapla
çıkar o kuyudan, içine yuvarlandığı
eder bir insanı?
siz oluyorsunuz; okuduklarınız sizde
baş başa bırakalım.
bungunluğu kendisiyle kalmanın haz-
çoğalıyor, bambaşka bir öyküye dö- Hayat, sizin kısır kalıplarınıza yerle- n
zıyla donatır, yepyeni bir dünya yara-
nüşüyor. şecek bir sığlıkla nasıl sevinçler taşır
tır kendisine. Küçük Bir Mesele / Neslihan
Gönül kırıklıkları, yürek burkulma- çocuklarınıza?
Üstüne yağ sürülüp toz şeker ekil-
ları, tatlı ilk gençlik heyecanları, bek- Gidenlerin bıraktığı ne varsa hoy- Önderoğlu / ON8 Kitap / 156 s. /
miş bir dilim ekmeğin tadını yeniden
lemeler, kavuşmalar, yolcuyu yo- ratlık makamında, çok geçmez si- 10+ / 2021.
3 Şubat 2022
12