03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

the Instruction of Children: Dorothy Kilner’s Rational Brutes” (2010) iv adlı makalesinde Silvia Granata’ya göreyse; hayvanların konuşturulması çocuklarda yazınsaldilsel bir etki yapar, hayvanla empati kurdurması tartışmalıdır. Zeybek, Kim Kurtarsın Bu Ayıyı adlı kitabın önsözünde şöyle der: “Masallar iyileştirebiliyor. Çocukların dertlerini, korkularını biraz soyutlayarak; başkasının hikâyesi olarak ortaya koyup tartışarak onlara yardım edebiliriz.” Bu dolayım toplumsal olanı gizlemiyor mu? İnsanbiçimcilik çocuk edebiyatında tartışmalıdır. Çocuğu korumak için ironi kullanılırken, doğanın tahribatı için “insanlık” suçlanır. “İnsanlık suçu” doğanın tahribatında rolü olmayan ama bundan en çok zarar gören toplumları da bu suça dâhil eden, asil failleri örten, soyutlayıcı, homojenleştirici, çocuk edebiyatında da egemen bir tamlama olarak karşımıza çıkar. İnsan kötüdür, doğa iyidir. Bir ayrım (dualite) çizilir. Zeybek de masallarında kurduğu yoldaşlığa rağmenbu tamlamaya (ideolojisini bildiğimizden kasti olmaz) yer yer yaklaşır. Haraway’e göre ironi; “çokdilli olmak” “çelişkilerin kalbinde hayatta kalmak” ve “birbiriyle uyuşmayan şeyleri, hepsi de zorunlu ve doğru olduğu için bir arada tutmanın gerilimi”yle ilgilidir. v Çocuk kitaplarındaki ironinin çokdilliliği tartışma konusudur, enderdir çünkü. İroni “birbiriyle uyuşmayan şeyleri” bir arada tutuyorsa insan ve hayvanın birbiriyle uyuşmadığını mı düşünüyoruz? Ancak Zeybek, tümüyle insanbiçimci kurguladığı Kırmızı’nın Mirası’nda “çokdilli” bir ironinin peşine düşer. İnsan olmayanlarla iletişim kurabilen Kırmızı adlı kızın, ada ada dolaşıp tüm canlıların sosyal ilişkiler kurabildiği “o çelişkili yeri” hem arama hem de sağlama (uyuşanları buluşturma) serüveninde, “insan merkezi” bir çeşit “tanıklık” olarak konumlanır. Yazar, insan olan biz okurlara dilimizle seslenmektedir ama Kırmızı aslında hangi dille arılarla konuşmaktadır sorusu örtük de olsa mevcuttur. Masala, “Babil Kulesi” efsanesinin hayvanlar ve insanlar arasında geçen halini okuyarak başlarız. Hayvanların da dâhil olduğu bir “herkes” tanımı, tüm canlılar arasında (arka kapakta vurgulandığı gibi ve Haraway’e de göndermeyle) bir yoldaş tanımı, ses ve rüzgâr olarak eseakayankılayaseke sürükler bizi. “Bütün masallarda olur ya, bunun da bir istisnası olacak elbette. Birbirlerinin dilini unutmak istemeyen bir grup hayvan ve insan, kötü gidişi önceden görerek Babil yıkılmadan az evvel dünyadan çektiler el etek.”(sayfa 8). “Nuh’un Tufanı” meseline de göndermeyle, bir grup hayvan ve insan dağ, okyanus aşıp bir adaya çıkar, burada o mutlu düzeni kurar. Bu adanın sakini Kırmızı yaşadığı ve büyüdüğü bu yerden çok memnundur. Bu yerde “arılar bir kaz, kediler inek kadardır”, “timsahlar ot yer, tavuklar uçar”. İnsanlar da çeşit çeşittir, kimse kimseye benzemez, kimisi mavi saçlı, kimisi yeşil tenlidir ama “söz” müşterektir. Ancak bir felaket sonucu oradan da ayrılmak ve dağılmak zorunda kalır yoldaş toplum. O esnada kaçışa yetişemeyen ve yalnız kalan Kırmızı, ada ada dolaşıp toplumunu arar. Uğradığı başka başka adalarda insanlar ve hayvanlar arasında bağlar kurar, hikâyeler (masallar) biriktirir. Bağlarla işlemeye başlayan bu ilişkide, hayvanlar ile insanlar arasında “hesaplı bir değiş tokuş” başlar, ipekböcekleri kışın ısınma karşılığında iplik verir, arılar bal verip ayılardan korunma talep eder. Kırmızı’nın “mirası” tam da bu ilişkidir (denge/adalet). Ancak masal, insanların her an bu anlaşmadan (dengeden) ayrılabileceği gerilimini taşır. İnsan suçlu olan türdür. Bir kötü varsa, odur. Çocuk da insandan ayrılır, soyutlamayla korunduğuna göre. Sorumluluk alma eyleminin “fark ettirilebilecek/seçenek sunabilecek” olanından “özne” olarak uzaklaştırılmış olur. Soyutlama, hayvan ile arasına mesafe koymasına sebep olur. (Tüm bunlar anlatıyla üslupla da ilgilidir elbette ve amiyane insanbiçimcilik “yanlıştır” demek değildir.) Nietzsche’nin ifade ettiği “adaleti (dengeyi)” mevcut (genel) çocuk edebiyatındaki hayvan temsilleri ne kadar vaat ediyor? “Söz” müşterek mi gerçekten? Haraway için “temsiliyet” doğrudan kurgu için söylemese de ötekinin vantriloğu olma halidir. Haraway’in temsiliyet yerine önerisi “eklemlenme”dir. vi Kim Kurtarsın Bu Ayıyı masalı tümüyle insanbiçimcidir (konuşarak anlaşırlar, çizimlerde insan giysileriyle görülürler). Masalda ayı bedeniyle insan kibri eleştirilir (hayvanlarda kibir yoktur diyemiyorum, son araştırmaların dışından konuşuyorum). Dişine göre dost ararken gerçek dostlukları fark edemeyen ayı için en eşit dost kaplan olabilir, ayının yanılgısı budur. Kaplan kötüdür, kurbağa ve fare ise iyidir. Kırmızı’nın Mirası’nda göze çarpan “eklemlenme” (o fark) sağlanmaz, vantriloğu dinleriz. “İnsan”, kabahatini çocuğa anlatmada (kendi çocuk edebiyatı külliyatımı da dâhil ederek) yoldaşı hayvanları vantrilok yapmaya devam ettiği kadar “söz”ü müşterek kılamasa da eyleyen ile söyleyeni eşlemeli mi/nasıl eşlemeli? n Kırmızı’nın Mirası / Sezai Ozan Zeybek / Resimleyen: Esra Uygun / Editör: Dilşad Akbaş Zorba / Nito Kitap / 48 sayfa / 2019 / 6 + yaş Kim Kurtarsın Bu Ayıyı / Sezai Ozan Zeybek / Resimleyen: Esra Uygun / Editör: Nurten Ceceli Alkan / Nito Kitap / 40 sayfa / 2019 / 4 + yaş Üç Sihirli İnci / Sezai Ozan Zeybek / Resimleyen: Esra Uygun / Editör: Nurten Ceceli Alkan / Nito Kitap / 40 sayfa / 2019 / 4 + yaş (Dipnotlar) i Sezai Ozan Zeybek, “İstanbul’un Yuttukları ve Kustukları: Köpekler ve Nesneler Üzerinden İstanbul Tahlili”, Yeni İstanbul Çalışmaları, Sınırlar, Mücadeleler Açılımlar, der. Ayfer Bartu Candan, Cenk Özbay (İstanbul: Metis Yayınları, 2014), s.266. ii Sezai Ozan Zeybek, Türkiye’nin Yakın Tarihinde Hayvanlar, Sosyal Bilimleri İnsan Olmayanlara Açmak (İstanbul: Nota Bene Yayınları, 2020), s.18. iii Juliet Kellogg Markowsky, Elementary English (National Council of English Teachers: JSTOR (digital), 1975), Vol.52, No.4, p. 460462, 466. iv https://www.academia.edu/10487824/Tal king Animals and the Instruction of Children Do rothy Kilner s Rational Brutes Erişim Tarihi: 18 Haziran 2020. v (Aktaran Güçsal Pusar), “Sunuş”, Başka Yer (İstanbul: Metis yayınları, 2009), s.15. vi Age. s.37. KITAP 1 3 2 Temmuz 2020 CARL SAGAN’DAN TÜRKÇEDE İLK DEFA! Dünya dışı olası yaşam formlarına dünyalılardan selam götüren Voyager misyonlarının öyküsünü heyecanla okuyacaksınız! Çeviren: Samet Öksüz 352 sayfa Bilimin ışığı, çevresini saran karanlığın büyüklüğü ve koyuluğuyla karşılaştırıldığında bir mum alevi kadar cılız ve savunmasız. Bu alevin sönmemesi için bilim insanlarının mikroskop ve teleskopla bu karanlığı fethetmeyi sürdürmeleri gerek. Çeviren: Can Evren Topaktaş 672 sayfa Say Yayınları’ndan Yeni Popüler Bilim Kitapları Bernhard Kegel 272 sayfa François Savatier Silvana Condemii 160 sayfa Byron Reese 360 sayfa Pittsburgh Carnegie Kütüphanesi 640 sayfa www.sayyayincilik.com / www.saykitap.com Tel.: (0212) 512 21 58 • eposta: [email protected] www.facebook.com/sayyayinlari www.twitter.com/sayyayinlari www.instagram.com/sayyayincilik
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle