Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sinemayı düş olmaktan çıkaran Bir sinema yazarı olarak Atillâ Dorsay’ın sinemanın gündemini izleyip yazması önemlidir. Son on yılın 180 filmini değerlendirmesi bir dönem tanıklığını da içerir. Yeni kitabı Hayatımızı Değiştiren Filmler: 20152020 da sinema tutkunları için eşsiz bir kaynak. Dorsay sinemayı kucaklayan biri. Bir yurt haritası çizer gibi size sinema haritası çiziyor. Kendi renkleri, çizgileri, bakışıyla bir sinema belleği sunuyor. Atillâ Dorsay’ın iki yeni kitabını gözden geçirirken, ilkin okumam gereken yerleri işaretledim. Onun sinema yazarlığı yolu / yolculuğunu ufkumuzu açan bir bellek olarak görürüm. İlkgençliğimden beri yazdıklarını izleyen biriyimdir. Sinema tutkunu olduğum o günlerden bugüne Dorsay’ın yazıp üretiyor olmasıyla getirdiği birikimi başlı başına bir ekol diye nitelendirmem abartı sayılmamalı. İşte bu yeni kitapları da bunun bir göstergesi. Ötesi, Dorsay’ın Sinema ve Çağımız (1984/1998) yapıtı sinema üzerine yazılmış önemli bir başlangıç kitabıdır. Bunu o ekolün ilk adım kitabı olarak görmeli. Eğer Ali Gevgili’nin Çağını Sorgulayan Sinema (1989) kitabıyla bunu yan yana okursanız, sözünü ettiğim ufuk açıcılığını da gözlersiniz. En azından bize; sinema adına söz edebilmek, üstelik en zor olanı söyleyebilmek için nasıl bir bakış / bilgi / birikim gerektiğini gösterir bu iki yazar. Dorsay’ı elbette Gevgili’den ayıran süreklilik, sinema yazarlığına adanmışlık söz konusu. Sinema biletinin parasını ödeyen veya okuyup yazacağı kitabı gidip kitabevinden satın alan yazardan çok şey öğrenirsiniz. ATİLLA DORSAY KİTAPLIĞI İşte Atilla Dorsay bu soy bir sinema eleştirmeni. Evet, öteki yanı ise sinema tutkunu bir mimar, gezgin. Bu iki yanını yabana atmamak gerekir. Sinema için bambaşka bir gözdür mimari / gezgin bakışı. Kütüphanemin sinema bölümünde ayrı bir Atillâ Dorsay Kitaplığı var dersem abartı sayılmamalı. Onunla buluşma noktalarımızın ne çok olduğunu yazılarında keşfetmiştim. Yan yana geldiğimizde ise hiç yanılmadığımı gördüm. Sözünü ettiğim kitabı ikinci derlemesi olsa da, eni konu Dorsay’ın sinema bilgisini / birikimini öne çıkarıyordu. Ama bu kitabını asıl önemli kılan şey, kendisinin de altını çizdiği gibi şu yönelimdi; “Burada artık sinema bir amaç olmaktan çıkıyordu, amaç sinemanın çağımızın en önemli olgularına nasıl, hangi koşullar, tarzlar ve farklılıklarla yaklaştığını sergilemeye çalışmaktı.” Bu da, onun sinema sanatına bakışını/yaklaşımını içeren bir belirlemeydi aslında. Dorsay, zamanla, eleştirilerini daha geniş bir eksene taşıyarak dünya sinemasını konu / izlek / yönetmen / oyuncu / ülke bağlamında da ele alarak yazmayı sürdürdü. Ve bu çabası da bugünkü sinema kitaplığını oluşturdu. İyi bir sinema eğitimi almak isteyenler, sinemayı kendilerine tutkulu bir uğraş görenler için bulunmaz bir kaynaktır Dorsay’ın bize sunduğu bu birikim. BİLGİ ÖTESİ BİR BİRİKİM Bilgi ötesi bir birikim. Bakış açısını odaklandırdığı bir film üzerine yorumsayıcı eleştirel yaklaşımı, taşıyıcı olan bağlantı kurma yöntemi onun yazdıklarını diğer yazılanlardan ayrı kılıyor. 1999’da yayımlanan 100 Yılın 150 Oyuncusu kitabının “Önsöz”ünde şunları yazıyordu Dorsay: “Bu kitabı olabildiğince evrensel kılmak ve tüm ulusların oyuncularına açmak istedim. Ama bir noktaya kadar… O nokta da sanatçıların gerçekten uluslararası düzeyde tanınmış olmaları ve kaynaklarda yeterince yer almalarıydı.” Onun bu ölçüsü önemlidir sinema sanatına yaklaşım adına. İşte bu yanı da buluşturan bir bakışı içermektedir. Bağlantılar kuran, taşıyan ve karşınıza bir sinema sanatı haritası çıkaran… Kuşkusuz bir sinema tarihçisi gibi bakmadı. Ama o tarihçeye önemli bir birikim / bakış taşıdı. Öyle ki, yazılabilecek biyografilere monografilere de kapı aralayabilecek kitapları ortaya çıkardı. Sinemayı sanat yapan düşünceden, bunun gerçekleştiği ortama / döneme, teknolojiye dönük bakışının yeni örneği ise işte bugün bize sunduğu iki kitabıdır. Dünyaya Açılan Sinemamız ve Yeni Bir Kuşak / Türk Sineması 20102020 bir dönem kronolojisi gibi gelmişti. Dorsay’ın sinema belleği sinema tarihi için birçok açıdan önemliydi. Kendi sinemamız kadar dünya sinemasını da izleyen / gözleyen biri olarak güncellik onun için ön plandaydı. Bu da film izler bir göz’ün bakışına sinenleri bize taşırken, neyin/nasıl kotarıldığı, ötesi, ne olduğunu yorum eleştirileriyle sunmasını değerli kılıyordu. Bir sinema yazarı olarak Atillâ Dorsay’ın sinemanın gündemini izleyip yazması önemlidir. Son on yılın 180 filmini değerlendirmesi bir dönem tanıklığını da içerir. Dorsay, yalnızca izlediği filmler üzerine yazan biri değildir. Kitabın ikinci bölümüne aldığı yazılar kültür insanı kimliğinin bakışını yansıtır. Dönem tanıklığı dediğim yaklaşımını pekiştiren yazılarında ise değerbilirliğini gözleriz. Asla gözden kaçırmayan, hakkaniyetli davranan, itirazlarını söyleyebilen bir Dorsay çıkar karşımıza. Kitabın “Dördüncü Bölüm”ünde yer alan “Yıllara Göre Benim ‘En İyiler’ Seçimlerim” sanırım bu yanını bize gösterir. HAYATIMIZI DEĞİŞTİREN FİLMLER: 20152020 Hayatımızı Değiştiren Filmler: 20152020 ise sinema tutkunları için eşsiz bir kaynaktır. Dorsay’ın sinemaya tematik yaklaşımını önemsiyorum. Bu kitabının ilki diyebileceğimiz Hayatımızı Değiştiren Filmler: 20052015 ile yan yana getirdiğimizde bize ne denli önemli bir birikim sunduğunu gözleriz. Bu anlamda Dorsay’ın bu çalışmalarını yalnızca kendi sinema okuru / izleyicisi için değil dünya sineması için de yapılmış katkı olarak görmek gerekir. Çünkü Dorsay sinemayı kucaklayan biri. Bir yurt haritası çizer gibi size sinema haritası çiziyor. Kendi renkleri, çizgileri, bakışıyla bir sinema belleği sunuyor. Sevgili Onat Kutlar’ın deyimiyle, bize “sinemanın nasıl bir şenlik” olduğunu anlatıyor. Sinemayı düş olmaktan çıkaran bir bakışın tanıklığıdır üstelik onunkisi! Az şey midir bu sevgili okurum. Atillâ Dorsay’ın bu yorulmaz çabasına şapka çıkarıyorum. n OKUMA ÖNERILERI 4 Atillâ Dorsay: Dünyaya Açılan Sinemamız ve Yeni Bir Kuşak / Türk Sineması 20102020, Remzi Kit., 2020. 4 Hayatımızı Değiştiren Filmler: 20152020, Remzi Kitabevi, 2020. 4 Sinemamızda Çöküş ve Rönesans Yılları: Türk Sineması 19902004, Remzi Kitabevi, 2004. 4 Sinema ve Çağımız, Remzi Kitabevi, 1998. 4 Hayatımızı Değiştiren Filmler 19851995, Remzi Kitabevi, 1998. 4 100 Yılın 150 Oyuncusu, Remzi Kitabevi, 1999. 4 Sinema ve Kadın, Remzi Kitabevi, 2000. 4 Düşen Yapraklar, Geçen Yıllar Işık ve Gölge Yazıları, Remzi Kitabevi, 2001. 4 İşte Büyü Zamanı Tutkulu Sinema Yazıları, Nokta Yay., 2004. 8 24 Aralık 2020