22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hüzünlü ama gülen öyküler... Mahalle aralarında, kimi zor geçit veren daracık sokaklarda, ev içlerinde, kocaman kentlerin / kasabaların insanla güzel hallerinde, bitip tükenmez insan sıcaklığında dolaştırıyor Neslihan Önderoğlu’nun öyküleri bizi. An oluyor o zaman ve mekânların birinde bir akşamüstü bir köşe başında buluyoruz kendimizi, gün geliyor yakın bir tanıdık, külü kıymetli bir komşu gülümsüyor karşı kapıdan... linir defterlerden de bir anılar kalır Y. BEKİR YURDAKUL anılmaya / söylenmeye değer bir de yaşanmamışlıklar belki. Zincirinden eslihan Önderoğlu, duvara asılmış arkası tren kabart- öyküleriyle yazın dün- malı köstekli saat, siyah çerçe- yamıza kattığı boyu- ta, gençler için ka- veli bir gazete ilanı ve hiç gi- N leme aldığı Küçük Bir yilmemiş bir çift Sümerbank Mesele’yle yepyeni renkler, tatlar, ayakkabının vaat ettiği yolculu- esintiler ekliyor. ğa çıkmaya değmez mi? Önderoğlu’nun Küçük Bir Me- Bazen “uzun, içinden çıkıla- sele yapıtında bir araya gelen öy- mayacak, bir türlü bitmeyen bir külerini okurken hayatın, neredey- zaman gibi” gelen çocukluğu / se her anıyla nasıl varsıl bir “öy- hayatı; tekdüze günleri ipe di- kücü” / “öykü taşıyıcı” olduğunu, zerek mi yoksa hayallerin açtığı aldığımız her soluğun barındırdığı pencerelerden süzülüp çıkıla- öyküleri düşündüm. cak keşif yolculuklarıyla beze- Kimimiz hiç farkında olmaz bu yerek mi yaşamalı? varsıllığın, kimimiz arada fark edip Süreyya Berfe’nin, “Yeryüzün- kırık dökük anlatır bir şeyler. Ki- deki trenler demirden/ Gökyüzünde- mimiz de o anları yeniden kurgu- Çizim: MURTEZA ALBAYRAK ki trenler düşlerimden...” dediğine lar hoş bir akışla, hepimizin hayatı- denk gişesiz, biletsiz düşsel yolcu- ran yolculuklar, kaygılar, umutlar; bulur yitirdiği yerde. na gülümseyen / el sallayan bir yak- can yakıcı sorunlar, işsizlik, işe ya- Sanılır ki mutluluklar, gülümseme- luklarda bulmaz mı insan kendini? laşım ve sıcaklıkla anlatır hepimize. ramayan diplomalar, bitip tükenme- ler, sevinçler, heyecanlar... Hayat- Dünden yarına uzanan, yola çıkan, Küçük Bir Mesele’de yazar bizi kur- yen hayaller ve küçük işlerin yarat- ta ne varsa yüz güldüren, varlığa / siz bitti demeden bitmeyen yolcu- duğu dil, sakin ve yalın anlatımıyla tığı büyük dünyalar... Kayıplar, göç- varsıllığa bağlıdır. Böyle düşünenle- luklar değil midir zamanda yolculuk hayatın yüreğine taşıyor. ler, Anadolu’nun yüreğin- re bombaların susmadığı dediğimiz? Önderoğlu’nun anlattıkları da bi- den kopup gelen hüzün bir kentte ya da bir dep- zim hikâyelerimiz; öylesine yakın, yüklü esintiler... rem sonrası yıkıntılar ara- öylesine içeriden, öylesine sahici... TANIŞ ESİNTİLER sında koşup oynayan ço- Kahramanları / anlatıcıları gençler Her an karşımızda bulduğumuz, İŞTE O HALLERİMİZ... cuklar verir asıl yanıtı hem de tanıdık, mekânları da öyle... Kita- sıradan ama her biri sıra dışı, hem Bir karar verdiniz mi ta- de kırıp dökmeden hem bı kapatıp çıksak sokağa, daha ana benzer hem bambaşka öykülerle be- mam, ömür boyu sürer de yüzlere bile vurmadan. caddeye varmadan, sokağın başın- zeli hayatların dünyasında, içten içe artık o yargınızın değiş- Çöplerden toparladıkla- da, mahalle bakkalında, parkta, bir bitmesin çığlıklarıyla süren bir yolcu- mezliği, “Senden bir şey rını ekmeğe dönüştürme apartmanın girişinde, balkonlardan luğa çıkarıyor okurunu Neslihan Ön- olmaz!” inadınız; ağzıy- telaşındaki insanın se- birinde; belki bir yolculuğun ilk adı- deroğlu. Bir bütünün parçaları izleni- la kuş tutsa nafiledir si- vinci, hayatı katlanılır kıl- mında ya da tatil dönüşü o gençler mi de veren öyle yan yana duran yir- lip attığınız. Gün olur dev- ma inadı sokak lambala- birer ikişer hatta hepsi birden el sal- mi yedi öykü, değil yirmi yedi, onlar- ran döner, esirgenen ikin- rından daha çok aydınla- layacaklar / çıkıverecekler karşımıza. ca, yüzlerce dünya barındırıyor. ci şansı o kendisi yaratır tır umutların köşebaşla- Küçük birtakım meseleler, onlarla ki kalırsınız altında inadı- rında yittiğini sandığımız KAPIYI TIKLATAN ÖYKÜLER azalıp çoğalan, olup bitene kızıp kö- nızın... (Ah önyargılarımız, Demem o ki daha ilk öyküde kapı- sokakları. püren, “çıplak ağaç dallarında sabah peşin hükümlerimiz... Sonra küçü- Gün olur kapıya kadar gelen sevgi- nızı usulca tıklatan kendi hikâyenizi yeli dolaşırken” hayatın akışına ye- cük bir yel esse yelkenleri indirme ye, aşka, davul dengi dengine tuhaf- içeri alıyorsunuz. Sonra birlikte akıp niden karışan insanların ustaca ka- hallerimiz!) gidiyor her şey! Hikâyenin kahra- lığıyla sürgülediğinizde kapıları sizin leme alınan öykülerine ilişkin sözle- Yalnızlığa yargılı kıldığınız gün olur ölçüp tarttığınız gelecek nasıl mutlu manı (belki de karakterlerinden biri) rimizi burada noktalayıp sizi kitapla çıkar o kuyudan, içine yuvarlandığı eder bir insanı? siz oluyorsunuz; okuduklarınız sizde baş başa bırakalım. bungunluğu kendisiyle kalmanın haz- çoğalıyor, bambaşka bir öyküye dö- Hayat, sizin kısır kalıplarınıza yerle- n zıyla donatır, yepyeni bir dünya yara- nüşüyor. şecek bir sığlıkla nasıl sevinçler taşır tır kendisine. Küçük Bir Mesele / Neslihan Gönül kırıklıkları, yürek burkulma- çocuklarınıza? Üstüne yağ sürülüp toz şeker ekil- ları, tatlı ilk gençlik heyecanları, bek- Gidenlerin bıraktığı ne varsa hoy- Önderoğlu / ON8 Kitap / 156 s. / miş bir dilim ekmeğin tadını yeniden lemeler, kavuşmalar, yolcuyu yo- ratlık makamında, çok geçmez si- 10+ / 2021. 3 Şubat 2022 12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle